AYT Edebiyat Denemesi – 27

AYT EDEBİYAT DENEMESİ – 27

1. Arabanızla şehirden oldukça uzak, ormanlar içinde güzel bir kamp alanına piknik için gidiyorsunuz. Yeşillikler içinde kıvrılan yolları, yol boyu karşınıza çıkan dereleri, göletleri geçiyorsunuz. Korkutucu, hayranlık uyandırıcı, şaşırtıcı uçurumlardan, kayalıklardan geçiyor; tepeleri, yemyeşil düzlükleri aşıyorsunuz. Sonra kampın kapalı olduğunu, içeri giremeyeceğinizi öğreniyor; belki bulduğunuz bir düzlükte, bir dere kenarında pikniğinizi yapıp aynı yollardan dönüyorsunuz. Bu yolculuktan elleriniz boş döndüğünüzü düşünür müsünüz? Bence hayır!

Bu parçada anlatılanlar, bir yazarın edebiyat yolculuğu için düşünülürse aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Her yazarın edebiyat dünyasında yaptığı yolculuk kendine özgüdür.

B) Edebiyat alanında önemli olan, bir işi bitirmek değil, ona başlamaktır.

C) Yazar, kalemi eline alıp kendini yazmaya zorladı mı konu kendiliğinden genişlemeye başlar.

D) Yazarlık yolunda verilen her emek bir kazanç olarak değerlendirilmelidir.

E) Yazarlık, sonu belli olmayan bir yol olsa da o yola çıkacak çok hevesli vardır.

2. Okuruma Mektuplar’da, yaşamın kanıksanmış (I) (çok tekrarlandığından etkileyiciliği kalmayıp alışılmış) yönlerine ayna tutarak (II) (konu edinerek) çeşitli konularla ilgili tutkularını, bildiklerini, özlediklerini tüm çıplaklığıyla (III)(apaçık bir biçimde) ortaya koyan bir Nurullah Ataç var karşımızda. Prospero ile Caliban’da ise, aydınların toplumdaki görevi, gelenek, uygarlık gibi konularda bizi çerçevenin dışına çıkarak (IV) (hazır bilgilerle yetinmeyerek) düşünmeye çağırıyor. Onun eleştirmeciliği, bir “beğeni” eleştirmeciliği. Fakat nesnel (V)(tek yönlü) ölçülerin dışında kaldığından olacak, sanat alanında içgüdüsü, sezgisi alabildiğine gelişkin.

Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?

A) I      B) Il     C) III    D) IV    E) V

3. (I) Mizah; gerek hayatta gerekse sanatta kullanımı itibarıyla yaşanan gerçekliğe farklı bir bakış açısıyla bakabilen, sorgularken gülümseten, gülümsetirken düşündüren, düşündürürken farklı noktalara dikkatleri çekebilen bir anlatım tarzıdır. (II) Keskin bir zekâ, hazırcevaplık, dili iyi bilme, edebiyattan anlama, insanı yakından tanıma mizah yapmak için zorunludur. (III) Şartların eşit olmadığı durumlarda zayıfın güçlüye karşı durmasını sağlar. (IV) Gerek Türk edebiyatının gerek Batı edebiyatının pek çok türünde yer bulabildiği gibi, başka sanat dallarında da etkin bir şekilde kullanılır. (V) Özellikle sözlüklerde ve bazı kaynaklarda geçen mizah tanımlarının doyurucu, açık ve belirgin olmayışından dolayı çoğu zaman mizah, şaka, eğlence, latife, nükte ve alay gibi kavramlar birbirinin aynıymış gibi kullanılır.

Mizaha ilişkin bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. cümle, tanımsal bir özellik taşımaktadır.

B) II. cümlede, gerektirdiği özelliklerden söz ediliyor.

C) III. cümlede, bir karşılaştırma yapılıyor.

D) IV. cümlede, sadece edebî yapıtlarda kullanılmadığı belirtiliyor.

E) V. cümlede, başka kavramlarla karıştırıldığından söz ediliyor.

4. Kesin bir tanımının yapılması güç, belli bir biçime veya kurallar bütününe bağlı olmayan sürekli değişim ve gelişim hâlinde olan edebî bir türdür. Michael Holquist, bu türün son derece militanca biçim değiştiren bir edebî tür olarak tarihi kronolojik biçimde ele almak isteyenlerin yapmak istediği sınırlamalara sürekli direndiğini hatırlatır. Zira bu tür, doğası gereği kategorize edilmeye, sınırlandırılmaya, türlere ayrılmaya direnir. Ancak yine de bir tanım yapılması gerekiyorsa uzun anlatıma dayalı, gerçek ya da gerçeğe benzer olayların yanı sıra düş gücünden yola çıkarak olağanüstü durumların da eklenebildiği; kişi, yer ve zaman üçleminin olduğu; birbirleriyle bağlantılı olaylar zincirini anlatan bir tür olduğu söylenebilir.

Bu parçada tanıtılan yazınsal tür aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Roman

B) Hikâye

C) Masal

D) Tiyatro

E) Destan

5.

• yumgak: yumak, yuvarlanan ve yuvarlak olan her şey

yumgaklanmak: yumak, yuvarlak yapılmak

yumgı: toplu, çok

yumgın: toplu olarak, toptan, hep birden, bütün

• Kanı kan ile yumas.

Kişi alası içtin yılkı alası taştın.

Alplar birle uruşma begler birle turuşma.

• Yigitleri işletü

Yıgaç yemiş ırgatu

Kolan keyik avlatu

Badram kılıp avnalım

Bu parçalar aşağıdaki eserlerin hangisinden alınmış olabilir?

A) Garipname

B) Divanü Lügati’t-Türk

C) Divan-ı Hikmet

D) Atabetü’l-Hakayık

E) Kutadgu Bilig

6. Her sabah her sabah suya giderken

Yâr yolunda toprak olsam toz olsam

Bakıp dört köşeyi seyran ederken

Kara kaş altında ela göz olsam

Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Telmih sanatına başvurulmuştur.

B) Yarım kafiye kullanılmıştır.

C) Ulamaya yer verilmiştir.

D) Nazım türü, güzellemedir.

E) Çapraz kafiye şemasından yararlanılmıştır.

7.                          I

Yâr senin derdinden derbeder oldum

Derd-i derunumu sor da öyle git

Hasretinden Mecnun misali oldum

Ne hâle düşmüşem gör de öyle git

                          II

Gevheri der bulmam kimsede vefa

Dost diye sevdiğim etti kim sefa

Hubların âşıka ettiği cefa

Kanun mudur erkân mıdır yol mudur

Aşağıdakilerden hangisi, numaralanmış bu dörtlüklerin ortak özelliğidir?

A) Kafiye düzeni

B) Redif ve kafiye kullanılması

C) Söz sanatlarına yer verilmesi

D) Ait oldukları şiirlerin son dörtlüğü olması

E) 6+5 duraklı hece ölçüsünün kullanılması

8. Aşağıdaki beyitlerin hangisinde aliterasyona yer verilmemiştir?

A)        Sen sussan sadece sessizce bana baksan

Ben büyülensem boyun büküp sana baksam

B)        Çini bir kâsede bir Çin çayı içmekteydi

Bir güzel yırtıcı kuş gözleri gördüm

C)         Yalap yalap yalabıyan ince tonlum

Yir basmayup yorıyan selvi boylum

D)        Her canlıya Hak layık olan cevheri verdi

Tırtıl iki diş bulsa bütün ormanı yerdi

E)         Gitdi Kayser kasrınun tâk u revâkı kalmadı

Nice Kisrâ geçdi tâk u tumturâkı kalmadı

9. Bugünkü anlamıyla romanın gerçek bir deney olduğundan şüphe edemeyiz, gözlemden yararlanarak romancının insan üzerinde yaptığı gerçek bir deney. Artık zevk olsun diye, tasvir için tasvir etmiyoruz. İnsanın, çevresinden ayrılamayacağını; elbisesi, evi, şehri, ülkesi ile tamamlandığını kabul ediyoruz. Bu bakımdan beyninin ya da yüreğinin tek bir olayını, çevrede onun sebeplerini ya da tepkisini aramadan tespit etmeyeceğiz. Sonu gelmez tasvirlerimizin sebebi işte budur.

Deneysel Roman adlı eserden alınan bu parçada yazar, aşağıdaki akımlardan hangisini savunmaktadır?

A) Klasisizm

B) Romantizm

C) Realizm

D) Natüralizm

E) Sürrealizm

10. Halk şiiri; anonim halk şiiri, âşık şiiri, tekke şiiri başlıkları altında gruplandırıldığı gibi; halk şairleri arasında düzene karşı gelen, isyanını şiirlerinde dile getiren —-, —- ve —- gibi sanatçılar da vardır.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Köroğlu – Dadaloğlu – Kaygusuz Abdal

B) Köroğlu – Dadaloğlu – Pir Sultan Abdal

C) Karacaoğlan – Âşık Ömer – Seyranî

D) Karacaoğlan – Bayburtlu Zihnî – Dertli

E) Erzurumlu Emrah – Kayıkçı Kul Mustafa – Gevherî

11. • Allah’ı övmek, ona dua etmek için yazılan, özel bir ezgi ile söylenen, tarikatlara göre farklı adlar alabilen şiirlerdir.

• Tasavvuftaki, varlıkların Allah’tan geldiği ve yine ona döneceği düşüncesini açıklayan şiirlerdir.

• İlk okunuşta saçma ya da din açısından uygunsuz görünen bu şiirler, tasavvufi açıdan yorumlanabilir özellikler taşır.

• Tarikat önderlerinin tarikata yeni giren dervişlere tarikat kurallarını anlatmak için söyledikleri didaktik şiirlerdir.

Aşağıda verilenlerden hangisi yukarıdakilerden biriyle ilişkilendirilemez?

A) Devriye

B) Nutuk

C) İlahi

D) Şathiye

E) Nefes

12.

Benim yârim şimdi çıkar

Çıkıp da yollara bakar

Emrah’ı odlara yakar

Boyu selvi revan şimdi

Erzurumlu Emrah’a ait bu semai, koşma biçiminde yeniden yazılmak istense aşağıdakilerden hangisi kesinlikle değişmelidir?

A) Konusu

B) Dize sayısı

C) Hece sayısı

D) Kafiye türü

E) Kafiye düzeni

13. – 14. soruları aşağıdaki tabloya göre cevaplayınız.

I Kiralık Konak 1922
II Nur Baba 1922
III Hüküm Gecesi 1927
IV Sodom ve Gomore 1928
V Yaban 1932
VI Bir Sürgün 1937

Yukarıda Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun romanları ve yazılış  tarihleri verilmiştir.

13. Bu tabloya göre Yakup Kadri’nin romanlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Yanlış Batılılaşmayı eleştirdiği eseri, tekkelerin bozulan yapısını eleştirdiği eserinden önce yazılmıştır.

B) III ve IV numaralı romanlarda, Kurtuluş Savaşı yıllarını konu edinmiştir.

C) V numaralı romanında, aydın-halk çatışmasını işlemiştir.

D) I numaralı romanının kahramanları arasında Naim Efendi, Seniha, Hakkı Celis vardır.

E) Sanatçının bu tabloda olmayan romanları da vardır.

14. Yakup Kadri, romanlarında Tanzimat’tan Cumhuriyet Dönemi’ne kadar Türk toplumunda olan değişimleri işlemiş ve vaka zamanı olarak bu dönemleri ele almıştır.

Yakup Kadri’nin aşağıdaki numaralanmış eserlerinden hangileri “vaka zamanına” göre doğru sıralanmıştır?

A) I – VI – III – IV

B) I – IV – II – V

C) II – I – III – VI

D) III – V – I – II

E) VI – III – II – I

15.

I. Zülf-i siyahı saye-i perr-i hüma imiş

İklim-i hüsne anun içün padişa imiş

II. Bir secde ile kıldı ruh-ı afitabı zer

Hak-i cenab-ı dust aceb kimya imiş

III. Avazeyi bu âleme Davud gibi sal

Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş

IV. Görmez cihanı gözlerümüz yâri görmese

Mir’ât-ı hüsni var ise âlemnüma imiş

V. Zülfün esiri Baki-i bi-çare dûstum

Bir mübtela-yı bend-i kemend-i bela imiş

Bu gazel ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. beyit, matla beytidir.

B) Âşıkane gazel örneğidir.

C) III. beyitte tevriye sanatı vardır.

D) V. beyit makta beytidir.

E) Musammat gazel örneğidir.

16.

Süleyman Çelebi II Vesiletü’n-Necat
Fuzuli 16. yüzyıl III
I 17. yüzyıl Siham-ı Kaza

Bu tabloda numaralanmış yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

  I II III
A) Baki 14. yüzyıl Hayriye
B) Nedim 17. yüzyıl Mantıku’t-Tayr
C) Nef’i 15. yüzyıl Hadikatü’s-Süeda
D) Şeyhî 16. yüzyıl Tazarruname
E) Şeyh Galip 15. yüzyıl Tuhfetü’l-Haremeyn

 17.

  • “Gurbet şairi” olarak tanınan sanatçı, şiirlerinde hece ölçüsüyle ve Millî Edebiyat anlayışına bağlı kalmış; aşk, yalnızlık ve özellikle gurbet konularında şiirler yazmıştır.
  • Akbaba adlı mizah dergisiyle tanınan sanatçı, hece ölçüsüyle ve yalın bir dille şiirler yazmış; şiirlerini Akından Akına, Bir Rüzgâr Esti, Cenk Ufukları gibi kitaplarda toplamıştır.
  • Ankaralı Âşık Ömer mahlasıyla koşma biçimli şiirler yazan sanatçı, kendi adıyla yazdığı şiirlerde hece ölçüsüne yenilik getirmiş; Onuncu Yıl Marşı’nın yazımına katkıda bulunmuştur.
  • Sivas’ta öğretmenlik yaptığı dönemde halk edebiyatını ve folklorunu yakından tanıyan sanatçı, şiirlerinde bunlara yer vermiş; Âşık Veysel’i kamuoyuna tanıtmıştır.

Aşağıda verilen sanatçılardan hangisi yukarıdakilerden biriyle ilişkilendirilemez?

A) Ahmet Kutsi Tecer

B) Faruk Nafiz Çamlıbel

C) Behçet Kemal Çağlar

D) Yusuf Ziya Ortaç

E) Kemalettin Kamu

18. Edebiyatımızda Batı anlayışının yerleşmesi ve bu görüşle meydana getirilmiş eserlerin değerlendirilmesi çığırını açan sanatçılardan biridir. Zemzeme adlı şiir kitabının üçüncü cildinde yeni şiir anlayışı ile ilgili görüşlerinden söz eder. Hem vezinde hem de şekilde eski şiirden etkilenmiş olsa da zaman içerisinde şiirde yeni arayışlara girmiştir. Vezinli ve kafiyeli her manzumenin şiir olmadığı gibi, her şiirin de vezinli ve kafiyeli olması gerekmediğine inanır. Şiiri güzel sanatların bir kolu olarak düşünerek edebî eserlerde mantığın aranmaması gerektiğini ileri sürer. Buna ek olarak düşünce, duygu ve hayal güzelliğiyle bir eserin ortaya konmasını teklif eder. Şiirin ahlak dersi vermek maksadıyla yazılmaması gerektiğini dile getirir.

Bu parçada söz edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Muallim Naci

B) Ziya Paşa

C) İbrahim Şinasi

D) Recaizade Mahmut Ekrem

E) Namık Kemal

19. Edebiyat tarihlerinde, antolojilerde, ders kitaplarında kendisinden sıklıkla “saf şiirin temsilcisi”, “akşam şairi”, “hüzün şairi”, “empresyonist şair” ya da “sembolizmin öncüsü” gibi adlandırmalarla söz edilen, şiirleri geniş okur kitlelerine ulaşan sanatçı, modern Türk edebiyatının düzyazı türünde de değerli eserler kaleme almış önemli şair ve yazarlarındandır. Onun şiiri üstüne yazılanlara bakıldığında bunlarda yalnızca, şairin diğer şairlerden esinlendiği, şiirlerini sembolizm ve empresyonizm akımlarının etkisinde kalarak yazdığı yönündeki tespitler yer alır. Sıkça yinelenen bu tespitler, bir ileri noktaya taşınamaz. Söz konusu etkilenimin ve etkileşimin, şairin şiirine ne kattığı üstünde durulmaz. Tematik düzlemde oluşturulan yazılar ise onun şiirinde “akşam, renk, sonbahar, karamsarlık, hüzün” gibi tekil kavramlara odaklanmıştır.

Bu parçada söz edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tevfik Fikret

B) Ahmet Haşim

C) Yahya Kemal

D) Süleyman Nazif

E) Cenap Şahabettin

20. —-, hem içerik hem biçim açısından divan şiirine yenilikler getirmiştir. Çevresini, çevresindeki kişileri şiirlerine malzeme yaparak mahallileşmenin de önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Yaratılışı ve hayata bağlılığı ile eskilerin soyut kavramlar dünyasından kendisini kurtararak ruhunun duyuşlarını olduğu gibi ifade etmiştir. Çevresini gerçek hayatta olduğu gibi yansıtmış, zarif ve yepyeni hayallerle canlı tablolar çizmiştir. Ortaya koyduğu bu renkli tablolar statik, durağan ve gerçek hayatın çok ötesinde değildi. O, klişe mazmun ve kurguların dışına rahatlıkla çıkabilmesini bilmiş, bu özellikleri ile de divan şiirinde farklı bir yer edinmiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Nedim

B) Baki

C) Fuzuli

D) Nabi

E) Şeyh Galip

21. Sanatçı, “Esir Şehir” dizisi olarak yazdığı Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Yol Ayrımı ve bu diziye dâhil edilebilecek Yorgun Savaşçı, Kurt Kanunu romanlarında merkez mekân olarak İstanbul’u kullanır. 1920 ve 1930 yılları arasını anlatan bu eserler, Mütareke’den Cumhuriyet sonrasına kadar İttihatçıların bir kısmının dramını konu edinir. Mütareke yılları İstanbul’u; gazete idarehaneleri, eski konaklar, Bekirağa Bölüğü, Teşvikiye Subay Barınma Evi gibi mekânlar etrafında canlandırılır. Cumhuriyet sonrasını anlatan romanlarda ise gazete büroları, avukat yazıhaneleri, Kapalıçarşı gibi sosyal ve özel birçok mekân yer alır. Yazar, insan ve mekân ilişkisini kendi mesajları doğrultusunda gerçekçi bir perspektifle ortaya koymuştur.

Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Orhan Kemal

B) Yaşar Kemal

C) Talip Apaydın

D) Abbas Sayar

E) Kemal Tahir

22. Cumhuriyet’ten sonra öykülerinde, toprak kavgalarını, ağa-köylü, zengin-fakir çatışmasını, köyden kente göçün yol açtığı sorunları, dar gelirli insanların yaşam mücadelelerini anlatan, daha çok realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde kalan sanatçılar da yetişmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sözü edilen sanatçılardan biri değildir?

A) Sadri Ertem

B) Necati Cumalı

C) Tarık Buğra

D) Fakir Baykurt

E) Sabahattin Ali

23. I

En arka sıradayım. Otobüslerde yerimi en arka sıradan almak benim alışkanlığım. Azala azala tek tük kalan alışkanlıklarımdan biri. Kimse seni görmez. Sen herkesi görürsün. Herkesi görmek istemezsen kimseyi görmemiş olursun. Yol boyu bir motor horultusu duyarsın, hepsi bu. Karşıdan gelenler farlarını kısmışlarmış, kısmamışlarmış; ha çarpıştık ha çarpışamadıkmış; bütün bunlar, o gerilip doğrulmalar, derin solumalar, küçük bir cana bunca önem vermeler falan senin dünyandan içeri sızamaz. Nereye sızamaz dedin, nereye? Senin dünyan da neymiş?

II

Elbette şu son yaşananlar sırasında en çok acıyı ben çektim fakat çevremdeki insanları hiç yoktan sebeplerle üzdüğümü de fark ettim. Benim acı çekmem, üzülmem başkalarına kötü davranmamı gerektirmez. Bu yaşananlarda onların suçu yok ki! Tek suçlu benim. Sorunlarımı da ben çözebilirim ancak. Bu yolculuk sonunda varacağım baba ocağı, sorunlarımdan kurtulmamın başlangıcı olur umarım.

Bu parçalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) İki metin de gözlemci anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.

B) I. metin, gelenekselci bir yazar, II. metin ise postmodern anlayışla eser veren bir yazar tarafından kaleme alınmıştır.

C) I. metin bilinç akışı tekniği ile yazılmışken II. metin, iç monolog tekniğiyle yazılmıştır.

D) I. metindeki anlatım tekniğini edebiyatımızda ilk olarak Oğuz Atay kullanmıştır.

E) I. metin, gösterme tekniğini; II. metin, anlatma tekniğini örneklendirmektedir.

24. Aşağıdaki sanatçı-yapıt eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) Nabizade Nazım – Zehra

B) Abdülhak Hamit – Sahra

C) Muallim Naci – Ateşpare

D) Sami Paşazade Sezai – Letaif-i Rivayat

E) Namık Kemal – Cezmi

CEVAPLAR

1  – D 11  – E 21 E
2 – E 12 C 22 – C
3 – C 13 – B 23 – C
4 – A 14 – A 24 – D
5 – B 15 E    
6 – A 16 – C    
7 – E 17 B    
8 – D 18 – D    
9 – D 19 – B    
10 – B 20 – A