Komedya (Komedi) Nedir, Özellikleri,En Çok Yazan,Örnek Metin…

Komedya (Komedi)                                                                 

Toplumda ve insan ilişkilerinde görülen gülünç yanların ortaya konulduğu tiyatro yapıtlarıdır. Toplumda ve günlük yaşamda görülen eksiklik ve aksaklıklar, seyirciye güldürü ögeleriyle verilirken seyircinin bu konular üzerinde, düşünmesi amaçlanır. Bu türün ilk temsilcileri, Eski Yunan edebiyatı sanatçılan Menandros ve Aristophanestir. Fransız sanatçı Moliere, komedi türünün en ünlü yazarıdır. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro yapıtı olan, Tanzimat sanatçısı Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı yapıtı komedi türündedir. Ayrıca Ahmet Vefik Paşa Moliere’den çeviri ve uyarlama biçimin­de- bu türde birçok yapıt ortaya koymuştur.    

Komedyanın Özellikleri

  • Konular, günlük yaşamdaki olaylardan alınır.
  • Kahramanlar, toplumun her kesiminden olabilir. Şiir biçiminde (manzum olarak) yazılır.
  • Her türlü bayağı söze, şakaya yer verilir, üslupta seçkinlik aranmaz. Tra­gedyaların tersine, üslûp seçkinciliğinden kaçınılarak galiz şakalara, keli­me oyunlarına, cinaslara, bayağılaştırıcı imalara çokça yer verilir.
  • Kişilerin öldürme, yaralama gibi her çeşit davranışı sahnede gösterilebilir. “Üç birlik (olay-zaman-mekân birliği)” kuralına uyulma zorunluluğu vardır.
  • Birbiri ardınca süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
  • Kişilerin, olay ve âdetlerin gülünç, eğlendirici yönlerini göstermek suretiy­le ibret vermeyi ve hoş vakit geçirtmeyi gözetir. İki yüzlü, korkak, ukala, cimri vb. insan huylarını aşırı dereceleriyle sahneye koyarak herkesi bir parça kendi kendisine güldürür ve terbiye etmiş olur.

Komedya, içerik bakımından üç gruba ayrılır:

1)  Karakter Komedyası: İnsanların karakterlerinin ve kişiliklerinin aksak ve gülünç taraflarını gösteren komedi çeşididir. Bu tür komedyanın en tanınmış örnekleri şunlardır: Tartuffe, Cimri, (Moliere); Venedik Taciri (Shakespeare).

2) Töre Komedyası: Belli bir toplumu veya bütün insanlığı ele alarak bozuk ve aksak yanlarını hicveden komedyalardır. Bir sosyal durumun eleştirisini yapan bu derin anlamlı komedyalar Moliere ile başlamıştır. Aşağıda verilen eserler bu türün en önemli örnekleridir: Şair Evlenmesi (Şinasi), Gülünç Ki­barlar (Moliere), Eşek Arıları (Aristophanes), Müfettiş (Gogol).

3)  Entrika Komedyası: Bir derinliği olmayan, sırf güldürmek amacıyla yazı­lan komedyalardır. Olaylar düğümlü ve çözümlü şekilde düzenlenir. Şaşırtı­cı tesadüflere yer verilir. Bu türlü komedyaların zamanla biraz daha hafîfleşen çeşidine vodvil adı verilmiştir. Entrika komedisine şu örnekler verilebi­lir: Yanlışlıklar Komedyası (Shakespeare), Scapin’in Dolapları (Moliere)

HASTALIK HASTASI Moliere

(Hastalık Hastası komedyasında, Moliere, sapasağlam olmasına rağmen, hastalık kuruntuları içinde yaşayan Argan’ın düştüğü gülünç hâlleri anlatmaktadır. Argan, işsizlik dolayısıyla, kendinde, durmaksızın yeni hastalıklar keşfeden bir zengindir. Onu tedavi etmekte olan dolapçı bir doktor ile Argan’ın (ikinci) karısı da bu kuruntularını artırarak ondan para çekmeye bakarlar. Gizli aşk yaşayan bu iki kişi, Argan’a karşı ağız birliği etmişlerdir. Ancak, kurnaz hizmetçi Toinette, bunların dolaplarını, efendisinin kuruntularını açığa vurmak için, bir gün hekim kıyafetine girerek Argan’ı muayene etmeye gelir.)

PERDE 3 Sahne 10

TUANET (Hekim kıyafetinde),, ARGAN

TUANET – Atfınızı istirham ederim efendim! Kusura bakmayın!
ARGAN – Aman efendim, safalar geldiniz!
TUANET – Bendeniz seyyar hekimim. Öyle harcıâlem olmuş adi hastalıklara, romatizma, yel, baş ağrısı, nezle, sıtma gibi çocuk oyuncaklarına tenezzül bile etmem. Bendeniz vahim ve mühim hastalıklar; beyne vuran daimi hum­malar, mükemmel humma-i firfiriler, ala taunlar, güzel vebalar isterim. Şanlı zaferlerimi hep o sahalarda kazanırım! Son nefesiniz ağzınıza gelmiş olmalı ki ben size ilâçlarımın keskinliğini, sizi tedavi etmek arzusunu göstereyim.
ARGAN – Lütfunuzla bendenizi minnettar ediyorsunuz.
TUANET – Verin bana nabzınızı! Hadi, doğru at bakayım. Ben seni yoluna koymanın usulünü bilirim ha… Vay canına! Ne edepsiz nabızmış bu! Anlaşılan sen daha beni tanımıyorsun… Sizin hekim kim?
ARGAN – Mösyö Furgon.
TUANET – Benim defterimdeki büyük hekimler listesinden öyle bir isim hatırlamıyorum. O adamcağız, sizde hangi hastalık olduğunu söyledi?
ARGAN – O karaciğer dedi ama başkaları “dalak” diyor.
TUANET – Onların hepsi cahil! Siz akciğerinizden hastasınız.
ARGAN – Akciğerimden mi?
TUANET – Evet akciğerinizden. Neler hissediyorsunuz?
ARGAN – Ara sıra baş ağrıları geliyor.
TUANET- Hah, tamam işte! Akciğer.
ARGAN Bazan gözlerimin önüne, sanki bir perde çekilir gibi oluyor.
TUANET – Akciğer!
ARGAN – Bazı günler de karnımda kulunca benzer ağrılar oluyor.
TUANET – Akciğerr… Yemeklerinizi iştahla yer misiniz?
ARGAN – Evet efendim!
TUANET – Akciğer… Canınız biraz şarap ister mi?
ARGAN
Evet efendim!
TUANET – Akciğer. Yemeklerden sonra hafif bir uyku gelir, uyumaktan hoşla­nırsınız değil mi?
ARGAN
Evet efendim!
TUANET – Akciğer! Akciğer diyorum size… Hekiminiz ne gibi ilâçlar verdi?
ARGAN – Çorba verdi.
TUANET
Vay cahil!
ARGAN Tavuk verdi. Akşamları bağırsaklarımı yumuşatmak için erik hoşafı da verdi!
TUANET Vaay cahil!
ARGAN – Bilhassa şarabıma çok su katmamı söyledi.
TUANET – Vay cahil! Vay echel! Vay echelücühelâ vay!