9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Cevapları 271. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Hazırlık
1. Genel Ağ ortamındaki blogların günlüğün yerini tam olarak tutup tutmadığını tartışınız.
Günlüklerin kişilerin kendileri için yazdıkları eserlerken blogları kişilerin kendilerini başkalarına açtıkları ve okunmak için ortaya koydukları ürünlerdir. Her ikisinde de okunmak için yazılmak amacı yoktur. Yazar karşısında okuyucu kitlesinin olup olmadığını bilirse kendine dair her şeyi yazmaz , gizleyebilir.
2. Blog takip etmek kişiye neler kazandırabilir? Tartışınız.
İnsanlara başkalarını tanıma imkanı verir. Okuma alışkanlığı kazandırır.
3. Metin
26 Kasım 2015 Perşembe
Çay
Kahveden bahsetmişken çaydan söz etmemek olmaz. Çayın bizdeki tarihi o kadar eski olmamasına
rağmen neredeyse millî bir içeceğimiz hâline gelmiş. Ama neden? Merak ettim. Çay ile ilgili neler
öğreneceğim? Çayın da bir bulunuş hikâyesi var. Efsaneye göre bir Çin imparatoru, çay bitkisinin sıcak suya düşmesine şahit olur. Çayın büyüsüne kapılır. Yedi yıl boyunca o bölgede sürekli çay içer.
Çayın tarihi MÖ 2737 yılına kadar dayanır. 5000 yıllık bir tarihe sahip olan çay, Türklerin hayatına çok geç girmiş. Çay, Türklerin hayatında öyle yüzyıllar öncesine dayanmıyor ama hayatımızın olmazsa olmazları arasında yerini almış. Çay, sabah kahvaltısından başlayıp günün her saati hayatımızda bize eşlik ediyor. Türkiye’deki tarihine bakacak olursak çay ilk olarak II. Abdülhamid döneminde 1894’te Japonya’dan getirilmiş. Bursa’da deneme dikimi yapılmış. Çayın üretimine Cumhuriyet’ten sonra başlanmış ve 1963’e kadar çay talebi başka ülkelerden sağlanmış. Kısacık zaman diliminde hayatımızın her anında çay yerini almış.
Ne kadar doğru bilemiyorum ama bazı kaynaklarda çay içen ilk Türk’ün Hoca Ahmet Yesevî olduğu anlatılıyor. İş yerlerinde neden çay paydosu var biliyor musunuz? Çünkü içerdiği kafein nedeniyle çayın dinlendirici özelliği var.