Tevfik Fikret (Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği)
Türk edebiyatının Batılılaşmasında bir dönüm noktası olan Edebiyat-ı Cedide akımının en önemli temsilcisidir. imparatorluğun bütün kurumlarıyla Batılılaşması gerektiğini savunur. Yalnız edebiyatın değil, “sanat, fen, itimat, itina, cesaret, ümit” gibi kavramların bile Batıdan alınmasını ister. Bunların hepsinin ülke için faydalı olduğunu, memleketin ancak Batı kültürü sayesinde kalkınabileceğini düşünür.
Tevfik Fikret, Divan edebiyatıyla olan tüm bağları koparmıştır. Şiirlerinde biçim ve anlam bakımından Batı edebiyatının, özellikle de Fransız edebiyatında parnasyen adı verilen şairlerin etkisi görülür Gözleme dayanan, kişisel duygular yerine dışarıda görülenleri anlatan. biçim kusursuzluğuna önem veren şiirler yazmıştır. Bu yoldan hareket ederek, günlük hayatta rastlanan herhangi bir şeyi. örneğin bir beyaz yelkeni, bir çocuğu, yerdeki ayak izlerini şiirine konu yapmıştır.
Fikret’in sanat hayatını iki döneme ayırabiliriz:
İlk dönem, Servet-i Fünun dönemidir. Bu dönemde yazdığı şiirlerde, birtakım doğa tasvirleri, bireysel duygular, hayatta rastladığımız bazı olaylar başlıca temalar olarak karşımıza çıkar. Bu şiirlerini Rubâb-ı Şikeste’de toplanmıştır.
İkinci dönem ise II. Abdülhamit saltanatının son yıllarına denk düşen Meşrutiyet Dönemidir. Şair bu dönemden başlayarak yaşamının sonuna kadar toplum davalarını savunan şiirler yazmıştır.
Tevfik Fikret devrimci, yurtsever, ulusçu ve hümanist bir şairdir. Aruzu Türkçeye ustalıkla uygulamış, nazmı nesre yaklaştırarak eski edayı büsbütün ortadan kaldırmıştır. Eski klasik nazım biçimlerini bırakarak serbest müstezatı, Batı edebiyatı kaynaklı sone ve terza-rimayı kullanmıştır. Göz kafiyesi yerine, kulak kafiyesini benimsemiştir. Meşrutiyet’ten sonra yazdığı toplumsal içerikli şiirlerin bazı bölümlerinde ve hece vezniyle yazdığı çocuk şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.
Başlıca yapıtları arasında Rubâb-ı Şikeste, Halûk’un Defteri, Tarih-i Kadim, Şermin (hece vezniyle yazdığı çocuk şiirleri); Tarih-i Kadim, Tarihi Kadim’e Zeyl, Doksanbeşe Doğru, Rübabın Cevabı, Hân-ı Yağma sayılabilir.
Nesir alanında, Musâhabe-i Edebiyye genel başlığı altında yayınlanan makaleleri kitap halinde çıkmamıştır.