Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
lys edebiyat – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Thu, 01 Apr 2021 20:08:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png lys edebiyat – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 LYS Türk Edebiyatı Deneme Sınavı – 14 https://dersimizedebiyat.org/lys-14-deneme-sinavi.html Tue, 28 Jan 2014 20:32:16 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=5855 LYS – 14 Deneme Sınavı

1.      Üniversiteler arası yapılan olimpiyatların bu yılki merkezi

 I

Erzurum, büyük bir heyecan yaşıyor. Herkesin merakla izlediği

II

oyunların sembolü çift başlı kartal ve çifte minare, bu şehrin iki

           III

büyük medresesini simgeli­yor. Düzenlenen bu olimpiyat sayesinde,

IV

dünya insanı da ülkemizin saklı güzelliklerini tanımış oluyor.

V

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi aşa­ğıda verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?

A)  I. sözcük, çokluk ve tamlayan eki almıştır.

B) II. sözcük, belgisiz zamirdir.

C)  III. söz, belirtili ad tamlamasıdır.

D)  IV. sözcük, birden çok yapım eki almış sıfat-fiildir.

E) V. söz, özne görevindedir.

 

2.             Derinde sızlayıp  kanayan yaran

                                    I              II

Kalbini dağladıkça üzer her zaman

III

Ak yağınca saça gel zaman git zaman

IV

Sevince elveda, neşeye elveda

V

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir?

A) I.             B) II.            C) III.             D) IV.             E) V.

 

3.      Halide Nusret Zorlutuna’nın Milli Mücadele Döneminde kaleme aldığı şiirlerinde hüzünlü bir insanın izlenimleri vardır. Ancak, şiirler titizlikle incelendiğinde şairin bu şi­irlerinde, okuyanlara hem o dönemin havasını yansıta­bilmek hem de mücadele bilinci aşılamak için lirik ve di­daktik öğeleri atbaşı götürdüğü görülür.

 

Bu parçadaki altı çizili sözle, sözü edilen şairin şi­irleriyle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Gerçekçi bir söyleyişle oluşturulduğu

B)  Sanatsal yetkinlikten yoksun olduğu

C)  Duygunun düşünceye baskın olduğu

D)  Okurları duygusallıktan uzaklaştırarak gerçeklerle yüzleştirmek istediği

E)  Okuru hem duygulandırma hem de bilgilendirme amacı taşıdığı

 

4.       Kışın olmazsa olmazları vardır ; Soğuklar bastırır, günlerce

                                                            I                           II

ayaz olur, sonra lapa lapa kar… Bazen de çığ haber­leri

                                                III

duyarız ; tonlarca kar, dev bir kartopu halinde yuvarlanır

            IV

dağların yamaçlarından.

V

Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerin­den hangisi yerinde kullanılmamıştır?

A) I.             B) II.            C) III.             D) IV.             E) V.

 

5.İnsana yönelik bakış açısının değişmeye başladığı Tanzimat Döneminde, yeni türler ve yeni temaların et­kisiyle bazı şair ve yazarların bir taraftan eski edebî ge­lenekten sapmaya başladıkları, diğer taraftan da ta­mamıyla yeni bir edebî gelenek oluşturma yolunda ilerledikleri görülür. Ancak 19. yüzyılda bu, eskiden kopma ve yeniye yönelme olgusu, Tanzimat ve Servet-i Fünûn Dönemi sanatçılarında farklı seviyelerde olmuştur. Sözgelimi bu iki dönem sanatçıları içinde Serveti Fünûncular, daha çok, Batı kültür dünyasından etkilenmiş, Tanzimatçılar ise Doğu kültüründen bes­lenmeye devam etmişlerdir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenlere başvurulmuştur?

A)  Kanıtlamaya – kişileştirmeye

B)  Betimlemeye – öykülemeye

C) Açıklamaya – karşılaştırmaya

D)  Kişileştirmeye – benzetmeye

E)  Karşılaştırmaya – tanımlamaya

 

6.      Nasrettin Hoca, dünyaca tanınmış bir halk filozofudur. Adetâ Türk halkının mizah anlayışının sembolü olmuş­tur. Fıkralarında halk yaşamından kesitler sunmuş, güldürürken düşündürmüştür. Onun fıkralarını dinle­yenler kendi hayatlarından izler bulmuş, hatalarının farkına varmışlardır. Bu durum toplumsal yaşama kat­kıda bulunmuştur. Fıkralarındaki kahramanlar; karısı, çocuğu, komşuları, mahalleli, sokaktaki dilenciler, hır­sızlar ve eşeğidir.

Bu parçadan Nasrettin Hoca ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A)  Ününün ulus düzeyinde kalmadığı

B)  Türk mizahıyla özdeşleştiği

C)  Fıkralarının sosyal fayda sağladığı

D)  Fıkralarında yer alan kahramanların kurgu ürünü olmadığı

E)  Fıkralarıyla insanları sadece güldürüp eğlendirme­yi amaçladığı

 

7.      Yazılarında daha çok, Türk edebiyatının dönemlerini bir arada vermeyi amaçlayan yazar, edebiyatımızı te­peden bakan bir bakış açısıyla yansıtmaya çalışıyor. Okur, böylece dönemler arasında ilgi kurarak edebi­yatımızın geçirdiği evreleri rahatça görebiliyor.

Bu parçada “edebiyatımızı tepeden bakan bir bakış açısıyla yansıtmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yapıtların sanatsal düzeyini beğenmemek

B)  Genç edebiyatçıların donanımını yetersiz bulmak

C)  Edebiyatımızın gelişim sürecini bütünlük içinde an­latmak

D)  Okurlara edebiyatı sevdirmek için eski dönemlerde ortaya konan yapıtları tanıtmak

E)  Edebiyatçılarımızı tarafsız bir gözle okurlara anlat­mayı amaçlamak

 

8.      (I) Şiirin sadece Türkiye’de değil bütün dünyada kriz geçirdiği söyleniyor. (II) Bu, yalnız şiir için geçerli bir durum değil elbette. (III) Genel olarak edebiyat büyük ve derin bir kriz yaşıyor. (IV) Görsel dünyanın giderek ağır basması, popüler kültürün daha ziyade bir eğlen­ce kültürü olması bunda oldukça etkili. (V) Ayrıca bu­na okuma alışkanlığının düşük olmasını da eklemek mümkün. (VI) Bir de “çok satanlar”ın edebiyat yapıtı olarak görülüp anlaşılmasını da unutmamak gerekir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin­den başlanarak edebiyattaki krizin nedenlerinden söz edilmiştir?

A) I.            B) II.            C) III.            D) IV.            E) V.

9.      Şairlerin şiirini yeniden ele alması, onda bazı değişiklik­ler yapması, edebiyatta tartışılagelen bir konudur. Ce­mal Süreya “Sözcükleri Değiştirmek” adlı yazısında Ok­tay Rifat’ın eski şiirlerindeki bazı sözcükleri değiştirme­sini eleştirir. Şairin bu çabasına olumlu bakmaz. Yaşar Nabi Nayır, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Talip Apaydın’da da benzer değiştirmeler gördüğünü belirtir. Yazara gö­re, bu durumun çeşitli sakıncalar! vardır. Örneğin bir di­zede sözcük değiştirmek isteyen şairin, dizeyi yeniden kurması gerekebilir. — Sanatçı şiirin, sonradan müda­hale kabul etmeyen bu yapısını çok iyi bildiğinden, şiir­lerin olduğu gibi bırakılmasını savunur.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han­gisi getirilmelidir?

A)  Dolayısıyla şairler şiirlerinde istediği gibi değişiklik yapabilir.

B)  Oysa şiirin yapısı bırakın bir dizeyi bir sözcük bile değiştirmeye izin vermez.

C)  Bu, bazen şiiri bambaşka yapar, eskisinden güzel hale getirir.

D)  Şairler, okurlarını da düşünerek bazen şiirlerinin dilini sadeleştirme yoluna gitmelidir.

E)  Aslında hiçbir şiir bütünüyle tamamlanmadığından, onda her zaman değişiklik yapılabilir.

10.     (I) Baharın eli kulağındaydı; ıtırlı, baharatlı kokuları şim­diden dört bir yanı tutmuştu. (II) Doğada nice zaman­dır bir kıpırtı, bir telaş… (III) Ağaçları ufak ufak yeşeren yapraklar kaplamıştı. (IV) Bir uyanışın, bir dirilişin belir­tileri günden güne daha açık seçik göze çarpıyordu. (V) Sayılı günler kalmıştı baharın tüm görkem ve albenisiyle insanların karşısına dikilmesine.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  I. cümle, sıralı cümledir.

B)  II. cümle, eksiltili cümledir.

C)  III. cümle, bileşik bir isim cümlesidir.

D)  IV. cümle, olumlu, kurallı cümledir.

E)  V. cümle, devrik bir fiil cümlesidir.

 

11.    ihtiyar, soğumaya yüz tutmuş çayından minik minik yudumlar alırken insan trafiği bugün daha da yoğun olan köy kahvesini tarıyordu gözleriyle. Onca simanın arasında az buçuk samimi olduğu, hiç değilse aya­küstü merhabalaştığı birilerini bulsa şu masaya yalnız başına oturduğundan beri üzerine hayalet gibi çöken sıkıntıdan kurtulacaktı belki de. Ama böyle birileri gö­züne çarpmadı. Kahve, şakırtılı ve telaşlı uğultusu, her zamanki koyu havası, masalardan bulut bulut yükse­len sigara dumanıyla tıpkı dağ başında sis altında kal­mış kasvetli bir kaleyi andırıyordu. Çıngıraklı dış kapı sürekli açılıp kapanıyor, dışarının soğuğu ve karlı ko­kusu kıpkırmızı yüzlerle içeri doluşuyor, dışarı çıkanla­rın boşalttığı ahşap masalar doluveriyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A)  Yinelemeler

B)  Benzetmeler

C)  Eksiltili cümleler

D)  Betimleyici öğeler

E)  Farklı duyularla algılanabilen ayrıntılar

 

12.    (I) Gerçekçi yazınsal bir yapıt da nihayetinde kurgu­lanmış bir metindir. (II) Dolayısıyla yaşananların sert gerçekliğini bu yapıtların olduğu gibi yansıtabilmesi mümkün değildir. (III) Ancak bu yapıtlar arasında ya­şanmış olaylar üzerine temellendirilen ve yaşananları çok değiştirmeden anlatmayı başaran gerçekçi yapıt­lar da az değildir. (IV) Yazar, bu romanında, başkahraman Julien SorePin yaşadığı devirdeki Fransız toplu­munu bütün ayrıntılarıyla gözler önüne sermek iste­miştir. (V) Romanın bir alt başlık olarak “1830 yıllarının tarihî olayları” ifadelerini taşıması yazarın amacının ta­mamıyla gerçekçi bir roman ortaya koymak istediğini kanıtlamaktadır zaten.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Söz gelişi Stendhal, “Kırmızı ve Siyah”ı gerçekten yaşanmış olan Berthet ve Laforgue olaylarından esinlenerek yazmıştır.” Cümlesi getirilebilir?

A) I.            B) II.            C) III.            D) IV.            E) V.

 

13.    Romantik bir yalnızlık elçisini andıran deniz fenerleri

I                                      II

denizcilere geceleri yol gösterecek bir ışık kaynağını

                                                                     III

hava şartlarından korumak amacıyla eski çağlarda

          IV                                                       V

yapılmıştır.

Bu cümledeki numaralanmış tamlamalardan han­gisi tür bakımından ötekilerden farklıdır?

A) I.             B) II.            C) III.            D) IV.            E) V.

 

14.    İnsanın   yaşamındaki en güzel yıllar, çocukluk çağını,

               I                 II

daha doğrusu onun belli bir dönemini   oluşturan ilkokul yıllarıdır

                                                  III              IV

sanırım.

   V

Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden hangisi çekim eki almamıştır?

A)l.            B) II.            C) III.            D) IV.            E) V.

 

15.    Ankara Devlet Konservatuvarındaki   klasik Türk müziği

I                                          II

hocamla Tamburi Cemil beyin    plaklarından birini dinlerken ­

                             III                               IV

göz yaşlarımızı tutamamış ve birbirimize bakıp şu soruyu

       V                                            VI

sormuştuk: ‘Acaba sanatçımız sağ olsaydı  şimdi ne yapardık?”

                                                        VII

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangilerinin yazımı yanlıştır?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) III. ve V.

D) IV. ve VI.                           E) V. ve VII.

 

16.    Öykülerinin perakende bir anlayışla değil de toptan okunması gerektiğini düşünürüm ünlü yazarın. Öykü­lerini okuduğumda, hep eski bir ahşap konağın ya da büyük bir apartman dairesinin eşyasız bir odasında, yalnız başına ve derin bir sessizlik içinde yazdığını düşlerim onu. Sanırım, bir köy öğretmeni olarak Doğu Anadolu’ya atandığı sıralarda, pencereden karla kaplı bozkırı izlerken doyasıya tattığı ve iliklerine işlemiş olan, dingin bir sessizliktir bu. Bilmem ki insanı uçsuz bucaksız iklimlere alıp götüren bu öyküleri okuyup da sarsılmayan yürek var mıdır?

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?

A)  Tanıklıklardan yararlanılmıştır.

B)  Devrik cümlelere yer verilmiştir.

C)  Sözde soru cümlesi vardır.

D)  Öznellik ağır basmaktadır.

E)  Nitelendirmelerden yararlanılmıştır.

 

17.    Ana dilimiz Türkçe, yeryüzünün en eski ve en geniş coğrafya parçasında konuşulan zengin bir kültür, bilim ve sanat dilidir. Bugün artık Türkçe, sadece Anado­lu’da ve Balkanlarda değil, sadece Türkistan’da ve Si­birya’da değil; çalışmak amacıyla Avrupa’ya, Ameri­ka’ya, Avustralya’ya giden vatandaşlarımız sayesinde dünyanın dört bucağında konuşuluyor. 1980’lerin or­talarında UNESCO, hazırladığı bir raporda Türkçenin konuşan kişi sayısı bakımından dünyanın beşinci bü­yük dili olduğunu açıklamış, yaklaşık on iki milyon ki­lometrekarelik bir alanda, birbirine uzak veya yakın lehçeleri ile konuşulduğunu belirtmişti.

Bu parçanın bütününde Türkçe ile ilgili olarak anla­tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Başka ulusların dilleriyle etkileşim içinde olduğu

B)  Geniş bir alanda konuşulduğu

C)  Uluslararası göçlerden olumsuz etkilendiği

D)  Zengin bir sözcük dağarcığına sahip olduğu

E)  Geçmişinin çok eskilere dayandığı

 

18.    Ünlü bir sanatçı, “Kendinizden önce yazılanların hep­sini okumadan kendinize ait bir şiir yazamazsınız.” de­miştir.

Sanatçı, bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini an­latmak istemiştir?

A)  Şiirlerinde kendi yaşamının dışına çıkamayan şair­ler geleceğe seslenemez.

B)  Şiir geleneğinden beslenmeyen şairler, kendinden sonraki kuşakları besleyemez.

C)  Bir şiirin özgün olup olmadığına şairler ya da eleş­tirmenler değil, şairin kendisi karar verir.

D)  Şiirde özgünlüğü yakalamak için geçmiş şiir biriki­minin bilinmesi şarttır.

E)  Başarılı şiir, herkesin kendinden bir şeyler bulabil­diği şiirdir.

 

19.    Güzel bir romanı okurken kitap, kâğıt, sözcük ortadan kalkar, gitmediğimiz şehirlerde dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışırız. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yılla­rında, Tolstoy’un bir hikâyesini okurken öylesine ken­dinden geçer ki acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye havaya kaldırır bakar. Dile bu büyük gücü ve­ren nedir? Ünlü Rus bilgin Pavlov, yaptığı denemelerle köpeklerde suni olarak çeşitli şartlı refleksler oluştur­muştur. Köpeğe acıktığı zaman et verilirken bir de zil çalınır. Bu hareket tekrarlanınca köpeğin ağzından, sa­dece zil sesi ile de salgılar akmaya başlar. Tabii zil se­si karın doyurmaz ama etin hayalini uyandırır. İşte insa­nın hayatında sözcükler de zil sesi gibidir. Gösterdikle­ri eşyanın hayalini göz önünde canlandırır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi­ne başvurulmamıştır?

A) Açıklamaya                                  B) Tanımlamaya

C) Kanıtlamaya                                 D) Benzetmeye

E) Örneklendirmeye

 

20.    (I) Gazetelerimizdeki fıkra yazarlığı yalnız bizim ülke­mize özgü bir şeydir. (II) Çünkü gazetenin çıkış yeri olan Batı ülkelerinde, bizdeki anlamda fıkra yazarı yoktur. (III) Dünyada ilk çıkarılan gazeteler, habercili­ğin yanında, edebiyat dergilerinin işlevlerini de üstlen­mişlerdir. (IV) Bundan dolayı gazeteler edebiyatçı ye­tiştiren bir okul olmuştur âdeta. (V) Öyle ki dünya ede­biyatının en başarılı kalemleri gazetelerden çıkmıştır. (VI) Gazetelerin yetiştirdiği bu edebiyatçılar ilk yapıtla­rını da yine bu gazetelerde bölümler halinde yayımla­mışlardır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa­ragraf hangi cümleyle başlar?

A) II.           B) III.            C)IV.             D)V.            E) VI.

 

21.           Günler eylülzededir yaz bizden hepten uzaktır

Takvim denizde yüzmeyi bilmez

Zaman gizli bir tuzaktır

Çığlığımız uzun uzun yankılanır içimizde her an

Hüzün hüzün güzler giyinmişizdir izbelerde

Rüzgâr yüzümüzü izinsiz elerken tepelerde

Daha yeni kurtulmuşken gecenin ağından

Güneş gölgemizi sallandırır kefelerde

I.   İmgesel bir söyleyiş içermektedir.

II.   Ses ve ritim önemsenmiştir.

III.   Açık ve anlaşılır bir söyleyişle oluşturulmuştur.

IV.   Uyak ve redif kullanılmamıştır.

V   Yinelemelere yer verilmiştir.

Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralan­mış bilgilerden hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.                               B) I. ve III.                   C) II. ve V.

D) III. ve IV.                            E) IV ve V.

 

22.           I.  Herhangi bir konuda bir görüş veya düşünceyi savunmak ve kanıtlamak için yazılan yazılardır.

II.   Güncel konularla ilgili kişisel görüş ve düşüncele­rin kısaca anlatıldığı günübirlik yazılardır.

III.   Bir sanat yapıtının olumlu-olumsuz, iyi-kötü, güzel-çirkin yönlerini ortaya koyan yazılardır.

IV.   Bir topluluğa güzel düşünceler aşılamak, o toplu­luğu duygulandırıp coşturmak amacıyla söylenen güzel ve etkili sözlerden oluşan yazılardır.

Aşağıdaki yazınsal türlerden hangisinin tanımı yu­karıda verilmemiştir?

A) Makale                   B) Deneme                   C) Fıkra

D) Söylev                     E) Eleştiri

 

23.    —-, Geleneksel Türk Tiyatrosu ürünlerindendir. Manda ve deve derisinden yapılan figürlerin, bir ışık yardımıy­la sahnedeki perdeye yansıtılmasıyla oluşur. Bir gölge oyunudur. Bu nedenle bazı kaynaklarda “hayal-i zili” şeklinde de adlandırılır. Oyununun oynatıldığı perdeye “hayal perdesi” denir. Oyun karanlık bir yerde seyirci­nin olduğu bir mekânda oynanır. Oyunda müziğin önemli bir yeri vardır. Usta-çırak geleneği içinde yeti­şen, oyunu oynatan ustalara “hayalî” denir. Osmanlı toplumunun dilini, inançlarını, siyasal ve sosyal olayla­ra bakışını, gelenek-görenek ve sanatını yansıtan zen­gin bir kaynaktır. Önceden hazırlanmış yazılı bir metin olmadığından, oyun doğaçlama esasına dayanır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenler­den hangisi getirilmelidir?

A) Meddah                             B) Karagöz                  C) Piyes

D) Orta oyunu                        E) Pandomim

 

24.           Hevâyı ıska uyup kuy-ı yâre dek giderüz

Nesîm-i subha refîküz bahâre dek giderüz

 

Ederse kand-ı lebün hâtır-ı mezâka hutur

Diyâr-ı Mısra değül Kandehâre dek giderüz

Bu dizeler aşağıdaki nazım şekillerinden hangisiy­le yazılmış olabilir?

A) Murabba                            B) Şarkı                    C) Rubai

D) Gazel                                   E) Mesnevi

 

 

25.           I. Ateşten Gömlek

II.   Vurun Kahpeye

III.   Sodom ve Gomore

IV.   Vatan yahut Silistre

V.   Keşanlı Ali Destanı

Yukarıdaki yapıtların hangilerinde Kurtuluş Savaşı yılları işlenmemiştir?

A) I. ve II.                               B) I. ve IV.                  C) II. ve III.

D) III. ve V.                             E) IV. ve V.

 

26.           Renk aldı özge ateşimizden şerâb ü gül

Peymâne söylesün bunu gülzâr söylesün

Bu dizelerde şair, şarabın ve gülün, rengini (kırmızılığı­nı) kendi içindeki ateşten aldığını belirtiyor.

Bu örnek­te olduğu gibi, bir olayın meydana gelişini, gerçek nedeninin dışında, hayali ve güzel bir nedene bağ­lama sanatına ne ad verilir?

A) Tevriye                               B) Mübalağa                C) Telmih

D) Hüsn-i talil                        E) İstifham

 

27.    Fatih, millî kültürün canlılığını koruduğu muhafazakâr bir semttir. Neriman, bu semtte mütevazı bir evde, ba­bası Faiz Bey ve hizmetçileri Gülter’le birlikte oturmak­tadır. Ailesini emekli maaşıyla geçindiren Faiz Bey sa­kin yaratılıştı, şefkatli, olgun ve oldukça anlayışlı bir ba­badır. Neriman, aynı mahallede oturan komşu çocuğu Şinasi ile nişanlıdır. Şinasi, Batı kültürüne ve taklitçiliğe karşı millî kültürün yaşatılmasını savunur. Yedi yıldan beri birbirine karşı derin ve duygusal hisler besleyen bu iki gencin ilişkileri muhitçe benimsenmiş, Şinasi bu ailenin fertlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Bu parçada sözü edilen yapıtın türü ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?

A)  Roman – Ahmet Hikmet Müflüoğlu

B)  Roman – Peyami Safa

C)  Tiyatro – Orhan Asena

D)  Öykü – Memduh Şevket Esendal

E)  Öykü – Ahmet Hamdi Tanpınar

 

28.    —, “On İkiye Bir Var” adlı öyküsünü, olay öyküsü ve durum öyküsünden farklı bir anlayış ve teknikle kaleme almıştır. “Modern öykü” diye tanımlanan bu tür öykü­lerde yazar, insanların her gün gördükleri fakat düşü­nemedikleri bazı durumların gerisindeki gerçekleri, ha­yaller ve birtakım olağanüstülüklerle gösterir. Öyküde bir “tür” olarak 1920’li yıllarda görülen bu anlayışın en önemli temsilcisi Franz Kafka’dır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenler­den hangisi getirilmelidir?

A)  Refik Erduran

B)  Adalet Ağaoğlu

C)  Haldun Taner                     ‘

D)  Vüsat O. Bener

E)  Sait Faik Abasıyanık

 

29.    Klâsik edebiyatımızın nazım şekillerindendir. Genellik­le 5-15 bölümden kurulur. Her bölümde 5-10 beyit bu­lunur. Bölümlerin sonunda “vasıta beyti” adı verilen ve diğer beyitlerden farklı uyaklanan bir beyit bulunur. Bu beyit, bölümleri anlamca birbirinde bağlar. Bu şiirlerde genellikle, talihten ve hayattan şikâyet, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal yergi niteliğin­de eleştirilere yer verilmiştir.

Bu parçada açıklanan nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müstezat                           B) Mesnevî              C) Murabba

D) Terkibibent                        E) Nazire

 

30.    Ahmet Haşim’le ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A)  Şiirlerinde kapalılığı benimsemiştir.

B)  Özellikle sembolist şairlerden etkilenmiştir.

C)  Saf (öz) şiirin önemli temsilcilerinden biridir.

D)  Edebiyatımızda “akşam şairi” olarak ünlenmiştir.

E)  Öykülerini yalın bir anlatımla oluşturmuştur.

 

31.    Edebiyat-ı Cedide, Servet-i Fünûn dergisi etrafında toplanan genç sanatçıların oluşturduğu, — yılları ara­sında etkili olan bir edebiyat topluluğudur.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıda verilen ta­rih aralıklarından hangisi getirilmelidir?

A) 1896-1901

B) 1860-1896

C) 1909-1911

D) 1911-1923

E) 1923-1940

32.           Karşımızdan gelen acep yâr m’ola

Benim gibi yaralanmış zâr m’ola

Benim sevdiceğim güzel var m’ola

Hakk’ın yarattığı kullar içinde

I.   11’li hece ölçüsüyle oluşturulmuştur.

II.   Uyak ve redif kullanılmıştır.

III.   Alındığı şiirin son dörtlüğüdür.

IV.   Nazım biçimi semaidir.

V.   Hece ölçüsünü tutturmak için ses düşmelerine yer verilmiştir.

Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralan­mış bilgilerden hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.                               B) I. ve III.                   C)ll.ve V.

D) III. ve IV.                            E) IV ve V.

 

33.           Gel helal et seni incittimse

Beni affet ne kusur ettimse

Deve güçlükle açıp gözlerini

Dinlemiş sahibinin sözlerini

Bak, demiş, çöller için doğmuşken

Hizmet ettim bu kadar yıl sana ben

Taşlar üstünde dolaştım, gezdim

Yükler altında canımdan bezdim

Bu dizelerde olduğu gibi, insan dışındaki varlıkları konuşturma sanatı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nida                          B) İntak                     C) Kinaye

D) Hüsn-i talil                E) Mübalağa

 

34.           Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın

Kalmadı tesellisi ne şarkının ne sazın

Aşağıdakilerden hangisi içerdiği duygu yönünden yukarıdaki şiire anlamca en yakındır?

A)            Gittin amma ki kodun hasret ile canı bile

İstemem sensiz olan sohbet-i yârân-ı bile

B)            Gülelim oynayalım kâm alalım dünyâdan

Mâ-i tesnîm içelim Çeşme-i nev-peydâdan

C)            Âşık u maşuka benzer âsmân ile zemîn

Kim biri ağladığınca birisi handan olur

D)            Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

E)            Sakın aldanma cihana olmasun sende gurur

Ne kadar devlet bulursan kendözüni eyle mûr

 

35.    Emile Zola,  “Kenar Mahalle” romanı yayımlandığında

I                      II

büyük ilgi görmüştür. “Bitmeyen Kavga“da tarım işçi­lerinin grevi ve bu

III

greve önderlik eden iki işçiyi anlat­mış, Amerikan çalışma sistemine sert eleştiriler yönelt­miştir. “Fareler ve İnsanlar”da iki göçmen işçi

IV

arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatmıştır.    En önemli yapıtı olan Gazap Üzümlerinde ise tarımdaki hızlı

V

kapitalistleşme sürecini anlatmıştır.

 

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.            C) III.           D) IV.            E) V.

 

 

36.           I.  Hakimane gazelleriyle tanınmıştır. (Nâbî)

II. Farsçadan çevirdiği, didaktik özellikler taşıyan “Ka-busname” adlı yapıtı sade nesrin başarılı bir örne­ğidir. (Mercimek Ahmet)

III.   “iskendemame” ve “Cemşid ü Hurşid” adlı mesne­vileri önemli yapıtlarıdır. (Fuzûlî)

IV.   Hiciv türündeki şiirlerini “Siham-ı Kaza” adlı yapı­tında toplamıştır. (Nefî)

V.   “Hadikatü’s Süeda” adlı yapıtı dinsel lirizmin başa­rılı örneklerinden biridir. (Ahmedî)

Yukarıda numaralanmış cümlelerle birlikte verilen sanatçı adlarından hangi ikisi yer değiştirirse bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) II. ve IV.

D) III. ve V                              E) IV. ve V.

 

37.    —, dergilerde çıkan ilk öykülerinin bazıları “Troya’da Ölüm Vardı” adlı kitabında toplanır. Bu kitabı kuran öy­küler, bir araya getirildiğinde atmosferik bir bütünlüğün parçalan olarak da okunabilir, ilk romanı “Gece”den beş yıl sonra ikinci romanı “Kılavuz” yayımlanır. “Kıla­vuzdan sonra “Ne Kitapsız Ne Kedisiz” adlı deneme ki­tabı ve anlatının sınırlarında gezindiği “Narla incire Ga­zel” adlı kitabı okurla buluşur. “Hayvan” imgesi metin­lerinin en temel parçasıdır. Tilkiden yengece, kirpiden karacaya hemen her metninde bir hayvana rastlarız.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda verilenler­den hangisi getirilmelidir?

A)  Bilge Karasu’nun

B)  Recep Bilginer’in

C)  Yusuf Atılgan’ın

D)  Ferit Edgü’nün

E)  Sabahattin Ali’nin

 

38.    Tanzimat Dönemi tiyatrosunda daha çok, toplumsal

                      I

ve tarihî konular işlenmiştir. Namık Kemal,   Ziya Paşa,

                                                          II                   III

Abdülhak Hamit  Direktör Ali Bey gibi sanatçılar tiyatro alanında

             IV                        V                  

başarılı yapıtlar ortaya koymuşlardır.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisin­de bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.            B) II.            C) III.            D) IV.            E) V.

 

39.    Aşağıdakilerin hangisindeki açıklama ayraç içinde verilenle ilişkilendirilemez?

A)  Her türlü ideolojinin dışında kalınmıştır. (Öz şiir)

B)  Sadece hece ölçüsü kullanılmıştır. (Garip Akımı)

C)  Duyulmadık sözcükler kullanılmıştır. (İkinci Yeni)

D)  Okurların merak duygusunu kamçılama amacı güdülmemiştir. (Modernizmi esas alan eserler)

E)  Kişilerin ruh hali ve çatışmaları yansıtılmıştır. (Bireyin iç dünyasını esas alan eserler)

 

40.            I.  Oğuz Atay                         Modernizm

II.   Asaf Halet Çelebi             Saf şiir

III.   Nurullah Ataç                 Öz Türkçecilik

IV.   İsmail Habip Sevük         Gezi yazısı

V  Oktay Rifat Horozcu          Beş Hececiler

Yukarıdaki numaralanmış sanatçılardan hangisi kar­şısındakiyle ilişkilendirilemez?

A) I.             B) II.             C) III.            D) IV.           E) V.

 

41.    Servet-i Fünûn topluluğu dışında tamamıyla kendi sa­nat anlayışlarına göre eser veren bazı yazarlar vardır ki bunlara “Dönemin Bağımsız İsimleri” adı verilir. İşte bu isimlerin en tanınmışı —. Bu yazarımız, romanlarında İstanbul’un kenar semtlerindeki halkın hayatını işlemiş­tir. Buralarda yaşayan karakteristik tipleri, ilginç olayları karikatürize ederek anlatmıştır. Natüralist roman anlayı­şına bağlı kalmış; romanlarında kahramanların yaşadık­ları sosyal çevrenin bütün özelliklerini, dünya görüşleri­ni, yaşayış biçimlerini, giyinişlerini, örf ve âdetlerini ba­şarıyla yansıtmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han­gisi getirilmelidir?

A)  Halit Ziya Uşaklıgil’dir

B)  Ahmet Mithat Efendi’dir

C)  Reşat Nuri Güntekin’dir

D)  Hüseyin Cahit Yalçın’dır

E)  Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır

 

42.    “Akıl”a karşı çıkan — göre, sanatçılar, bilinçaltındaki-leri dışa vurarak yapıtını oluşturur. Çünkü insanı yön­lendiren içgüdüler ve bilinçaltıdır. Bu yüzden yapıtta kişinin sevaplarının yanında günahlarının, ahlâka uy­gun davranışlarının yanında uygun olmayanların da bulunması gerekir. Sigmund Freud’un teorilerinden etkilenen —, bu akımın kurucusu sayılmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A)  sembolistlere – Baudelaire

B)  sürrealistlere – Andre Breton

C)  parnasyenlere – Banville

D)  natüralistlere – Emile Zola

E)  romantiklere – Victor Hugo

 

43.           I.   Eşrefoğlu Rumî tarafından kaleme alınmıştır.

II.   Tamamı dörtlükler halinde ve hece ölçüsüyle yazıl­mıştır.

III.   Edebiyatımızda siyasetname türünün önemli bir ör­neğidir.

IV.   İnsanlara ve devlet yöneticilerine yapılan öğütleri içermektedir.

V.   Çeşitli kavramları temsil eden dört kişinin kendi ara­larında konuşarak doğrulara ulaşmaya çalışmaları anlatılır.

Yukarıda numaralanmış cümlelerde Kutadgu Bilig ile ilgili verilen bilgilerden hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.                               B) I. ve III.                  C) II. ve III.

D) II. ve IV.                             E) IV. ve V.

 

44.    Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde be­lirtilen sanatçıyla ilgili değildir?

A)  “Parasız Yatılı” adlı öyküsünde okumak isteyen bir kızın dramını anlatmıştır. (Füruzan)

B)  “Çamlıca’daki Eniştemiz” adlı romanı, çocukluk izle­nimlerinin bir ürünüdür. (Cahit Zarifoğlu)

C)  Yazınsal düzeyi düşük yapıtlarında “Server Bedii” takma adını kullanmıştır. (Peyami Safa)

D)  Edebiyatımızda “İstanbul öykücüsü” olarak tanın­mıştır. (Sait Faik)

E)  Köy yaşamını anlattığı “Küçük Paşa” adlı yapıtıyla tanınmıştır. (Ebubekir Hazım Tepeyran)

 

45.           I. Yine Bir Gülnihal

II.  Tanrılar ve İnsanlar

III.  Buzlar Çözülmeden

IV.  Anayurt Oteli

V.  Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Yukarıda numaralanmış yapıtlardan hangileri yazın­sal türü bakımından ötekilerden farklıdır?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) II. ve V.

D) III. ve IV.                            E) IV. ve V.

 

 

46.           I. Ağıtlar, ölen kişiler ardından söylenir.

II.  Ninni, tek dörtlükten oluşur.

III.  Varsağı, dörtlük şiir birimiyle oluşturulur.

IV.  Koşma, 11 ‘li hece ölçüsüyle oluşturulur.

V.  Destanlarda, sadece toplumsal âfetler anlatılır.

Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangilerinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) II. ve V

D) III. ve IV.                            E) IV. ve V.

 

47.    Abdülhak Hamit Tarhan ile ilgili aşağıdaki yargılar­dan hangisi yanlıştır?

A)  Tiyatrolarının hepsini manzum olarak yazmıştır.

B)  Şiirlerinde taşkınlığa ve tezata önem vermiştir.

C)  Romantizmin etkisinde kalmıştır.

D)  Tanzimat Edebiyatı sanatçısıdır.

E)  Tiyatrolarında oynanma amacı gütmemiştir.

 

48.    Reşat Nuri, Çalıkuşu”nu oyun olarak yazmış, ancak sahneleme

               I                    II

olanağı bulamayınca roman olarak yayım­lamıştır. Yazarın Yaprak Dökümü“, “Dudaktan Kalbe” ve “Sinekli Bakkal” romanları gibi,

    III                           IV                           V

bu yapıtı da sinema ve televizyon filmi olarak uyarlanmıştır.

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.             B) II.            C) III.           D) IV.            E) V.

 

49.    Yahya Kemal Beyatlı ile ilgili olarak aşağıdaki yar­gılardan hangisi yanlıştır?

A)  Parnasizmin etkisinde şiirler kaleme almıştır.

B)  “Aziz İstanbul” düzyazı türünde bir yapıtıdır.

C)  Aruzu Türkçeye başarıyla uygulamıştır.

D)  Sadece “Okun Ucundan” adlı şiirini hece ölçüsüy­le yazmıştır.

E)  Şiirlerinde İstanbul’un güzelliklerinin yanında tarihî ve millî konulara da yer vermiştir.

 

50.    Aşağıdakilerden hangisi divan şiirinin belirleyici özelliklerinden biridir?

A)  Sadece beyit kullanma

B)  Ortak biçim ve türler kullanma

C)  Anlaşılır bir dil kullanma

D)  Sanatta toplumsallığı benimseme

E)  Bütün güzelliğine önem verme

 

51.    Ahmet Mithat Efendi ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A)  “Esrar-ı Cinayat” roman türünde bir yapıtıdır.

B)  Edebiyatımızda “yazı makinesi” olarak bilinir.

C)  Yapıtlarını yalın bir dille oluşturmuştur.

D)  “Şıpsevdi” adlı romanında yanlış Batılılaşma konu­sunu işlemiştir.

E)  Romanlarında zaman zaman olay anlatımını dur­durup okuru bilgilendirmiştir.

 

52.    Ömer Seyfettin,  Millî Edebiyat Döneminin ilk öykü

                I                                 II

yazarlarındandır. Romanlarında olduğu gibi öykülerinde

de idealize edilmiş kadın kahramanlar öne çıkmıştır.

III

Öykülerini “Harap Mabetler” ve “Dağa Çıkan Kurt” adlı iki kitapta

                          IV                                V

toplamıştır.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisin­de bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.            B) II.            C) III.             D) IV.            E) V.

 

53.    Bugün Goethe, Tolstoy, Stendhal, Shakespeare ara­mızda yaşamıyor; ancak yapıtlarıyla aramızda yaşa­madıklarını kim söyleyebilir ki?

Bu cümlede aşağıdaki yapıtlardan hangisinin yaza­rının adı anılmamıştır?

A)  Babalar ve Oğullar

B)  Parma Manastırı

C)  Venedik Taciri

D)  Savaş ve Barış

E)  Genç VVerther’in Acıları

 

54.    —, “Karabibik”i kaleme almadan önce Antalya’nın köy­lerine gidip çevre, kişiler ve kişilerin konuşmaları hak­kında bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapmıştır. Do­ğallığı bozmamak için köylülerin konuşmasını bu ro­manda da olduğu gibi vermiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han­gisi getirilmelidir?

A) Ahmet Vefik Paşa

B) Namık Kemal

C) Teodor Kasap

D)  Nabizade Nazım

E)  Recaizade Mahmut

 

55.           Vefasızlar

Ah sizi vefasızlar

Vefasızın semtinde

Aşk inler vefa sızlar

Bu dizelerde olduğu gibi, söylenişleri bir, anlamla­rı ayrı iki sözü bir arada bulundurma sanatı aşağı­dakilerden hangisidir?

A) Cinas                                                    B) Seci                      C) İstiare

D) Telmih                                                  E) Tecahül-i arif

 

56.    —, romanında neredeyse olay yok gibidir. Bu da roma­nı yavaşlatan bir öğedir. Ayrıca kişi sayısı da azdır. Sü­reyya, Suat ve Necip romanın belli başlı kişileridir. Ro­man kişileri; denizi, ormanı, kuşları, mevsimlerin geçişi­ni seyrederken iç dünyalarını ortaya koyarlar.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han­gisi getirilmelidir?

A) intibah                               B) Sergüzeşt                  C) Eylül

D) Huzur                                 E) Tatarcık

CEVAPLAR

1 E 17 B 33 B 49 D
2 E 18 D 34 A 50 B
3 E 19 B 35 A 51 D
4 A 20 B 36 D 52 A
5 C 21 D 37 A 53 A
6 E 22 B 38 C 54 D
7 C 23 B 39 B 55 A
8 D 24 D 40 E 56 C
9 B 25 E 41 E    
10 C 26 D 42 B    
11 C 27 B 43 A    
12 C 28 C 44 B    
13 E 29 D 45 E    
14 D 30 E 46 C    
15 C 31 A 47 A    
16 A 32 D 48 E    

 

]]>
LYS Türk Edebiyatı Deneme Sınavı – 11 https://dersimizedebiyat.org/lys-11-deneme-sinavi.html Fri, 24 Jan 2014 08:02:06 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=5831 LYS – 11 Deneme Sınavı

 

1.       Onun romanlarında çeşitli bilgiler vardır. Örneğin bir ro­manına “Gemiye binmiştim ki…” diye başlar ve hemen ardından “Gemi dedim de aklıma geldi.” gibi bir girişle gemiler üzerine bilgi vermeye yönelir. Fenikeliler zama­nındaki ilkel gemilerden başlayarak bu araçların geçir­diği bütün tarihsel gelişmeleri sıralar; kürekli, yelkenli, sonra buharlı gemilere kadar gelip dayanır. Böylelikle okuyucu, romanı okuma kaygısında iken, farkında ol­madan, bir sürü bilgi edinmiş olur.

Bu parçada, romanlarındaki anlatım tarzıyla ilgili açıklama yapılan Tanzimat sanatçısı aşağıdakiler-den hangisi olabilir?

A)  Sami paşazade Sezai

B)  Ahmet Mithat Efendi

C)  Recaizade Mahmut Ekrem

D)  Abdülhak Hamit Tarhan

E)  Hüseyin Rahmi Gürpınar

 

2.       (I) Realizm, romantizmin aşırı duygusallığına tepki ola­rak ortaya çıkmıştır. (II) Yaşamı olduğu gibi anlatan gerçekçi bir akımdır. (III) İnsan ve toplum gerçeğinin yansıtılmasına özen gösterilir. (IV) Bu akımın temsilci­lerine göre toplum büyük bir laboratuvar, insanlar de­ney aracı olarak kabul edilir. (V) Balzac, Stendhal, Flaubert ve Dostoyevski önemli temsilcilerindendir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.             C) III.             D) IV.            E) V.

 

3.     Cumhuriyet Dönemi yazarlarından Refik Halit Karay, daha çok

I

deneme ve eleştiritüründeki yapıtlarıyla ta­nınmıştır.Türkçenin arılaşması

II                                                                                               III

için önemli çalışmalar ortaya koymuştur. “Karalama Defteri” ve “Sözden

                                                                                    IV                                 V

Söze  yapıtlarından bazılarıdır.

Bu parçadaki bilgi yanlışının giderilmesi için aşağı­daki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?

A)  I. nin yerine “Nurullah Ataç” getirilmeli

B)  II. nin yerine “öykü ve anı” getirilmeli

C)  III. nün yerine “Türkçenin sanatsal bir nitelik kazan­ması” getirilmeli

D)  IV nün yerine “Memleket Hikâyeleri” getirilmeli

E)  V. nin yerine “Sürgün” getirilmeli

 

4.      —, ölüm törenlerinde, ölen kişilerin erdemlerini ve on­ların yokluğundan duyulan acıları dile getiren şiirlerdir. Bu ürünler, Halk edebiyatında —, Divan edebiyatında — olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A)  Koşma – koçaklama – kaside

B)  Sagu – ağıt – mersiye

C)  Koşuk – semai – gazel

D)  Sav – koşma – mesnevi

E)  Destan – ağıt – methiye

 

5.      Türkçülük akımını benimsemiş, Milli Edebiyat’ın tanın­mış romancıları arasında yer almıştır. Ünlü “Sultanah­met Mitingi” ile halkı coşturmuş ve Milli Mücadele’nin bizzat içinde rol almıştır. Romanlarındaki belli başlı ko­nular, Kurtuluş Savaşı, çocukluk hatıraları ve aşktır. Yapıtlarında, kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hak­ları savunuculuğu yapmıştır. Birçok kitabı sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Halide Nusret Zorlutuna

B)  Halide Edip Adıvar

C)  Reşat Nuri Güntekin

D)  Ömer Seyfettin

E)  Yakup Kadri Karaosmanoğlu

 

6.             Tüyden hafif olurum böyle sabahlar

Karşı damda bir güneş parçası içimde kuş cıvıltıları, şarkılar

Bağıra çağıra düşerim yollara

Döner döner durur başım havalarda

Sanırım ki günler hep güzel gidecek

Her sabah böyle bahar

Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum

Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!”

Şairliğimle yetinir

Avunurum

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Serbest ölçüyle oluşturulmuştur.

B)  “güneş parçası” sözü, ad tamlamasıdır.

C)  Konuşma dilinin söz değerleriyle oluşturulmuştur.

D)  Beş Hececiler şiirinin niteliklerini taşımaktadır.

E)  “Bağıra çağıra” ikilemesi zarf görevindedir.

 

7.      Yazın yaşamı boyunca herhangi bir edebiyat toplulu­ğunun içinde yer almamış, yapıtlarında her kesimden insana yer vermiştir. Yer yer kahramanlarıyla alay eden sanatçı, karşılıklı konuşma tekniğin başarıyla kullan­mıştır. Yapıtlarındaki kişileri, yöresel şiveleriyle yansıt­mıştır. “Tesadüf”, “Melek Sanmıştım Şeytanı” ve “Ni­metşinas” yapıtlarından bazılarıdır.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)  Refik Halit Karay

B)  Ahmet Rasim

C)  Mehmet Akif Ersoy

D)  Hüseyin Rahmi Gürpınar

E)  Ahmet Hamdi Tanpınar

 

8.       Naim Efendi, bir ana kadar müşfik, dul bir kadın kadar titizdir. Beş yıl kadar önce karısı Nefise Hanımefendiyi kaybetmiştir. Geçmişine her yönüyle bağlı bir Osman­lı beyefendisidir. Naim Efendi’nin kızı Sekine Hanım. tembel ve iradesiz bir kadındır. Kocası Servet Bey ise; kırk beş yaşlarında, alafranga hayata düşkün bir in­sandır. Düyûn-ı Umumiye müfettişlerindendir. Müslü­manlıktan ve Türklükten nefret eder. Aldığı terbiye ve yaşadığı çevre arasındaki çelişkiden dolayı daima bir çırpınma ve isyan içerisindedir. Onun sayesinde artık Naim Efendi konağında Türkçe konuşulmaz olur.

Bu parçada sözü edilen yapıt aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Yaprak Dökümü

B)  Bugünün Saraylısı

C)  Sinekli Bakkal

D)  Saray ve Ötesi

E)  Kiralık Konak

 

9.     Ziya Paşa ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A)  Terkib-i bent ve terci-i bentleriyle tanınmıştır.

B)  I. Dönem Tanzimat Edebiyatı sanatçılarındandır.

C)  “Şiir ve İnşa” makalesinde, Halk şiirinin bizim ger­çek şiirimiz olduğunu savunmuştur.

D)  “Zafername” adlı Divan şiiri antolojisinin önsözün­de Divan şiirine övgüler ortaya koymuştur.

E)  Tiyatro ve roman türünde yapıt kaleme almamıştır.

 

10.            Kan akıyor gel de gör

Bağrımdaki yaradan

Saklasın daim seni

Yeri göğü yaradan

Bu dizelerde olduğu gibi, söylenişleri bir, anlamla­rı ayrı iki sözü bir arada kullanma sanatına ne ad verilir?

A) Tariz                                  B) Tevriye                       C) Cinas

D) Tenasüp                             E) Kinaye

 

11.           Dağlara, denizlere, ovalara

Uzansaydık yağarak iplik iplik

Tohumları susamış tarlalara

Bahar, gölge ve yağmur götürseydik

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A)  II. ve IV. dizeler tam uyak oluşturmuştur.

B)  “Tohumları susamış” sözü, sıfat-fiil grubudur.

C)  Bütün dizelerde redif vardır.

D)  “Uzansaydık” sözcüğü, bileşik zamanlı bir fiildir.

E)  Birden çok ulama vardır.

 

12.     Romanın başkahramanı, Manchalı bir asilzadedir ve şövalye romanlarının etkisi altında haksızlıklara karşı savaşmak uğruna, sıska atı Rossinante ile evinden ay­rılır. İlk macerası yel değirmenleriyle savaşmak olur, yaralanır ve eve dönüşünde komşusu onu yaralı bir halde yolda bulur. İyileşir iyileşmez aynı maceraları tekrarlamak üzere yanına yardımcısı Sancho Panza’yı da alarak yola koyulur.

Bu parçada sözü edilen yapıt ve yazarı aşağıdaki­lerden hangisidir?

A)  Robenson Crusoe – Daniel Defoe

B)  Don Kişot – Cervantes

C)  Savaş ve Barış – Tolstoy

D)  Suç ve Ceza – Dostoyevski

E)  Sefiller – Victor Hugo

 

13.     (I) Bu koy, Latin Amerika’nın en büyük penguen kolo­nisine ev sahipliği yapıyor yüzyıllardır. (II) Bu dev kolo­nide yaklaşık bir milyon penguenin yaşadığı sanılıyor.(III)  Tabii böylesine kalabalık bir ortamda demir atınca teknemizin etrafı bir anda meraklı penguenlerle doldu.(IV) Su üzerinde daha çok, siyah bir ördeği andıran bu su kuşları bizimle tanışmak için temkinli bir biçimde epeyce etrafımızda dolanıp durdu. (V) Bu sıcakkanlı ve sevecen kuşlar, sonunda bizden bir zarar gelmeyece­ğini anlayınca bizi bağırlarına bastı. (VI) Tabii biz de he­men çantalarımızdan çıkardığımız yiyeceklerden onla­ra uygun ne varsa vermeye başladık.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişileştirme sanatı yoktur?

A) I. ve II.                               B) I. ve III.                 C) II. ve VI.

D) III. ve IV                             E) V ve VI.

 

14.           Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da

Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil

Bütün iş Tahir’le Zühre olabilmekte

Yani yürekte

Bu dizelerde görüldüğü gibi, herkesçe bilinen bir olay ya da kişiyi hatırlatma sanatına ne ad verilir?

A) Teşbih                                B) Telmih                  C) Mübalağa

D) Hüsn-i talil                        E) Tecahül-i arif

 

15.    Aruz sevindi, kudretli Oğuz beyleri ile Basat’a karşı geldi. Başat babasının elini öptü, ağlaştılar, bağrıştılar. Anasının evine geldi. Anası karşı geldi, oğlancığını bağrına bastı. Başat anasının elini öptü, görüştüler, ağlaştılar. Oğuz beyleri toplandı. Yemeler içmeler ol­du. Başat der: Beyler, kardeş uğruna Tepegöz ile bu­luşacağım, ne buyurursunuz, dedi. Kazan Bey burada söylemiş, görelim hanım nasıl söylemiş:

Kara ejderha oldu Tepegöz

Gök yüzünde çevirdim yenemedim Başat

Kara kaplan oldu Tepegöz

Kara kara dağlarda çevirdim yenemedim Başat

Kükremiş aslan oldu Tepegöz

Kalın sazlarda çevirdim yenemedim Başat

Bu parça biçim ve içerik özelliklerine göre aşağı­daki yapıtların hangisinden alınmış olabilir?

A)  Kutadgu Bilig’den

B)  Orhun Anıtları’ndan

C)  Kitab-ı Dede Korkut’tan

D)  Kitab-ı Miglate’den

E)  Risaletü’n Nushiye’den

16.     Hoca’ya: “Efendi, padişah mı büyük, yoksa çiftçi mi?” diye sormuşlar. “Çiftçi büyük elbet!” demiş Hoca ve eklemiş: “Çünkü çiftçi buğday yetiştirip vermezse pa­dişah acından ölür.”

Bu parçada görüldüğü gibi gülmece öğeleriyle yüklü, okuyana ders vermeyi amaçlayan Anonim Halk Edebiyatı ürünü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fıkra

B) Bilmece

C) Meddah

D) Halk hikâyesi

E) Tekerleme

 

17.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dil, dil ötesi işle­vinde kullanılmamıştır?

A)  Eylemlerin belirli bir zamanda, kişi ile birlikte olum­luluk ya da olumsuzluk göstererek biçimlenişlerine eylem çekimi denir.

B)  Sözde özne, yüklemi edilgen çatılı eylem olan bir cümlede, gerçekte nesne olan bir varlığın özne gi­bi görünmesidir.

C)  Çekim ekleri, eklendiği sözcüklerin anlamını veya türünü değiştirmez, onlardan yeni sözcükler türet­mez.

D)  Noktalama işaretlerinden virgül ve noktalı virgül, anlatımda bazen bağlaç yerine kullanılır.

E)  Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınaklara liman denir.

 

18.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan ye­re ayraç içindeki sözcük getirilirse bilgi yanlışı or­taya çıkar?

A)    Bir gölge oyunu olan bu halk tiyatrosunda —, ay­dın ya da yarı aydın tipi temsil eder. (Hacivat)

B)   Âşık edebiyatı şiir biçimlerinden semai ve varsağı — hece ölçüsüyle söylenir, (sekizli)

C)   Âşık edebiyatı nazım biçimlerinden biri olan — konularına göre türlere ayrılır, (koşma)

D)   —, anlatılmak istenen düşünce son iki dizede yer alır. (Manide)

E) —, iki başoyuncunun yanında yardımcı oyuncu­lar da yer alır. (Meddahta)

 

19.    Aşağıdakilerin hangisinde, ayraç içinde belirtilen sanatçı, özelliği bildirilen edebiyat akımının temsil­cisi değildir?

A)  Şiirde müzikal değeri olan sözcükler kullanma (Charles Baudelaire)

B)  Yapıtlardaki kahramanları, ait olduğu kesimin ağ­zıyla konuşturma (Aleksandre Dumas Pere)

C)  Çevre betimlemelerine, örf ve âdetlerin anlatımına önem verme (Charles Dickens)

D)  Yapıtlarda, olaylar karşısındaki duygu ve görüşleri­ni açıkça anlatma (Schiller)

E)  Yapıtlarda konuya değil; söyleyiş mükemmelliğine önem verme (Pierre Corneille)

 

20.           Biz bülbül-i muhrik-dem-i gülzar-ı firakız

Ateş kesilir geçse saba gülşenimizden

Şair, bu dizelerde: “Biz, ayrılığın gül bahçesinde öyle­sine ateşli ahlar eden bir bülbülüz ki eğer saba yeli bi­zim şakıdığımız bahçeden geçecek olsa ateş kesilir.” diyerek serinlik verme özelliğiyle bilinen saba yelini, ayrılık ateşiyle dolu bir bahçeden geçirirken bir uçtan rüzgâr olarak estirip diğer uçtan ateş olarak çıkart­maktadır. Bu dizelerde olduğu gibi, bir şeyi ya ola­mayacağı bir biçimde anlatma ya da olduğundan çok veya az göstermeye ne ad verilir?

A) Tecahül-i arif                     B) Tevriye               C) İstiare

D) Mübalağa                          E) Mecaz-ı mürsel

 

21.      I. Mahallileşme akımının en önemli temsilcisidir.

II.  Şiirlerinde tasavvufi konulara ağırlık vermiştir.

III.  Mesnevilerinde aşk konusunu işlemiştir.

IV.  Gerçek yaşamı ve doğayı şiire getirmiştir.

V.  Yeni buluşlarla süslediği şarkılarıyla ünlüdür.

Yukarıda numaralanmış cümlelerde belirtilen yargı­lardan hangileri Nedim ile ilgili olarak söylenemez?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) II. ve V.

D) III. ve IV.                            E) IV. ve V.

 

22.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlış vardır?

A)  Karacaoğlan, Halk şiirinin şekil ve söyleyiş özelliklerine bağlı kalmış; şiirlerinde daha çok, aşk ve doğa güzelliklerini dile getirmiştir.

B)  Âşık Veysel, şiirlerinde; insan, yurt ve doğa sevgisini dile getirmiş; şiirlerini “Dostlar Beni Hatırlasın adlı yapıtında toplamıştır.

C)  Hacı Bektaş Veli, “Makâlat” adlı yapıtında tasavvuf konularını bölümler halinde dile getirmiştir.

D)  Pir Sultan Abdal, yalın bir dille, Halk şiiri geleneği ne uygun şiirler söylemiştir.

E)  Yunus Emre, “Vesiletü’n Necat” adlı mevlid türür deki yapıtında, Hz. Muhammed’in (SAV) hayatır dan kesitler ortaya koymuştur.

 

23.    Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?

A)            Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere

Şimdi dağlarında mor sümbül vardır

B)            Sular sarardı, yüzün perde perde solmakta

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta

C)             Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik

Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik

D)            Saadet benziyor boş bir seraba

Düşüyor her seven gönül azaba

E)             Ya şevk içinde harab ol ya aşk içinde gönül

Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül

 

24.     Rubai, Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiş bir şiir

                I

biçimidir. Dörtlük şiir birimiyle ve hece ölçüsünün kendine özgü

                         II                                    III

kalıplarıyla yazılır. Tek dörtlükten oluşan bu türün en başarılı

                                           IV

örneklerini Ömer Hayyam ortaya koymuştur.

                                V

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.             C) III.             D) IV            E) V

 

25.    Halk edebiyatıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılar­dan hangisi yanlıştır?

A)  Şiirin yanında düzyazı alanında da yapıtlar oluştu­rulmuştur.

B)  Aşk, doğa güzellikleri, ayrılık, ölüm, yiğitlik gibi ko­nular işlenmiştir.

C)Doğadan yararlanılarak oluşturulmuş söz sanatla­rından yararlanılmıştır.

D)Genellikle hece ölçüsü kullanılmakla birlikte aruz ölçüsü de kullanılmıştır.

E)  İnsanın iç dünyasını esas alan soyut bir şiir anlayı­şı benimsenmiştir.

 

26.    Yazınsal türlerin bazılarında bir düşünce kanıtlanmaya çalışılır. Bu yazılarda bilimsel bir dil kullanılır. —, bu yazınsal türe örnek gösterilebilir.

Bu parçada boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi bilgi yanlışlığına yol açmaz?

A) Makale                              B) Deneme                C) Sohbet

D) Günlük                               E) Mektup

 

27.           I.   Aynı uyak düzeniyle oluşturulmaları

II.   Aynı şiir birimiyle yazılmaları

III.   Divan edebiyatı şiir biçimleri olmaları

IV.   Şiir birimi sayılarının sınırsız olması

V.   Sadece aşk konusunun işlenmesi

Yukarıda numaralanmış özelliklerden hangileri mesnevi ile kasidede ortaktır?

A) I. ve II.                               B) I. ve V.                    C) II. ve III.

D) III. ve IV.                            E) IV. ve V.

 

28.            Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede

Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye’de

Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati

Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi

Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan

Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan

Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir

Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir

İçerik ve biçim özellikleri göz önünde bulundurul­duğunda, yukarıdaki şiirin aşağıdaki şairlerden han­gisi tarafından yazıldığı söylenebilir?

A)  Orhan Veli

B)  Nazım Hikmet

C)  Cemal Süreya

D)  Edip Cansever

E)  Yahya Kemal Beyatlı

 

29.     Recaizade Mahmut Ekrem ile ilgili aşağıdaki yargı­lardan hangisi yanlıştır?

A)  “Talim-i Edebiyat” adlı yapıtında edebiyat alanında­ki bilgilerini bir araya getirmiştir.

B)  Edebiyatımızda ilk gerçekçi romanı yazmıştır.

C)  “Afife Anjelik” tiyatro türünde bir yapıtıdır.

D)  “Nağme-i Seher” ve “Yadigârı Şebap” şiirlerinin yer aldığı yapıtlarıdır.

E)  “Demdeme”de, döneminin şairlik anlayışı üzerinde durmuş, şiirle ilgili görüşlerini açıklamıştır.

 

30.     Romanın merkezi Mümtaz ve Suat’ın Nuran’a olan aşklarıdır. Mümtaz ve Nuran birbirini sevmekte ve ev­lenmeyi tasarlamaktadırlar. Ümitsizliğe düşen Suat ise intihar eder. Bu trajedi nedeni ile Nuran’dan ayrılan Mümtaz’ın iç dünyası yıkılmıştır. Radyoda II. Dünya Savaşı’nın başladığı haberi verildiği sırada, Suat’ın ha­yalini gören Mümtaz, merdiven başına yıkılır. Ahmet Hamdi Tanpınar, bu romanında aşkın yanı sıra İstan­bul’a olan sevgisini de dile getirmektedir.

Bu parçada sözü edilen yapıt aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Huzur

B)  Beş Şehir

C)  Çamlıca’daki Eniştemiz

D)  Esir Şehrin İnsanları

E)  Demirciler Çarşısı Cinayeti

 

31.    Şiirleriyle Dünya edebiyatına damgasını vuran ve ro­mantik ekolün üstadı olarak kabul edilen Lamartine, ay­nı zamanda lirizmini romana taşımayı başarmış güçlü bir nesir ustasıdır, iki kez Doğu’ya seyahat etmiş, ikinci seyahati sırasında Abdülmecid tarafından kabul edile­rek, kendisiyle görüşmüştür. İslam dini ve peygamberi hakkındaki görüşlerini eserlerinde dile getirerek övgüy­le söz etmiştir. “Graziella”, gerçek aşkın hayatın en ol­gun meyvesi olduğu ana fikrinden yola çıkarak kaleme aldığı güçlü bir aşk klasiğidir.

Bu parçada dil, aşağıdaki işlevlerin hangisinde kullanılmıştır?

A)  Göndergesel işlevinde

B) Alıcıyı harekete geçirme işlevinde

C)  Kanalı kontrol işlevinde

D)  Heyecana bağlı işlevinde

E)  Şiirsel işlevinde

 

 

32.    Amerikan edebiyatı sanatçısı Mark Twain, yapıtlarında, toplum

                I                                                 II

gerçeklerini mizahi bir dille ele almıştır. İlk ro­manı “Gazap Üzümleri

                                                                                                     III

yayımlanana kadar yazarlık konusunda değişik çalışmaları olmuştur.

İlk kitabını “Mississippi’de Hayat” ve “Huckleberry Finn’in Maceraları

                                IV                                              V

” adlı yapıtları izlemiştir.

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.             C) III.             D) IV.            E) V.

 

33.     Servet-i Fünun Edebiyatı ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?

A)  Sanat toplum içindir, görüşü benimsenmiştir.

B)  Şiirde sadece hece ölçüsü kullanılmış, şiir, düzya­zıya yaklaştırılmıştır.

C)  Öykü ve romanda, romantizm akımının etkisinde kalınmıştır.

D)Muallim Naci ve Nabizade Nazım bu dönemin en önemli romancılarıdır.

E)  Batı’dan alınan sone, terzarima gibi nazım şekilleri kullanılmıştır.

 

34.    Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde be­lirtilen sanatçıyla ilgili değildir?

A)İlahi aşkı işlediği “Leyla ile Mecnun” mesnevisiyle ta­nınmıştır. (Şeyh Galip)

B)Yapıtlarında aşk ve kahramanlık konularının yanın­da tasavvufa da yer vermiştir. (Kadı Burhaneddin)

C)Divan edebiyatının ilk temsilcisi olarak kabul edilir. (Hoca Dehhani)

D) Hicviyelerini “Siham-ı Kaza” adlı yapıtından topla­mıştır. (Nefi)

E)  “İskendername” ve “Cemşid ü Hurşid” adlı mesne­vileri önemli yapıtlarıdır. (Ahmedi)

35.    Oyunlarında özgürlük, isyan, doğa, ihtilal gibi toplum­sal konuları başarıyla işlemiştir. Önemli yapıtlarından biri olan “Wilhelm Tell”de; bir özgürlük savaşçısının öyküsünü anlatır.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Racine                               B) Moliere                  C) Goethe

D) Corneille                            E) Schiller

 

36.    Aşağıdaki dizelerin hangisinde redif yoktur?

A)  Âşıkın çok bela gelir başına Tahammül gerektir düşman taşına

B)  Aşk atına binmiş olsan yarışmaz Gözüm kanı deryalara karışmaz

C)  Yârim sensin dilberlerin iyisi Gözüme görünmez dünya perisi

D)  Aşk u sevda ile düştüm bu derde Tuttum günahımdan yüzüme perde

E)  Aşkın beni deryalara daldırır Bazı ağlatır da bazı güldürür

 

37.           Bir olmaz emelin düştüm peşine

Vuruldum hüsnünün şen güneşine

Kara gözlerinin aşk ateşine

Yanıp da bahtiyar ölmek isterim

Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Tam uyak vardır.

B)  Son dize bileşik bir cümledir.

C)  Bütün dizelerde ulama vardır.

D)  Zincirleme ad tamlaması vardır.

E)  Ünsüz benzeşmesi vardır.

 

38.    Cumhuriyet’ten sonraki Türk gezi edebiyatının oluşu­munda çok önemli bir yeri vardır. Gezi yazısı türünde ki birçok yapıtında, Türkiye ile diğer ülkeler arasında karşılaştırmalar yaparak önemli noktalara değinmiştir.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Reşat Nuri Güntekin

B)  Falih Rıfkı Atay

C)  Ahmet Hamdi Tanpınar

D)  Memduh Şevket Esendal

E)  Sait Faik Abasıyanık

 

 

39.    Tanzimat sanatçılarından Abdülhak Hamit, Divan şiirinin kurallarını

                 I                                                  II                   III

değiştiren yenilikçi kişiliğiyle tanınmıştır. Romantizmin etkisinde kalmış,

                                                                                    IV

şiirlerinde daha çok, ölüm  konusunu  işlemiştir .  Romanlarında tekniğe

                                                                                                    V

önem vermemiş, daha çok tarihi konuları işlemiştir.

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.             C) III.             D) IV.            E) V

 

40.    Bir kimsenin, başından geçen ya da karşılaştığı olay­ları üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra kaleme aldığı yazılardan oluşan yapıtlardır.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede açıklanan ya­zınsal türe örnek gösterilebilir?

A) Anayurt Oteli

B)  Mikadonun Çöpleri

C) Zoraki Tabip

D)  Kırık Hayatlar

E)  Zoraki Diplomat

 

41.    Aşağıdaki özelliklerden hangisi Sait Faik ve Mem­duh Şevket’te ortaktır?

A)  Milli Edebiyat akımının temsilcileri olmaları

B)  Roman türünde yapıt kaleme almamaları

C)  Sanatlı ve ağır bir söyleyişe sahip olmaları

D)  Öykülerini durum üzerine temellendirmeleri

E)  Yapıtlarında Burgazada ve etrafında gelişen olay­ları yansıtmaları

 

42.           I. Sabahattin Ali tarafından yazılmıştır.

II.  Tiyatro türünde kaleme alınmıştır.

III.  Köyün muhtarı, elindeki yetkiyi çıkarları için kullan­maktadır.

IV.  Bir köy sorunu üzerinden halk-yönetici çatışması anlatılmıştır.

V.  Haceli’nin, Bayram’ın evinin önüne ev yapmak için araziyi almasıyla trajik olaylar başlar.

Yukarıda numaralanmış cümlelerde belirtilen yar­gılardan hangileri “Yılanların Öcü” adlı yapıt ile ilgi­li olarak söylenemez?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                  C) II. ve V.

D) III. ve IV.                            E) IV. ve V.

 

43.     Reşat Nuri’nin toplumsal yönü ağır basan bu romanın­da, medresede yetişen; ancak sonra öğretmen okulu­nu bitirerek Ege Bölgesi’ndeki bir kasabada, gerici ve çıkarcı birtakım güçlerle savaşan, idealist bir gencin serüveni ele alınıyor. Atatürk Devrimleri’nin o coşkulu havası içinde, çok güçlü sezgi ve gözlemlerle kaleme alınmış bu romanda, toplumumuzun o günkü büyük sorunları tartışılıyor. Roman, bir bakıma en önemli kah­ramanı Şahin Hoca’nın kişiliğini oluşturan niteliklerin, mücadelesi ve uğradığı yenilgilerin öyküsüdür.

Bu parçada sözü edilen yapıt aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Yaprak Dökümü

B)  Çalıkuşu

C)  Yeşil Gece

D)  Yorgun Savaşçı

E) Ateşten Gömlek

 

44.                       I. Grup                                       II. Grup

I.    Müştak Bey                        Aşk-ı Memnu

II.    Adnan Bey                         Şair Evlenmesi

III.     Rakım Efendi                  Araba Sevdası

IV.    Mahpeyker                       İntibah

V.     Kondaraki

Yukarıda I. grupta verilen kahramanlardan hangisi, II. grupta verilen yapıtlardan biriyle ilişkilendirilemez?

A) I.              B) II.             C) III.            D) IV,             E) V

 

45.    Aşağıdaki yapıtlardan hangisinin yazınsal türü, ötekilerden farklıdır?

A)  Gülünç Kibarlar

B)  Sardalya Sokağı

C)  Babalar ve Oğullar

D)  Karamozov Kardeşler

E)  Nötre Dame’ın Kamburu

 

46.    Fazıl Hüsnü Dağlarca,Kalpaklılar“: Halide Edip Adıvar,

                          I                               II                        III

Vurun Kahpeye” adlı romanlarında Kurtuluş Savaşı yıllarını işlemişlerdir.

          IV                                   V

Bu cümledeki bilgi yanlışının giderilmesi için aşa­ğıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?

A)  I. nin yerine “Samim Kocagöz” getirilmeli

B)  II. nin yerine “Çakır’ın Destanı” getirilmeli

C)  III. nün yerine “Reşat Nuri” getirilmeli

D)  IV. nün yerine “Çalıkuşu” getirilmeli

E)  V. nin yerine “oyunlarında” getirilmeli

 

47.    Oğuz Atay’ın bu romanında genç mühendis Turgut Özben, yakın arkadaşı Selim Işık’ın kendini bir taban­cayla vurduğunu gazetelerden öğrenir. Olayın çok et­kisinde kalır, intiharın sebeplerini merak eder. Bu amaçla araştırmalara girişir. İlkin Selim’in arkadaşla­rından Metin ve Esat’la görüşür. Metin kendisine şun­ları anlatır: Metin’in Zeliha adlı bir kızla ilişkisi vardır. Se­lim, kızın ona uygun düşmediğini söyler. Fakat Metin kı­zı bırakınca, bu kez Selim ona tutulur. Metin bunun üze­rine yeniden kıza yanaşır. Kız ise bir süre sonra onlar­dan ayrılır, başkasıyla evlenir. Belli aşamalardan sonra Turgut bir trene binip gider ve ortadan kaybolur.

Bu parçada sözü edilen yapıt aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Aylak Adam

B) Tutunamayanlar

C)  İçimizdeki Şeytan

D)  Ölü Kentin Nabzı

E)  Sokaktaki Adam

 

48.     “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”yle —, “Fanim Bey ve Biz”iyle —, “Cumbadan Rumba”sıyla — Cumhuriyet dönemi Türk romanında önemli bir yere sahiptir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağı­dakilerden hangisi getirilmelidir?

A)  Ahmet Hamdi Tanpınar – Abdülhak Şinasi Hisar -Peyami Safa

B)  Abdülhak Şinasi Hisar – Peyami Safa – Ahmet Ham­di Tanpınar

C)  Peyami Safa – Ahmet Hamdi Tanpınar – Abdülhak Şinasi Hisar

D)  Ahmet Hamdi Tanpınar – Peyami Safa – Abdülhak Şinasi Hisar

E)  Peyami Safa – Abdülhak Şinasi Hisar – Ahmet Ham­di Tanpınar

 

49.           İyi ki bilmiyor kalabalıklar

Yağmura bakmayı cam arkasından

İnsandan insana şükür ki fark var

Birine cennetse birine zindan

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan han­gisi yanlıştır?

A)  I. ve III. dizeler tam uyak oluşturmuştur.

B)  II. ve IV. dizeler zengin uyak oluşturmuştur.

C)  Redif kullanılmamıştır.

D)  “bilmiyor” sözcüğünde ünlü daralması vardır.

E)  II. dizede “a” sesiyle aliterasyon yapılmıştır.

 

50.    Servet-i Fünun Edebiyatı’nın önde gelen romancılarından

I

Mehmet Rauf’un  Suat Hanım ile Necip Bey arasındaki yasak aşkı

                II                                      III

anlattığı “Aşk-ı Memnu“, edebiyatımızda ilk psikolojik romandır.

                       IV                                                      V

Bu cümlede numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.              C) III.            D) IV.            E) V.

 

51.    İstanbul halkının yaşamını, gelenek ve görenekle­rini fıkra ve sohbetlerinde, başarılı bir biçimde an­latan, hiçbir edebiyat topluluğuna bağlı olmayan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mehmet Akif                                     B) Ahmet Haşim

C) Ahmet Rasim                                    D) Hüseyin Cahit

E) Refik Halit Karay

 

52.     “Rübâb-ı Şikeste”nin karşısına “Türk Sazı” adlı yapıtıy­la çıkmış, aruz vezninin tumturaklı ve tantanalı edası karşısında, hece vezniyle şiirler yazmıştır. Yunan Harbi sırasında yayımlanan “Türkçe Şiirler” isimli küçük şiir kitabıyla tanınmış, halk diliyle Türklüğün heyecanını ve idealini haykırdığı için yeni bir çığırın müjdecisi olmuştur.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Tevfik Fikret

B)  Ziya Gökalp

C)  Mehmet Emin Yurdakul

D)  Ali Canip Yöntem

E)  Mehmet Akif Ersoy

 

53.     15. yüzyıl Bektaşi şairlerinden olan Kaygusuz Abdal,

                 I                                                                  II

hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsüyle de şiirler yazmıştır.

                    III

Daha çok, Bektaşilik ilkelerini softa görüşle alay derecesinde  savunduğu

şathiveleriyle  tanınmıştır. Mecalis-i Seba” ve “Mektubat” tanınmış

       IV                                                                      V

yapıtlarıdır

Bu parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.              B) II.             C) III.            D) IV.            E) V.

 

54.     Düzyazılarında Osman Mazlum imzasını kullanmıştır. “Papirüs” dergisini aralıklarla çıkarmıştır. Kendine öz­gü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin biri­kimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. “Göçebe”, “Üvercinka” ve “Güz Bitiği” şiir türündeki yapıtlarıdır.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Ece Ayhan

B)  İlhan Berk

C)  Cemal Süreya

D)  Oktay Rifat Horozcu

E)  Ahmet Kutsi Tecer

 

55.           I. Kemal Tahir – Üç İstanbul

II.  Aziz Nesin –  Hababam Sınıfı

III.  Yaşar Kemal – Binboğalar Efsanesi

IV.  Haldun Taner – Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu

V.  Tevfik Akdağ – Lacivert Kanatlı Bir Kuştur Gece

Yukarıda numaralanmış sanatçı-yapıt eşleştirmele­rinden hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.                               B) II. ve III.                   C) II. ve V.

D) III. ve IV                             E) IV. ve V.

 

56.    Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar. Neyzen be­ğenmediğini ifade edince, adam: “iyi ama siz hiç ro­man yazmadınız ki!” Neyzen Tevfik şu cevabı verir: “Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu

güne kadar hiç yumurtlamadım.”

Bu parça aşağıdakilerden hangisine örnek gösteri­lebilir?

A)  Lirik anlatıma

B)  Epik anlatıma

C)  Emredici anlatıma

D)  Fantastik anlatıma

E)  Mizahi anlatıma

 

 

 

 

CEVAPLAR

1-

B

15-

C

29-

E

43-

C

2-

D

16-

A

30-

A

44-

C

3-

A

17-

E

31-

A

45-

A

4-

B

18-

E

32-

C

46-

A

5-

B

19-

B

33-

E

47-

B

6-

D

20-

D

34-

A

48-

A

7-

D

21-

B

35-

E

49-

E

8-

E

22-

E

36-

D

50-

D

9-

D

23-

A

37-

C

51-

C

10-

C

24-

C

38-

B

52-

C

11-

C

25-

E

39-

E

53-

E

12-

B

26-

A

40-

E

54-

C

13-

C

27-

C

41-

D

55-

A

14-

B

28-

E

42-

A

56-

E

 

]]>
LYS Türk Edebiyatı Deneme Sınavı – 19 https://dersimizedebiyat.org/lys-19-deneme-sinavi.html Mon, 20 Jan 2014 19:06:42 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=11126 LYS TÜRK EDEBİYATI DENEMESİ – 19

 

1.             Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak

Yukarıdaki şiirin ikinci dizesinde hatıralar, “güneş rengi bir yığın yaprak”a benzetilerek bir söz sanatı yapılmıştır.

Bu söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İstiare                                B) Teşhis

C) Telmih                                               D) Tevriye

E) Kinaye

 

2.             Sayın tilki kokuyu almış olmalı

Ona nağme yapmaya başladı:

“Ooo! Karga cenapları, merhaba!

Ne kadar güzelsiniz, ne kadar şirinsiniz…

Yukarıdaki parçada baskın olan söz sanatı, aşa­ğıdakilerden hangisidir?

A) Telmih                               B) İntak

C) Teşbih                                D) İrsal-i Mesel

E) Rücu

 

3.             Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi

El ayak şişer

Sivas yollarında geceleri

Ağır ağır kağnılar gider

Şiirde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi var-dır?

A) İstiare                                B) Telmih

C) Teşhis                                                D) Teşbih

E) Hüsn-i talil

 

4. İlahi her neyi gülzâr ettinse anı ittim. İlahi elime her ne sundunsa anı tattım. İlahi gönlüm oduna ne yaktınsa o tüter. İlahi vücudum bahçesine ne diktimse o biter.

Divan nesrinde sanat yapmak önemli amaçtır. Yukarıdaki metinde yazar maharet göstermek için (altı çizili sözcüklere bakıldığında) hangi sanata başvurmuştur?

A) Rücu                                               B) Aliterasyon

C) Asonans                                          D) Seci

E) Uyak

 

5.             Gönlünü, Şirin’in aşkı sarınca

Yol almış hayatın ufuklarınca

O hızla dağları Ferhat yarınca

Başlamış akmağa çoban çeşmesi

Yukarıdaki şiirde baskın olan söz sanatları, aşa­ğıdakilerden hangisidir?

A)  Teşbih – Telmih

B)  Telmih – Hüsn-i talil

C)  Mübalağa – İstifam

D)  Tekrir – İrsal-i mesel

E)  İntak – Telmih

 

6.             Mert dayanır namert kaçar

Meydan gümbür gümbürlenir

Şahlar şahı divan açar

Divan gümbür gümbürlenir

Yukarıdaki şiir için aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)  Şiir konusuna göre epik şiirdir.

B)  Şiirde çapraz uyak örgüsü vardır.

C)  Halk şiirinin “koşma” nazım biçimine örnektir.

D)  Hecenin 8’li kalıbıyla yazılmıştır.

E)  Dizeler arasında tam uyak vardır.

 

 

7.             Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın

Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git

Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın

Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git

Yukarıdaki şiirde aşağıdaki şiir türlerinden hangi­sine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Lirik                                   B) Pastoral

C) Dramatik                           D) Epik

E) Didaktik

 

8. Aşağıdakilerin hangisinde, farklı bir uyak vardır?

A)            İlk ışık korkuyla girerken camdan

Mum olduğu gibi kalsın akşamdan

B)            Yüzüne bakmaya doyamadım ben

Noktadır benlerin sayamadım ben

C)            Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır

Dağlar seda verip seslenmelidir

D)            Rüzgâr eser dallarınız atışır

Kuşlarınız birbiriyle ötüşür

E)            Bir arzuhal yazsan makama varsan

Ağlasan derdini davanı sorsan

 

9.             Canla başla, yaşam ve güç verecek

Ne bulursan tut al; bilim, sanat

Güven, istek, umut özen ve cesaret

Hepsi lazım bu yurda, hepsi yarar

Bize bol bol ışık kucakla getir

Yukarıdaki dizelerde hangi şiir türüne ait özellik­ler ağır basmaktadır?

A)  Satirik şiir                         B)  Didaktik şiir

C)  Lirik şiir                             D)  Dramatik şiir

E)  Epik şiir

 

10.           Anadan doğunca kürkün var mıydı?

Üryan gelmedin mi börkün var mıydı?

Torba torba mecidiyen var mıydı?

Tükenmez parayı sana kim verdi?

Yukarıdaki şiir konu bakımından aşağıdaki şiir türlerinden hangisine girer?

A)  Didaktik şiir                     B)  Lirik şiir

C)  Dramatik şiir                    D)  Epik şiir

E)  Satirik şiir

 

11.           Bir koyun yavrusuyla dağda meler

Bir bayırdan dahi iner sürüler

Bir kadın testisiyle suya gider

Erkeği baltasıyla ormana

Yayı omzunda oğlu bir yana

Yukarıdaki şiirde aşağıdaki şiir türlerinden hangi­sine ait özellikler ağır basmaktadır?

A)  Pastoral şiir                      B)  Lirik şiir

C)  Dramatik şiir                    D)  Didaktik şiir

E)  Satirik şiir

 

12. Aşağıdakilerden hangisinde zengin uyak vardır?

A)            Derinden derine ırmaklar ağlar

Ey suyun sesinden anlayan bağlar

B)            Bağdat’ın içine girilmez yastan

Kelle koltuğunda geliyor Kars’tan

C)            Bir söz dedi canan keramet var içinde

Dün geceye dair bir işaret var içinde

D)            Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar

Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar

E)            Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden

Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden

 

13.           Konsa rüya dolu köşkümün

Çiçekli damına serçeler

Renklerle çözülse geceler

Nar bahçelerinde geçen gün

Yukarıdaki şiir için aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)  Hece ölçüsüyle yazılmıştır.

B)  Çapraz uyak örgüsü vardır.

C)  Tam ve yarım uyak kullanılmıştır.

D)  Bir lirik şiirden alınmıştır.

E)  Şiirin son dizesinde isim tamlaması vardır.

 

14. Halk şiirinde hece ölçüsüyle yazılmış bir dizenin bölümlenen yerlerine “durak” denir. Durak yerleri koşmada 6+5 veya 4+4+3; semaide 4+4; manide 4+3 biçimindedir.

Buna göre aşağıdakilerin hangisinde yukarıdaki gibi bir duraktan söz edilemez?

A)            Uzun kavak ne gidersin engine

Yaprakların benzemiyor rengine

B)            Kar yağıyor inceden

Gül açılır kapıdan

C)            Efendim sensiz olamam

Arayıp semtin bulamam

D)            Eyler dertli bülbül zâr garip garip

Ağla şimden gerü var garip garip

E)            Ateş yanmayınca duman mı tüter

Ak gerdan üstünde çimen mi biter

 

15. Aşağıdakilerin hangisinde  “cinas”tan  söz edile­mez?

A)            Sabâ mesih – dem olup bâhardan bu gece

Hıta’ya benzedi gülşen nigârdan bu gece

B)            Kalem böyle çalınmıştır yazıma

Yazım kışa uymaz kışım yazıma

C)            Ben âşıkım el göğüste yüz yerde

Yaralarım göz göz oldu yüz yerde

D)            Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç

E)            Terziye kumaş geldi, düşünür ki ne kese

Ölçtü biçti baktı ki ne cep olur ne kese

 

16. (I) Öğretici ve bilgi verici yazılardır. (II) Yaşanılan zaman dilimleri “ben” anlayışında anlatılır. (III) Yazar her şeyi okuyucuyla paylaştığı için içten ve samimi bir anlatımı vardır. (IV) Olaylar, kişi ve dönemler hakkındaki gözlem ve izlenimler anlatılır. (V) Yazar göz­lem ve izlenimlerini belgeler yoluyla kanıtlamaya gi­der.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde “anı” türü ile ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

17. Aşağıdakilerden hangisi, “masal” türünün özellik­lerinden biri değildir?

A)  Masallarda tüm insanlığa yönelik evrensel değer­ler ve konular işlenir.

B)  Masallar olay eksenli edebi metinlerdir.

C)  Masallarda belirli, gerçekçi bir çevre ya da yer yoktur.

D)  Masallar ulusun tarihinde görülen gerçek olayla­rın, olağanüstülük kazanmasıyla oluşur.

E)  Masallar kalıplaşmış tekerlemelerle başlar.

 

 

18. (I) Komedi güldürmenin yanı sıra düşündürmeyi de amaçlar. (II) Kişiler halktan ve soylulardan seçilebilir. (III)  Korkunç ve kanlı olaylar sahnede gösterilebilir. (IV) Manzum olarak yazılan bu oyunlarda üç birlik ku­ralına uyulmaz. (V) Aristophanes, Plautus ve Moliere bu türün en önemli sanatçılarındandır.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde komedi tü­rü ile ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

19. Aşağıdakilerden hangisi, “Sözlü Edebiyat”ın özel­liklerinden biri değildir?

A)  Söze dayalı olduğu için duygu ve düşünceler şiirlerle dile getirilmiştir.

B)  Bu dönemde yazılı eserler yok denecek kadar azdır.

C)  Bu dönem şiirlerinde nazım birimi dörtlük, ölçü hece ölçüsüdür.

D)  Şiirlerde ağırlıklı olarak tam ve zengin kafiye kul­lanılmıştır.

E)  Dil yabancı etkilerden uzak saf ve arı bir Türkçedir.

 

20. Dağlarca’nın ustalığı da orada kendini gösteriyor. Çünkü bu dördüncü dizelere verdiği değişiklikle onla­rın eski destancılar gibi soluk alma, dinleyicileri oya­lama aracı olarak kullanmayı bırakıyor. Dağlarca’nın dörtlük sonları öylesine bağlamalar ki Alpler’e tırmananların her kademe sonunda bel iplerini güvenilir bir noktaya dolayıp kendilerini de ardındakileri de sağlama bağlamalarını andırıyor.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki öğretici metinler­den hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Anı                                                        B) Günlük

C) Eleştiri                                                  D) Deneme

E) Fıkra

 

21. Bu tür de fıkra gibi gazete ve dergi yazısıdır. Fıkranın birçok özelliği bulunur bu türde. Ancak konunun işlenişi bakımından ayrılır fıkradan. Bu türün en önemli amacı okurları bilgilendirme ve kimi gerçekleri öğretmektir. Bunu yaparken değinmeyi yeterli görmez öne sürülen düşünceyi kanıtlama yoluna gider. Evet bu türde de düşünce temel esastır; ama fıkrada kanıtlama amacı yoktur.

Yukarıda sözü edilen öğretici yazı türü, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Makale                                                B) Deneme

C) Eleştiri                                                 D) Biyografi

E) Öykü

 

22. Eski Türklerde sevilen, sayılan bir kişinin ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenlerinde bu kişinin yiğitliğini yaptığı işleri ve değerini sanat kaygısı güt­meden içten ve doğal bir dille anlatan sözlü dönem şiirlerine – – – – denir.

Yukarıdaki metinde boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisidir?

A) mersiye                                             B) sav

C) sagu                                                   D) koşuk

E) koçaklama

 

23. (I) Destanlar bir ulusun tarihine ışık tutan en önemli kaynaklardır. (II) Destanlarda anlatılan olayların tarihi tam olarak bilinmektedir. (III) Buna rağmen kahra­manlar olağanüstü nitelikler gösterir. (IV) Destanlara mitolojik öğeler egemendir. (V) Destanlar manzum olarak oluşturulan kahramanlık öyküleridir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

24. Aşağıdakilerin hangisinde, destan – ulus eşleştirmesinde yanlışlık yapılmıştır?

A)  Şu Destanı – Saka Devleti

B)  Oğuz Kağan Destanı – Hun Devleti

C)  Ergenekon Destanı – Göktürk Devleti

D)  Türeyiş Destanı – Uygur Devleti

E)  Göç Destanı – Selçuklu Devleti

 

25. Aşağıdakilerden hangisi, “Geçiş Dönemi”nin özel­liklerinden biri değildir?

A)  Bu dönem yapıtlarında hırs, kin ve bencillikten uzak durma, sabır, cömertlik gibi temalar işlenmiştir.

B)  Bu dönemde daha çok yeni dinin kurallarını top­luma öğretme, halkı eğitme gibi amaçlara yönelinmiştir.

C)  Ulusal nazım birimi dörtlük daha az kullanılırken beyit nazım birimi yaygınlaşmaya başlamıştır.

D)  Hece öçlüsüyle, aruz ölçüsü birlikte kullanılmaya başlanır bu dönem yapıtlarında.

E)  Tüm bu etkilenmelere karşın yapıtların dili bu et­kilenmenin dışında kalmış sade bir Türkçedir.

 

26. (I) Türklerin yazılı ilk metinleri “Göktürk Yazıtları”dır. (II) Taş üzerine yazı yazma geleneği Uygurlar döne­minde de devam etmiştir. (III) Uygurlara ait yazılı taşlar daha çok mezar taşı şeklindedir. (IV) Uygurlar bü­tün yazılı metinlerinde Göktürk alfabesini kullanmışlardır. (V) Göktürk Yazıtları öğretici edebi metinlerden söylev ve anı türünden izler taşır.

Numaralanmış  cümlelerin  hangisinde  “İslamiyet Öncesi Türk Edebiyat”ı ile ilgili bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

27. (I) Destan geleneğinden Halk hikâyeciliğine geçiş döneminin ürünleridir. (II) Olayların anlatımında nesir, karşılıklı konuşmalarda şiirsel bir anlatım tercih edilmiştir. (III) Yapıtta sık sık seci ve aliterasyonlara yer verilmiştir. (IV) Yapıtlarda İslamiyet öncesi ve sonrası dinsel yaşamından izler vardır. (V) Yapıt 15. yüzyılda Dede Korkut tarafından yazıya geçirilmiştir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde “Dede Kor­kut Hikâyeleri” ile ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

28. Aşağıdakilerin hangisinde verilen bilgiyle paran­tez içindeki açıklama birbiriyle örtüşmez?

A)  Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılan yapıt. (Divan-ı Hikmet)

B)  Yusuf Has Hacip tarafından yazılan ve mutluluk bilgisi anlamını taşıyan ilk siyasetname örneği olan yapıt. (Kutadgu Bilig)

C)  Dini, ahlaki konular didaktik bir anlayışla ele alınmıştır. Erdemli ve mutlu insan olmanın yolları ana başlıklar altında ortaya konulmuştur. (Atabet’ül Hakayık)

D)  On iki hikâye ve bir önsözden oluşan ve destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçişin ara ürü­nü sayılan yapıtlar. (Dede Korkut Hikâyeleri)

E)  Devlete ve dine karşı yapılan saldırılara karşı ya­pılan kahramanlıkları dile getiren yapıtlar. (Gazavatname)

 

 29.           I. Divan edebiyatının dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı Osmanlıcadır.

II. Duygu ve düşünceler kalıplaşmış sözlerle ifade edilir.

III. Anlatış biçiminden daha çok, konu önemsenmiştir.

IV. Soyut bir edebiyattır. İnsan ve doğa kendi gerçekliğinin dışında ele alınmıştır.

V. Tekke kültürünün hakim olduğu, halka yönelik bir edebiyattır.

Numaralanmış   cümlelerin   hangilerinde   Divan edebiyatı ile ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I. ile III.                B) II. ile IV.                 C) III. ile V.

D) IV. ile V.              E) II. ile V.

 

30. 13., 14. yüzyılda oluşturulan öğretici metinlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Tasavvufi metinler ve inşa adı verilen Divan nes­rinden oluşur.

B)  Anlatımda hem şiir hem de nesirden yararlanılmıştır.

C) Din, tasavvuf, İslam menkıbeleri, tıp ve tabiat gibi konular ele alınmıştır.

D)  Bu dönemde oluşturulan yapıtların aydınlatma, yol gösterme, ikna etme gibi özellikleri vardır.

E) Öğretme amaçlı olduklarından halkın anlayacağı bir dil kullanılmıştır.

 

31.           Meni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı

Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı

(Fuzuli)

Yukarıdaki şiir için aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)  Bir gazelin makta beyitinden alınmıştır.

B)  Şiirde aruz ölçüsü kullanılmıştır.

C) Şair sevgilisinin eziyetlerinden ve ona kavuşamamaktan şikayet etmektedir.

D)  Şiirde tenasüp ve mübalağa sanatı yapılmıştır.

E)  Ahengi sağlamada tam uyak ve rediflerden yarar­lanılmıştır.

 

32. (I) Divan şiirinde şiirler nazım biçimlerine göre adlandırılmıştır. (II) Bütün güzelliğinden daha çok parça güzelliği önemsenmiştir. (III) Şiirlerin tamamı beyit nazım birimiyle yazılmıştır. (IV) Kavramlar ortaklaşa kullanılan kalıplaşmış sözlerle (mazmunlarla) anla­tılmıştır. (V) Tasavvufla ilgili terimlere sıkça yer verilmiştir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde “Divan şiiri” ile ilgili bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

33. Divan edebiyatının en yaygın nazım şekli olan gazel aruz vezniyle ve beyit nazım birimiyle yazılır. Uyak düzeni aa, ba, ca… şeklindedir.

I                                                              II

İlk beytine matla, son beytine makta denir. En güzel beytine ise taç

                            III                                                                                              IV

beyit denir. Konu bütünlüğü olan gazellere yek-ahenk, her beyti bir

öncekinden daha ustalıklı söylenen gazelle­re tegazzül adı verilir.

                                                                               V

Yukarıdaki metinde altı çizili bölümlerin hangile­rinde “gazel” nazım şekli ile ilgili bilgi yanlışı vardır?

A) I. ile IV.                 B) III. ile V.                C) IV. ile V.

D) II. ile V.                 E) II. ile III.

 

34.           Esrarını dil zaman zaman söyler imiş

Hengame-i gamda destan söyler imiş

Işk ehli olup da mihnet-i hicrâne

Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş

Yukarıda tek dörtlükten oluşan bu şiirin uyaklanışını da dikkate aldığımızda nazım biçimi, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müstezat                               B) Rubai

C) Murabba                               D) Şarkı

E) Kıt’a

35. Kaside, Divan edebiyatında din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılmış şiirlerdir. Kasidenin ismini almasını sağlayan uzun ve sanatlı bölümüne nesib;  şairin asıl konuya geçiş yapmak için fırsat

                                I

aradığı tek ya da iki beyitten oluşan bölüme girizgah, şairin kendini

 II

övdüğü bölüme methiye; adına kaside yazılan kişinin övüldüğü bölüme

                                III

fahriye; methiye bölümünden sonra aynı vezinde yazılmış bir gazelin

    IV

araya konulmasına tegazzül denir.

                                    V

Yukarıdaki   metinde   numaralanmış   bölümlerin hangilerinde bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I. ile II.                                               B) III. ile IV.                C) IV. ile V.

D) II. ile IV.                             E) III. ile V.

 

36. Aşağıdakilerin   hangisinde   yapılan   açıklamayla parantez içindeki bilgi örtüşmez?

A)  Allah’ın birliğini ve yüceliğini konu alan kasideler­dir. (Tevhit)

B)  Allah’a yalvarıp ondan yardım istemeyi konu alan kasidelerdir. (Münacat)

C)  Padişah, vezir, şeyhülislam gibi devlet ve din bü­yüklerini öven kasidelerdir. (Naat)

D)  Bir kimseyi yermek, eleştirmek için yazılan kasi­delerdir. (Hicviye)

E)  Ölen birinin ardından duyulan üzüntü ve acıyı dile getirmek amacıyla yazılan kasidelerdir. (Mersiye)

 

37. (I) Divan edebiyatında manzum hikâyelerin yazıldığı nazım biçimidir mesnevi. (II) Değişik konularda yazılabilirler. (III) Ahmedi “İskendername” adlı mesnevi­sinde savaş ve kahramanlık konusunu işler. (IV) Fu­zuli “Leyla ile Mecnun” mesnevisinde aşk konusuyla ilgilenir. (V) Nabi ise “Hayriyye” adlı mesnevisini mi­zahi bir anlayışla ele almıştır.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

38. Aşağıdakilerden hangisi, Divan şiirinde beyit na­zım birimi ile kurulan nazım şekillerinden biri de­ğildir?

A) Kıt’a                                          B) Mesnevi

C) Kaside                                       D) Şarkı

E) Gazel

 

39. Bir şairin diğer bir şaire duyduğu saygı ve beğeniden dolayı aynı ölçüyü, aynı uyak ve redifi kullanarak yazdığı şiirlere – – – – denir.

Yukarıdaki metinde boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) rubai                                         B) muhammes

C) tezkire                                      D) nazire

E) müseddes

 

40. (I) Tuyuğ tek dörtlükten oluşan bir nazım biçimidir. (II) Uyak şeması “aaaa” şeklindedir. (III) Divan edebiya­tında yalnızca Türkler tarafından kullanılan bir nazım şeklidir. (IV) Konu olarak şairin dünya görüşü, tasav­vuf düşüncesi ve felsefesi işlenir. (V) Kadı Burhaneddin, Seyyid Nesimi ve Ali Şir Nevai bu na­zım şeklinin önemli şairlerindendir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

 

 

41. Bu nazım şeklinin adı Arapça “ziyade” sözcüğünden gelir. Sözcük anlamı “artmış, çoğalmış” demektir. Gazelin her dizesine bir kısa dize eklenerek oluşturulur. Bir kısa, bir uzun dizeden oluşan gazel gibidir. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir. Uyak sistemi gazele benzer.

Yukarıda sözü edilen nazım şekli, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müstezat                                     B) Kıt’a

C) Muhammes                                 D) Terkib-i Bend

E) Terci-i Bend

 

42. Aşağıdakilerden hangisi, mesnevi nazım biçimiy­le yazılmış yapıtlardan birisi değildir?

A)  Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacip

B)  İskendername – Ahmedi

C)  Harname – Şeyhi

D)  Garipname – Aşık Paşa

E)  Tazarruname – Sinan Paşa

 

43. (I) Ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı biyog­rafik yapıtlara tezkire denir. (II) Şairlerin yaşam öykü­lerini anlatanlara “tezkiretü’ş şuara”, (III) din adamla­rının yaşamlarından kesitler sunanına “tezkiretü’l ev­liya”, (IV) bilginlerin yaşamlarını anlatanlara ise “tezkire-i ilmiye” denir. (V) İlk şairler tezkiresi örneğini Ali Şir Nevai “Heşt Behişt” adlı yapıtıyla vermiştir.

Yukarıdaki   metinde   numaralanmış   cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

44. Aşağıdakilerden hangisi, 18. yüzyıl Türk edebiya­tının özelliklerinden biri değildir?

A)  Bu dönemde mahalli konular ve günlük yaşayış edebiyata girdiğinden “mahallileşme akımı” önem kazanmıştır.

B)  Daha geniş kitlelere ulaşmak için “Türk-i Basit” (Basit Türkçe) anlayışı öne çıkmıştır.

C)  Halk ve Divan şiiri arasında yakınlaşmalar olmuş, Halk ozanları aruzu denerken Divan şairleri he­ceyi denemişlerdir.

D)  17. yüzyılda ortaya çıkan “Sebk-i Hindu” akımı önemini tamamen yitirmiştir.

E)  Lale Devri’nin zevk ve eğlencesi çeşitli şairlerin şiirlerinde dile getirilmiştir.

 

45. (I) Divan şairi Nabi, didaktik şiirin en büyük ustasıdır. (II) “Hikemi şiir” anlayışının en güçlü örneklerini verdi. (III)  “Hayriyye” adlı mesnevisi didaktik unsurlar taşıyan bir ahlak ve öğüt kitabıdır. (IV) “Şikayetname” adlı mesnevisinde IV. Murat döneminin eleştirisini yapmıştır. (V) “Münşeat” adlı yapıtı ise özel ve resmi mektupların toplandığı mensur bir yapıttır.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

46. Gazel 5 – 15 beyit arasında değişen bir nazım şeklidir. Gazelin ilk

                       I

beytine matla, son beytine ise makta  beyti denir. Şairin adını

                II                                    III

kullandığı beyite fahriye, gazelin en güzel beytine ise beyt’ül gazel adı

                                IV                                                            V

verilir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde “gazel” na­zım şekli ile ilgili bilgi yanlışı vardır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

47. Mesnevi nazım şekli Divan edebiyatında modern  anlamdaki

            I                                          II

hikâye ve romanın yerini tutan önemli manzumelerdir. Birçok şair bu

 III

türün örneklerini vermiştir. Yunus Emre’nin Vesiletü’n Necat’ı”,

                                                                                      IV

Süleyman Çelebi’nin “Risaletü’n Nushiyye”si bu türün önemli

                                                   V

yapıtlarındandır.

Yukarıdaki parçada yapılan yanlışlık numaralanmış bölümlerin hangilerinin yer değiştirmesiyle giderilebilir?

A) I. ile IV.                                              B) II. ile V.                 C) IV. ile V.

D) III. ile IV.                            E) III. ile V.

 

48.           •    126 beyitten oluşan en kısa mesnevidir.

•    Divan edebiyatının ilk hiciv – mizah örneği sayılır.

•    Teşhis ve intak sanatları kullanılmıştır.

• Olmayacak hayallerin peşinden koşanların başına gelecekleri anlatır.

Yukarıda özellikleri verilen yapıt ve yazarı, aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A)  Siham-ı Kaza – Nef’i

B)  Harname – Şeyhi

C)  Garibname – Aşık Paşa

D)  Sıhhat’ul Maraz – Fuzuli

E)  Nigarname – Nedim

 

49. (I) Orta oyunu geleneksel Türk tiyatrosu sayılır. (II) Halk ortasında doğaçlama oynandığından bu ad verilmiştir. (III) Oyunun başkahramanlarından Kavuklu Hacivat’ı, Pişekâr ise Karagöz’ü çağrıştırır. (IV) Orta oyununun basit de olsa bir sahnesi vardır. (V) Asıl aktörlerin dışında Arap, Acem, Kayserili, Laz gibi tip­lere de yer verilir.

Numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I.          B) II.           C) III.          D) IV.           E) V.

 

50. (I) Bektaşi edebiyatının kurucularından sayılan bir ta­savvuf şairidir. (II) Şiirlerini hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazdı. (III) Düzyazı alanında hiçbir yapıt vermedi. (IV) Şiirlerinin tümünü “Budalaname” adlı yapıtında topladı. (V) Hece ölçüsünü kullandığı şiirlerinin büyük çoğunluğu şathiye türündedir.

Numaralanmış cümlelerin hangilerinde Kaygusuz Abdal ile ilgili bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) I. ile II.                                               B) II. ile III.                 C) III. ile IV.

D) IV. ile V.                            E) II. ile V.

 

51. Aşağıdaki nazım şekilleri konu ve içerik bakımından birbirleriyle eşleştirilmiştir. Bu eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık yapılmıştır?

A)  Koşma – Gazel

B)  Türkü – Şarkı

C)  Ağıt – Mersiye

D)  Taşlama – Hicviye

E)  Güzelleme – Kaside

 

52. Aşağıdakilerden hangisi, Halk şiirinin özellikleri arasında sayılamaz?

A)  Şiirlerde ahenk yarım uyak ve rediflerle sağlanmıştır.

B)  Şiirlerde nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.

C)  Şiirlerde ulusal ölçü olan hece ölçüsü kullanılmıştır.

D)  Şiirlerde halkın konuşma diline yakın sade bir dil kullanılmıştır.

E)  Şiirler “tezkire” adı verilen yapıtlarda toplanmıştır.

  

53.           Suya bulgur ezerim

Hem ezer hem süzerim

Ben yarimin derdinden

Deli olmuş gezerim

Bu şiirin nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?

A) Semai                                        B) Murabba

C) Mani                                          D) Türkü

E) Varsağı

 

54. Söyleyeni pek bilinmez. Halkın ortak kültüründe geli­şip zenginleşirler. Kendine özgü bir ezgiyle söylenir. Belli bir kalıbı yoktur. 7, 8 ve 11’li kalıpla söylenip, üç, dört ya da beş dizelik bölümler halinde yazılabilirler. Asız sözlerin bulunduğu “bent” ile tekrar sözlerin oluşturduğu “kavuştak” adlı bölümden meydana gelir.

Yukarıda sözü edilen nazım şekli, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mani                                             B) Tuyuğ

C) Şarkı                                              D) Türkü

E) Gazel

 

55. 17. yüzyılın en önemli saz şairlerindendir. Şiirleri aşk ve doğa temaları üzerine kurulmuştur. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi ve ölüm en çok değindiği konulardır. Dö­neminin önemli Divan şairlerinden etkilenmemiş Aşık tarzı Halk edebiyatına yepyeni söyleyiş biçimleri yetişmiştir. Özellikle koşma, semai ve varsağı tarzındaki şiirleri çok sevilmiş, bestelenmiş ve bugün bile dil­lerden düşmez hale gelmiştir.

Yukarıda sözü edilen “ozan” aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Köroğlu                                     B) Dadaloğlu

C) Aşık Veysel                                D) Karacaoğlan

E) Dertli

 

56.           Can evimden vurdu felek neyleyim

Ben ağlarım çelik teller iniler

Ben almadım toprak aldı koynuna

Yarim diyen bülbül diller iniler

Yukarıdaki şiir için, aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)  Tekke edebiyatının “şathiye” nazım türüne örnek­tir.

B)  Bu tür sözlü edebiyatta “sagu”, Divan edebiyatında “mersiye” adıyla anılır.

C)  Hecenin 11’li kalıbıyla söylenmiştir.

D)  Şiirde yarım uyak kullanılmıştır.

E)  Şiirin birinci dizesinde ad tamlaması vardır.

 

 

CEVAPLAR

1

A

21

A

41

A

2

B

22

C

42

E

3

D

23

B

43

E

4

D

24

E

44

D

5

B

25

E

45

D

6

C

26

D

46

D

7

A

27

E

47

C

8

A

28

A

48

B

9

B

29

C

49

C

10

E

30

A

50

C

11

A

31

A

51

E

12

A

32

C

52

E

13

B

33

C

53

C

14

C

34

B

54

D

15

A

35

B

55

D

16

E

36

C

56

A

17

D

37

E

 

 

18

D

38

D

 

 

19

D

39

D

 

 

20

C

40

B

 

 

 

]]>
LYS Türk Edebiyatı Deneme Sınavı – 3 https://dersimizedebiyat.org/lys-3-deneme-sinavi.html Thu, 09 Jan 2014 17:42:55 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=5761 LYS-3 Deneme

 

1. Edebiyatımıza Memduh Şevket Esendal ile giren durum hikâyelerinin en güzel örneklerini Sait Faik’in kaleminden okuyoruz. İstanbul’u tüm benliğiyle sevdiğinden Sait Faik’in hikâyelerinde bu şehri tüm ayrıntılarıyla görebiliyo­ruz. Olay öyküsü ile kıyaslandığında durgun, sıkıcı olarak nitelendirilebilecek durum öyküsü Sait Faik’in kaleminde ayrı bir büyüleyicilik kazanıyor.

Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Karşılaştırmalara yer verilmiştir.

B)  Düşüncenin akışını bozan bir cümle bulunmaktadır.

C)  Doğruluğu kanıtlanamayacak ifadelere yer verilmiştir.

D)  II. cümle, bir amaç  –  sonuç cümlesidir.

E)  Değerlendirme içeren cümleler vardır.

 

2. İlkbahar aylarında ormanlarda mevsime özgü değişimler görülür. Bir renk biçiminde kendini gösteren bu değişim­ler, bir bakıma türlerin yeni mevsimi karşılamak için yaptığı hazırlıklardır. İşte bu renk cümbüşü içinde özel bir yeri olan canlılardan biri de şapkalı mantarlardır. Her biri ayrı güzellikte, ayrı biçimde.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy­lenemez?

A)  Kanıları değiştirme amaçlanmıştır.

B)  Benzetme yapılmıştır.

C)  İnsana ait özellikler doğaya aktarılmıştır.

D)  Kişisel bakış açısıyla anlatılmıştır.

E)  Varlıklar betimlenerek anlatılmıştır.

 

3. Yazarın gündelik olayları, özel bir görüşle, kanıtlama gereği duymadan yazdığı günübirlik yazılardır. Dilde doğallık vardır. Okuyucu ile sohbet ediyormuş gibi bir hava vardır.

Bu parçada sözü edilen yazı türü aşağıdakilerin han­gisidir?

A) Fıkra                                 B) Anı                         C) Eleştiri

D) Mektup                            E) Sohbet

 

4. Eski bir caminin avlusunda, kalın gövdeli, asırlık bir çı­narın altındaki tahta sırada oturuyorum. Ağacın dallarına toplaşmış kargaların yaygarasından başka ses yok. Gün yeni ağarıyor. Biten geceye mi sitem ediyor kargalar, günü mü karşılıyor, yoksa aralarında çözümlenememiş bir so­rundan ötürü mü bu kıyameti koparıyor, anlayamadım.

Bu parça için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?

A)  Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır.

B)  Kişileştirmeye başvurulmuştur.

C)  Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmemiştir.

D)  Niteleyici birden fazla sözcük kullanılmıştır.

E)  II. cümle bir ad cümlesidir.

 

5. (I)Yazınsal yaratılarda yer alan öğeler belli bir düzene sahip olmalıdır. (II) Bu öğelerin bir birine bağlanıp bütün­leşerek oluşturdukları sisteme biçim denir. (III) Diğer edebi türlerde çok önemli olmasa da şiir için en önemli unsur­lardan biridir. (IV)  “Şiir ölüyor, bin yıllardır devam eden bu tür yok oluyor.”  diyenler bu savlarını şiirde biçimin artık kullanılmadığını söyleyerek desteklemeye çalışıyorlar. (V) Bana kalırsa şiirin öldüğü falan yok; zaten bu şekilde konuşanların da tek yaptığı şey konuşmak oluyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda­kilerden hangisi söylenemez?

A)  I. cümlede ünsüz yumuşamasına aykırı bir sözcük kullanılmıştır.

B)  II. cümlede bileşik sözcüklerin yazımı ile ilgili bir yan­lışlık yapılmıştır.

C)  III. cümlede “de”nin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapıl­mamıştır.

D)  IV. cümlede ünlü daralmasına uğrayan sözcük yok­tur.

E)  V. cümlede bir sözcükte hem ünsüz yumuşaması hem de benzeşmesi olmuştur.

 

6.      Yüce dağlar birbirine göz eder, Rüzgâr ile mektuplaşır, naz eder, Gâhi duman bürür, gâhi yaz eder, Dereli, tepeli, köşeli dağlar.

Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Lirik                                   B) Didaktik                 C) Dramatik

D) Satirik                                 E) Pastoral

 

7.        I.  Halk edebiyatındaki “mani”nin Divan edebiyatındaki karşılığıdır.

II.   Türklerin oluşturduğu, tek dörtlükten oluşan bir biçim­dir.

III.   En önemli temsilcisi, Kadı Burhanettin’dir.

Numaralanmış cümlelerle özellikleri verilen nazım biçimi aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Rubai                                B) Kaside                   C) Gazel

D) Murabba                          E) Tuyuğ

 

8.      Bir rüya vardı masamdaki güllerde Tomurcuklanıyordu bahar dallarda Bizimkine benzemez olan illerde Al bir at üstünde dörtnala gidiyorsun

Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A)  Yarım kafiye kullanılmıştır.

B)  “- lerde”  rediftir.

C)  aaab şeklinde uyaklanmıştır.

D)  III. ve IV. dizelerde ulama vardır.

E)  Tezat sanatına örnek vardır.

 

9.      Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa  —-  denir.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden han­gisi getirilebilir?

A) tedric

B) aliterasyon

C) cinas

D) nida

E) seci

 

10. Kırkına geldiğinde her şeyden elini eteğini çekip de sakin bir dağ kulübesinde yaşamayı düşlemeyen var mıdır acaba? Bana soracak olursanızyok. Büyük şehirlerde, ha­yatın koşuşturması içinde özlemini duyduğumuz bu doğal ortam, insanın gerçekten mutlu olacağı tek yerdir bence. Bir kır çiçeğine dokunmayalı kaç yıl oldu? Bir kelebeğin kozadan çıkışını hiç hatırlıyor muyuz? Tepelerin eğilip ırmakları öptüğü, bulutların yayılıp dağları kucakladığı, yıldızların yaklaşıp hayallerinize göz kırptığı inişler çıkışlar gurbet mi bizim için?

Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene­mez?

A)  Betimleyici anlatıma başvurulmuştur.

B)  Kişileştirmeden yararlanılmıştır.

C)  Yanıt gerektirmeyen soru cümlelerine yer verilmiştir.

D)  Devrik cümleler kullanılmıştır.

E)  Söyleşi biçiminde yazılmıştır.

 

11. Dışarıda lodos başlamıştı. Alsancak’ta akşam oluyordu. Körfezin dalgaları kıyıyı dövüyor, vapurlar fındıkkabuğu gibi sallanıyor, şehri hüzün kaplıyordu. İzmir alışıktı haya­tını alt üst eden bu lodoslara. Küllerinden doğan aşkların, küllerinde boğulanların kentiydi burası.

Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir.

B) Yapıca farklı sözcükler kullanılmıştır.

C) Cansız varlıklara insan özelliği yüklenmiştir.

D) Gözlem gücüyle ayrıntılar verilmiştir.

E) Benzetmeden yararlanılmıştır.

 

12.          Ey, makamı var ve yokun üstünde olan kişi

Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan

Sen ayın da evini yıkmaya kastediyorsun, etme

Mevlana’ya ait bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Hüsn-i talil sanatına başvurulmuştur.

B)  Zıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

C)  Kişileştirme yapılmıştır.

D)  Coşku ve heyecana bağlı anlatım vardır.

E)  Karşılaştırma yapılmıştır.

 

13.           Gerçek hayali aştı, ufuklar uzak değil.

En olmaz isteklere uzanmak yasak değil

 

Uçuyor rüzgâr gibi altımdaki küheylan,

Ne kadar dizginlesem yavaşlayacak değil

 

Artık yaratan sensin havamı, iklimimi

Buzların soğuğu yok, alevler sıcak değil

Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene­mez?

A)  Nazım birimi beyittir.

B)  Uyak ve redifle ahenk sağlanmıştır.

C)  Mesnevi biçimine örnektir.

D)  Anlatımda karşıtlıklardan yararlanılmıştır.

E)  Teşbih sanatına başvurulmuştur. 

 

14.    Türk koleksiyoner ve izleyicisinin Orhan Peker’in sanatına gönülden bir bağlılık duymasının haklı birçok gerekçesi var. Bir kere ortak belleği, hafızayı okşayacak imgeler üze­rine kuruludur onun sanatı. Olabildiğince samimi ve içten, ulaşılamaz ressam tavırlarına bürünmeden ve her şeyden önemlisi de hiçbir üslup oyununa başvurmadan resim ile izleyicisini karşı karşıya getirme gayretindedir. Kullandığı boyanın taşkınlığı ve bir imza gibi geride bıraktığı fırça kullanımına rağmen klasik bir gösterene dönüşmeden kendisini aradan sıyırır. Seyircinin, gösterdiği imge ile empatik bir ilişki kurmasına zemin hazırlar.

Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Eleştiri türünde bir yazıdan alınmıştır.

B)  Dil alıcıyı harekete geçirme işleviyle kullanılmıştır.

C)  Sözü edilen sanatçının özgünlüğünden söz edilmiştir.

D)  Söz edilen sanatçının beğenilmesinin nedenleri açık­lanmıştır.

E)  Öznel anlatımlı cümlelere yer verilmiştir.

 

15.    Geçmişten adam hisse kapmış. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A)  Didaktik şiir özelliği taşımaktadır.

B)  Söyleşmeye bağlı anlatımdan yararlanılmıştır.

C)  Kıt’a nazım biçimiyle yazılmıştır.

D)  Birinci ve üçüncü dizeler serbest, ikinci ve dördüncü dizeler uyaklıdır.

E)  Sözde soru cümleleri kullanılmıştır.

 

16. İleride, bu satırlar bir kimsenin gözüne değerse, defterin güzelliğine şaşılmasın! Onu, bugün, Mahmutpaşa’dan satın aldım; ama az kaldı canım pahasına. Aman Yarabbi! İstanbul’umuza böyle ne oldu? Kalabalıktan tramvaylara binmek kabil değil ki! Bu, tramvaya binmek değil; ezilmek, üst baş parçalamak… Ne oldu halkımıza Yarabbi? Bu her yeri dolduran kifayetsiz, kaba, kötü dilli insan kalabalığı nereden geldi? Evde yalnızlığıma, sokakta bu kalabalığa dayanamıyorum, ağlayacak hale geliyorum. İşte böyle, avunmak için, avare bir kuş gibi çırpınıyorum. Şu defterle de dertleşmesem çıldıracağım.

Bu parçanın yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anı                      B) Otobiyografi           C) Mektup

D) Sohbet                        E) Günlük

 

17.    Aşağıdakilerin hangisi bir gazelin matla beytidir?

A)            Bezm-i aşk içre Fuzûli nice âh eylemeyem

Ne temettu’ bulunur neyde sadâdan gayrı

B)            Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni

Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

C)            Yârdan mehcur iken düşdük diyar-ı gurbete

Dehr gösterdi yine hicran hicran üstüne

D)             Ayağın sakınarak basma aman sultânım

Dökülen mey kırılan şişe-î rîndân olsun

E)            Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib

Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır

 

 

 

18.      I.  Şiirdeki sınırlayıcı kurallar olmadığı için mensur şiirde sanatçı, duygularını daha özgürce dile getirir.

II.   Divan edebiyatındaki secili nesir ile mensur şiir ara­sında bir benzerlikten söz edilemez.

III.   Mensur şiir, sanatlı söyleyiş ve tema bakımından şiire benzer.

IV.   Mensur şiir, dil ve anlatım özellikleri bakımından düz­yazı yapısındadır.

V.   Mensur şiirin yapısı nazım biçimi, nazım birimi, dize, ölçü, uyak düzeni gibi öğelerden oluşur.

Mensur şiirle ilgili yukarıdaki açıklamalardan hangi ikisinde yanlış bilgi verilmiştir?

A) I. ve III.                B) I. ve IV.                   C) II. ve III.

D) II. ve V                 E) IV ve V

 

19. (I) Sorun apaçık ortada:  İnsanımız televizyon seyretmeyi, kitap, gazete, dergi okumaya tercih ediyor. (II) Bu tercih beraberinde pek çok sorunu da getiriyor. (III) Görme yo­luyla kazanılan kültür, yaşamı hemen hemen tek başına belirlemeye başlıyor. (IV) Basılı ürünlerin okunmaması, daha doğrusu giderek azalan oranlarda okunması, dün­yayı okuma yoluyla algılama, yorumlama yetisini ortadan kaldırıyor. (V) Dilin çeşitli bağlamlarda ve düzlemlerde zengin olanaklar sergileyen kullanımından yoksun kalma değişik iletişim sorunları doğuruyor.

Yukarıdaki numaralı cümlelerle ilgili aşağıdaki açık­lamaların hangisi yanlıştır?

A)  I. cümlede paragrafta sözü edilen sorunların nedeni açıklanmıştır.

B)  II. cümlede “getirmek” sözcüğü “iletmek, bildirmek” anlamında kullanılmıştır.

C)  III. cümlede görsel öğelerin yaşamımızdaki yerinden söz edilmiştir.

D)  IV. cümlede  “dünya”  sözcüğünün kullanımı, ad aktar­masına örnektir.

E)  V. cümlede dilin iletişimdeki önemine değinilmiştir.

 

20.    Aşağıdakilerin hangisinde Divan nazın türünün açık­lamasında bir yanlışlık yapılmıştır?

A)  Tevhid: Allah’ın birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere verilen addır.

B)  Naat: Hz. Muhammed’i övmek için yazılan şiirlerdir.

C)  Mersiye: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir.

D  Methiye: Şairin kendisini övdüğü şiirlerdir.

E) Hicviye: Bir kimseyi yermek için yazılan şiirlerdir.

 

21. (I) Don Kişot, Cervantes’in aynı adı taşıyan romanının kahramanıdır. (II) Bu ölmez kahramanı her çağ kendi anlayışına göre hayal etmiştir. (III) 18. yüzyılın Don Kişot’u zarif ve güzel bir adamdır. (IV) Romantiklerin Don Kişot’u, saçları rüzgârda, gözleri ufuklarda, Werther kılıklı bir şövalyedir. (V) Daha sonraki resimlerde aynı kahraman, atı kadar ihtiyar ve çirkindir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamaların hangisi doğru değildir?

A)  I. cümlede “kahraman”  sözcüğü terim anlamıyla kul­lanılmıştır.

B)  II. cümlede paragrafın ana düşüncesi verilmiştir.

C)  III. cümlede, bir önceki cümledeki açıklamaya örnek verilmeye başlanmıştır.

D)  IV cümlede dolaylamaya örnek bir kullanım vardır.

E)  V. cümlede karşılaştırma yapılmıştır.

 

22. (I)Koşukların konusu genellikle sevgi, doğa, kahra­manlıktır, koşuklar hece ölçüsüyle ve dörtlükler halinde söylenir.(II) Destanlarda ulusu derinden etkileyen, savaş, göç, açlık… gibi konular işlenmiştir, bu şiirlerde olağanüstü kişi ile olaylar yer alır.(III) Sagular“yuğ”  adı verilen cenaze törenlerinde ölen kişiler üzerine söylenen yas şiirleridir.(IV) Yuğlar Halk edebiyatındaki türkünün, Divan edebiyatındaki mesnevinin, İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığıdır.(V) Savlar, atasözü karşılığı olarak söylenmiştir ve bir düşünceyi, yaşam deneyimini az sözcükle anlatarak insanlara yol gösterir, öğüt verir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.             B) II.           C) III.          D) IV.          E) V.

 

23. Cumhuriyet dönemi yazarlarından Tarık Buğra’nın Kurtuluş Savaşı’nı ve Anadolu halkının  geleneksele, dinine ve yurt sevgisine bağlılığını anlatan yapıtı aşağıdakilerden  hangisidir?

A)  İbiş’in Rüyası

B)  Ateşten Gömlek

C)  Küçük Ağa

D)  Türk’ün Ateşle İmtihanı

E)  Yaban

 

24.    Aşağıdakilerden  hangisi Tanzimat Edebiyatı’nın bi­rinci dönemi için söylenemez?

A)  Bu dönem sanatçılarına göre edebiyat, halk eğitiminde bir araçtır.

B) Sade bir dille yazılmak istenmiş; fakat başarı gösterilememiştir.

C)  Divan şiiri nazım biçimleri değişmiş, Batı tarzı nazım biçimleri edebiyata girmiştir.

D)  Ortaya konulan eserler ilk örnekler olduğu için teknik yönden zayıftır.

E)  “Toplum için sanat”  anlayışı benimsenmiştir.

 

25. Servet-i Fünun topluluğunun dağılmasına sebep olan makale ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A)  Muallim Naci: Demdeme

B)  Ahmed Mithat: Dekadanlar

C)  Recaizade Mahmut Ekrem : Zemzeme

D)  Hüseyin Cahit Yalçın : Edebiyat ve Hukuk

E)  Tevfik Fikret: Lisan-ı  Şi’r

 

26.    Türk Edebiyatı’nın ilk çeviri romanı aşağıdakilerin hangisidir?

A) Letâif-i Rivâyat                      B) Telemak

C) Küçük  Şeyler                         D) Sergüzeşt

E) Sefiller

27. Son dönem Türk edebiyatında aşağıdaki yazarlardan hangisi deneme türünde öne çıkmış yazarlardan biri değildir?

A)  Cemil Meriç

B)  Sebahattin Eyüboğlu

C)  Mehmet Kaplan

D)  Salah Birsel

E)  Haldun Taner

 

28.    Aşağıdakilerden hangisi, Divan Edebiyatı’nın genel özelliklerinden değildir?

A)  Amaç, en iyiyi ve en güzeli yaratmaktır.

B)  İçeriğe değil, biçime ve söyleyiş güzelliğine önem verilmiştir.

C)  Toplumsal konulara değinilmemiştir.

D)  Temel nazım birimi beyittir.

E)  Hemen hemen bütün şiirler hece ölçüsüyle yazıl­mıştır.

 

29. “Güleriz hep ağlanacak halimize”  cümlesindeki söz sanatının benzeri, aşağıdaki dizelerin hangisinde vardır?

A)  Ben de gördüm güneşin doğarken battığını

B)  Ay, altın ağaçlardan yere damlıyordu.

C)  Bir sarmaşık uyanıyordu uykusundan

D)  Güller kızarır o gonca gül gülünce

E)  Sana olan aşkım dağı eritir.

 

30. Yazın hayatına Istiklal Savaşı yıllarında başlayan şair hece ölçüsüyle yazdığı milli heyecan şiirleriyle tanınmış ve sevilmiştir. İlk şiirlerinde vatan sevgisi, milli mücade­le; sonraki şiirlerinde aşk, gurbet, yalnızlık gibi konuları işlemiştir. Milli Mücadele yıllarında savaşın kazanılması için çalışmış, bazı  şiirleri marş ya da  şarkı olmuştur.  “Bingöl Çobanları”  adlı  şiiri Türk edebiyatındaki en güzel pastoral şiir örneklerinden biridir.

Bu parçada tanıtılan şair aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Kemalettin Kamu

B)  Ömer Bedrettin Uşaklı

C)  Ahmet Hamdi Tanpınar

D)  Ahmet Kutsi Tecer

E)  Arif Nihat Asya

 

31.          Çayın rengi ne kadar güzel

Sabah sabah

Açık havada

Hava ne kadar güzel

Oğlan çocuk ne kadar güzel

Çay ne kadar güzel

Orhan Veli’nin bu dizelerinden yola çıkarak onun şiir anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle­nemez?

A)  Dilinin halkın konuştuğu dil olduğu

B)  Ölçü ve uyağı kullanmadığı

C)  Edebi sanatlara yer vermediği

D)  Basit, sıradan insan ve konularda yoğunlaştığı

E)  Gelenekten yararlanarak  şiirlerini oluşturduğu

 

32. Anadolu’yu bir baştan bir başa dolaşarak güçlü duygu ve tasvirlerle örülmüş memleket şiirleri yazmıştır. “Ayşe’nin Aşkı” adlı küçük manzum hikâyesinde şiirle hikâyeyi birleştirmiştir.  Şiirlerini hece ölçüsü ve sade bir Türkçeyle oluşturan bu  şairin  “Deniz Sarhoşları”  ve  “Yayla Dumanı” şiirleri yurt tasvirleri ile süslenmiştir. Şiirlerini “Sarıkız Mermerleri”  adı altında bir araya toplamıştır.

Bu parçada tanıtılan şair, aşağıdakilerden hangisi­dir?

A)  Kemalettin Kamu

B)  Ahmet Hamdi Tanpınar

C)  Necip Fazıl Kısakürek

D)  Ömer Bedrettin Uşaklı

E)  Memduh  Şevket Esendal

 

33. Romantizmin etkisinde kalan sanatçılar, özgürlüğe büyük değer verirler. Bu akımın bizdeki temsilcilerinden Namık Kemal, politik özgürlüğe önem verdiği halde Abdülhak Hamit, sanat alanında basmakalıp duygu, biçim ve anlatım tarzlarını kırmayı amaçlamış; politik etkinliklerde bulunma­mıştır. Abdülhak Hamit’in Türk edebiyatına getirdiği en büyük yenilik; yeni, orijinal, kendi kendisi olma fikridir.

Bu parçaya göre Namık Kemal’le Abdülhak Hamit’in ortak yönü, aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Toplumsallığa önem vermeleri

B)  Dönemin özelliklerini yapıtlarına yansıtmaları

C)  Romantizmden etkilenmeleri

D)  Türk  şiirini katı kurallardan arındırmaları

E)  Politikada etkin olmaları

 

34. 1940 sonrasındaki şiirimizin yenileşmesi hareketinde kendine özgü bir yeri vardır; rahat anlatımı, içtenlik ve duyarlılığıyla ilgi çeken titiz bir şiir işçisidir. Kolay kav­ranan, geniş topluluklarca sevilen bir tarz geliştirmiştir. Anadolu’nun coğrafyasını, halkın yaşam güçlüklerini, halk şiirinin türkülerinden yararlanarak çağdaş bir şiir anlayışıyla dile getirmiştir. Adamın Biri, Rüzgâr, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda eserlerinden bazılarıdır.

Bu parçada   tanıtılan sanatçımız aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Cahit Külebi

B)  Cahit Sıtkı Tarancı

C)  Necip Fazıl Kısakürek

D)  Ahmet Kutsi Tecer

E)  Ahmet Muhip Dranas

 

35. Atatürk’ü yakından tanıyan bu şair ulusal duyguları ve Atatürk sevgisini  şiirlerinde işlemiş; memleket güzellikle­rini ve davalarını dile getirmiştir. Bu  şiirlerinde abartılı bir dili vardır ve bunlar bir söylev edası taşır. Heceyle yazdığı bu  şiirlerinde  “Ankaralı Âşık Ömer”  mahlasını kullanmıştır. Faruk Nafiz’le birlikte  “Onuncu Yıl Marşı”nı da yazmıştır.

Sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Behçet Kemal Çağlar

B)  Falih Rıfkı Atay

C)  Cahit Külebi

D)  Ceyhun Atuf Kansu

E)  Fazıl Hüsnü Dağlarca

 

36.    Şiir yazmaya Servet-i Fünun dergisinde başlamıştır. İlk şiiri Cenge Giderken ile tanınmıştır. Tüm şiirlerinde sade bir dil ve hece ölçüsü kullanmıştır. Konularını toplumun sıkıntılarından, sosyal-epik hayat sahnelerinden almıştır. Didaktik şiirler yazmıştır. Türkçe şiirler, Türk Sazı, Ey Türk Uyan, Tan Sesleri, Zafer Yolunda, Dante’ye önemli yapıtlarındandır.

Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisi­dir?

A)
Ahmet Kutsi Tecer

B)  Mehmet Emin Yurdakul

C)  Arif Nihat Asya

D)  Faruk Nafiz Çamlıbel

E)  Orhan Seyfi Orhon

 

37.     Kendi söylemleriyle Milli Edebiyatçıların “gerçeklikten uzak ve sığ memleketçiliklerine”  tepki olarak doğan bu topluluğun amacı, hececilerin elinde tıkanan Türk şiirini yeni ufuklara açmaktı. “Canlılık, samimiyet ve daima ye­nilik”  sözcükleri ile özetledikleri yeni bir yazın oluşturma çabaları, temelde bu üç ilkeden de yoksundu. Biçimde her­hangi bir yenilik getirmeyen bu topluluk; içerik bakımından Verlaine, Mallarme ve Baudelaire gibi Fransız şairleri örnek almıştır.

Bu parçada özellikleri verilen edebi topluluk aşa­ğıdakilerden hangisidir?

A)Fecr-i Âti                                      B) Yedi Meşaleciler

C) Beş Hececiler                             D) Garipçiler

E) II. Yeniciler

 

38. Yedi Meşale topluluğunun şiirden hiç kopmayan tek şairidir. Ilk şiirleri Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan sanatçı genellikle hece ölçüsüyle yazmıştır. Öykülerinde çoğunlukla anılarını anlatan sanatçı, eserlerinde; çocukluk özlemi anılara düşkünlük, aile sevgisi, kadere boyun eğiş, ölüm ve ötesi gibi konuları işlemiştir.  “Sebil ve Güvercin­ler”,  “Geçen Zaman”,  “Nefes Almak” şiir;  “Mesut  Insanlar Fotoğrafhanesi”,  “Değişen Istanbul”  ise hikâye türündeki yapıtlarıdır.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sabri Esat Siyavuşgil

B) Yaşar Nabi Nayır

C) Ziya Osman Saba

D) Cevdet Kudret Solok

E) Ahmet Muhip Dıranas

 

39. Şiirinde yalnızlık ve ölüm konularını sıklıkla işleyen  şairin en ünlü eseri  “Otuz Beş  Yaş” şiiridir. Biçime önem veren sanatçı heceye yeni söyleyiş olanakları hazırlamıştır. Ga­rip akımından etkilenerek serbest şiirler de yazan şairin şiirleri, romantizmden sembolizme kadar değişik akımlara açık niteliktedir.

Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Arif Nihat Asya                B) Cahit Sıtkı Tarancı

C) Kemallettin Kamu           D) Orhan Veli

E) Ziya Osman Saba 

 

40. Şiir, öykü, deneme, makale, edebiyat tarihi alanlarında yapıtlar vermiştir. Şiirlerinde müzik, duygu ve hayal unsurlarına yer vererek kendine özgü bir şiir dili oluş­turmuştur. Hikâyelerini  “Abdullah Efendi’nin Rüyaları”  ve “Yaz Yağmuru”  adlı kitaplarında toplamıştır. “Beş Şehir” adlı deneme kitabında İstanbul, Ankara, Erzurum, Konya ve Bursa hakkındaki yazılarını toplayan sanatçının  “Huzur” adlı romanında bilinçaltı incelemeleri geniş yer tutar.

Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Ahmet Kutsi Tecer

B)  Cahit Sıtkı Tarancı

C)  Memduh  Şevket Esendal

D)  Ahmet Hamdi Tanpınar

E)  Reşat Nuri Güntekin

 

41. Şiirlerinde hece ölçüsünü başarıyla kullanan sanatçı, piyes ve hikâyeler de yazmıştır. Ilk şiirlerinde kişisel acıları ve aşkı anlatan şairin “Kaldırımlar”  adlı şiir kitabı büyük ilgi görür. “Sonsuzluk Kervanı” adlı şiir kitabında tasavvuf felsefesinin etkileri görülür. Şiirlerinde ölçü, uyak gibi unsurlarla anlam arasında uyum sağlamaya çalışan  şair; tiyatro yapıtlarında daha çok korku ve kaygı psikolojisini işler.

Bu parçada tanıtılan sanatçı, aşağıdakilerden hangi­sidir?

A) Necip Fazıl Kısakürek         B) Arif Nihat Asya

C) Ahmet Hamdi Tanpınar      D) Cahit Sıtkı Tarancı

E) Ahmet Kutsi Tecer

 

42. Ege ve Akdeniz’i anlatan eserlerinde şiirsel bir dil kullan­mıştır. Deniz, deniz insanları, doğa, onun eserlerinde önemli yer tutar. Sürgün olarak gittiği Bodrum’a yerleşen sanatçı sık sık dostlarıyla yaptığı deniz yolculuklarında tanıdığı süngerciler, onun eserlerine girmiştir. Denizcilik terimlerini eserlerine yansıtmıştır.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerin han­gisidir?

A)  Sait Faik Abasıyanık

B)  Refik Halit Karay

C)  Falih Rıfkı Atay

D)  Cevat Fakir Karaağaçlı

E)  Melih Cevdet Anday

 

43. Hece ölçüsüyle yazdığı ilk şiirleri  “Dergah”  ve  “Milli Mec­mua”  gibi dergilerde yayınlanmıştır. Varlık, Oluş, Yücel, Türk Düşüncesi, Türk Dili ve bir ara kendisinin yönettiği “Ülkü”  dergisindeki şiirleriyle tanınmıştır. Şiirlerde hece ölçüsüne yeni olanaklar aramıştır. Kimi zaman lirik bir dille kişisel duygularını aktarmıştır. Köşebaşı, Bir Pazar Günü oyunları yazmış, bu oyunlar oynanmıştır. Folklör derlemeleri olan sanatçının, halk ozanı Aşık Veysel’in tanınmasında etkisi büyüktür.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerin han­gisidir?

A)  Cahit Sıtkı Tarancı

B)  Orhan Veli Kanık

C)  Attila İlhan

D)  Behçet Kemal Çağlar

E)  Ahmet Kutsi Tecer

 

44.    Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A)  Makale, bir düşünceyi dile getirmek, savunmak ama­cıyla belgelere dayalı olarak oluşturulan yazıdır.

B)  Deneme, yazarın çeşitli konularda, kendi düşüncelerini kendisiyle konuşur gibi anlattığı yazıdır.

C)  Fıkra, güncel konuları bir görüş ve düşünceye bağla­yarak yorumlayan günlük gazete yazısıdır.

D) Otobiyografide, yazar kendini anlatması yanında, çevresindeki kişileri ve olayları da anlatır.

E)  Monografi, herhangi bir kişi, olay, yapıt üzerine özel bir görüşle yapılan araştırmadır.

 

45. Sanatçı —- romanında Osmanlının kuruluşunu anla­tır. Anadolu romanını başlatan sanatçının tarihe ilgisi bir başka romanına yansır. —- romanında Osmanlı Devleti’nin mütarekeyi imzalamasından 1920 ortalarında Milli Mücadele’nin güçlendiği döneme kadar olayları bir Osmanlı yüzbaşısı ve  İttihat ve Terakki üyesi olan Yüzbaşı Cemil’in hikâyesi üzerinden anlatır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin han­gisi sırasıyla getirilebilir?

A)  Osmancık  –  Küçük Ağa

B)  Devlet Ana  – Yorgun Savaşçı

C)  Esir Şehrin İnsanları  – Türküm Ateşle İmtihanı

D)  Osmancık  –  Dağa Çıkan Kurt

E)  Devlet Ana  –  Yaban

 

46. Hilmi Yavuz’un edinilmesi zor olan yetenek ve hünerlere sahip olduğu bir alan var, biliyoruz: Önemli ve seçkin bir şair. Bir de bizi edinilmiş birikim ve donanımı ile karşı karşıya getirdiği alan var: Deneme.

Hilmi Yavuz’un kalem oynattığı bu iki yazınsal tür hakkında,

I.   Şiir,doğuştan gelen bir yetenekle yazılır.

II.   Şiir, denemeye göre yazarın daha çok donanımlı olmasını gerektirir.

III.   Şairin,  şiirlerinde de denemelerindeki gibi bir birikim görülür.

yargılarından hangisi ya da hangileri kesin olarak söylenebilir?

A) Yalnız I                   B) Yalnız II                   C) I ve II

D) II ve III                   E) I, II ve III

 

47. Konusu aşk, sevgi olan, Halk Edebiyatı  şiirleridir. Dörtlük­lerle yazılır. Halk Edebiyatı’mızda bu türün en güzel örnek­lerini Karacaoğlan vermiştir.

Bu parçada aşağıdaki nazım türlerinden hangisi an­latılmaktadır?

A) Koçaklama

B) Taşlama

C) Güzelleme

D) Türkü

E) Tekerleme

 

48.    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı var­dır?

A)  Hayriyye, 17. yy. şairlerinden Nabi’nin mesnevi biçiminde yazdığı, öğüt veren, sosyal, didaktik bir yapıttır.

B) Cihannüma adlı yapıtın sahibi Kâtip Çelebi, Batılı an­lamda bilime değer veren ilk düşünürlerimizdendir.

C) Realizm ve natüralizm roman ve hikâyede, parnasizm ise  şiirde gerçekçilik demektir.

D)  H. Rahmi Gürpınar, tiyatro ve romanlarında Ana­dolu halkının törelerini, inançlarını, dilini, alaysamalı bir anlatımla vermiş Tanzimat dönemi yazarlarımızdandır.

E) Cumhuriyet döneminde yetişen halk  şairi Aşık Veysel’in şiirleri, “Dostlar Beni Hatırlasın”  adlı kitapta bir araya getirilmiştir.

 

49.    Zannetme çocuk istediğin her  şey olur, Bin bir arının bir teki yalnız bey olur

Bu dizelerin sahibi 1904’te Çatalca’da doğdu. Istanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Öğretmenlik, millet­vekillik, gazetecilik yaptı. Ulusal kaynaklara dayalı, birey­sellikten toplumsallığa yönelen duyguları halk deyişlerinin potasında eritmesini bildi. “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Yastığımın Rüyası, Aynalarda Kalan” yapıtlarından bazılarıdır.

Bu parçada sözü edilen şair-yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Arif Nihat Asya

B)  Atilla İlhan

C)  Cahit Külebi

D)  Behçet Necatigil

E)  Fazıl Hüsnü Dağlarca

 

50. Hayatı hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz. Söylentilere göre Bektaşi tarikatına bağlı Taptuk Emre’nin tekkesinde kendisini yetiştirmiştir. Şiirlerinde tasavvuf anlayışını ve Allah’a ulaşma arzusunu hece ölçüsüyle, dörtlükler ha­linde yalın bir dille anlatmıştır.

Bu parçada sözü edilen ozanımız aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Mevlana

B)  Pir Sultan Abdal

C)  Yunus Emre

D)  Ahmet Yesevi

E)  Hoca Dehhani

 

51. (I) Tanzimat edebiyatı, 1860’ta Tercüman-ı Ahval ga­zetesinin yayımlanmasıyla başlar, 1896’ya kadar sürer. (II) Batıcı ve yenilikçi olan şair ve yazarlar, sanatlarını toplum için kullandılar. (III) Divan şiir anlayışını yıkarak Batı şiirinin biçim ve içeriğini şiirlerinde başarıyla uygula­dılar. yıkmaya çalıştılar. (IV) Çok yönlü bir anlayışla şiir, roman, tiyatro… vb. türlerde de ürün verdiler… (V) Vatan, millet, hürriyet, adalet, meşrutiyet kavramlarını heyecanla savundular. daha geniş kitlelere seslenebilmek için, dilde sadelik yanlısıdırlar.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.                B) II.             C) III.            D) IV.           E) V.

 

52. Hece ölçüsüyle  şiir yazan önceki topluluğun  şiirlerini ger­çekçilikten uzak bulan—-, “canlılık, samimiyet ve sürekli yenilik” ilkeleriyle yola çıktılar. Ancak bu üç ilkeden de yoksundular. Öncelikle biçimde bir yenilik getiremediler. Özde ise  “Verlaine”  ve özellikle  “Baudelaire”  gibi Fransız şairlerini örnek aldılar. Bu topluluğun üyelerinin çoğu,  şiiri bırakarak başka alanlara geçti. Grubun sanatçılarından—-, şiir çalışmalarını sürdürdü. Çocukluk özlemi, anılara düşkünlük, ev – aile sevgisi, küçük mutluluklarla yetinme gibi konuları işledi.

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki­lerden hangisi getirilmelidir?

A)  II. Yeniciler –  Edip Cansever

B)  Genç Kalemler  –  Ziya Gökalp

C)  Beş  Hececiler  –  Faruk Nafiz Çamlıbel

D)  Maviciler  –  Attila İlhan

E)  Yedi Meşaleciler  –  Ziya Osman Saba

 

53. Öykülerinde, konu ve olaydan çok,  şiirsel etki yaratacak durumlardan kesitler sunan sanatçımız genellikle deniz insanlarını, balıkçıları anlatır. Bir  Istanbul öykücüsü olarak bilinir. Bu ünlü öykücümüz için insan çok önemlidir.

Bu parçada tanıtılan sanatçımız aşağıdakilerden han­gisidir?

A) Necati Cumalı                              B) Haldun Taner

C) Sait Faik Abasıyanık                   D) Orhan Veli Kanık

E) Halikarnas Balıkçısı

 

54.    Aşağıdaki cümlelerde sembolizmle ilgili verilen bilgi­lerden hangisi yanlıştır?

A)  Şiire duygu ve hayali getirmesi yönüyle romantizmle benzerlik taşımasına karşın kendilerinden önceki tüm şiir anlayışlarına karşı çıkmışlardır.

B)  Dış dünyanın görüntülerini somut nesnel gerçeklikleriyle değil de; bu görüntülerin sezgilerinden, izlenim­lerinden yansıyan niteliklerini şiire aktarmışlardır.

C)  Doğa görüntülerini yarı aydınlık ortamlar: sararmış yapraklar, akşamın alacakaranlığı, durgun göller, kızıl gün batımı, ayışıklı geceler, oluşturur.

D)  İmge ve mecazlarla dolu kapalı bir anlatımı seçmişler, farklı yorumlanabilecek şiiri hedeflemişlerdir.

E)  Şiirde müzikselliğe önem vermemişler, ölçü, uyak biçimsel özellikleri birinci plana çıkarmışlardır.

 

55. Türkçede roman geleneği;  —-  döneminde tercüme edilen —-  romanıyla başlar. Edebiyatımızda ilk roman çevirisi olan bu roman  —-  adlı Fransız yazara aittir. Eseri dilimize —-  çevirmiştir.

Parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakiler­den hangisi getirilmelidir?

A)  Servet-i Fünun  –  Don Kişot  –  Cervantes  –  Şinasi

B)  Tanzimat  –  Sefiller  –  Victor Hugo  –  Şinasi

C)  Servet -i Fünun –  Telemak –  Fenelon- Yusuf Kâmil Paşa

D)  Tanzimat  –  Cimri  –  Moliere  –  Ahmet Vefik Paşa

E)  Tanzimat  –  Telemak  –Fenelon  –  Yusuf Kâmil Paşa 

 

56.      I.   Realizmde sanatçılar, anlattıklarını gözleme ve bel­geye dayandırmayı amaçlar.

II.   Eserlerde günlük hayatta rastlanabilen, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olaylar anlatılmıştır.

III.   İnsan, davranışlarıyla, tutkularıyla çok yönlü olarak en ince ayrıntısına kadar anlatılır.

IV.  Çevre ve doğa tasvirine çok önem verilir. Çevre ve doğa betimlemesi, eseri süslemek için yapılır.

V.   Sanatçılar eserlerinde kendi kişiliklerini gizler, ken­dilerinin dışındaki olay ve kişileri nesnel bir gözle inceleyerek ele alırlar.

Yukarıda numaralı cümlelerin hangisinde realizm akımıyla ilgili bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.             B) II.           C) III.          D) IV.          E) V.

 

 

 

CEVAPLAR

1-D 11-A 21-D 31-E 41-A 51-C
2-A 12-E 22-D 32-D 42-D 52-E
3-A 13-C 23-C 33-C 43-E 53-C
4-A 14-B 24-C 34-A 44-D 54-E
5-D 15-B 25-D 35-A 45-B 55-E
6-E 16-E 26-B 36- B 46-A 56-D
7-E 17-B 27-E 37-B 47-C  
8-E 18-D 28-E 38-C 48-D  
9-E 19-B 29-A 39-B 49-A  
10-A 20-D 30-A 40-D 50-C  

 

]]>