Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu

Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu

  • Cumhuriyet döneminde siyasal, toplumsal ve kültürel alan­larda köklü değişimler meydana gelmiştir.
  • Bu değişim ve yenileşme çalışmaları, ülkemizin sanat anlayı­şında da kendini göstermiş, Türk edebiyatında da bir dönüm noktası oluşturmuştur.
  • yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında tiyatro sanatı­mızda görülen canlılık, Millî Mücadele’nin başlamasıyla bir durgunluk dönemine girse de Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yeni bir atılım yaparak çağdaş, ilerici bir kimlik ka­zanmıştır.
  • Yeni kurulan Cumhuriyet rejiminin yerleşmesi, Atatürk ilke ve inkılaplarının yurdun her köşesine yayılması için tiyatro sanatından yararlanılmıştır. Çünkü tiyatro, halkla doğrudan iletişim kurmada ve amaçlar doğrultusunda bir kamuoyu ya­ratmada en etkili olan sanat dalıdır.
  • 1923 yılında sahne sanatlarıyla ilgili tek kurum, İstanbul Be­lediyesine bağlı Darülbedeyi’dir.  Darülbedeyi, Tepebaşı Tiyatrosu’nda temsillerini sürdürmektedir. 1927’de bu kuru­mun başına Muhsin Ertuğrul getirilmiştir.
  • Sahne, dekor ve oyunculuk anlayışını baştan başa değiş­tiren Muhsin Ertuğrul, yerli yazarları tiyatro yazmaya teşvik etmiş, Müslüman kesimden de kadın ve erkek oyuncuların yetişmesini sağlamış, çağdaş oyunları Türkçeye çevirterek Batı’da oynanan oyunların aynı yıllarda bizde de oynanması­nı sağlamıştır.
  • Muhsin Ertuğrul,  Türk tiyatrosunu çağdaşlaştırmış, tiyatroyu yurdun her köşesine yaymaya çalışmış ve bugünkü tiyatro­muzun temellerini atmıştır.
  • Darülbedayi adı, 1934’ten sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu olarak değiştirilmiş. 1935’ten sonra Muhsin Ertuğrul, önderli­ğinde bir çocuk tiyatrosu kurulmuştur.
  • Bu çocuk tiyatrosu, geleceğin yetenekli oyuncuları ve oyun yazarlarının yetişmesine önemli katkılar sağlamıştır.
  • 1940’ta Devlet Konservatuvarı Kanunu çıkarılarak, temsil sanatı; opera, tiyatro ve bale bölümlerine ayrılmış, öğrenim orta ve yüksek dereceli olmak üzere iki aşamalı olmuştur. Böylece Türk tiyatrosunda eğitimli sanatçıların rol alması sağlanmıştır.
  • Türk toplumunun çağdaşlaşması ve ulusal bilincin yerleş­mesinde önemli katkıları olan Halkevleri de tiyatromuzun yerleşmesinde, köy ve kasabalara ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Halkevlerinde bulunan temsil kolları, tiyatro yeteneği taşıyan gençleri ortaya çıkarmak, gençleri düşün­ce, sanat ve dil yönünden geliştirmek, tiyatro sanatını yur­dun en ücra köşelerine götürmek gibi önemli hizmetlerde bulunmuştur.
  • Darülbedayi ve Halkevleri’nin temsillerini izleyen Atatürk’ün ti­yatroya karşı gösterdiği ilgi ve sevgi, Devlet Konservatuarının açılmasını sağlamış, onun başlattığı tiyatro faaliyetleri ölü­münden sonra da sürdürülmüştür.