Noktalama İşaretleri – Konu Anlatımı – 2

NOKTALAMA iŞARETLERİ

NOKTA (.)

1- Bitmiş cümlenin sonuna konur.

Türk Dili Kurumu 1932 yılında kurulmuştur.

2- Cümle değerindeki sözlerin sonuna konur.

Gidiyor musunuz ?

– Evet.

Adın ne ?

– Ahmet.

Dikkatli olun.

– Peki.

3- Kısaltmaların sonuna konur.

R. Tevfik Fikret , M Ali Gülseven

Prof Dr. Ahmet Kerimoğlu ‘na muayene oldum.

Alm.,  Far. , Fırat Cad. , doğ. ,  mat. (tür adlarının kısaltmalarında genellikle üç harf alınır.)

 

UYARI:   Kurum kuruluş adlarının kısaltılmasında nokta kullanılmaz.TBMM,   AT, THY , TEDAŞ, MKE, TL

4- Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur.

3. (üçüncü) , 5. (beşinci) , II. Mehmet , 7. yüzyıl , 20. sok.

5- Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.

1.   2.    I.   II.          ­

6- Tarihlerin yazımında gün, ay ve yılı gösteren sayıların arasına konur.

29.05.1998’de doğmuş.

7- Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur.

Tren 09.15 ‘te istasyona ulaşır.

Tören 17.30’da başlayacak.

NOT: Araya (:) konması yanlıştır.

8- Sayıların yazımında, sayı basamaklarının arasına konur.

Bunun için 15.548.800 lira ödedim.

Ceketi 10.500.000 liraya almış.

9- Çarpı işareti yerine nokta kullanılır.

2.4 = 8

16.2 = 32

10- Tırnak içine alınmış söz grupları bir cümle değeri taşıyorsa cümlenin sonuna nokta konur.

Genç sanatçı: “Sanat, insanlığın mutluluğu için yapılmalı. ” görüşünü savunuyordu.

Öğretmen: “Başarının anahtarı çalışmaktır. ” dedi.

UYARI: Kitap, yazı, bölüm adlarından, başlıklardan sonra nokta konmaz. Gerekiyorsa soru işaret veya ünlem işareti kullanılabilir.

 

 VİRGÜL (,)

1 – Cümle içinde eş görevli sözcükler ve sözcük öbekleri arasına virgül konur.

Evde elektrik, su, telefon yoktu.

Semaver ‘i, Sarnıç ‘ı, Şahmerdan ‘ı ortaokuldayken okumuştum. .

Bahçedeki sarı, kırmızı, mor çiçekleri görünce içim açıldı.

Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın   havasında erir gibi oldum.

 2- Sıralı” cümleler arasında da virgül kullanılır.

 Umduk, bekledik, düşündük

Yoldan geçiş otomobillerle yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse  kendisine dikkat etmez.

Yanıma geldiler, adımı sordular.

 3- Özneyle yüklem arasına başka öğeler girmişse özneden sonra kullanılır. Tamlama karışık lığını önlemek için kullanılır.

Adam, burnunun altında kanat açmış bir şahin gibi duran bıyığını sıvazladı.

Kadın, elini  önlüğüne sildikten sonra bize doğru yaklaştı.

Bangladeş, Asya’da kendi imkanlarıyla ayakta kalabilen bir ülkedir.

Halit Ziya, edebiyatımıza realist anlamda ilk roman yazan şahıstır.

 4- Cümlede anlam gereği özellikle belirtilmek istenen öğeden sonra kullanılır.

O gün, hayatı değişti.

Köyümüzde, her şey bıraktığım gibi.

Buraya, sana yardım etmek için geldim.

 5- Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan sözcükler arasına konur.

Akşam, yine akşam, yine akşam

Göllerde bu dem bir kamış olsam!

Kardeşim, benim zavallı kardeşim

Ne kadar şansızsın. .

 

UYARI:   Virgülden sonra küçük harfle başlar.(Özel isimler istisna)

 

6- Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur.

     Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum.

Bu evi, çocukluğumun geçtiği yeri, asla satmam.

Seni, en çok sevdiğim insanı, nasıl unuturum?

Babam, kim ne derse desin, yardımsever bir insandı.

 

UYARI: Ara   söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda kısa çizgi veya parantez   bulunabilir.Köyüne – hasret çektiği yere – döndü. Bu insanları (herkes bilir) çok   severim.

 7- Tırnak içine alınmamış aktarma cümlelerinden sonra kullanılır.

            Çiçekleri sulayalım, dedi.

Datça’ya yarın gideceğim, diyor.

 8- Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, yoo, evet,  peki, pekala, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette gibi sözcüklerden sonra kullanılır.

      Peki, gideriz.

Olur, ben de size katılırım.

Hayhay, memnun oluruz.

 9- Yazılarda ve mektuplarda, seslenme sözcüklerinden sonra kullanılır.

     Çocuklar, buraya gelsenize!

Sevgili babacığım,

Sevgili kardeşim,

10- Ünlemlerden ve ünlem değerindeki sözlerden sonra virgül konulabilir. Bu durumda, ünlem  işareti cümlenin sonuna konur.

 Eyvah! Ev yanıyor.

Eyvah, ev yanıyor !

Ay, ayağıma bastınız!

Yoo, güvercinlerime dokunmayınız!

Yaşasın, yine bizim takım kazandı !

 11- Cümlede kullanılan lütfen, rica ederim, affedersiniz gibi sözlerden sonra konur.

Lütfen, benimle gelir misiniz?

Rica ederim, beni yanlış anladınız.

 12- Yazışmalarda, yer adlarını tarihlerden ayırmak için kullanılır.

Kuşadası, 7 Şubat 1998         İzmir, 2 Ocak 1996

 13- Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur.

Türk Dil Kurumu Başkanlığına,                Borsa Lisesi Müdürlüğüne,

 14- İşaret zamirleri ve adlaşmış sıfatlara dayanan anlam karışıklığını gidermek için gereken   yerlerde virgül kullanılır.

Bu, radyonun kaybolan parçasıydı.

Küçük, arkadaşlarıyla sinemaya gitti.

Genç, kıza uzun  süre hayran hayran baktı.

Sizi soran, kadının en küçük oğluydu.

Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.

O, adama baktı.

  15- Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için konur.

0,45     75,78

 16- Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur.

Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.

 17- Cümlede “değil” sözcüğüyle yaratılan çelişmelerden sonra kullanılır.

İnsanın gerçek asaleti doğuştan değil, erdemden gelir.

Büyük borçlar insanları değer bilmeye değil, kin beslemeye yöneltir.

   

UYARI:   İkilemelerde sözcükler arasına virgül konmaz.            İyi kötü günde beraber olmaya   söz verdik.Evi barkı satıp İstanbul’a   taşındı.

Bebek mışıl mışıl uyuyor.

Dünya alem haline güldü.

 

UYARI: ve,   veya, ya da ile bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz.

 

NOKTALI VİRGÜL (;)

 1) Öğeler arasına virgül konmuş olan sıralı cümleler noktalı virgül ile ayrılır.

Kısa sürede gömlekleri, pantolonları ütüledi; tabakları, bardakları yıkadı.

Kitaplarını, defterlerini aldı; paltosunu, şapkasını giydi; soğuğa çıktı.

Artık, konular alabildiğine genişliyor; biçim, ölçü, uyak önemini yitirerek siliniyor.

2) İki cümle birbirine ama, fakat, çünkü, ancak, ne var ki, bu nedenle gibi bağlayıcı öğelerle   bağlanıyorsa bağlaçtan önce kullanılır.

Sofrada çeşit çeşit yemekler vardı; fakat canım hiçbirini istemiyordu.

Herkes bizi suçladı; oysa biz orada bile değildik.

NOT: Bağlaç   kullanılabilecekken bağlaç düşürülmüşse (;) bağlaç yerinde kalır.

Horoz ölür;   gözü çöplükte kalır.

Yarın   Ankara’ya gidiyorum; kardeşimi özledim.

 

3) Aralarında öğe ortaklığı olmayan sıralı cümleler arasına konur.

Oda soğumuştu ; sönmeye yüz tutan ocağa iki odun atın.

Çok yaşayan bilmez ; çok gezen bilir.

4) Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur.

Türkiye, İngiltere, Azerbaycan ; İstanbul, Londra, Bakü

Erkek çocuklarına İlker; Soner; kız çocuklarına Ülker, Songül isimlerini koydular.

Bir odasında sandık, dolap, masa ; diğer odasında yatak, halı, kitaplık vardı.

Adana’yı Fransızlar ; Urfa’yı, Maraş’ı, Antep’i İngilizler işgal etti.

5- Anlamca karşıt durumları dile getiren iki cümle arasına konur.

Halktan kopmuş bir yönetim teokrasidir; halktan yana bir yönetimse demokrasidir.

Duyguların yer aldığı ifadeler öznel; gerçekçi ve tarafsız olan ifadeler nesneldir.

6- Birbirine bağlı sıralı cümlelerin arasına konur.

At ölür. meydan kalır ; yiğit ölür, şan kalır.

Kel ölür, sırma saçlı olur ; kör ölür, badem gözlü olur.

İKİ NOKTA (:)

1- Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur.

Milli Edebiyat Akımı ‘nın temsilcileri şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar,  Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul…   .

2- Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur.

Son günlerde iki roman okudum: Atilla İlhan’dan “Bıçağın Ucu” ve Samim Kocagöz’den “İzmir’in İçinde”

Bu kuralın dayandığı temel mantık şuydu: Türk milleti, onurlu bir millet olarak ebediyyen  bağımsız yaşamalıdır.

Duvarda güzel bir söz yazılıydı: Bizler, ancak birbirimizi kucaklayarak uçabilecek tek  kanatlı melekleriz.

UYARI:   İki noktadan sonra gelen bölüm bir cümle oluşturuyorsa ya da cümle   değerindeyse   büyük harfle başlatılır.   Bu işaretten sonra birtakım örnekler sıralanıyorsa, örnekler  küçük harfle başlatılır.
Baykam’ın   bir tablosu: kavaklar, iki keçi, bulanıkça bir gök, birkaç bulut…
 İçeride değişik meslek gruplarından insanlar   vardı: terzi, kasap, manav, işçi, memur, bankacı…

 

3- Tırnak içine alınmış alıntılardan, aktarma cümlelerinden önce iki nokta kullanılır.

Atatürk’ün Onuncu Yıl Söylevi: “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözüyle biter.

Bir düşünür şöyle diyor: “İnsan mutlu olduğuna inanmadıkça mutlu değildir. “

UYARI:   Aktarma cümlelerinde iki nokta yerine virgül de kullanılabilir. Namık Kemal,   “Yüksel ki yerin bu yer değildir!”

 

4- Karşılıklı konuşmalarda, konuşma çizgisinden önce i/d nokta konur.

Genç müdür,ansızın parladı:

– Kimse bana eksik dosya için işlem yaptıramaz, dedi.

Polis:

-Ali Usta, dükkanı arayacağız.

Ali Usta:

-Niçin?

5- Kavramlar tanımlanırken ya da açıklanırken kullanılır.

İsim: Varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir.

Sıfat: İsmi niteleyen ve belirten sözcüklere denir.

6- Matematikte bölme işareti olarak kullanılır,

45:9 =5           32:2 =16

 

ÜÇ NOKTA (…)

1- Cümlenin benzer örneklerle sürdürülebileceğini anlatmak amacıyla kullanılır.

Kimi eylemler oluş bildirir: sararmak, buruşmak, büyümek..

Zamirler adların yerini tutar: ben, sen, kimse, kim, ne:..

 2- Herhangi bir nedenle tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.

Her şey o kadar pahalı ki…

Alçak bir gece semasında serpilmiş büyük yıldızlar… Bütün bu yıldızlar içinde bir leyleğin düşünen gagası…

Dışarıda dondurucu bir soğuk..

3– Yazıda, kaba ya da çirkin bulduğumuz için yazmaktan kaçındığımız sözcük ya da sözcükleri belirtmek için de üç noktayı kullanabiliriz.

Delikanlı, karşısındakinin bu davranışına çok kızdı: “Senin…!”

Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz.

4- Yazı içinde açıklanmak istenmeyen sözcükler yerine de üç nokta konur. Açıklanmak  istenmeyen sözcüğün ilk harfi yazıldıktan sonra da üç nokta kullanılabilir.

Ben bu haberi… ‘den işittim. (Ayşe)

N…Kasabası’ndan yola çıktığımızda neredeyse öğle olmuştu.

5- Alıntıların baş tarafına konan üç nokta, alıntının baş tarafından bir bölümünün çıkarıldığını gösterir.

“…Dilimiz, yabancı sözcüklerden arındığı gün, gerçek kimliğini bulacaktır. ” diyor.

6- Seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için kullanılır.

Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: – Koca Ali… Koca Ali!

7- Kızgınlık sonucu vurgu/anmak istenen sözcüklerin arasına konur. 

 

Ör: Git…me…ye…ce… ğim!

8- Karşılıklı konuşmalarda cevap verilmediği zaman susulduğunu belirtmek için üç nokta kullanılır.

– Hastalandın mı büyükanne?

– …

UYARI: Üç   noktadan sonra yeni cümleye büyük harfle başlanır, ilk cümle üç noktadan   sonra devam ediyorsa, büyük harf kullanma gereği yoktur.
Borçlarını   ödeyebilmek için evini, arabasını, arsalarını… satmak zorunda kaldı.

 

SORU İŞARETİ (?)

1- Soru cümlelerinden ya da soru anlamı taşıyan sözcüklerden sonra soru işareti kullanılır.

Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı ?

Doğum tarihiniz?

Sular mı yandı?

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?(sözde)

Neden tunca benziyor mermer?

Bana bu yapılır mı?(sözde s.)

 

UYARI: İçinde   soru sözcüğü olduğu halde hiçbir şekilde soru anlamı taşımayan cümlelerin   sonuna soru işareti konmaz.

        Ör: Neden böyle davrandığını   bilmiyorum.Kaçıncı katta oturduğunu   söylemedi.Böyle mi olacaktı diyerek çekip   gitti.

Akşam oldu mu sürüler döner.

 

UYARI:   Anlamları birbirini tamamlayan soru cümleleri virgülle ayrılır. Soru işareti   en sona konur.

Bu   saati masaya mı koyayım, duvara mı asayım ?Ruhunu   karartan neydi, yağmur mu yağıyordu; yoksa şimşekler mi çakıyordu?Çok   yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı ?

Üsküdar ‘dan mı, Hisar’dan mı, Kavaklar ‘dan   mı ?

 

UYARI: Sıralı   cümlede son cümle soru anlamı taşımıyorsa soru işareti kullanılmaz.
 Niçin böyle davranıyor, bir türlü   anlayamadım.

2- Bir bilginin kesin olmadığını, kuşku duyulduğunu anlatmak için parantez içinde soru  işareti kullanılır.

Gülşehri, 14. yüzyılda (?) yaşamış bir tasavvuf şairidir.

Arkadaşımın hırsızlık yaptığını (?) söyledi.

 3- Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır.

Yunus Emre (? -?)

 4- Bazen söze şaşma, küçümseme, alay, güvensizlik anlamı katmak için ilgili sözden veya cümleden sonra soru işareti konur.             ¬

Bu büyük sanatçı (?) her romanıyla olay yaratacağa beziyor.

Burada ondan daha akıllı (?) biri var mı ki?

    

UYARI: Soru   işaretinden sonra büyük harf1e başlanır.

 

ÜNLEM (!)

1- Sevinç, acı, korku, şaşma- gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur.

                Ne mutlu Türk’üm diyene!

Olmaz olsun senin gibi arkadaş!

Hey, baksana sen! (seslenme)

Ey, Türk Gençliği! (seslenme)

Aman! Ben ne yapayım.

 

UYARI:   Cümlenin başında bir ünlem varsa, ünlem işareti bu ünlemden sonra da   kullanılabilir.Eğer cümlenin sonunda ünlem işareti kullanılacaksa ünlem   sözcüğünden sonra virgül kullanılır.
         Ör: Eyvah, geliyorlar!               Of, canım sıkıldı!

2- Parantez içinde kullanılan ünlem şaşma, küçümseme, alay etme, güvensizlik anlamı verir.

               İşte şiirimizin üstadı (!) geliyor.  ¬

Bu bilim adamı (!) dil konusunda da ne kadar bilgili (!) olduğunu bu sözleriyle kanıtlıyor.

 3- Okuyucunun düşüncesine bırakılmış, anlamca tamamlanmamış bazı ünlem cümlelerine, ünlem işaretinden sonra üç nokta işareti konur.

Ör: Kapıyı açıp girmez mi!..

 

UYARI: Ünlem   işaretinden sonra büyük harf kullanırız.

 

TIRNAK İŞARETİ (“)

  1- Başkasından veya bir yazıdan olduğu gibi aktarılan sözlerin başında ve sonunda tırnak  işareti kullanılır. Tırnak içindeki söz grubu bir cümle değerinde ise cümleye uygun  noktalama işareti kullanılır.

Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün: “Hayatta en hakiki mürşit  ilimdir. ” özdeyişi yer almaktadır.

“Ne mutlu Türk ‘üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır.

Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. “

“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyor şair.

Bir düşünün “İyiliği doğal olarak, tıpkı çiçeklerin koku saçtığı gibi yapmazsanız, o iyilikten ne çıkar!” diyor.

 

UYARI: Başka   bir kimseden veya yazıdan alınan sözler az çok değişik biçimde verildiğinde   bu gibi aktarmalar tırnak içinde verilmez.
Yahya   Kemal, insanın dünyada hayal ettiği müddetçe yaşadığına inanırmış.

 

2- Özellikle belirtilmek istenen bir sözcük ya da grup tırnak içine alınır. (Belirtme, sözcüklerinfarklı puntolarla yazılması, açık ya da koyu basılmasıyla da sağlanabilir.)

 Ör: “Osmanlıca” dillerin en güzel örneğidir.

Höyük sözü, Anadolu’da “tepe” olarak geçer.

 3- Cümlede geçen gazete, dergi ve eser adları, yazı başlıkları tırnak içine alınır.

  Ör: Servet-i Fünun Hüseyin Cahit Yalçın ‘ın “Edebiyat ve Hukuk” başlıklı yazısı nedeniyle  kapatıldı.

Tevfik Fikret, “Şermin” adlı eserini çocuklar için yazmıştır.

Gazeteniz “Star” çıktı.

 

UYARI: Tırnak   içindeki söze ek gelirse, tırnaktan sonra gelir ve kesme işareti kullanılmaz.  
Ör: Siz bir   de Ahmet Haşim ‘in “O Belde “sini okuyun.

 

4- Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtilmek için tek tırnak

kullanılır.

 Ör: Edebiyat öğretmeni: “Şiirler içinde ‘ Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi.

Bize defterimin ilk sayfasına da yazdığım şu sözü söyledi: “İnsanları sizin için ‘sevgi adına’   bir şey yapmaya zorlamayın. “

 5- Kimi zaman küçümseme, alay amacıyla da kullanılır.

Ör: Eline bir diploma geçiren kendini ” öğretmen” sanıyor.

 6- Karşılıklı konuşmalarda, konuşma çizgisi yerine kullanılır.

Ör: “Kralım, kızınızı oğluna ister.”  “Yaa, öyle mi!”

 KISA ÇİZGİ (-)

1- Satıra sığmayan sözcükler bölünürken satır sonuna konur.

Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bilmem,

 2- Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır.

Örnek olsun diye-örnek istemez ya- söylüyorum.

Ahmet-dayımın oğlu-yakında askere gidecek

Dostlarıma-kim ne derse desin- sırt çevirmem.

Memleketime-özlediğim yere- döneceğim. 

3- Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için kullanılır.

 Ör: Gör-gü-süz-lük   çiçek-ler-imiz                  kapı-cı-lık 

4- Dil bilgisinde eylem kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır.

Ör: Dur-    gör-     ver-       okut-               taşla¬- 

5- Dil bilgisinde eklerin başına konur.

Ör: -den   -lık                -iş      -me        -li

6- Dil bilgisinde heceleri göstermek için kullanılır.

Ör: a-raş-tır-ma       bi-le-zik          ku-yum-cu-luk 

7- Arapça ve Farsça tamlamalarda kullanılır.

Ör: Hakimiyet-i Milliye               Tevhid-i Tedrisat Kanunu

 

8- Bir olayın başlangıcı ve bitişini gösteren tarihler arasında kullanılır.

Ör:-Bu savaş 1939-1956 yılları arasında olmuş.      

9- Birbiriyle ilgili ülke ya da kavram isimleri arasında kullanılır.

 

Ör: Türkiye-Suriye ilişkileri gergin.

Devlette yasama-yürütme-yargı organları net ayrılmalıdır.

Kulak-burun-boğaz hastalıkları yaygın,

10- Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır.

Ör: 100 – 80=20

 

UYARI: Satır   sonunda özel isim bitmiş ve ona ait ek diğer satıra geçmişse, arada kısa   çizgi değil, kesme işareti kullanılır.
Sizinle   geçen yıl Ankara ‘da buluşmuştuk

 UZUN ÇİZGİ ( _ )

 1 – Konuşma çizgisi olarak kullanılır.

 

Arabamız tutarken Erciyes ‘in yolunu: “Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu ‘nu” Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,

Dedi:

– Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!

Ona:

– Benimle gelecek misin? diye sordum.

-Hayır, dedi.

 2- Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra konur. 

Sıtkı Bey – Oğlum ben kalenin teslimini düşünmüyorum. Kurtarmaya bir çare arıyorum.

 PARANTEZ (AYRAÇ) ( ) 

1. Ara sözler ve ara cümleler parantez içine alınır.

O, isterse (pek ummam ya) bu sorununuzu bir telefon çözebilir.

Ayşe (sınıfın en çalışkanı) sınavı kazandı.

Anadolu kentlerini,köylerini (köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek  için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.

 Çocuklardan biri bir oklama (bir tatlı su balığı) yakaladı.

Akbaba (1960 ‘ların ünlü mizah dergisi) ‘nin tiryakisiydik.

Saraybosna’yı ziyaret eden Avusturya Veliaht’ı Fransız Ferdinand bir Sırp tarafından  öldürüldü.(28, Haziran 1914).

 

2- Tiyatro eserle.rinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için  kullanılır.

İhtiyar – (Yavaş yavaş başkana yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? 

3- Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır.

Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin

Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Safahat) 

4-Cümlede geçen herhangi bir sözcüğün eş anlamlısı parantez içinde verilir.

Bu dizede teşbih (benzetme) yoktur.

Sıfatlar (önadlar) varlıkları niteleyen ya da belirten sözcüklerdir. 

5- Satır başlarında yada cümle içinde, sıra gösteren harf ya da sayılardan sonra parantez  kullanılır.

Ör: 1)…    2)……      3)……..

 

 

6- Yabancı sözcüklerin okunuşu parantez içinde gösterilir.

Bacon (Beykın) ünlü bir deneme yazarıdır.

 

                          EĞİK ÇİZGİ (/)

 

1- Tarihlerde gün, ay ve yıl bildiren sayıların arasına konur

Ör: 23/ II /1998 

2- Metin içinde yan yana sıralanan dizelerin arasına konur. 

Bir türküde geçen, “Ne de olsa kışın sonu bahardır / Bu ila gelir bu da geçer ağlama”   dizelerinin anlamını düşünelim

 

DÜZELTME İŞARETİ (^)

 

1- Yazımları aynı anlamları ve okunuşları ayrı olan kimi sözcüklerde anlam karışıklığının olduğu durumlarda kullanılır.

 

adet : sayı                                âdet : gelenek

hala    : kız                              hâlâ : henüz

kar      : bir doğa olayı            kâr  : kazanç

 

2- Arapça ya da Farsçadan dilimize geçen bazı sözcüklerde a ve u’dan önce gelen k ve g  ünsüzlerinin ince okunması gerekiyorsa bu ünlülerin üzerine düzeltme işareti konur

bekâr , sükūn , rüzgâr , kâğıt…