Anlatım Biçimleri (Çıkmış Sorular)

ANLATIM BİÇİMLERİ – 9

1. Sanki bir ekin denizindeyim. Düzlükte güneşin bir parçası görünüyor; köz gibi, kıpkırmızı. Yer yarılmış da sanki içinden çıkıyormuş gibi… İnce­den inceye esen seher yeli yüzümü okşuyor; bur­numa taze ot kokuları geliyor. Buğdaylar hışırtılarla dalgalanıyor. Burada dağ taş, yer gök buğdaya kesmiş. İnsan kendini buğday denizinde kalmış sanıyor.

Bu parçada hangi duyu organıyla seçilebilen ayrıntılara yer verilmemiştir?

A) Görme

B) Tat alma

C) Dokunma

D) Koklama

E) İşitme

(ÖYS 1998)

 

2. Önce karanlıkta yüzün ışıdı. Sis açıldıkça kendini ele verdin İstanbul. Güverteden bakınca gözlerine inen aydınlığı gördüm. Demir aldım. Uzaklaşan gemi değil, İstanbul’du. Kurşun kuleler, minareler, uğultulu taş yapılar, ışıyan yüzünle eriyip gittiler boşlukta. Ayrıldık. Ama başka kentlere, yeni li­manlara doğru dümen kırdığım bu uzun, hâlâ sonu gelmeyen yolculukta beni yalnız bırak­madın. Gittiğim ülkelerde hep seni yaşadım. Sen ey ay yüzlüm benim.

Bu   parçanın   anlatımında   aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Sözcüklerin duygusal anlamından yararlanma

B) Kişileştirme sanatına başvurma

C) Betimleyici öğeler kullanma

D) Hitaplardan yararlanma

E) Tanımlamalarla söyleyişte yoğunluk sağlama

(ÖYS 1991)

 

3. On altıncı katta asansörden indik. Bana odayı gösterecek çocuğun peşinden yürüyordum. Çocuk kısa bir koridoru geçti, bir odanın Önünde durdu, Ben de durdum. Kapıyı açtı, içeri girdik. Perdeler sıkı sıkıya kapalı. Çocuk perdeleri açıp dışarıyı göstermek istedi. Engel oldum. Lambaları yaktı. Banyonun kapısını açtı. Bir şey isteyip is­temediğimi sordu. İstemediğimi söyledim. Bahşişini verdim, gitti.

Bu   parçanın   anlatımında   aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Duyguları yansıtma

B) Eylemleri oluş sırasına göre verme

C) Gözlem gücünden yararlanma

D) Değişik yapılı cümleler kullanma

E) Birinci kişinin ağzından anlatma

(ÖSS 1998)

 

4. “Andre Gide bir yazısında şöyle der: ‘Sanatçının konusu insandır. Bir insanın yaşamı o insanın düşlerinin de kaynağıdır.’ Bu söze katılıyorum. Çünkü yaşananlarla düşler ip ipedir. Sanatçı, ya­zar, ozan da insan yaşamını, insan düşlerini bir yapıtta gerçeğe dönüştürendir. Başkasına, gele­ceğe bakandır. Kendi yaşadıklarına, düşlerine herkesi ortak edendir.”

Bu parçada yazarın, Andre Gide’den bir alıntı yapmış olmasının nedeni aşağıdakilerden özellikle hangisi olabilir?

A) Anlatıma akıcılık kazandırma

B) Sanatçı  konusundaki görüşlerini  inandırıcı kılma

C) Okuyucunun ilgisini çekme

D) Karşıtlıklardan yararlanarak düşüncesini ge­liştirme

E) Yaşamla sanat eseri arasındaki ilişkiyi kanıt­lama

(ÖYS 1981) 

 

5. Bir yerde yaşamayı sevmek için orada mutlaka anılarınızın olması gerekli. Yoksa evler soğuk birer duvar yığını, cadde ve sokaklar yabancılara ait yerlerdir. Size dostça bakmayan bu otobüs du­rağında eğreti eğreti beklersiniz. Yeni bir eve taşınmanın birçok insana hiç çekici gelmemesinin nedenleri de aslında bunlardır, Evin duvarlarında geçmişinizin o acı tatlı anılarından hiçbir iz yoktur. Bir tanışla iş dönüşü karşılaşıp dostça iki çift laf edilmiş o eski sokağınızla hiçbir benzerliği bulun­maz bu sokağın. Her şey, sesler, renkler sizin dışınızda akıp gider gibidir. Bu yüzden, hayatınıza yeni giren bir yeri benimsemek için zamana ihtiy­acınız olacaktır, Orayı sevemezsiniz. Ta ki anı biriktirene kadar.

Bu   parçanın   anlatımında   aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İkilemelere yer verme

B) Karşılaştırmaya başvurma

C) Birden çok duyuya seslenme

D) Betimleyici öğelerden yararlanma

E) Birinci kişili anlatımla oluşturulma

(ÖSS 2009)

 

6. Adalarda oturanlar, akşamüzeri iskeleye çıkıp, gelenleri karşılar, gidenleri uğurlarlar; gençler arkadaşlarıyla buluşur; yaşlılar çay bahçelerinde, aralarında söyleşirler. Saat dokuza gelince, herkes evine dönmüş, sofraya oturmuş olur. Adalara gezmeye gelen birkaç kişi dışında kim­seleri göremezsiniz ortalıkta.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisine başvurulmuştur?

A) Öyküleme                   B) Tanımlama

C)  Tartışma                      D) Açıklama

E) Karşılaştırma

(ÖYS 1993)

 

7. “İnsanlığın adım adım ilerlemesini sağlayan şey, kuşkusuz, kişisel kazançların, ürün ve buluşların kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Hayvanlar dün­yasında buna benzer bir olay yoktur; eğitim gör­müş bir köpek, başka bir köpeği eğitemez.”

Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır?

A) benzetme                                    B) ilişki kurma

C) örneklendirme                            D) kanıtlama

E) karşılaştırma

(ÖSS 1981)

 

8. Soğuk bir İstanbul sabahı… Gökyüzünde bulut kaynıyor; yağmur yağdı yağacak… Biz yola koyu­luyoruz. Yarım saat sürecek yolculuğumuzu, Mal­tepe’nin bildik sokaklarından geçerek bir an önce bitirme telaşındayız. Sokaklar, İşe yetişmek ipin koşuşanlarla dolu. insanlar, rayların üzerinden, sağa sola bakarak, hızlı adımlarla geçiyor. Bir banliyö treni Gebze yönüne doğru gürültüyle yol alıyor.

Bu parçanın anlatımında  aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?

A) öyküleme – betimleme

B) Açıklama – betimleme

C) Karşılaştırma – öyküleme

D) Tanımlama – açıklama

E) Karşılaştırma – tanımlama

(ÖSS 2002)

 

9. Güzeldere’de kışın bembeyaz bir sessizlik kaplar her yanı. İlkbaharda taze yeşilin, eflatun orman gülleriyle uyumu göze çarpar. Yazın koyu bir yeşil hâkim olur dağlara. Ya sonbaharda? Kayınların, gürgenlerin kırmızısı, ıhlamur yapraklarının saman gibi sarısıyla güze direnen çalıların yeşili birbirine karışır. Güzeldere’nin en görkemli zamanıdır sonbahar.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda­kilerden hangisi söylenemez?

 

A)   Benzetme yapılmıştır.

B)   Betimleyici öğelere yer verilmiştir.

C)  Öznellik ağır basmaktadır.

D)  Bir varlığa insana özgü bir nitelik aktarılmıştır.

E)   Yinelemelere başvurulmuştur.

(ÖSS 2007)

 

10. Yirmi yaşından fazla göstermeyen bir genç, çadırın önünde yan yatırılmış el arabasının üstüne oturmuş saz çalıyordu. Fenerin aydınlattığı alnı, ter damlalarıyla kaplıydı, Sazının sapı, şaşırtıcı bir süratle aşağı yukarı kayan parmak­larının altında bir canlı gibi titriyordu. Tellere vuran sağ eli, küçük fakat kendinden emin hareketler yapıyordu. Gencin eli, sazın gövdesine yak­laştıkça insan, saz ile el arasında gizli fakat çok anlamlı bir konuşma olduğunu sanıyordu,

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han­gisi ağır basmaktadır?

A) Betimleme

B) Tartışma

C) Açıklama

D) Öyküleme

E) Karşılaştırma

(ÖYS 1995)

 

11. Benim ipin yazmaya başlamanın saati, dakikası yoktur. Diyebilirim ki günün her saatinde yazmaya başlayabilirim. Şimdi emekliyim, zamanı dilediğim gibi kullanabilirim artık. Ama bu yalnızca bir sanı, yazma söz konusuysa bu geçerli değildir. Yaz­mada zamanı “yazı” belirler, ne yazılacağının be­lirleyicisi de odur. Marquez’in, “O kadar acemiydim ki romanların, yazanın istediği gibi değil de kendi istedikleri gibi başladıklarını henüz bilmiyordum.” sözüyle karşılaşınca “yazmaya” sinir konulamayacağına daha derinden inandım.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Farklı düşünceleri ardı ardına verme

B) Anlamca kesinlik bildiren cümleler kullanma

C) Varlıklara, insana Özgü nitelikler yükleme

D) Örneklemelerden yararlanma

E) Alıntıyla düşünceyi pekiştirme

(ÖSS 2009)

 CEVAPLAR

1.B4.B7.E10.A
2.E5.E8.A11.E
3.A6.A9.E