Edatlar – Konu Anlatımı

Edatlar – Konu Anlatımı

Tek başlarına kullanıldıklarında bir anlam taşımayan, cümle içerisinde sözcükler arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan ve aynı zamanda kendileri de anlam kazanan sözcüklere “edat” denir.Başlıca edatlar şunlardır:

* gibi, için, göre, sanki, sadece, üzere, kadar, ait, özgü, mi, değil, nitekim, rağmen, karşın, dair, dek, denli, değin, ile, yalnız, ancak, tek, bir (sadece anlamında), -e doğru, -e karşı, -den beri, -den başka, -den önce, -den sonra, -den yana

 

NOT: 1)Edat öbekleri cümlede sıfat ya da zarf görevinde kullanılabilir.

Sakız gibi çamaşırlar balkonda asılıydı.        .

sıfat

Çocuk, tazı gibi koşuyordu

zarf

2) İsim tamlamasında tamlanan olur.

Onun gibisini görmedim.

 

3) Edatlar yüklem olabilir.

Pasta bozulmuş gibiydi.

 

“İle”

Arkadaşlarıyla sinemaya gitti.(birliktelik)

Televizyon reklamları, radyo ile yapılanlardan daha etkili oluyor.(aracılığıyla)

O, deyimleri ve tekerlemeleri ile İstanbul Türkçesinin güzelliğini yansıtmıştır.(aracılığıyla)

Çocuk heyecanla annesine sarıldı.(durum)

İstanbul’a uçakla gitmeyi düşünüyorum.(araç)

 

UYARI: “ile” sözcüğünün yerine “ve” getirilebiliyorsa “ile” bağlaç görevinde kullanılmıştır.

 

Bugün televizyon ile bilgisayarın hayatımızdaki yeri yadsınamaz.

İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş.

Ceketiyle gömleği çok güzeldi.

 

Savaşı barış ile kazanmak zaferin en soylusudur.(edat)

Bilim ile sevginin ne vatanı olur ne duvarları ne de üniforması.(bağlaç)

Adam kocaman eliyle ayağını sıvazlıyordu.(edat)

Koşmaya pek müsait olmayan bacaklarıyla  yürümekle yuvarlanmak arasında acayip bir yürüyüşle geliyor.

 

“İçin”

Yemek için yaşamamalı, yaşamak için yemeli…(amaç)

Kar yağdığı için çocuklar çok sevindi.(neden-sonuç)

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! (uğruna)

Benim için huzur her şeyden önemlidir.(görecelik, öznellik)

Mehmet Akif için çok yazı yazıldı.(hakkında)

 

“Canı kim cananı için sevse cananın sever

Canı için kim ki cananın sever canın sever” (Fuzuli)

 

“Gibi”

Dev gibi dalgalar tekneyi parçaladı.(benzetme)

Oturup bir kör gibi namerde el açmak iyi mi?(benzetme)

Taştın yine deli gönül

Sular gibi çağlar mısın?(benzetme)

Yarın yağmur yağacak gibi.(olasılık)

Manavgat Şelalesi, Tortum Şelalesi gibi etkileyici…(karşılaştırma)

Akşam 7 gibi yemeğe çıkarız.(sıralarında, yaklaşık)

Şemsiyesini kapattığı gibi dışarı çıktı.(çabukluk)

Memleketten arkadaşını görünce köyünü görmüş gibi oldu.(yakınlık)

Son demde bu mevsim gibi benzim de kül olmuş.(benzetme)

 

“Göre (-e göre)”

Bana göre olaylara iyimser yaklaşmak gerekir.(kanımca)

Ayşe’ye göre her şey yolunda gidiyor.(kanımca, fikrimce)

Konuları ders saatine göre paylaştırmalıyız.(durum)

“Çanakkale Şehitlerine” şiiri diğer epik şiirlerine göre daha güzel.(karşılaştırma)

Eskiye göre epey ilerledi ülkemiz.(karşılaştırma)

Bu iş tam kardeşime göre…(uygun)

 

“Kadar (-e kadar)”

Cennet kadar güzel vatanımız var.(benzetme)

Akşama kadar durmadan çalıştılar.(zaman)

Sabaha kadar gözüme uyku girmedi.(zaman)

Akademi’den yüz metre kadar ileride…(yaklaşık)

Teşekkür ederim, çayınızı içmiş kadar oldum.(yakınlık)

Konukları havaalanına kadar uğurladık.(yer bakımından sınırlama)

Çalıkuşu’nun konusu Fatih Harbiye kadar güzel değil.(karşılaştırma)

El kadar çocuğa ne bağırıyorsun! (ölçü)

 

“Sanki”

Ağaç, yapraklarıyla dile gelmişti sanki.(benzetme)

Sanki yarın hava kapalı olacak.(olasılık)

Toplantıya gelmemekle eline ne geçti sanki.(küçümseme)

Ferrari sanki bir rüzgar…(benzetme)

Sanki sen de gelsen ne olur.(sitem)

Sözünü tutmadı da iyi mi etti sanki.(yakınma)

“Yalnız”

Yalnız sözcüğü “sadece” anlamında kullanılırsa edat, “ama, fakat” anlamında kullanılırsa bağlaç olur.

Yalnız benim için bak yeşil yeşil.(edat)

Gönlümü yalnız sana açtım ben.

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek.

Yalnızlık, yalnız Allah’a mahsustur.

 

Size gelecektim yalnız arabam arızalandı.(bağlaç)

Oyuncularımıza güveniyorum yalnız yine de dikkat etmeliyiz.

Ödevimi yaparım yalnız sonra da müzik dinlerim.

 

UYARI: Yalnız sözcüğü başka görevlerde de kullanılabilir.

Bu hafta okulda yalnızım.(isim)

Yalnızların durumunu anlamalıyız.(adlş. sıf.)

O, yalnız yaşadı ve yalnız öldü.(zarf)

Yalnız insanlara yardım etmeliyiz.(sıfat)

 

“Ancak”

Ancak sözcüğü “sadece” anlamında kullanılırsa edat, “ama, fakat” anlamında kullanılırsa bağlaçtır.

 

Benim halimden ancak sen anlarsın.(edat)

Arabamız ancak beş milyar eder. (edat)

Ancak aldığı borçları ödeyebildi. (edat)

 

Bugün hava güzel ancak; keyfim yerinde değil.(bağlaç)

Zayıflamak için çabalıyorum ancak; yemekten de vazgeçemiyorum.

 

Söylediklerimi bu kadar konuşmadan sonra ancak anladı.(zarf)

 

UYARI: “bir ve tek” sözcükleri de sadece anlamı taşıdıklarında edat olurlar.

Bir sen misin bu alemde yaşayan?

Bunu tek sana anlatırım.

Soruyu bir tek o bildi.

“Doğru (-e doğru)

Çocuklar parka doğru koştular.(yer)

Misafirler akşama doğru bize gelecekler.(zaman)

Kuşlar güneşe doğru uçuyorlar.

Bize doğru bir sis bulutu yaklaşıyor.

 

UYARI: “doğru” sözcüğü başka görevlerde de kullanılabilir.

 

Ör: Öğretmenimiz tahtaya bir doğru çizdi.(isim)

Doğru söze ne denir.(sıfat)

Büyüklerimizin yanında doğru oturmalıyız.(zarf)

Doğrularımızı her yerde savunmalıyız.(adlş.sıf.)

 

“Mi”

 

Ağaçların yaprakları dökmesini izledin mi?(soru)

Bildiklerini bana söyleyecek misin?(oru)

Bahar geldi mi çocuklar yerinde duramaz.(zaman)

Soruları çözdü mü bizimle gelebilir.(koşul)

Neşeli mi neşeli insanlarla çalışıyorum.(pekiştirme)

Onun arabası var güzel mi güzel.(pekiştirme)

 

“Karşı (-e karşı)

 

Denize karşı oturup çayımızı yudumladık.

Sabaha karşı yola çıktık.

Gençlere, genç düşünenlere karşı ön yargılı olamamalıyız.

 

UYARI: Söyledikleri karşı yoldan bile duyuluyor.(sıfat)

               Babana karşı gelme.(bileşik eylem)

 

ÖRNEKLER

 

Kitabı yarın getirmek üzere alabilirsin.

Film başlamak üzere içeri girelim.

Söz vermesine rağmen gelmedi.

Bana senden başka kimse inanmıyor.

Akşama değin orada burada dolaştık.

Sabaha dek gözüme uyku girmedi.

Dün ne denli yorulduğumu bilemezsin.

Soruyu sorduğumdan beri cevap bekliyorum.

Arabadan yana hiç şansım yok.

Şu ana dek çok fazla çalışmadım.

Bu güler yüzlü adam ben değilim.