TYT Türkçe Deneme Sınavı – 39
1. Bu kitap kısa ama duygu yanı ağır basan şairlikten gelen anlatım yoğunluğuna sahip öykülerden oluşuyor.
Bu cümlede attı çizili sözle anlatılmak İstenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özlülük B) Akıcılık C) Duruluk
D) Özgünlük E) Yalınlık
2. Bazı eleştirmenler; şairlik kumaşının kolay kolay önlemeyeceğini, bunun için biraz beklemek gerektiğini söylüyor. Bu eleştirmenler işi yokuşa sürüyor. Bence bir kumaşın kalitesini anlamaya çalışmak için koca bir topu açmak kadar anlamsız bir şey yoktur. Kumaştan anlayan için bir santimetrekare de yüz metrekare de aynı şayi soylar.
Bu parçada geçen “bir kumaşın kalitesini anlamaya çalışmak için koca bir topu açmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir kişinin şair olup olmadığına karar verebilmek için bütün şiirlerini incelemeye kalkmak
B) Bir şairin beğenilen ve beğenilmeyen şiirleri arasında ne tür farklar okluğunu anlamak için nesnel ölçütlere başvurmak
C)Eleştirmenlerin beğenecekleri şiirler yazmak için başka şairlerin şiirlerindeki nitelikleri anlamaya çalışmak
D) Kendine özgü bir şiir dili kurmak için daha önce yazdığı bütün şiirleri yeniden gözden geçirmek
E)Bir şairin başka metin türlerinde de eser verip veremeyeceğini anlamak için belli bir süre beklemek
3. Her okur, alındaki eserin güzelliğini göremeyebilir. Kimi okurlar kabukta dolaşır, kimi bir süs eşyası gibi görür kitaptan. Kimi ise satırların tadına varmadan yazıyla olan macerasını noktalar. Birçok kişi için bir yazıdan beslenmekten çok, o yazıdan kurtulmak vardır. Okurun kalbine nişan alabilmeli her eser Bir yazarı yazar yapan işte bu özelliğin farkına varabilmesi, bu zenginliği yakalayabilmesidir.
Bu parçadaki “kabukta, dolaşmak” sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Macera peşinde koşmak
B) Kitapları süs eşyası olarak görmek
C) Okuru etkilemek
D) Özünü anlamamak
E) Kitap okumaktan sıkılmak
4. (I) Deneme, barı merkezli bir yazın turudur. (II) Deneme yazarı; varlık, olay, kavram ve durumları ele alırken aslında kendini anlatır. (III) Özgür yapı denemenin omurgasıdır. (IV) Denemeci, kuralların ağına takılmaz; düşüncelerini genelgeçer yargılarla ifade etmez. (V) Okuruyla söyleşir ama bir yandan da kavgacıdır; içinize sokulurken kavgacılığını, tartışmacılığını koltuk altında saklar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri kendinden önceki cümlede belirtilenleri destekler niteliktedir?
A) II. ve III. B) II. ve IV. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
5. Cemil Meriç “Her yazı denize atılmış bir şişedir, kimin sahiline vuracağı belli olmayan bir şişe…” der.
Cemil Meriç bu cümlesiyle metinlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Hangi amaçta oluşturulduğunun belli olmaması
B) Kim tarafından anlaşılacağının belli olmaması
C) Okurlarca beğenilip beğenilmeyeceğinin belli
D)Toplumun tüm kesimlerine hitap edip etmediğinin zamanla anlaşılacak olması
E)Yazarının önlenmesine katkı sağlayıp sağlamayacağının belli olmaması
6. “Şiir, şairden önemlidir.’ diyen bir eleştirmen aşağıdakilerden hangisini söylerse bu düşüncesiyle çelişir?
A) Bu şiirlerdeki imgeler, ses ve anlam uyumu, şairinin edebiyat dünyamızda kalıcı bir yor edineceğinin göstergesidir
B) Her şiir, başlı başına bir metindir, bir şiiri anlamak ve yorumlamak için şiirin kendisi dışında bir şeye ihtiyaç yoktur,
C) İsmi şaire çıkmış nice insan bilirim ki yazdıklarına şiir demeye bin şahit gerekir.
D) Bir şiiri değerlendirmeden önce o şiirin yaratıcısının yaşam öyküsünü araştırmak, şiiri buna göre değerlendirmek gerekir
E) Bir şiiri anlamak, o şiirdeki İmgelerle yaratılan coşku ve hayal dünyasına adım almakla mümkündür.
7. Bir toplumun kültürünü, o toplumun bireyleri oluşturur; medya yansıtır
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümleye anlamca en yakındır?
A) İletişim organları, toplumun kültürünü oluşturur,
B) Toplumdaki kültürel değişimleri en çok etkileyen, medyadır
C) Bireyler, kültürü var eder; iletişim araçları kültüre evrensel nitelikler katar.
D) Bireyler, toplumun değerlerini oluşturur; iletişim araçları ise bu değerleri gösterir.
E) Medyanın topluma karşı görev ve sorumlulukları vardır.
8. Onun şiirlerini anlamak için metne bakmak yetmez, dalmak da gerekir. Çünkü onun şiirlerinde anlam —
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) metnin yüzeyinde değil, derinlerindedir.
B} ilk bakışta anlaşılacak kadar belirgindir.
C) metnin en önemli öğesidir,
D) ses öğesiyle ayrılmaz bir bütün oluşturmuştur,
E) en az ahenk unsurları kadar önemlidir.
9. (I) Hem yazarı anlama çabası göstermemek hem de yaklaşmakta olduğumuz çukurun önünde yazarın elimizden tutmasını beklemek, çok da tutarlı bir davranış değildir. (II) Zira yazar bize bir çukura düşebileceğimizden söz etmiştir. (III) Bundan sonrası yolda yürüyenin sorumluluğuyla ilgilidir, (IV) Öyleyse, edebiyat eserlerine daha farklı bir yaklaşımla eğilmeliyiz. (V) Bu yaklaşım bize giderek sorunlarımızı önceden görme yeteneği ve tedbir alma yükümlülüğü getirecektir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerle İlgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede okurların çelişkili bir davranışından söz edilmiştir.
B) II. cümlede yazarın bir öngörüsünden söz edilmiştir.
C) III. cümlede yazara ait olmayan bir yükümlülükten söz edilmiştir.
D) IV. cümlede yazın ürünlerine farklı bir bakış açısıyla eğilmek gerektiği vurgulanmıştır.
E) V. cümlede yazarın okuru düşünmesinin, ona yeni sorumluluklar yükleyeceği ifade edilmiştir.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Bu ülkenin tarihsel ve kültürel birikimini, gelecek kuşaklara da aktarmak zorundayız.
B) Baklavalarımızda tereyağı ve Antep fıstığı kullanıyoruz,
C) Onun romanlarındaki özgün anlatım, ilk bakışda fark edilmeyebilir.
D) Her şey çok çabuk değişiyor; dün gerçek olanlar, bugün yalan oluyor.
E) O, bu kıza sırılsıklam âşık olduğu için gerçeklerle yüzleşmek istemiyor
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Desene ailen senden mucize bekliyor
B) Dün buraya Selim Bey geldi mi?
C) Seyahatlerim sırasında kitap okurum.
D) Kurumumuzun 10. yılını kutluyoruz.
E) Müdür’le konuşmak için aşağıya indi.
12. Romanda bir ailenin içine girer (I) onunla birlikte çalışır (II) sever ve nefret ederiz (III) onları her yönüyle tanırız (IV) hikâyede ise ancak evin önünden geçer (V) açık bir pencereden bakıp masa başında toplanmış bütün bir aileye göz gezdiririz.
Bu cümledeki numaralanmış yerlerden hangisine ötekilerden farklı bir noktalama işareti getirilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
13. Firdevsî, “Şahnâme’yi yazarak ne mi yapmıştır ? Hemen
I
söyleyeyim , İran, eserin kaleme alındığı X. yüzyılda çeşitli sorunlar
II
yaşıyordu. Firdevsi , böyle bir ortamda bir şaheser yaratarak millî
III
duyguların canlanmasını sağlamıştır . Unutulmaya yüz tutmuş
IV
kahramanlık hikayelerini hatırlatarak halkın millî bilincinin oluşmasına yardım etmiştir .
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama İşaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Yazarların tüm gizli saklısını gözler önüne serme niyeti taşıyan biyografi kitaplarım okumaktansa hayatlarını kendilerinin anlattıkları kitapları, yani otobiyografileri okumayı tercih ederim.
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bağlaç B) Sıfat C) Zamir
D) Edat E) Fiil
15. (I) Erzurum geniş ve yeşil ovaya bakan, çekici bir kent, (II) Erzurum’un uzun kavakları, karga yuvalarıyla dol u. (III) Arasıra bir kavakta on ikiyi aşkın yuva görülüyor. (IV) Erzurum’da kaldığımız dört beş gün içinde, havanın bir gün olsun, akşama dek soğuk ya da sıcak olduğunu görmedik. (V) Sabahleyin güneş açıyor, akşam şiddetli bir yağmur başlıyor, gece ortalık bembeyaz görünüyor,
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede sıfat—fiil grubu sıfat tamlamasında görev almıştır.
B.) II. cümlede edat kullanılmıştır.
C) III. cümlede ikileme zarf görevindedir.
D) IV. cümlede bağlaç kullanılmıştır.
E) V. cümlede pekiştirilmiş sözcük, sıfat görevindedir
16. (I) Dinlenmeden yazıyorum şiirlerimi. (II) Dinlensem elimden bir şey kaçacakmış gibi bir endişeye kapılıyorum. (III) Son şiirimi on beş günde yazmıştım. (IV) O on beş gün boyunca çok az uyumuştum. (V) Şiiri bitirdiğim zaman gözlerim görmez olmuştu..
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin yüklemi belirli (görülen) geçmiş zamanın olumsuzuyla çekimlenmiştir.
B) II. cümlede şart kipiyle çekimlenmiş bir fiil vardır.
C) III. cümlede basit yapılı bir fiil vardır.
D) IV. cümlede birleşik zamanlı bir fiil kullanılmıştır.
E) V. cümlenin yüklemi birleşik yapılı bir fiildir.
17. Tren; sarı buğday bacaklarıyla çevrili ovanın ortasında, gökyüzüne siyah dumanlar salarak ilerliyordu.
Bu cümlenin öğeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Özne – zarf tümleci – dolaylı tümleç – zarf tümleci – yüklem
B) Nesne – dolaylı tümleç – zarf tümleç – yüklem
C) Nesne – zarf tümleci – dolaylı tümleç – zarf tümleci – yüklem
D) Özne – dolaylı tümleç – zarf tümleci – yüklem
E) Nesne -dolaylı tümleç – yüklem
18. I. Kitapları nereden aldın?
II. Kitapları aldığım kime söyledin?
III. Kitapları kütüphaneye mi götürüyorsun?
IV. Kütüphaneye gitmek için hangi otobüse bineceksin?
V. Gideceğin kütüphane nerededir?
Bu parçada numaralanmış sorulardan hangisi diğerlerinden farklı bir öğeyi buldurmaya yöneliktir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
19. (I) Gölbaşı ilçesindeki Mogan Golü, Ankara’nın önemli doğal alanlarından biri. (II) Gel, kış aylarında beyaz bir güzelliğe bürünüyor. (III) Balıkçıların sandalları buzların arasında yazı bekliyor. (IV) Ankara’nın en büyük gölü Mogan, soğuk aylarda da bazı canlılara kucak açıyor. (V) Gülün yüzeyi, karabaş martıları için güvenli bir ev oluyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle basit yapılı bir ad cümlesidir.
B) II. cümle “özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç ve yüklem’den oluşmuştur.
C) III. cümlenin yüklemi, geçişsiz bir fiildir.
D) IV. cümle basit yapılı bir fiil cümlesidir.
E) V. cümlenin öznesi, bir ad tamlamasıdır.
20. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Dergi, geniş bir yazar ve fotoğrafçı kadrosuyla Anadolu doğasına açılıyor
B) Bu tür sorunları çözmek için daha duyarlı bir bakış açısına sahip olmak gerekiyor.
C) Motorlu taşıtlardan çıkan gazlar, küresel ısınmanın önemli bir kısmından sorumlu.
D) Dil bilimciler, yaşayan dillerin bir kısmının bu yüzyılın sonunda yok olacağını tahmin ediyor.
E) Yazmak, muhalif olanların kendilerini ifade ediş biçimidir.
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Öğrenci olduğuma dair bir belge almak için öğleden sonra okula gittim.
B) Hepimiz onu oyalamaya çalışıyor, onun evden ayrılmasını istemiyorduk.
C) Kardeşim, buz gibi suyu bir dikişte içtiği için annem ona kızdı.
D) Çocukların oyunlarını seyrederken İçini neşe kaplıyordu.
E) İstediklerini yaparım, yalnız umutlarımı boşa çıkarmayacaksın.
22. (I) Celal Sılay, aşırı duygusal bir insandı. (II) Onunki, her şair için doğal olan duygusallığın çok ötesindeydi. (III) Bu nedenden dolayı yaşamı boyunca hep yaralandı, örselendi. (IV) Onu dışarıdan tanıyanlar bu yanını lam bilmezlerdi. (V) Onu kahkahalar atan, renkli bir adam zannederlerdi.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer tamlayıcısı (dolaylı tümleç) eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Ne sen beni seviyorsun ne de ben seni, bunu ikimiz de biliyoruz.
B) Bu vakfı kurmamızın amacı, toplumsal dayanışma bilincini artırmak içindi.
C) Gün gelecek herkes bana hak verecek, yaptığı yanlışı anlayıp özür dileyecek.
D) Televizyonlardaki magazin programları, izleyicilere sahici olmayan bir dünya vaat edip kandırıyor.
E) Sonucu ne olursa olsun hep doğrulan dile getirin, adaletten ayrılmayın!
24. Kendi dışında bir başka şeyi gösteren, düşündüren, onun yerini alabilen nesne, görünüş ve olgulara — denir. Hiçbir ileti bunlar olmadan iletilemez.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) gösterilen B) gönderce
C) gösterge D) bağlam
E) gösteren
25. Erzurum-Ardanuç yolu; yamaçlardan dikkatlice inen, dönemeçler yüzünden hızını artıramayan bir minibüsle bile zevk veriyordu insana. Tavandaki havalandırma kapağından çiçek kokulu ılık dağ havası çarpıyor bedenime. Yolcu sayısı az. Bir sağ cama, bir sol cama geçiyorum, iki cephede de bitmek bilmez sıradağlar diziliyor. Çoruh Nehri tüm coşkunluğuyla dağların arasından akıyor. Benim bildiğimi o da mı biliyor diye acı bir merak sarıyor içimi. Çoruh, yakında baraj göllerinde tutsak kalacak.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Benzetmelerden yararlanma
B) Birden çok duyuya seslenme
C) Betimleyici öğelerden yararlanma
D) Varlıkları devinim hâlinde verme
E) Kişileştirmeden yararlanma
26. Walter Benjamin, “Roman okuru, okurların en yalnızıdır.” demiştir. Öylesine som bir yalıtılmışlık ve yalnızlık gerekir roman okumak için. Aileden, arkadaşlardan, gündelik uğraşlardan, her şevden ve herkesten birkaç saatliğine de olsa uzaklaşarak tamamen kendi içine çekilir roman okuru. Hele ki sarmışsa okuduğu roman,,. Hele ki kurulmuşsa okur ile kitap arasında bir köprü… İnsanın sevdiği roman iyi bir sırdaştır. Bu; başkalarına aktarılmayan aktarılınca büyüsünü kaybeden bir sırdaşlıktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Eksiltili cümleler kullanma
B) Karşılaştırma cümlesine yer verme
C) Alıntıyla düşünceyi pekiştirme
D) Olasılık bildiren cümlelere yar verme
E) Öznel yargılara yer verme
27. (I) Bir arada bulunmak zorunda olan en az iki kişinin veya iki kişi yerine geçen kavram veya varlığın bireysel farklılıklar sebebiyle karsı karşıya gelmesi veya çatışması sonucu ortaya çıkan eyleme “olay” denir. (II) Öğretici metinlerde anlatılan eylem dizisine “olay zinciri”, kurmaca metinlerde anlatılan eylem dizisine ise “olay örgüsü” denir. (III) Olay çevresinde gelişen edebî metinler (öykü, roman vb.) birer kurmacadır. (IV) Bu eylem, başka eylemlerin oluşmasını da sağlayıp bir eylem dizisine dönüştüğünde şu adlardan birini alır: Olay zinciri, olay örgüsü. (V) Dolayısıyla bu tür metinlerde anlatılanlar, “olay örgüsü” bağlamında değerlendirilir
Bu parçanın anlatım akışındaki bozukluğun giderilmesi İçin aşağıdaki değişikliklerden hangisinin yapılması gerekir?
A) IV. cümle l,den sonra getirilmeli
B) I. cümle V.den önce getirilmeli
G) III. cümleyle IV, cümle yer değiştirmeli
D) I. cümleyle II. cümle yer değiştirmeli
E) II, cümleyle III. cümle yer değiştirmeli
28. Anıya konu olan olayların üzerinden çok uzun zaman geçmesine karşın yazarların bu olayları bugün yaşanmış gibi çok ayrıntılı anlatmaları, okuyucuların kafasında bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden olabilir. Okuyucunun okuduğu bir anı metni karşısında “Anı, sonuçta hatırlamalar üzerine kurulan bir metin türüdür. Aradan bunca sene geçmesine rağmen yazar nasıl oluyor da bu olaylara ait en küçük ayrıntıları bile rahatlıkla hatırlayabiliyor?” sorusunu sormasına neden olabilecek bu durumun, metnin inandırıcılığına gölge düşürebileceği unutulmamalıdır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, metnin inandırıcılığına gölge düşürebilir?
A) Çocukluk dönemlerine ait anılarını yaşlılık dönemlerinde kaleme alan bir yazarın, düştürdüğü metinde sayfalar tutan diyaloglara yer vermesi
B) Gençlik dönemlerini anlatan yaştı bir yazarın,
yaşadığı olaylarla ilgili kimi bilinmezi okuyucularla paylaşması
C) Anlatmak istediklerini belgelemek ihtiyacı hisseden bir yazarın, başkaları tarafından oluşturulmuş anı metinlerinden yararlanması
D) Yaşlı bir yazarın, çocukluk ve gençlik yıllarında yaşadığı ve tanık olduğu kimi olayları gazetedeki köşesinde okuyucularına aktarması
E) Anı yazarının hem yaşadığı olaylar hem de tanıdığı kişilerle İlgili bilgiler vermesi
29. Yürüyerek yapılan gezilerde kentlerin daha iyi tanındığına inanıyorum. Binaları daha yakından görüyor, gündelik yaşama ait bilgilere daha çabuk ulaşıyorum. Dinlenmek için oturduğum kahvelerde kurduğum dostluklar, birçok bakımdan işime yarıyor. —- Yürüyüp de yorulmasaydım o kahveye oturmayacak, Miquel’i tanımayacak ve onun gezdirdiği yerleri hiç göremeyecektim.
Bu parçada bos bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisinin getirilmesi uygundur?
A) Bana yalnızlık ve hüzün veren kahveleri, otelleri ve oralarda dost olduğum insanları her şeye rağmen çok seviyorum.
B)Çünkü kitapların rehberliğinde gezmek, kentlerin gizemli dünyalarını tanımamızı sağlıyor.
C) Ünlü gezgin İbni Batuta gibi binlerce kilometre yol kat ediyor, birçok dost ediniyorum.
D) Örneğin Barselona’da bir kahvede tanıştığım bir İspanyol sayesinde kentin hiçbir kitapta yer almayan yerlerini görmüştüm.
E)Şehir gerçek yüzünü dost yazarların kaleminde, onların rehberliğinde gösteriyor.
30. Dergiler yeni fikirlerin, oluşumların, zihni karşı kovuşların, akımların kendilerini yasallaştırdıkları, yaşama mevzisi açtıktan zeminlerdir bir bakıma. —- Nitekim şiirle ilgili bütün hareketler, bir şiir dergisi yayımlamak yoluyla kendilerini tanıtmış, bir dergi etrafında yapılanmıştır. Hemen bütün şairler ilk ürünlerini bir dergide yayımlayarak kendilerine yol aralamış, ürünlerinin dergilerde yer bulup bulmamasına güre şairlerin edebî yolculukları şekillenmiştir, Dolayısıyla Garip üzerine, İkinci Yeni ya da 80 sonrası şiiri üzerine konuşurken ilk başvuracağımız külliyat, bu dönemleri temsil eden dergiler olacaktı r.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Şiir dergileri de bu bağlamda değerlendirilebilir.
B) Türkiye’de günümüze dek birçok şiir dergisi yayımlanmıştır.
G) Garipçiler ve İkinci Yeniciler, şiir dergileriyim kendilerini tanıtmışlardır.
D) Bu zeminlerin günümüzde İnternet ortamına kaydığı rahatlıkla söylenebilir.
E) Edebiyat dergilerinde sadece şiirler değil, öykü, deneme ve eleştirilerde yayımlanabilir.
31. Onun yazılarını besleyen kaynaklar kitaplar, yaşantılar ve hatıralardır. O tümüyle okuduklarından, yaşadıklarından yola çıkarak eski günlere ait güzellikleri, sanattaki yöneliminin temel taşlarını, sanalını besleyen kaynaklan, sanatçı kimliğini etkileyen olayları, yazarları, çevreleri, eserleri, nostaljik bir tatla yazıya döker. Naif bir yaklaşımla hayal ve gerçeği birbirine karıştırarak geçmişe bakar. Bireyin içsel serüvenini anlatırken çevre-toplum-yapı gibi dış koşullardaki değişimi ve bu değişimin birey üzerindeki etkisini irdeler.
Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Çevre kirlenmesine dikkat çeken yazılar yazdığına
B) Anlatmaya bağlı edebi metinler oluşturduğuna
C) Geçmişte kalan güzelliklere özlem duyduğunu gösteren bir anlatımı benimsediğine
D) Sanatını besleyen kaynaklan ve sanatçı kimliğini etkileyen olayları, anlaşılır bir dille anlattığına
E) Yazarların yaşam öykülerini ve eserlerini ayrıntılı olarak ele alan biyografi metinleri yazdığına
32. Bir gül goncasını koklarken toprağın hakkını teslim etmek gerek. Gül goncasının yanında, toprağın soluk ve alçak gönüllü yüzü bize o güzel kokunun kaynağını işaret eder. Fidanın köklerini şefkatle saran topraktır, Her toprak da kendi yeteneğine göre gül yetiştirir. Farklı toprakların gülü farklı kokar. Edebiyat eserlerini okurken onun parlaklığı, güzelliği onun köklerini saran toprağı getiriyor aklımıza. Dolayısıyla eleştirmek için eseri ortaya çıktığı çevre ile açıklamak, anlamaya çalışmak önemli bir yöntemdir. Çünkü eser, yazarının yetiştiği sosyal ortamdan bağımsız değildir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gülün yetişmesini sağlayan toprağın önemini herkes anlamalı ve onu korumalıdır.
B) Bir yapıtı anlamak ve eleştirebilmek için yapıtın oluşturulduğu toplumsal çevrenin bilinmesi gerekir.
C) Yazarlar yapıtlarında ruhsal durumlarını yansıtmalıdırlar.
D) Edebiyat yapıtını okurken insan onun nasıl yazıldığını bilmelidir.
E) Hangi çiçeğin hangi tür topraktan hoşlandığının bilinmesi gerekir.
33. Yıllarca Bodrum’a Torba Koyu”na gitmişidir, Yüzlerce kez bu koydaki balıkçıları, balıkçı teknelerini görmüşümdür, Ama bir gün bile onları Avni Arbaş’ın resimlerindeki gibi göremedim. Ne o ışıkta, ne o renklerde… Çünkü benim gördüğüm dış dünyaydı, Çıplak gözün algıladığı görüntülerdi, Avni Arbaş’ın resimlerine bakarken Torba Koyu ve balı kollarıyla değil, onun resimleriyle karşı karşıyaydım.
Bu parçada anlatılmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçı, ayrıntıyı yakalayabilen insandı.
B) Sanatçı, doğayı sanat anlayışıyla yeniden yaratır.
C) Sanat eserlerinde yaşamın çarpıcı yönleri ele alınır.
D) Sanat eseri, özünde farklılık taş imalı, sanata bir yenilik getirmelidir.
E) Sanatçı doğayı gerçekçi bir biçimde yansıtmalıdır.
34. Kimi sanatçı, günün olaylarına ayna tutar. Kimi de günün dışında görünür, biraz dolaylı ve belli belirsiz, eserlerine günün olaylarının gölgesini düşürür. Yani sanatçı bu konuda özgürdür. O, günü, günün olaylarını apaçık ya da dolaylı ve çapraşık yollarla eseflerine yansıtır,
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Sanatçının görevi güncel olayları yansıtmak mıdır?
B) Her sanatçı güncel olayları aynı yolla mı eserlerine yansıtır?
C) Sanatçı, eserlerini oluştururken hangi yöntemleri kullanmalıdır?
D) Güncel olayları takip etmek okurun görevi midir?
E) Güncel olayların yansıtılması, eserlere olan ilgiyi artırır mı?
35. İlk uçurtmanın MÖ 3000lü yıllarda Çin’de yapıldığı; bazı halkların çok eski çağlarda dinsel törenlerde kötü ruhları kovmak, eğlenmek ve haberleşmek için uçurtmadan yararlandıkları bilinmektedir. Avrupa, uçurtmayla Marco Polo’nun Malaya Adalarından bir uçurtma satın alarak bunu Hollanda’da kullanmasıyla tanışmıştır. 18 ve 19. yüzyıllarda uçurtma bilimsel araştırmalarda kutlanılan araçlar arasında yer almaya başlamıştır. Benjamin Franklin ve Alexander Wilson, uçurtmaları rüzgâr ve hava akımları üzerindeki bilgilerini artırmakta kullanmışlardır. Bazı bilim adamları uçurtmalarla deneyler yapmış, bu deneyler ilk uçakların yapılmasında çok faydalı olmuştur,
Bu parçada uçurtmalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Anavatanın Çin olduğuna
B) Kimi toplumlarda kutsal amaçlarla kullanıldığına
C) Günümüzde daha çok eğlence amaçlı kullanıldığına
D) Teknolojinin gelişmesine katkı sağladığına
E) Avrupa’ya Marco Polo tarafından getirildiğine
36. Zencefil; balgamı söktürür, öksürüğü keser, kanı sulandırır, damarları açar, hafızayı güçlendirir. Bazı ilaçların mide ve bağırsaklara yaptığı yan etkileri yok eder. Ameliyatlardan sonra anesteziden kaynaklanan bulantıları önler. Doğum sonrasında annenin emzirme döneminde, anne sütünü artırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Sindirim sistemini düzenler, modem yaşamın koşuşturmacası İçinde yorgun düşenlere enerji verir. Zencefilden gazoz, turşu ve reçel yapımında da yararlanılır. Zencefil, halk hekimliğinde asırlar boyu ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. Zencefilin hiçbir yan etkisi yoktur.
Bu parçada sözü edilen bitkiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Kimi ilaçların yan etkilerini önlediğine
B) Kullanılmasının modem tıp eğitimi alan uzmanlar tarafından önerildiğine
C) Öğrenilenlerin ve yaşananların çabuk unutulmasını engellediğine
D) Bazı gıda maddelerinin hazırlanmasında kullanıldığına
E) Herhangi bir olumsuz etkisinin bulunmadığına
37. Ramazan Korkmaz’ın İkaros’un Yeni Yüzü Cahit Sıtkı Tarancı isimli kitabı, kitabın yazarının şairin akrabalarıyla yaptığı yüz yüze görüşmelere, belgelere ve araştırmalara dayalı akademik bir eser Kitap, dört bölümden oluşuyor. Kitabın birinci bölümü Cahit Sıtkı Tarancı’nın hayatına, yaşadığı ve tanık olduğu önemli olaylara, edebî kişiliğine ve eserlerine ayrılmış, ikinci bölüm, şairin şiirlerinin tema ve yapı bakımından incelenmesine ayrılmış. Üçüncü bolümde, Cahit Sıtkı Tarancı’nın sembol ve imge dünyası, dördüncü bölümde dil ve üslûp özellikleri detaylı olarak ele alınmış. Bu kitabın önemli özelliklerinden biri, kitapta şairin bu zamana kadar yayımlanmamış bir şiirine ve on beş mektubuna yer verilmiş olmasıdır. Bu mektuplarla şairin ruh dünyasına daha derinden nüfuz edebildiğimiz gibi onu daha doğru ve iyi anlamak noktasındaki bazı pürüzleri de gidermiş oluyoruz. Kitapta ayrıca şairin el yazılarına da yer verilmiştir. Bunlar arasında şairin eski ve yeni yazıyla yazılmış mektup ve şiirleri vardır.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdaki terden hangisinde değinilmemiştir?
A) Bilimsel bir çalışmanın ürünü olduğuna
B) Şairle ilgili bazı bilinmezleri ortadan kaldırdığına
C) Yazarının, kitabın hazırlanması için mülakatlar yaptığına
D) Şairin dil ve üslûp özelliklerinin ayrıntılı olarak ele alındığına
E) Şairin eserlerindeki olay örgüleri hakkında bilgi verdiğine
38. Hasta Hakları Yönetmeliği’ne güne bir sağlık kuruluşuna sağlık hizmeti almak için başvuran herkesin ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet almaya; sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı olarak istemeye, saygı, itina ve ihtimam gösterilerek güler yüzlü, nazik, şefkatli sağlık hizmeti almaya; sağlık kumlusunu seçme ve değiştirmeye; haklarının ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türle başvuru, şikâyet ve dava hakkını kullanmaya hakkı vardır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi hasta hakları içinde yer almamıştır?
A) Bilgi isteme
B) Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme
C) Personeli tanıma, seçme ve değiştirme
D) Eşitlik içinde hizmete ulaşma
E) Saygınlık görme
39. Türkiye’de uzun süre yanlış tanımlanıp halk oyunları” sözünün eş anlamlısı olarak düşünülen folklor, aslında bir bilim dalıdır. Folklor (halk bilimi) bir ülkede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır. Türkiye’de bilimsel anlamda halk bilim çalışmaları yirminci yüzyılın başlarında başlamış olsa da halk bilimine yardımcı olacak pek çok kaynak daha önceki yüzyıllarda oluşturulmuştur Söz gelimi Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”si halk bilimi araştırmaları açısından zengin öğeler barındırmaktadır.
Bu parçada folklorla İlgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Halk oyunları sözünün eş anlamlısı olduğuna
B) Bilimsel anlamdaki folklor çalışmalarının Türkiye’de yaklaşık yüz yıllık bir geçmişi olduğuna
C) Yirminci yüzyıl öncesinde oluşturulan eserlerden de yararlandığına
D) İnceleme alanına halk hekimliğinin de girdiğine
E) Sözlü edebiyat ürünlerini de inceleyen bir bilim dalı olduğuna
40. “Evlerimiz Poyraza Bakar”, Ethem Baran’ın yeni hikâye kitabı. Kitapta yer alan hikâyelerde; bayatlardan hikâyeler, hikâyelerden hayatlar geçip gidiyor, Yazar; hikâyenin her nefesine, her birimine hatta her hücresine olağanüstü önem veriyor. Kitapta yer alan on iki hikâyenin her biri sıradanlığın yerleşmiş ve yerleştirilmiş ezberini bozan has hikâyeler. Eserin bütününde ise şu mesaj veriliyor: Hayat bozulmayan bir yazıdır.
Bu parçada söz konusu eserin hangi özelliğine değinilmemiştir?
A) Hangi mesajı ilettiğine
B) Dil ve anlatım özelliklerine
C) Özgün olduğuna
D) Büyük bir titizlikle yazıldığına
E) Hangi metin türünde oluşturulduğuna
CEVAPLAR
1 |
A |
9 |
E |
17 |
D |
25 |
A |
33 |
B |
2 |
A |
10 |
C |
18 |
E |
26 |
D |
34 |
B |
3 |
D |
11 |
E |
19 |
C |
27 |
A |
35 |
C |
4 |
B |
12 |
D |
20 |
A |
28 |
A |
36 |
B |
5 |
B |
13 |
B |
21 |
B |
29 |
D |
37 |
E |
6 |
D |
14 |
D |
22 |
C |
30 |
A |
38 |
C |
7 |
D |
15 |
E |
23 |
C |
31 |
C |
39 |
A |
8 |
A |
16 |
A |
24 |
C |
32 |
B |
40 |
B |