AYT EDEBİYAT DENEMESİ – 20
1. Bir okul dönüşü yiyecek bir şeyler almak için elini cebine attığı anda, yüzünü hüzün kapladı.
Bu cümle ve onu oluşturan sözcükler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) ’’Elini cebine atmak‘’ bu cümlede deyim olarak kullanılmıştır.
B) “Kapladı” sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanılmıştır.
C) “attığı” sözcüğü, başka bir sözcüğün anlamca yerini tutmuştur.
D) “Elini” sözcüğü gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.
E) ’’yiyecek’’ sözcüğü bu cümlede mecaz anlamıyla kullanılmamıştır.
2. Beyaz perdeye aktarılan Yusuf Atılgan’a ait bu roman hem psikolojik hem de sürrealist bir yapıya sahiptir. Anadolu’nun bir kasabasında yaşayan Zebercet, kişilik bunalımı ve yalnızlık yaşamaktadır. Romanda, kahraman üzerinden psikolojik yalnızlık ve insanlara yabancılaşma anlatılır.
Yukarıda hakkında bilgi verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anayurt Oteli
B) Aylak Adam
C) Parasız Yatılı
D) Masumiyet Müzesi
E) Tutunamayanlar
3. Batılı dil bilginleri, filologlar yazılı veya sözlü kültür eserlerini incelerken, bir arkeolog gibi hareket ederler. Bir çeşit “dil arkeolojisi” yaparlar. İlkin inceledikleri metnin tarihini saptamaya çalışırlar. Çünkü her metin dil tarihinin bir kesitini verir. O kesitte, yerli, yabancı ayırmaksızın yazılışı, söylenişi, anlamı dikkatle saptanır. Çünkü en küçük bir işaret, bir ses değişmesi, o sözcük hatta bütün metnin anlamını değiştirebilir. Eğer Sümerce bir metinde Tanrı ve at sözcükleri Türkçe Tanrı ve at anlamlarına geliyorsa, bu, bütün insanlık tarihine yeni bir gözle bakmayı gerektirir.
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
A) Bundan dolayı dil bilginleri, filologlar eski metinleri incelerken kılı kırk yararlar.
B) Bunun için filologların önemi, dil bilginlerine nazaran daha fazladır.
C) Bundan dolayıdır ki dil bilginlerinin saha çalışmaları oldukça zordur.
D) Bu sebeple dil bilginleri yetiştirmenin önemi daha da artmaktadır.
E) Bunun içindir ki dil bilginleri arkeologların metodlarıyla çalışırlar.
4. Öğrencilik hayatınızda parlak başarılar elde edebilirsiniz ancak bu sizi hiçbir zaman şımartmamalıdır. Başarının yanında başarısızlıklarınızın da olacağına unutmamalısınız. Her ikisinin de hayatınızda olması kadar doğal bir şey yoktur. Başarılı olduğunuzda başarının verdiği sarhoşlukla etrafınızı küçümseyerek bakmamalısınız. Başarısız olduğunuzda da ümitsizliğe düşerek hayatınıza küsmemelisiniz. Başarısızlıklarınızda bunu yenme gücü göstermelisiniz.
Yukarıdaki parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başarı ve başarısızlık insan hayatının en önemli deneyimleridir.
B) Başarısızlıklarımızda nedenleri bulmaya ve çözmeye çalışmalıyız.
C) Başarı her zaman insanı şımartan bir duygu olacaktır.
D) Öğrencilik hayatı zorlu bir süreçtir adımlar dikkatli atılmalıdır.
E) Başarıda insan gücünü hiçbir zaman küçümsememelisiniz.
5. Selçuk Çıkla , Edebiyat ve Hastalık adlı araştırma – inceleme türündeki eseriyle edebiyat ve hastalık ilişkisine birçok açıdan değiniyor. Sağlık ve Hastalık, Edebiyat ve Hastalık, Hasta Türler( şiir- roman), Hasta Mekânlar, Hasta Tipler, Doktorlar başlıklı yedi bölümden oluşan kitap, birçok okuyucunun aşina olduğu isimlerin hastalıklarına temas ediyor. İntibah’taki Ali Bey, Araba Sevdası’ndan tanıdığımız “alafranga ve züppe” Bihruz Bey, Felatun Bey ile Rakım Efendi’ de mirasyedi ve havai yaşantısıyla Felatun Bey ve daha nicesi. Üstelik hastalıklı tipler Tanzimat dönemi ve daha geniş anlamda Türk edebiyatı ile sınırlı değil. Mesela Manon ve Kamelyalı Kadın bu listeye ekleyebileceğimiz isimlerden yalnızca birkaçıdır.
Yukarıdaki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Hastalıklı tiplerin genellikle Tanzimat döneminden örneklendirildiğine
B) Selçuk Çıkla’nın bu incelemesinde şiir ve romanın hasta türler olarak adlandırıldığına
C) Hastalık veya hastalıklı durumların Türk edebiyatına özgü olduğuna
D) Kitabın her bölümünde hastalık kavramının farklı alanlarda varlık gösterdiğine
E) Yazarın bu eserde Batı edebiyatından da portrelere yer verdiğine
6. I. Türkçede kullanılan Arapça ve Farsça dilbilgisi kuralları kaldırılmalı;
II. Türkçeye girmiş Arapça sözcükler Arapça dilbilgisi değerlerine göre değil, Türkçedeki kullanışlarına göre dikkate alınmalı;
III. Arapça ve Farsça sözcükler asıllarındaki söylenişlerine değil, Türkçedeki söylenişlerine göre yazılmalı;
IV. Konuşma diline girmiş Arapça ve Farsça sözcükler atılmamalı, bilimsel terimlerde Arapça kullanılmasında sakınca görmemeli;
V. Başka Türk lehçelerinden sözcük alınmamalı;
VI. Konuşmada İstanbul ağzına uyulmalıdır.
Yeni lisan hareketine göre yukarıda geçen kuralları benimsemek niçin önemliydi?
A) Eski lisan sanat yapmaya elverişli olsa da bizim kültürümüzü yansıtmıyordu.
B) Edebiyat milli olmayacaksa bir anlamı yoktu. Çünkü kültür milli doku ile işlenmeliydi.
C) Edebiyat yüzyıllarcada sanat yapma kaygısıyla kirletilmişti, Dildeki karmaşa hali giderilmeden edebiyat yapmaktan bahsedilemezdi.
D) Yeni bir varoluş için yeni kurallar gerekiyordu. Kurallar ne kadar şiddetli olursa o kadar başarılı olunacaktı.
E) Milli bir edebiyat vücuda getirmek için evvela milli bir lisan isterdi. Eski lisan, hastaydı ve bu hastalığın sebebi de içindeki lüzumsuz ve yabancı kaidelerdi.
7. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bu romanda ana düşünce olarak, aydınlar tarafından yüzyıllarca yüzüstü bırakılmış köyü, Anadolu’yu, Anadolu insanını bütün çıplaklığı, acılığı ve sertliğiyle göz önüne seriyor. Bu konuda aydınımızı suçluyor yazar. Anadolu Bozkırındaki Anadolu insanının feryadını, Türk aydınına duyurmak ve Türk aydınına yurt sorumluluğunu anlatmak istiyor. Yazar eserini, Kurtuluş Savaşı sıralarında, bir Anadolu köyüne yerleşen Ahmet Celâl’in anı defteri olarak sunar.
Yukarıda tanıtılan Milli Edebiyat Dönemi romancılarımızdan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’na ait eser hangisidir?
A) Sodom ve Gomore
B) Kiralık Konak
C) Yaban
D) Bir Sürgün
E) Ankara
8.
Su buzganda ev bolmas (Mezarlıkta ev olmaz)
Arpasuz at aşumas (Arpasız at koşamaz)
Kanı kan bile yumas (Kan kan ile temizlenmez)
Yukarıdaki örnekler günümüze hangi eserle ulaşmış olabilir?
A) Kutatgu Bilig
B) Atabetül Hakayık
C) Divan-ı Hikmet
D) Kitab-ı Dedem Korkut
E) Divanü Lügatit Türk
9. Tarık Buğra, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşu sorunsalını bu kez Sakarya Savaşı arefesi ve hemen ertesi dönem bağlamında romanlaştırıyor. Kahramanları yine “sıradan” halk veya dönemin ikinci, üçüncü plandaki kişilerin temsil eden tipler. Roman Mustafa Kemal’in tartışılmaz liderliği etrafında şekillenen Cumhuriyet’in kurucu kadrosu ve onun iradesine karşı, bizzat Kuvayi Milliye hareketi içinden şekillenmekte olan milli-muhafazakar hoşnutsuzluk, tepki ve muhalefetin şekillenişini konu alıyor. Bu tepki ve muhalefetin sonraki yıllarda Mustafa Kemal’i ve onun “devrimlerini” doğrudan karşısına almak yerine bunu bir anti-komünizm edebiyatı içine yerleştirilmiş imalarla ifade eden bir politik söylem tutturduğu bilinir. Bu bakımdan bu romanda milli-muhafazakar tepki ve muhalefetin 1920’lerin Sovyetçi ve komünist sıfatla tiplerine yönelik ve onların üzerinden ifade ediliyor olması, Cumhuriyet’in daha sonraki yıllarını haber veriyor.
Yukarıda hakkında bilgi verilen eser aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osmancık
B) Küçük Ağa
C) Firavun İmanı
D) İbişin Rüyası
E) Güneş Rengi Bir Yığın Yaprak
10. İsimleri ilk kez 1956’da Pazar Postası dergisinde anılmıştır. Kendilerine özgü bir imge dünyası yaratan şairler asıl anlamı, çağrışımların ardına gizlemeyi tercih etmiştir. Öyle ki bu hareketin öncülerinden ilhan Berk, ilk okuyuşta anlaşılmayan şiirleri için ‘sözün üstünü çize çize yürüyen’ bir şiir dilimiz var , ifadesini kullanmıştır.
Yukarıdaki parçada söz konusu edilen edebi hareket aşağıdakilerden hangisidir?
A) 1980 Sonrası Toplumcu Şiir
B) I. Yeni Şiiri
C) Maviciler
D) II.Yeni Şiiri
E) Öz (Saf) Şiir
11. ……….. Türk edebiyatı öğretici metinlerinde bilgi verme, düşündürme, açıklama amaçlanmış; metnin yapısı, dil ve anlatımı, bu amaçlara göre belirlenmiştir. Kurtuluş Savaşın’dan yeni çıkmış olan ülkeye Atatürk ilke ve inkılâpların etkisi ve Anadolu insanı konu edilmiştir. Yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması, açık ve sade bir dilin kullanılması daha fazla okura ulaşılmasını sağlamıştır.
Yukarıdaki parçada söz edilen edebi dönem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanzimat dönemi
B) Cumhuriyet dönemi
C) Milli edebiyat dönemi
D) Servet-i Fünun dönemi
E) Fecr-i Ati dönemi
12. Cumhuriyet dönemi oyun yazarlarındandır. Uzun süre şiir yazan sanatçı daha sonra kendini tiyatroya adamıştır. Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edindiği tiyatrolarıyla tanınmıştır. Türk tiyatrosunun Shakespeare’i olarak bilinir. “Tanrılar ve İnsanlar” adlı tiyatrosu birçok dile çevrilmiştir.
Yukarıda özeklikleri verilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Turan Oflazoğlu
B) Haldun Taner
C) Orhan Asena
D) Recep Bilginer
E) Güngör Dilmen
13. Özellikle Anadolu’ya yönelme ve ne anlattığı kadar nasıl anlattığına da önem veren nitelikli roman ve hikâyeleriyle toplumcu gerçekçilerin öncülerden biridir. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştır. Markopaşa adlı mizahi dergiyi çıkaranlar arasında (Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte) yer almış, bu dergide başyazılar yayımlamıştır. Kuyucaklı Yusuf, içimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna gibi önemli eserleri vardır.
Yukarıda bahsi geçen yazarımız kimdir?
A) Sebahattin Ali
B) Kemal Tahir
C) Orhan Kemal
D) Yaşar Kemal
14. Keşke yer küreye biraz daha ılıman bakabilseydik. Öfkelerimizi, nefretlerimizi kusmak yerine tebessüm çiçeklerini koklamayı tercih etseydik. Yaşam işte o zaman gerçekten yaşanılabilir bir mecra haline dönüşecektir.
Yukarıda ifade edilen ‘’ılıman bakma‘’ sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki cümlelerin hangisinde ifade edilmiştir?
A) Karşılaştığı ilk zorlukta yılmayan, peşine koşan bir kişilikti Ali.
B) Bütün yaptıklarına rağmen onu affetmiş, ona bir şans daha vermişti.
C) Sevgi dolu gözlerle, neşe içerinde bir yaşam sürdürüyordu Ayşe nine.
D) İstanbul’da karşılaştığım ilk zorlukta hemen pes etmek istemiştim.
E) Sevgisizlik bütün bedenini kara bir toz bulutu gibi sarmıştı.
15. Ey çoban bıçaktan keskin sesinle
Delinmiş, deşilmiş çaldığın kaval
Dizelerdeki en belirgin edebi sanat aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hüsn-i Talil
B) Tecahül-i Arif
C) Leff ü Neşr
D) Mübalağa
E) Teşhis
16. I. Artmış, çoğalmış anlamına gelir. Gazel ile aynı ölçüye sahiptir. Gazelin her dizesine kısa dize eklenerek oluşturulan nazım biçimidir. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir. (Müstezat)
II. Divan şiirine Türk şairlerin kattığı bir nazım biçimdir. Tek dörtlükten oluşur, uyak düzeni maniye benzer. Halk şiirindeki maninin Divan şiirine yansımış halidir. (Tuyuğ)
III. Divan şiirine Türk şairlerin kattığı bir nazım biçimidir. Halk
edebiyatındaki türkünün etkisiyle oluştuğu ifade edilir. Dörtlük sonlarında tekrar edilen bölüme nakarat adı verilir. (Şarkı)
IV. İlk defa Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin’in şiirimizde kullandığı bu nazım biçimi, İtalyan edebiyatından alınmıştır. İki dörtlük ve iki üçlükten oluşan on dört dizelik bir nazım biçimidir. (Sone)
V. Fars edebiyatından alınan bir nazım şeklidir. Her beyit kendi içinde kafiyelidir. Aruzun kısa kalıplarıyla yazılır. Uzun konuların işlenmesinde elverişlidir. (Kaside)
Yukarıda verilen açıklamaların hangisi ayraç içindeki terim ile uyuşmamaktadır?
A)V B) IV C) III D)II E) I
17. Şarkı söyleme, övme, gizli ve imalı söz söyleme anlamına gelmektedir. Terim olarak aruzun fâ’ilâtün/fâ’ilâtün/fâ’ilün kalıbıyla yazılan, dört mısradan oluşan nazım şekline denir. En büyük özelliği mısraların sonlarındaki kafiyelerin cinaslı oluşudur. Genellikle mahlas kullanılmayan şiirlerdir. İvaz Paşazade Atayi en tanınmış şairidir.
Sözü edilen nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rubaî
B) Murabba
C) Tuyuğ
D) Terbî
E) Muhammes
18. Aşağıdakilerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?
A) Kemal Bey, çok sevdiği nişanlısına pardesü almıştı.
B) Okul idaresi, öğrencilere döküman dağıtmayı düşünmüyor.
C) Çevreye dökülen harfiyat, vatandaşlara rahatsızlık veriyor.
D) Bulduğu orjinal fikirlerle herkesi şaşırtmayı başardı.
E) Bazı durumlarda inisiyatif almak, problemleri çözer.
19. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin olan Orhun Anıtlarını Yolluğ Tigin taş sütunlara kazımıştır.
B) Sav, sagu, koşuk gibi türler öz Türkçe yazılmış, içerisinde az da olsa Arapça ve Farsça dillerinin etkisi vardır.
C) Türk edebiyatının sözlü döneminde şiirler kopuz denilen saz eşliğinde söylenirdi.
D) İslamiyet öncesi Türk şiirinde hece ölçüsü kullanılmış, yarım ve tam uyaktan yararlanılmıştır.
E) İslamiyet öncesinde Türkler, Köktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
20. Ama ben, tüm yaşamım boyunca Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Yukarıdaki dizelerden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Birden fazla çekimli eylem vardır.
B) Zamir, sıfat ve zarf örneklerine yer verilmiştir.
C) Birleşik çekimli eylem vardır.
D) Birden fazla bağlaç vardır.
E) İsim tamlaması kullanılmıştır.
21. “ Edebiyat-ı Cedide’ye karşı o zamanlar hiçbir şey düşünmüyordum. İltihak (katılma) için teklif bile ettiler(…) Eğer bu zümreye geçseydim onların havasına uymak lazım gelecekti; halbuki serbest kalmak istiyordum. Aynı zamanda onları beğenmiş değildim ki … böyle bir şey olsaydı hem mevzularını hem üsluplarını taklit edeceğim şüphesizdi(…)”
sözleriyle Edebiyat-ı Cedide dışında kalan ve Gulyabani, Ben Deli Miyim esreleriyle sanat anlayışını somutlaştıran yazar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hüseyin Cahit Yalçın
B) Bedri Rahmi Eyüboğlu
C) Ahmet Rasim
D) Hüseyin Rahmi Gürpınar
E) Hüseyin Suat Yalçın
22. Ben arabamı bu hafta sanayiye götürdüm; yine de arıza verdi.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nesne eksikliği
B) Dolaylı tümleç eksikliği
C) Zarf tümleci eksikliği
D) Özne eksikliği
E) Tamlama eksikliği
23. I. Mutasavvıf, bilgin ve araştırmacı bir kimliğe sahiptir. “ Mevla’m görelim neyler/Neylerse güzel eyler.”dizeleri ünlüdür. Ayrıca Tillo’da bir gözlemevi kurmuş, kendi geliştirdiği aletlerle gökyüzünü incelemiştir.
II. Alevi – Bektaşi halk şiirinin kurucusudur. Hece ve aruz ölçüsüyle şiirler yazmış, nefes ve şathiyeleriyle ünlüdür.
III. Asıl adı Haydar’dır. Sivas’ın Banaz köyünde doğmuştur. Dönemin Sivas valisi Hızır Paşa tarafından asıldığı söylenir.
IV. 16. ve 17. Yy. da Çukurova yöresinde yaşadığı tahmin edilen, saz şiirinin en tanınmış şairidir. Elinde sazı, dilinde sözüyle Anadolu’yu diyar diyar, köy köy dolaşarak insan sevgisini, doğa güzelliklerini dile getirmiştir. Ne divan ne de tekke şiirinden etkilenmiştir.
V. 19. Yüzyıl şairidir. Kayseri’nin Develi ilçesinde doğan şair, taşlama şiirinin en büyük ustasıdır. Yergi ve mizah şiirimize başarılı örnekler katan şair, ham sofuları, kötü yöneticileri acımasızca eleştirmiştir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait bilgi yoktur?
A) Karacaoğlan
B) Pir Sultan Abdal
C) Erzurumlu İbrahim Hakkı
D) Kaygusuz Abdal
E) Dadaloğlu
24. Tanzimat dönemi edebiyatımızda bazı şairler arasında eski-yeni tartışmaları olmuştur. Bu şairler birbirlerine karşı bazı eserler kaleme alıp edebi münakaşalara girmişlerdir. Bunlardan bazıları Zemzeme’ye karşı Demdeme ve Harabat’a karşı Tahrib-i Harabat adlı eserlerdir.
Aşağıdakilerden hangisi bu tartışmalarda yer alan eserleri yazan biri değildir?
A) Namık Kemal
B) Recaizade Mahmut Ekrem
C) Abdülhak Hamit Tarhan
D) Ziya Paşa
E) Muallim Naci
CEVAPLAR
1. D |
13. A |
2. A |
14. C |
3. A |
15. A |
4. A |
16. A |
5. C |
17. C |
6. E |
18. E |
7. C |
19. B |
8. E |
20. C |
9. C |
21. D |
10. D |
22. D |
11. B |
23. E |
12. C |
24. C |