TYT Türkçe Deneme Sınavı – 11

YKS/TYT  Türkçe Deneme Sınavı – 10

 1. Aşağıdaki cümlelerin  hangisinde insana ait bir özellik doğaya aktarılmamıştır?

A)            Dinle bakalım işitebilir misin?

Türküsünü damların, bacaların

B)            İnsan nasıl konuşur kendisiyle

Nasıl koşar gülen aynalara.

C)            Hatırlattı bana, bayram sabahım

Gökyüzüne kaçırdığım balonlarımı

D)            Kendi bahçesidir onun içinde gördüğüm

Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda.

E)            Gün olur, alır başımı giderim

Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.

 

2.    Soyut kavramların somut kavramlar yardımıyla anlatıl­masına somutlama denir

Buna göre aşağıdakilerin hangisinde “somutlama” yoktur?

A)  Yüreklerine zincir vuran gurbetçiler yavaş yavaş gi­diyor.

B)  Kar gibi çamaşırları balkona serip içeri girdi.

C)  Artık, olumsuz düşünceleri bir kenara atma vakti gel­di.

D)  Tüm gün, omuzlarında pişmanlığın ağır yükünü taşı­dı.

E)  Kurtuluş  Savaşı Atatürk’ün çelik iradesinin sonu­cudur.

 

3.Yazar, son kitabında altmış yıllık ömrünü kaleme aldı­ğını söylüyor. Ben de bu değerli dostumun kitabını me­rakla okudum, hayatını çok iyi bilmeme rağmen. Kitap­ta hafif acılar, konuşmuş; ama derin acılar dilsizdi.

Altı çizili söz öbeğinin parçaya kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yazarın, kitabın her satırında bir sırrını açıklaması

B)  Kitapta anlatılan bazı olayların kurmaca olduğu

C) Yazarın kendini derinden etkileyen üzücü durum­lardan ziyade diğer mutsuzluklarını anlatması

D)  Kitabı okuyan kişinin aslında yazarı iyi tanımaması

E)  Kitabın yaşamöyküsünden çok bir hayal ürünü ol­duğu

 

4. “Gitmek” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “Sarı saç yüzünün rengine iyi gitti.” cümlesindeki anlamıy­la kullanılmıştır?

A)  Borçlar yüzünden alttaki dükkân da elimizden gitti.

B)  Bu yol nereye gider, diye sordu.

C)  Senin yaşındaki kadına böyle bir etek gider mi hiç?

D)  Bu tartışmaların sonu nereye kadar gidecek, anla­madım.

E)  iki ton kömür bize üç ay gider

 

5. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi karşısında veri­len deyime uygun değildir?

A)  Bir kimsenin çok sinirlenerek sabrının taşması : çi­leden çıkmak.

B)  Bir işin yapılmasında yardımcı olmak :emeği geç­mek.

C)  Geçmişte olmuş bir konudan ikide bir söz açmak : ısıtıp ısıtıp önüne koymak.

D)  Bir yere çok sık gidip gelmek : ayağı eksik olma­mak.

E)  Bütün  güzellikleri  detaylarıyla  ortaya  koymak  : ayaklar altına almak.

 6.    Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden han­gisi temel anlamıyla kullanılmıştır?

A)  Kayalar ufalanarak yukarıdan aşağıya düşüyordu.

B)  Adam, bahçede top oynayan çocukları fena hastalandı

C)  Dizimdeki yara çok geçmeden kapandı.

D)  Mağaranın ağzında büyük bir şelale varmış.

E)  Çocuktan adeta zeka fışkırıyordu.

7.     Bizde sanatı ustadan görmeyenlerin başarıları alkış­lanmaya değer.

Bu cümledeki altı çizili sözün    anlamı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A)  Veysel, bağlama çalmayı atadan kalma usulle ken­di kendine öğrenmiştir.

B)  Sevgi, kurslar sayesinde teknik resim çizmeyi öğ­rendi.

C)  Hayatın her devresinde bir kılavuza ihtiyacımız var­dır.

D)  Aynı hatalara düşmemek için arkadaşına tekrar da­nıştı.

E)  Ünlü şairin eserlerini okuyarak üslubumu oluştur­dum.

8.     Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.

Bu cümlede anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Bir konuyu bilmemek değil   başkasına sormamak cahilliktir.

B)  insanlar ne kadar bilgili olursa olsun yakın çevrele­rine faydalı olamazlar.

C) Bir konuyu çok iyi bilsek de mutlaka bir kişiye daha sormalıyız.

D)  Bilgiler başkalarıyla paylaşıldıkça faydalı hale gelir.

E)  Bir insanla bildiğini paylaşan kişinin bilgisinde eksil­me olmaz.

9.            (I) Sthendal, 19. yüzyılda yaşamış Fransız yazardır. (II)  Gençliğinde orduya katılmış askerlik yaşamının kendine göre olmadığını anlayıp Paris’e dönmüştür. (III)  Tiyatro ve felsefeyle de ilgilenen yazar, İtalya’da yazın çalışmalarına başlamıştır.  (IV) Çağdaşları tara­fından önemi anlaşılamamış olsa da adı psikolojiyi ön plana çıkaran başarılı isimlerin başında anılır.  (V) Armanece, Roma’da Gezintiler. Kızıl ve Kara eserlerin­den birkaçıdır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel düşünceye yer verilmiştir?

A) I.           B) II.           C) III.          D) IV.         E) V.

10.  Edebiyatımızın mihenk taşları olarak kabul ettiğimiz Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Haşim, Tevfik Fik­ret gibi sanatçıların hayatlarına bakarsak ulu çamların fırtınalı diyarlarda yetiştiğini söyleyebiliriz.

Bu parçada geçen “ulu çamlar, fırtınalı diyarlarda ye­tişir” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Yaşamlarında sorunlarla karşılaşan insanlar, hayat­ta büyük ve başarılı işler yapar.

B)  Zor koşullarda yaşamaya çalışmak insanı hayattan soğutur.

C)  Yaşam koşulları güçleştikçe insanlar da zayıf dü­şer.

D)  İnsan kişiliğinin gelişiminde tabiatın etkisi oldukça fazladır.

E)  Başarılı edebiyatçılar, bu başarıyı aile hayatlarına da yansıtırlar.

11.  Yunus Emre’nin şiiri, odağında kendisinin bulunduğu iç içe dairelerle genişleyen, ölümsüz dizelerden oluş­muştur.

Bu cümlede altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak iste­neni aşağıdakilerden hangisi en iyi karşılar?

A)  Düşüncelerinin öğretici yanı ağır olan

B)  Allah aşkını sade bir dille veren

C)  Duygularını kimseyle paylaşamayan

D)  Kendi dünyasından insanlığa açılan

E)  Kendini sadece şiirle ifade eden

12.  Günümüzde çoğu genç yazarın tek hatası kendilerin­den bir adım öncekilerle dirsek temasını yitirmiş, olma­larıdır.

Yukarıdaki cümlede altı çizili söz öbeğinin yerine aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A)  bağlantı sağlamış

B)  ilişkiyi kesmiş

C)  tartışma yaşamış

D)  tanışmamış

E)  eleştiriye girmemiş

13.  (I) Dans, belli bir disiplin allında yapılırsa ruhumuzun bütün boşluklarına yavaş yavaş nüfuz eder. (II) Her se­ferinde ritmi, figürü, coşkuyu, biraz daha harmanlaya­rak özümseyeceğiniz bir durum haline gelir. (III) Belli bir zaman sonra dans etmek hayatınıza iyice yerleşti­ği için otobüs beklerken bile ayaklarınıza hakim ola­madığınız anlar yaşarsınız. (IV) Zor bir hareketi, figürü çalıştıysanız adım atamayacak halde bulursunuz ken­dinizi. (V) Sahnede sağdan sola dönerken saçlarınız­dan savrulan terler, duyduğunuz alkışlar en büyük gu­rurunuz olur

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir?

A) I.           B) II.          C) III.          D) IV.         E) V.

14.  (I) Güneş ışınlarına fazla maruz kalmanın sağlık açı­sından ciddi sorunlar getirdiğine yönelik uyarılar de­vam ediyor. (II) Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımlanan son raporunda her bireyin ultraviyole ışınlara maruz kaldığı açıklanıyor. (III) Bu sebeple gün içinde özellik­le 12 – 16 saatleri arasında dışarı çıkılmaması önerili­yor. (IV) Diyelim ki çok acil bir işi olan vatandaş dışarı çıkıyor, o zaman bir şapka, güneş koruyucu krem ve su almalı yanına. (V) Uzmanlar, ışınlara aşırı maruz kalmanın başta cilt kanseri, katarakt olmak üzere pek çok ciddi hastalığa yakalanma riskini arttırdığını belir­tiyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir “varsayım” söz konusudur?

A) I.           B) II.          C) III           D) IV.         E) V.

15.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir düşünce dile getirilmiştir?

A)  Başarılı şairlerden hiçbiri, farklı dillerin rüzgarına kapılıp şiir yazmaz.

B)  Bir şairin hamurunda, kendi dilinin özelliği azsa o iyi bir şair değildir.

C)  Evrensel olmak için kendi toprağından başka mem­leketlere açılan şair. her dilde eser üretmelidir.

D)  Bir ozan, eserinde kendi dilindeki sözcükleri gül gi­bi dermezse ölümsüz olamaz.

E)  Vatan ve millete hediye edilen şiirlerde mutlaka anadil kullanılmalı yoksa başarılı olunamaz.

16. Eğer güneşi kaçırdım diye gözyaşı dökersen yıldızları da kaçırırsın.

Bu cümlede anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A)İnsanlar kaybettiklerinin ardından ağlamak yerine elindekilerle mutlu olmalıdır.

B)Elden giden fırsatlara üzülmemek, elde kalanlarla yetinmek gerekir.

C)Pişmanlık, hayatın her döneminde insanlara yol gösteren büyük bir derstir.

D)Hayatta kaçırdığımız büyük fırsatlara hayıflanmak, küçük fırsatları da kaybetmemize neden olur.

E) Geçmişte yaşanmış olumsuz olayları düşünerek gelecekteki günlerimizi de kötü geçirmemeliyiz.

 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşula bağlılık” söz konusudur?

A)  Çocuklar, Ankara’ya otobüsle değil de uçakla gel­se.

B)  Bu ilaçları düzenli olarak kullanmadıkça iyileşemezsin.

C)  Çocukluğunda iyi bir eğitim almadığı için çok üz­gündü.

D)  Bu kitabın dil ve anlatım özelliklerini bir daha anla­tacağım

E)  Telefon çaldığında babam arıyor zannettik.

18. Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pişman olmaktan iyidir

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlenin anlamına en yakındır?

A)İnsanlar, söyleyeceklerini düşünerek ifade ederler­se, pişmanlık duyacak sözler sarf etmemiş olurlar.

B)Konuşmak özgürce yapılan bir eylem olduğundan herkes istediğini söyleyebilir

C)Konuşma sırasında ne söylediğiniz önemli değil, asıl önemli olan verdiğiniz mesajdır.

D) Konuşmak da bir sanattır, çok okuyanlar güzel ko­nuşurlar,

E)Bir olayın sonunu sözün başında söylemek dinleyi­cilerin merakını azaltır.

19.  Şehrin merkezine toplanan kalabalık…

Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanır­sa cümlenin öğeleri sırasıyla “özne – zarf tümleci -dolaylı tümleç – yüklem” olur?

A)  onu karşılamak için heyecanla bekliyordu.

B)  bir süre bekledikten sonra muhtarın dükkanına yö­neldi.

C)  olaydan sorumlu olanları öfkeyle bekliyordu.

D)  onu görebilmek uğruna birbirlerini tepeliyordu.

E)  sorunlarının halledilmesi için yetkilileri soruyordu.

20.  Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili söz­cük, işlevi bakımından ötekilerden farklı bir ek al­mıştır?

A)  Söyleyecek sözü olmayanlar her şeye onay verir.

B)  Gülüp duruyoruz ağlanacak halimize.

C)  Evde mutlaka yapacak bir iş bulur kendine.

D)  Yarım kalan işleri bitirmek için erken kalkacak.

E)  Olmayacak duaya amin denmez.

21.  Ne giysiler biçtim acıdan,

I

Her cebinde yüz kuş ötüşür,

II

Bir elinle vurulup düşüp

III

Bir elinle dirilir yaşat

IV      V

Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangi­sinde yalnızca yapım eki vardır?

A) I.            B) II.          C) III.          D) IV.         E) V.

22.  Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangi­sinde diğerlerinden farklı bir ses olayı vardır?

A)  Dilsiz kız beni kucağına almıştı.

B)  Yavaşça yerinden kalkıp pencereye gitti-

C)  Babamla birlikte vagon evimize geldik.

D)  Emret fındık kabuğuna gireyim.

E)  Paltosuna bürünüp kendisini dışarı attı

23.  Balzac () “Vadideki Zambak” romanı için şöyle der ( ) ( ) Benim her gün olup biten gizli ya da açık olaylara tarihçilerin verdiği kadar önem verdiğimi göreceksiniz ( ) ( )

Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri gelmelidir?

A)  (.) (:) (” ) (.) (“)

B)  (;) (;) (“) (.) (“)

C) (!) (,) (“) (.) (“)

D)  (,) (;) (“) (.) (“)

E)  (,) (:) (-) (,) (-)

24. (I) Adamı ağacın altında dikilirken görünce şaşırdı. (II) Elindeki havluyu bir kenara atıp içeri girdi. (III) Kendisi­ni dolabın arkasına iyice saklayıp öylece bekledi. (IV) Babası gelene kadar burada bekleyemezdi. (V) Kalbi, heyecandan yerinden fırlarcasına çarpıyor, nefesi ke­siliyordu.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A)  I. cümledeki “dikilirken, görünce” zarf – fiildir.

B)  II. cümledeki “içeri” sözcüğü yer – yön zarfıdır.

C)  III. cümlenin yüklemi geçişsiz bir fiildir.

D)  IV. cümlenin yüklemi birleşik zamanlı bir fiildir.

E)  V. cümle sıralı bir cümledir.

25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A)  Bu koşullar altında toplantının iki saat daha uzama­sı kaçınılmaz.

B)  Milletvekillerinin  dokunulmazlığının  kaldırılması Meclis’te görüşüldü.

C)  Millet iradesinin yansıtılması, demokrasinin bir ge­reğidir.

D)  Milletvekilini ayakta alkışladık, o yerine geçtiğinde isteklerimizi ilettik.

E)  Milletvekilleri grup toplantısını bitirdikten sonra  oy kullanacak.

26. Günden güne artan kredi kartı borçlan, kart sahipleri­nin bunalıma girmesini sağladı.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

A)  Mantık hatası

B)  Sözcüğü yerinde kullanmama

C)  Gereksiz sözcük kullanma

D)  Yanlış anlamda sözcük kullanma

E)  Özne – yüklem uyumsuzluğu

 27. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi birleşik yapılı, birleşik zamanlı bir eylemdir?

A)  insanlar dünyaya geldiği zaman her bakımdan eşit­tirler

B)  Azıcık hafiflik birçok ağır şeyi batmaktan kurtarırmış.

C)  Buz tutmuş gölün üzerinde yürürken hepimiz düşüverdik.

D)  Yorgun olduğumuz zaman bile dersin bitmesini sa­bırla bekledik.

E)  Arabası bozulan adama hep beraber yardım etmiş­tik.

28.          Yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında

Yürüyelim seninle İstanbul’a

Boğaziçi mağrur türkülerini

Gözlerine baka baka söylesin

Denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

Yukarıdaki dörtlüğü oluşturan dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A)  I. dizede edat grubu zarf görevinde kullanılmıştır.

B)  II. dizede “ile” sözcüğü bağlaç göreviyle kullanıl­mıştır.

C)  III. dizede “mağrur” sözcüğü sıfat olarak kullanıl­mıştır.

D)  IV. dizede “baka baka” ikilemesi zarf fiildir.

E)  V. dizede “sıcak” sözcüğü tamlanan göreviyle kulla­nılmıştır.

29. Yangına karşı hangi önlemlerin nasıl alınacağını bil­memek ve bu konuda yeterli eğitimden geçmemek yangının önemli nedenlerindendir. Elektrikli aletlerin doğru kullanımını bilmemek, soba ve kalorifer sistem­lerini yanlış yerleştirmek, tavan arasına veya çatıya kolay tutuşabilecek eşyalar koymak yangını adeta da­vet etmektir. Yangının oluşumunu önlemek ve oluşan bir yangının söndürülmesini bilmek eğitim ve bilgilen­meden geçer. Bu nedenle …

Bu parçanın sonuna düşünce akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A)  yangını önlemeyi öğrenmek kadar yangını söndür­mede ilk müdahaleleri de öğrenmek gerekir.

B)  çocuklardan kibrit, çakmak gibi yanıcı maddeleri uzak tutmak gerekir.

C)  yangın esnasında ilk iş elektrikleri kesmek olmalı­dır.

D)  itfaiye erlerine
yardımcı olmak tüm halkın görevi ol­malıdır.

E)  vücutta oluşan derin yanıklara doktordan habersiz bilinçsizce müdahale etmemek gerekir.

30.“… Bunun en önemli örneklerinden biri de Shakspeare’dir. Batı tiyatrosu geleneğinin oyun yazarı, yirmi ye­di yaşında ilk tiyatro eserini yazmış; otuzlu yaşlarında da kendini kabul ettirebilmiştir. Trajedilerini yazması kırklı yıllarına dayanmıştır. Shakspeare’in yaşarken en sevilen oyunu olan “Fırtına” ise yazarın elli yaşında­ki cevheri olmuştur.”

Bu parçanın başına, aşağıdaki cümlelerden hangi­sinin getirilmesi uygun olur?

A)  Oyun yazarı olmak, toplumda üst statüye yerleş­mektir.

B)  Başarılı oyun yazarlarının arkasında sağlam aileler vardır.

C)  Oyun yazarı olmak isteyen bir genç, çok kitap oku­malıdır.

D)  Edebiyatta genç oyun yazarları, başarılarını erken yaşta göstermiştir.

E)  Tiyatro metinleriyle ilgilenmek insanı yaşlandırmaz.

31.  (I) Çiçekler ve bitkiler birçok yerde karşımıza çıkar : türkülerde, şarkılarda, öykülerde, şiirlerde … (II) ister edebi türlerle olsun ister gerçek hayatta olsun onların insanlarla ayrı bir ilişkisi vardır. (III) Tabii bir de gerçek hayatta : balkonda, parkta, evlerimizin başköşesinde, ceketlerin yakasında, bir âşığın elinde …(IV) Renkle­rinden, kokularından, görünüşlerinden büyük haz aldı­ğımız doğa mucizeleri çiçeklerle konuşarak hayatın­dan lezzet alan çok kişi tanıyorum. (V) Sabahın ilk ışık­larında kendi kahvaltısını yapmadan ortancasına su verip onlara günaydın diyenleri çok gördüm.

Bu parçanın anlam akışını düzeltmek için kaç nu­maralı cümlelerin yer değiştirmesi gerekir?

A) I. ile II.           

B) II. ile III.           

C) III. ile IV.

D) IV. ile V.          

E) II. ile V.

32.  (I) Kapadokya. Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anla­mına gelir. (II) Bu bölge altmış milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların aşındırılmasıyla oluşmuştur. (III) Nevşehir, değişik coğrafi görüntüsüy­le, eğlence mekanlarıyla ve son yıllarda turistlerce çok rağbet gören balon turlarıyla ülkemizin önemli turizm mekanları arasında yer alıyor. (IV) Şehir, Hıristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olduğu için önceleri kili­se olarak kullanılmış peribacaları buraya gelenlerin il­gisini daha çok çekiyor (V) Özellikle deniz kıyısındaki tatil yörelerinde turizm sezonu sadece yaz aylarıyken Kapadokya bölgesinde turizm yılın on iki ayı devam ediyor. (VI) Durum böyle olunca da bölge esnafının yü­zü gülüyor.

Yukarıdaki parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf kaçıncı cümleden başlar?

A) II.          B) III.         C) IV.          D) V.           E) VI.

 33.  Edebiyat dergilerinin her sayısında pek çok gencin her defasında değişik şiirlerini görüyorum. Bu şairler bu kadar şiiri her hafta nasıl ortaya koyuyor diye düşünü­yorum. Şiir yazmak da herkesin işi oldu artık diye dü­şünmeden edemiyorum. Geçmişe bir göz atarsak Yah­ya Kemal Beyatlı. şiirindeki bir mısra için bir buçuk yıl beklemiş ve uygun olanı en sonunda bulmuş. Edebi­yatımızda önemli bir yeri olan Abdülhak Hamit Tarhan ise “Makber” adlı şiirini eşi Fatma Hanım, ölmeden ön­ce yazmaya başlamış, eşi hastalandığında şiirine ara vermiştir. “Makber”in devamını yazmak ise şairin yedi yıl gibi bir süresini almıştır. İşte Yahya Kemal ve Hamit gibi şairleri bugünlere taşıyan budur. Önceki sayıda şi­iri çıkan; ama hatırlanamayan genç şairleri de bu yola davet ediyorum.

Bu parçada eleştirilen durum aşağıdakilerden han­gisidir?

A)  Genç şairlerin, şiirlerini acele ve çalakalem yazma­ları

B)  Edebiyat dergilerinin sayılarının her geçen gün azalması

C)  Şairlerin esin kaynağının birbirinden farklı olması

D)  Her şairin hayatında acı olayları yaşaması

E)  Edebiyatımızdaki ünlü üstatların şiirlerinin okunma­ması

34.  Bilim ve teknikle uğraşacak insanların teknik yazıları okuyabilecek kadar bir veya birkaç dil bilmeleri yararlı­dır. Okullarımızda yabancı dilerin kolay öğretilmediği bir gerçek. Ancak bunun çözümü yoğun yaz kursların­da, çağdaş, görsel, işitsel dil öğretimi yöntemlerinde aranmalıydı. Oysa 1953’ten sonra eğitim dili İngilizce olan okullar açıldı Yani yabancı dil bir araç olmaktan çıkıp ön amaç haline gelmeye başladı. Matematik, fi­zik gibi zaten çoğu öğrenciye zor gelen dersleri aynı anda aynı derste İngilizce olarak öğretmek doğru de­ğil. Sonuç olarak yabancı dil ek olarak ve iyi öğretilme­li; fakat ana dilin yerini almamalıdır

Bu parça bütünüyle  ele alındığında aşağıdaki so­rulardan hangisine cevap olarak verilmiştir?

A)  İngilizcenin önemi anlatır mısınız?

B)  Liselerde verilen eğitimi yeterli buluyor musunuz9

C)  Bir öğrencinin en az iki dil öğrenmesi faydalı mı?

D)Okullarda uygulanan yabancı dilde eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz?

E)  Türkçenin diğer dillere göre daha zor  öğrenildiği doğru mu?

35.  Okumak, doğduğu andan itibaren birçok eğitim süreci geçiren insan için en kolay ve en etkili öğrenme yolu­dur. Sahip oldukları bilgilerin yüzde seksenini bu yolu kullanarak edinen gelişmiş ülke toplumları, günümüz­de daha fazla okuma alışkanlığına sahip olmanın sağ­ladığı avantajları her alanda yaşamaktadır Geri kal­mış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Bu toplum­larda kişiler, okuyarak geçirebilecekleri zamanları çoğunlukla faydasız uğraşlarla geçirmektedirler. Oysa okuma alışkanlığı önce kişinin kendisi için edinmesi gereken bir alışkanlığıdır

Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı­dakilerden hangisidir?

A)  Geri kalmış toplumlarda halkın mutlu olması imkan­sızdır.

B) Kitap okumak, hayatın bazı dönemlerinde insanla­ra yol gösteren bir eylemdir.

C)  Kışı.   kendisi, toplumu ve eğitimi için kitap okuma alışkanlığı edinmelidir.

D)  Düzenli eğitim almamış insanlar da bol kitap okuya­bilir.

E)  Gelişmiş ülkelerde insanlar, her alanda kitap okur­lar

36.  Titiz kadınların çocukları yetişkin bireyler olduklarında ya anneleri gibi titiz oluyor ya da bunaldıkları için dağı­nıklığı tercih ediyor. Titiz annelerin çocukları 0-6 gibi önemli yaş diliminde verilmesi gereken anne eğitimin­den mahrum büyüyor. Çocuklarına sık sık banyo yap­tıran, yerlere dökmemesi için yemeklerini kendi eliyle yediren, oyuncaklarını dağıtmalarına izin vermeyen anneler, parka gitmek, kitap okumak, evcilik oynamak gibi çocuğun zihinsel ve duygusal dünyasını geliştire­cek etkinliklere de vakit bulamıyor. Bu sebeple temizli­ğe aşırı düşkünlük problemlere yol açıyor.

Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vur­gulanmaktadır?

A) Temizliğin önemini, hayatın her döneminde var ol­duğunu

B)Temizlik alışkanlığının çocuklara küçük yaşta öğre­tilmesi gerektiği

C) Çocukların evlerinde ve okullarında temiz olmaları gerektiği

D)  Annelerin çocuklarının sağlığı için temizlik konu­sunda hassas davranmaları gerektiği

E)Titiz kadınların fazla hassaslıklarının çocukları üze­rinde kötü etkiler oluşturduğu.

37.  Gölge oyunu Doğu kültürlerine özgü bir sanattır ve or­taya çıkışı hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir rivaye­te göre Çin hükümdarı, karısının ölümü üzerine derin bir üzüntüye kapılır. Şav adlı bir Çinli ise hükümdarın üzüntüsünü hafifletmek için sarayın odasına gerdirdiği beyaz perdenin arkasında ölen sultanın hareketlerini yansıtmıştır. Bir başka rivayete göre gölge oyunu Hint’ten çıkıp Çinlilere oradan Moğollar’a sonra Türk­lere geçmiştir. Bu oyunun Türk kültüründe en çok an­latılan rivayeti ise şudur: Orhan Bey zamanında Bursa Ulucami inşaatında çalışan Kambur Bali Çelebi (Kara­göz) ve Halil Hacı İvaz (Hacivat)’ın nükteli konuşmala­rı inşaatın yapımını yavaşlatır. Sultan, her ikisini de idam ettirir. Sonradan duruma üzülen Sultan için, Şeyh Küşteri başındaki beyaz sarığı açıp arkasına ışık yakıp Karagöz ve Hacivat’ın konuşmalarını taklit eder. Ama­cı padişahı az da olsa teselli etmektir.

Bu paragrafta aşağıdakilerden hangisi anlatılmak­tadır?

A)  Gölge oyunun nerelerde oynandığı

B)  Gölge oyunun çocuklar üzerindeki etkisi

C)  Gölge oyunun tarihçesi

D)  Karagöz ve Hacivat karakterinin özelliği

E)  Gölge oyununda mekânın önemi

38.  Edebiyat nedir, sorusuna yüzyıllardır değişik cevaplar verilmiştir. Edebiyat nasıl ve niye başlamıştır? Yazar kimdir? Okuyucunun yazar ve ürünüyle ilişkisi nasıl kurulur? Kuşkusuz bu soruları bir bu kadar daha uza­tabiliriz. Bu soruların peşinde koşmak yersiz bence. Çünkü edebiyat öznel bir durumdur. Öyle yeni ve deği­şik eserlerle karşılaşıyoruz ki genelleme yapamıyoruz. Bunun sonunda da bir tanım yapmak imkansızlaşıyor. Bırakalım edebiyatın ne olduğunu, herkes kendince yorumlasın. Biz, eserler üzerinde tartışalım. Tartışmak için de okuyalım.

Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangi­si ağır basmaktadır?

A)  Tartışma

B)  Öyküleme

C)  Betimleme

D)  Açıklama

E)  Örnekleme

39.  Dadaloğlu, bir dağ ozanıdır. Onun yazdığı güzelleme­lerde dağlar, bir başka güzelleşir, Köroğlu gibi onun da en büyük aşkı dağlardır. Çünkü dağlar, ona özgürlük duygusunu ve asilliği en yoğun şekilde yaşattıran var­lıktır. Şiirlerinde dağları anlatırken kimi zaman bir gelin gibi süzgün ifade etmiş, kimi zaman da “Ferman padi­şahın, dağlar bizimdir.'” diyerek sahiplenmiştir. Bunla­rın yanı sıra Dadaloğlu, şiirlerinde aşka da yer vermiş bir şairdir. O, cenk şairliği yanında aşk şairidir de. Fa­kat aşk şiirleri ne kadar güzel olsa da çok sayıda olma­yıp şiirleri genel olarak aşiret sorunlarıyla yoğrulmuş­tur. Dadaloğlu’nun da Köroğlu’nda olduğu gibi en belir­gin özelliği bir elinde silah olduğu halde diğer elinde de sazının oluşudur. Onun aşiretler arası kavgalarda bir bey gibi rolü yoktur.

Yukarıdaki parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Dadaloğlu’nun şiirlerinde dağları gelinlere benzetti­ğine

B) Dadaloğlu’nun şiirlerinde doğa ve aşk kavramları­nın olduğuna

C) Dadaloğlu ve Köroğlu’nun birbirine benzer özellik­ler taşıdığına

D) Dadaloğlu’nun aşk şiirlerinin sayısının az olduğuna

E) Dadaloğlu’nun aşiret kavgalarında çok iyi dövüştü­ğüne

40.  Babam küçük, yarı karanlık bir odada pencerenin ya­nında beyazlara sarılmış bir şekilde yatıyordu. Ayak parmakları anlaşılmaz bir biçimde açılmış ve elleri göğsünün üstünde duruyordu; fakat parmakları buru­şuktu. Siyah halkalar gülen gözlerini örtmüştü. Sevim­li yüzü sanki karanlığa gömülmüştü. Dişleri hafif bir gü­lümseyişle ortaya çıkmış gibiydi. Bu durum kalbimi korkuyla dolduruyordu.

Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangi­sidir?

A)  Öyküleme

B)  Tartışma

C)  Karşılaştırma

D)  Betimleme

E)  Açıklama

CEVAPLAR

1.            E 21.          C
2.            B 22.          D
3.            C 23.          A
4.            C 24.          C
5.            E 25.          D
6.            A 26.          D
7.            A 27.          E
8.            E 28.          B
9.            D 29.          A
10.          A 30.          D
11.          D 31.          B
12.          B 32.          B
13.          C 33.          A
14.          D 34.          D
15.          C 35.          C
16.          C 36.          E
17.          B 37.          C
18.          A 38.          A
19.          B 39.          E
20.          D 40.          D