ARUZLA YAZILAN HALK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ
Divan şairlerine özenen ve kendilerini de en az onlar kadar yetenekli gören bazı saz şairleri, aruz ölçüsüyle de şiirler söylemişlerdir. Ancak bu şairler bu konuda pek başarılı olamamıştır. Çünkü aruz ölçüsüyle açık ve kapalı heceleri de dikkate alıp doğaçlama olarak şiir söylemek çok zordur. Aruzla söylenen bu şiirlerin de kendilerine özgü ezgileri vardır. Bu tür şiirler arasında “kalenderi, satranç, vezn-i aher, selis, divan, semai” gibi nazım şekilleri bulunur. Semainin aruzla söyleneni pek yaygın değildir.
1. Divan
Aruzun “fâilatün, fâilatün, fâilatün, fâilün” kalıbıyla yazılan bir şiirdir. Bu şiirler özel bir ezgiyle okunur. Dörtlüklerden oluşanlarının kafiye örgüsü (aaaa, bbba..) şeklindedir.
Şerh edip râz-ı derûnum ol canâne söylesem
Pâyine yüzümü sürsem bî-bahâne söylesem
Katre-i eskim dökülse dâne dâne söylesem
Çektiğim her türlü gamdan bir nişane söylesem
Bu dörtlük aruzun “fâilatün, fâilatün, fâilatün, fâilün” kalıbı ve “aaaa” uyak düzeni ile yazılmıştır. Bu nedenle dörtlük “divan”dan alınmıştır.
2. Selis
Saz şairlerinin “feilâtün (failâtün), feilâtün, feilâtün, feilün” kalıbıyla yazdığı şiirlerdir. Selisler, ya divan gibi gazel biçiminde veya murabba, muhammes, müseddes biçimindedir. Kafiye örgüsü divan gibidir.
Gide mi haşre kadar hüzn ile firkat acaba
Yoksa hâsıl ola mı yâr ile vuslat acaba
Mürg-ı dildârı heves bir gün olup meyi ede mi
Kona mı Nuri kulun başına devlet acaba
Bu şiir, aruzun “feilâtün (failâtün), feilâtün, feilâtün, fei-lün” kalıbıyla gazel tarzında yazılmış bir selis örneğidir.
3. Semaî
Aruzun daha çok “mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün” kalıbıyla yazılan şiirlerdir. Semaî kendi içinde “musammat semaî”, ayaklı (yedekli) semaî” gibi türlere ayrılır.
Fitil veş giy külahını şem’a-yı sûzâneden çıkma
Dolaş şem’in civarın merkez-i pervaneden çıkma
Eğer maksat seyâhatsa gönül deryâ-yı vahdette
Hubab-ı Bade veş devret leb-i peymâneden çıkma
Bu dörtlük aruz ölçüsüyle yazılan bir semaîden alınmıştır.
4. Kalenderi
Bu nazım şeklinin adını “Babailik, Ahilik, Abdallık” gibi tarikatlardan aldığı düşünülmektedir. Bu düşünce de bu tarz şiirlerin Kalenderîlere özgü ayinlerde okunmasından kaynaklanmaktadır. Bu şiir türü aruzun “mefûlü, mefâilü, feilün” kalıbı ve hecenin 7+7 ölçüsü ile yazılır.
Sen al ile başımı alıp aklımı şimdi
Ey rind-i felek-meşreb edîbâne durursun
Öldürmek ise Nuri kulun kasdına böyle
Çek hançeri öldür a paşam ya ne durursun
Bu beyitler gazel tarzında ve aruz ölçüsüyle yazılan bir kalenderîden alınmıştır.
5. Satranç
Satranç, musammat beyitlerden oluştuğu için her dize iki eşit parçaya bölünebilir ve bu şiir türünde iç kafiye bulunur. Musammat dizeler alt alta yazıldığında bir dörtlük elde edilir.İç kafiyeye göre kafiye örgüsü abab, cccb… şeklindedir. Bu nazım şekli hece ölçüsünün 8+8 kalıbına da uygundur. 19. yüzyıldan itibaren aruzun dört “müfteilün” kalıbıyla yazılan satranç, gazel biçiminde olup özel bir ezgi ile söylenir.
Medhine meddah olalım / hüsrev-i hûban güzele
Vasfına sözler bulalım / dinleye yaran güzele
Benzemez hû u melek / hidmetine çektik emek
Dişleri zer şâne gerek / zülf ü perişan güzele
Yukarıdaki beyitlerin dizeleri ikiye ayrılabilecek şekilde yazılmıştır. Bu dizelerde iç kafiye söz konusu olduğundan, bu beyitler satrançtan alınmıştır.
6. Vezn-î aher
Saz şairlerinin “müstefilâtün, müstefilâtün, müstefilâtün, müstefilâtün” kalıbıyla yazdığı şiirlerdir.
Bu şiir türünde, birinci mısranın 2. bölümü ikinci mısranın başına, ikinci mısranın 2. bölümü üçüncü mısranın başına, üçüncü mısranın 2. bölümü dördüncü mısranın başına getirilir.
Ey vasl-ı cennet / kıl cana minnet / vjy serv-i kamet / can içre cansın
Kıl cana minnet/ vay serv-i kamet/ cân içre canim / nevres fidancın
Vay Lerv-kamct/ cân içre cansın / nev-res fidansın / şûh-ı cihansın
Cân içre câ s:: / nevres fidansın/şûh-ı cihansın / gözden nihansın
Bu dörtlükte aruzun dört “müstefilâtün” kalıbıyla yazılan ve vezn-i aher şiir tipine özgü nitelikler vardır.