Anlatım Biçimleri – 4

ANLATIM BİÇİMLERİ – 4

1.       Kıyıdaki yalılar gibi sırtınızı tepelere yaslayıp öyle ba­kın, bir sabah vakti yeni uyanan Kuzguncuk’a. Deniz­de martılar, damlarda güvercinler karşılasın sizi. Birlik­te süzülüverin içerilere sokak sokak. Bakkala, kasaba, fırına, berbere “Günaydın!” deyip ilerleyin. Ahşap ev­leri görün, eski yeni yan yana duran. Yenilenmeyi, tekrar yaşamayı bekleyen çürümüş tahtaları, kırık camları, açık kapıları.,. Yenilenmiş evlere bakıp bakıp imrendiklerini fark edeceksiniz bu eski evlerin.

Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Anlatıma duygular katılmıştır

B)  Kişileştirme yapılmıştır.

C)  Devrik cümlelere yer verilmiştir.

D)  Tanık göstermeye başvurulmuştur.

E)  Niteleyici sözler kullanılmıştır.

 

2.   Gün usul usul iniyor Urfa’da. Bal rengi ışık, kaleyi, Balıklıgöl’ü yalayıp geçiyor; yüzyıllardır dokunulmayan balıklar altın kesiliyor. Ulu Caminin eski taş duvarları sararıyor. Günün son ışıkları, gün boyu gölgeli, kuytu çarşılarda dama oynuyor. Birden, bîr bulut beliriyor Urfa semalarında, halka halka yayılan yanık bir ses duyuluyor. Minarelerden yükselen ezanlar kaplıyor or­talığı.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır

B)  Çeşitli duyulara seslenilmiştir,

C)  Yinelemelere yer verilmiştir.

0) Gözlem gücüyle ayrıntılar seçilmiştir. E) Anlatım örneklerle zenginleştirilmiştir

 

3.      Asırlık çınarların, kocaman bir ele benzeyen sararmış yapraklarını döktükleri bir zamandı Ortaokula gider­ken kullandığım bu yollardan geçtiğim anlar, baba ocağını her ziyarete gelişimde adımlarımın beni sürük­lediği ve dolaşmaktan haz duyduğum büyülü zaman­lardı. Çınarın altındaki küçük birer odayı andıran dük­kânları ve dükkân sahiplerini görmek, büyüdüğüm şehre karşı bende her zaman farklı duygular uyandı­rırdı.

Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler­den hangisi söylenemez?

A)  Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

B)  Benzetmeye başvurulmuştur,

C)  Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

D)  Anlatıma duygular katılmıştır,

E)  Gözlem gücünden yararlanılmıştır.

 

4.       Serin bir sonbahar sabahı… Siren sesi ve ardında bı­raktığı yoğun dumanla isteksiz isteksiz uzaklaşıyor is­tasyondan bir yolcu treni. Görevli son kez düdüğünü çalarken, bir adam trenin açık kapısından içeri dalıyor. Tren hızlanıyor. Genç kadın el sallıyor trene, bakışla­rında derin bir yalnızlık… Pencereden bakan genç adam, ince çerçeveli gözlüğünü hızlı ve alışılmış bir hareketle iyice gözlerine yaklaştırıyor ve sıradan bir “Hoşça kal.” diyor kadına. Uzaklaşıyor kadın, küçülü­yor ve kayboluyor. Açık pencereden uzattığı başını geri çekiyor adam ve oturuyor yerine.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler­den hangisi söylenemez?

A)  Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

B)  Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.

C)  Bitmemiş cümlelere yer verilmiştir.

D)  Kişileştirme yapılmıştır.

E)  Örneklere ağırlık verilmiştir.

 

5.       Bir saattir kıyıdayım. Tam karşımda denize iniyor gü­neş, Dalga dalga kabaran denizin içinde bir süre yı­kanıp yeniden çıkıyor. Islak, uçucu, gelip geçici… Şim­di var, az sonra yok otacak. Açıkta sular ve bulutlar yanıyor. Denizin üstü, küçücük çırpıntılarla, sarılı kırmı­zılı alev yalımları gibi parlayarak akıyor bana doğru. Derinlerdeki mavi su kütlesiyse, küskün bir dost gibi uzaktan bakıyor.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler­den hangisi söylenemez?

A)  Kişileştirmeden yararlanılmıştır.

B)  Benzetmeye yer verilmiştir.

C)  Niteleyici sözcükler kutlanılmıştır.

D)  Düşünce örneklerle açıklanmıştır.

E)  Öznel bir anlatıma başvurulmuştur.

 

6.       Şairler binlerce yıldır doğayı anlatmışlar. Kimi zaman abartarak, kimi zaman da olduğu gibi… Doğa şiirlerin­den oluşan kitapları toplasanız, kütüphaneler almaz, dolar taşar. Gelin görün ki doğa şiirlerinin sayısı kadar kütüphane olsa, buralardaki tüm kitaplar doğayı anlat­sa hiçbiri; üzerinde bir damlacık çiğ bulunan bir kayın yaprağının gerçeği kadar olamaz.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler­den hangisi söylenemez?

A)  Abartılı bir anlatım söz konusudur.

B)  Anlatıma duygular katılmıştır.

C)  Karşılaştırmaya başvurulmuştur,

D)  Bitirilmemiş cümleye yer verilmiştir.

E)  Varlıklar hareket halinde verilmiştir.

 

7.       Soğuk bir şubat sabahı… Güneş henüz doğmadı; ama, ortalığı kaplayan yoğun sis, Venedik’i hüzünlü mantosuyla sarmış durumda Dalgaların hışırtılarını duymasam, denize bu kadar yakın olduğumu anlaya­mayacağım. Ama bu ses beni çekiyor, oraya kadar uzanıp gondolları görmek istiyorum. Ve yaklaştığımda Venedik’le bütünleşen, rıhtıma bağlanmış, bir aşağı bir yukarı sallanan gondolları görüyorum. Sisin içinde ne kadar da etkileyici bir manzara…

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?

A)  Bitirilmemiş cümleler kullanılmıştır.

B)  Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

C)  Kişileştirmeye başvurulmuştur

D)  Öğretici bir anlatıma başvurulmuştur.

E)  Gözlem gücünden yararlanılmıştır.

 

8.       Etrafı ekinlerin altın sarısıyla çevrili, zümrüt yeşili sa­rıçamların İçine daldım. Bir kış vakti gözlerine vuruldu­ğum üç karacayı aradı gözlerim ormanın derinlikle­rinde. Birkaç hışırtı dışında yaprak bile kıpırdamıyor­du. Keçilerin patikalarını takıp ettim, çamların reçinele­rine bulaşmış karaca tüylerini aldım elime. Buralarda bir yerde olmalıydı yuvaları diyerek ormanı ortadan bölen kanyonun kıyısına ulaştım. Uçurumun kıyısında­ki çalılıklar kıpırdadı; keçi sürüşüydü. Anlaşılan kara­calar başka bir yuva bulmuşlardı kendilerine.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A)  Betimleyici öğelere yer verme

B)  Farklı duyulardan yararlanma

C)  Yinelemelere yer verme

D)  Anlatıma duyguları katma

E)  Olayları oluş sırası ile verme

 

9.      Terasta öylesine sessiz oturuyorduk ki güvercinler bi­le alışmıştı bize. Sağımıza solumuza konuyor, çeşitli sesler çıkararak bizi yaban bilmediklerini belli ediyor­lardı. Arada içlerinden birkaçı havalanıp elli metre öte­deki gölün kıyısına doğru dalışa geçiyordu, başımız­dan aşağı, nazla süzülen tüyler bırakarak. Göl ise ray­ların ötesinde, çok geçmeden bozulacak bir dinginlik­le, hafifçe çırpınıyordu. Bu çırpıntılar yavaş yavaş bü­yüyor, kayıklar yüzdürecek kadar yükseliyordu.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Betimleyici öğelerden yararlanılmıştır.

B)  Kişileştirmelere yer verilmiştir.

C)  İzlenimlere yer verilmiştir.

D)  Karşılaştırmaya yer verilmiştir.

E)  Birden fazla duyudan yararlanılmıştır.

 

10.     Kasabanın ortasından geçip kalenin altında Çoruh’a karışan şirin dere, yöre halkına hoş olmayan anılar bı­rakmış. Elli yıl öncesine kadar, o güzelim meyve bah­çelerinin arasından akan küçük bir şuymuş. Bir gün derenin her iki yanındaki dağlarda büyük çökmeler ve kaymalar olmuş, sonra da seller birbirini izlemiş. Ka­sabayı önce bir uğultu sarmış, ardından korkunç bir gürültüyle sel gelmiş; Önüne kattığı taşlar, kayalar ve meyve ağaçlarıyla. Zamanla seller kesilmiş; ama o yıl­lardan sonra bu küçük dere, kötü anılır olmuş.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Betimleme yapılmıştır.

B)  Kişisel duygulara yer verilmiştir.

C)  Tanımlamalara yer verilmiştir.

D)  Açıklama yapılmıştır.

E)  Farklı duyu organlarıyla algılanan ayrıntılara yer ve­rilmiştir.

 

11.     İşte kış geldi. Hem de güle oynaya geldi bu sefer. Gökyüzünün beyaz armağanı gösterdi kendini. Bunu en az arzulayan biz büyükleriz belki de, Biz niçin iste­riz karın yağmasını? Gözümüz farklı bir manzara gör­sün, kartopu oynayalım ya da toprağımız bereketlen­sin, sularımız gürleşsin diye. Bizde öyle büyük sevinç­ler uyandırmaz kar. En çok çocuklar arzular onu ve en çok onları mutlu eder, onları şaşkına çevirir karın ya­ğışı. Kar yağınca sokağın kendi egemenlikleri altına gireceğini bilirler ve gözleri parlayarak, büzülen, mo­raran küçücük elleriyle sevinçle koşarlar sokaklara.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Anlatıma duygular katılmıştır.

B)  Karşılaştırma yapılmıştır.

C)  İnsana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır.

D)  Benzetmelere yer verilmiştir

E)  Değişik yapılı cümleler kullanılmıştır.

 

12.    Yıllar önceydi. Gecenin şafağa yaklaşmakla olduğu sımsıcak bir yaz günü, bizi tatil için kentten götüren eski bir otobüsün içinde uyumaya çalışıyorduk. Birden bir gümleme ile irkildik. Şoför hemen fren ya­pıp yolun kenarında duruverdi. Otobüsün iki lastiği de patlamıştı. Lastikler kim bilir nereye tamir edilmek için sökülüp götürülürken yolcular da etrafa yayılıverdiler.

Bu  parçanın  anlatımında aşağıdakilerin  hangisi yoktur?

A)  Öyküleyici bir yol izleme

B)  Farklı duyulara seslenme

C)  Niteleyici sözcüklere yer verme

D)  Düşünceyi örneklerle zenginleştirme

E)  Günün belli bir anını yansıtma

 

CEVAPLAR

1-D  

2-E         

3-C         

4-E

5-D        

6-E              

7-D                       8-C              

9-D        

10-C      

11-D      

12-D