Tevriye, Tevriye Nedir, Özellikleri, Tevriye Örnekleri
- Tevriye, örtmek, amacını gizlemek anlamında kullanılır.
- Edebiyatta nükte yapmak amacıyla birçok anlamı olan bir sözcüğü uzak anlamını kastederek kullanma sanatına tevriye denir.
- Bu sanatta sözün yakın anlamı söylenir, uzak anlamı anlatılmak istenir. Daha doğrusu uzak anlam ilk anda okuyucu tarafından kavranmayacak biçimde gizlenir.
- Okur, yakın anlamla oyalanır, ama anlatılmak istenen uzak anlamda gizlidir. Bu uzak anlam şiire ayrı bir güzellik katar.
“Bu kadar letafet çünkü sende var
Beyaz gerdanında bir de ben gerek”
Bu dizelerde “ben” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Ben, insan vücudunda, özellikle yüzde bulunan, koyu renk lekelerdir. Şair, bu anlama gelen “ben”i kullanmış, ama kendisini anlatmak istemiştir. Çünkü sözcüğün uzak anlamında birinci tekil kişi söz konusudur.
“Baki çemende bir hayli perişan imiş varak
Benzer ki bir şikayeti var rüzgârdan“
Bu dizelerde “rüzgar” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Çünkü rüzgâr sözcüğünün iki anlamı vardır. Yakın anlam “yel”, uzak anlam ise “zaman”dır. Aynı zamanda varak kelimesinde de tevriye vardır. Birinci anlamı “varalım, gidelim” diğer anlamı ise “yaprak” anlamında kullanılmıştır. Şiirde yakın anlam söylenerek sözcüğün uzak anlamı anlatılmak istenmiştir.
“Sarımsak da acı; ama evde lazım bir dişi.”
cümlesinde “dişi” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Cümlede “sarımsak tanesi” anlamında diş sözcüğü kullanılmış, ama sözcüğün bu anlamı değil, diğer uzak anlamı yani “kadın” anlatılmak istenmiştir.
“Hani selamı hani bir peyamı cananın
Saba senin de işin hep heva imiş yazık”
dizelerinde “heva” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Çünkü “heva” sözcüğü “hava” ve “istek, arzu” anlamına gelmektedir. Sözcüğün yakın anlamı “hava” söylenmiş, ama “istek, arzu” anlamı anlatılmak istenmiştir.
“Ulusun korkma, nasıl böyle bir imanı boğar
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”
Güzellerde vefa olmaz demek yanlıştır ey
Baki Olur vallahi billahi hemen yalvarı görsünler
Şair, güzellerde vefa olmaz demenin yanlışlığını, onlara yalvarmak gerektiğini söylerken “yalvar” sözcüğünü uzak anlamı olan “para”yı kastederek kullanıyor.
“Bana Tahir Efendi kelp demiş
İltifatı bu sözde zahirdir
Mâliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp Tâhir’dir“
Bu dörtlükte “Tahir” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Bu sözcüğün iki anlamı vardır. Birincisi temiz anlamında kullanılması, ikincisi ise özel isim olmasıdır. Şair şiirde sözcüğü “temiz” anlamında kullanmış, ama özel adı kastetmiştir. Buna göre, “Maliki mezhebine göre kelp yani köpek temizdir. Yani köpeğe dokunan kişinin ab-desti bozulmaz. Ama şair kendi mezhebindeki bir kuralı vermek için bu dörtlüğü söylememiştir. Dolaylı olarak o, kendisine “köpek” diyen Tahir Efendiye “köpek” demiştir.
“Dedim: Dilber, niçin sararıp soldun
Dedi: Çekdiceğim dil yaresidir”
Bu dizelerde “dil” sözcüğü ile tevriye yapılmıştır. Dil sözcüğü hem “tat alma organı” hem de “gönül, yürek” anlamındadır. Şair, yakın anlam olan dilindeki yaranın kendisinin sararıp solmasına yol açtığını söylerken, uzak anlam olan bir güzele olan aşkı nedeniyle böyle sararıp solduğunu anlatmak istemiştir.
Yârin mendili nakışlı
Okşadım ellerimle
Göz göz üzerimde
Çevrenin bakışı
Burada çevre kelimesinin 1.anlamı mendil, 2.anlamı etraf olarak kullanılmıştır.
“Sordum nigârı dedi ahbap
Semt-i Vefa’da doğru yoldadır”
Bu dizelerde “Vefa Semti” sözleri ile tevriye yapılmıştır. Vefa sözcüğünün ilk anlamı “sözünde durmak”tır. Uzak anlamı ise “Vefa”, İstanbul’da bir semt adıdır.
“Biri var pencerede
Pencere önlerinde ağlar durur“
Bu dizelerde “ağlar durur” sözüyle tevriye yapılmıştır. Sözcük “ağlamak” eyleminin geniş zaman çekimi olarak ve “balık ağları” anlamında kullanılmıştır. Yakın anlamlı olarak sözcüğün “ağlamak” anlamı söylenirken, uzak anlamlı olarak “balık ağlan” kastedilmiş, böylece tevriye yapılmıştır.
Bir buse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm
Bir nim tebessümle o afet gülüverdi.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül