İçindekiler
Eleştiri Türleri
a) Okura Dönük Eleştiri
Eleştirmen, kendisini eserin okuruyla özdeşleştirip bir okur olarak eserin kendi üzerinde uyandırdığı etkiyi çıkış noktası yapar. Bu tür eleştiriye “izlenimci / öznel eleştiri” adı da verilir.
Belirli kural ve ilkeleri ya da ölçütleri yoktur.
Tek ölçütü yazarın kendi beğenisidir. “Beğendim, beğenmedim, hoşuma gitti ya da gitmedi” türünden yargılar egemendir. Kurallarla sınırlı olmadığı için deneme havası taşır.
Edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Nurullah Ataç’tır.
b) Topluma Dönük Eleştiri
Eleştirmen bir edebiyat ürünün oluşumunu etkileyen tarihî ve toplumsal koşullan bulmaya, bunların yardımıyla eseri açıklamaya yönelir. Başka bir deyişle eserin yaratıldığı tarihî ve toplumsal ortamın koşullan ölçüt olarak kullanılır.
Eleştirmen, esere toplumsal bir belge olarak bakar. Bu yöntem, İngiliz eleştirici Hyppolite Taine’in “ırk, çevre ve zaman’’ faktör üçlüsüne göre sanat eserine yaklaşma görüşünü temel olarak alır.
“Tarihî eleştiri”, “toplumbilimsel (sosyolojik) eleştiri” ve “Marksist eleştiri” topluma dönük eleştiri türleridir.
c) Esere Yönelik Eleştiri
Teknik anlamda eserin kurgusunu oluşturan öğeleri incelerken konunun nasıl işlendiğini, dili kullanım ve anlatım biçimini, simgeler ve anahtar sözcükler, olay örgüsü, ana olay ve ara olaylar, yapı, kişiler ve kişiler arası ilişkiler, zaman, mekân gibi unsurların işlenişi okuyucuya aktarılır.
Nesnelliğe daha yakın bir ele alış biçimi olan bu yöntem, “biçimci eleştiri”, “yapısalcı eleştiri”, “nesnel eleştiri” olarak da adlandırılabilir.
d) Sanatçıya Yönelik Eleştiri
Eleştirmen, eseri açıklamak için eserle sanatçı arasında ilgi kurar, sanatçının hayatını en ince noktasına kadar inceler ve eserine yansımalarını belirlemeye çalışır; bağlantılar kurmaya çalışır. Sanatçının ruh dünyasını ve bilinçaltını aydınlatmak için eserlerini belge olarak kullanır.
“Biyografik (yaşam öyküsel) eleştiri”, “psikolojik (ruhbilim-sel) eleştiri” sanatçıya dönük eleştiri türleridir.