Paragraf – 21 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)

Paragraf – 21 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)

Paragraf - 21 (Çıkmış Sorular)

  • Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
  • Doğru sayısı: %%SCORE%%
  • Yaptığınız yanlış sayısı:  %%WRONG_ANSWERS%%
  • Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Herkesin kendisine yakın bulduğu ressamlar, yazarlar, şairler, besteciler vardır. Zamanla bunlar değişir, bunların yerini yenileri alır. Sonra onlar da değişir. Sanatta, ölene değin bir yapıta ya da sanatçıya bağlı kalmaktan söz edilemez. Hatta zaman zaman, yaşamda olduğu gibi sanatta da "Ben bu yazarın, bu ressamın nesini sevmişim?" diye eski bir aşka dudak bile bükülebilir.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdak­ilerden hangisidir?

(ÖSS 1992)

A
Yaşamla sanat arasında sıkı bir benzerlik olduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Sanatta sevgi ve beğeninin sürekli olmayacağı
İpucu:
TEBRİKLER!
C
Bir sanat dalından herkesin aynı tadı alamayacağı
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Sanatın  sürekli  bir değişim  süreci  içinde olduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Sanatçıları değerlendirmenin çok zor olduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 2

Klasik yapıt alışılmış, sıradan kalıpların dışında kalır. Eskimezliği, yarına kafirliği da buradan, her zaman yeni oluşundan gelir. Her kuşak, bu tür ya­pıtlarda kendi dönemlerinin havasını bulur. Ondan yeni tatlar alır, yeni duygular, yeni düşünceler kazanır.

Bu parçada klasik yapıtın hangi yönü üzerinde durulmaktadır?

(ÖSS 1992)

A
İnsanlığın ortak yaratısı olduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Değerinin zamanla anlaşılacağı
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Her dönemde değerini koruduğu
İpucu:
TEBRİKLER!
D
Gün geçtikçe daha çok ilgi göreceği
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Belirli kurallara göre oluşturulduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 3

Bir sanatçı için, romanı, şiiri ya da öyküsü konusunda bilgiler vermek, o yapıtı nasıl yazdığını, orada neler söylemek istediğini anlat­maya girişmek, hem boş bir çaba hem de okura karşı saygısızlıktır. Ayrıca böyle bir tutum yazarın kendine güveninin olmadığını da gösterir. Doğrusu şudur: Sanatçı yapıtını ortaya koyar, sonra bir yana çekilir. Artık yapıt kendi basma kalmıştır; kendi kendini savunmalı, yaratıcısının koruyuculuğuna sığınmamalıdır.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

(ÖSS 1992)

A
Değişik türlerde yazmaya çalışma, sanatçının başarısını güçleştirir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Sanatçının yapıtını savunması olumsuz eleştirilere yol açar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Sanatçının yapıtı açıklaması, onun anlaşılmasını kolaylaştırır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Sanatçı, yapıtıyla ilgili değerlendirme yapmaktan kaçınmalıdır.
İpucu:
TEBRİKLER!
E
Başarılı yapıt vermenin temel koşulu, okura saygı duymaktır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 4

(I) Günümüzde okuryazarlık her bireyin kazan­ması gereken temel bir beceridir. (II) Okumayı, yazmayı öğrenen bireylerin oranı ülkeden ülkeye değişir. (III) Bu beceri bireylere eleştirici, araştırıcı düşünceye ulaşmanın değişik yollarını kavrama yeteneği kazandırır. (V) Bu yolların başında da okuma gelir.

Yukarıdaki  numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?

(ÖYS 1995)

A
I
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
II
İpucu:
TEBRİKLER!
C
III
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
IV
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
V
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 5

Bana, okuyucusu az olan, zor anlaşılır kitaplar çok çekici gelir. Hep bu türden kitapları okumak isterim. Beni bu tutuma yönelten, güçlükleri yenerek kimsenin kolay kolay göremediği yeni bir dünyayı keşfetme duygusu mu, yoksa erişilemeyecek olan elde etme isteği mi, bilmiyorum. Bildiğim, kitaplar konusunda zevklerin değişebilir olduğudur. Önemli olan, herkesin kendine göre kitap seçimi yapması, böylece okuduğunu anlaması ve onun tadına varmasıdır.

Bu parçanın bütününde anlatılmak istenene en yakın atasözü, aşağıdakilerden hangisidir?

(ÖYS 1995)

A
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
İpucu:
TEBRİKLER!
B
Emek olmadan yemek olmaz.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Altının kıymetini sarraf bilir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Zora dağlar dayanmaz.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 6

Büyük kentlerde yaşayan insanlar bir sözcükten değişik anlamlar çıkarmayı severler. Oysa yayla insanının böyle bir özelliği yoktur. O, sözcükleri yalnızca gerçek anlamıyla kullanır. Daha doğrusu, dolaylı düşünmeyi, dolaylı anlatmayı bilmez, iyiye iyi, kötüye kötü der. Onun dilinde iyilik, kötülük, güzellik gibi soyut kavramlar, nesnel bir nitelik taşır. Bana öyle geliyor ki doğa, yaylada başka, büyük kentlerde başka davranış biçimleri oluşturuyor.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdak­ilerden hangisidir?

 (ÖSS 1992)

A
Yayla insanının konuşmasında duygular, kent insanınınkinde düşünceler ağır basar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Yayla insanı kentte iletişim güçlüğü çeker.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Kentlerde yaşayanlar, söz dağarcığını geliştirmeye önem verirler.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Çevrenin, insanın düşünüşü ve söyleyişi üzerinde belirli etkisi vardır.
İpucu:
TEBRİKLER!
E
İnsanın söz dağarcığında doğayla ilgili sözcükler önemli bir yer tutar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 7

Özellikle genç sanatçılar dile gereken önemi ver­miyorlar. Unutmamak gerekir ki yazarlar için dil her şeydir. Bir yazarın bu gerçeği anlamaması, anlatımının yanlışlarla dolu olması korkunç bir şey! Yazarların üslupları güzel ya da kötü olabilir; ama dili kötü kullanan kişi, yazar olamaz, olma­malıdır. Çünkü her yazar öncelikle bir dil işçisi, her yapıt da bir dil ürünüdür.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

(ÖSS 1992)

A
Yazarın bir görevi de anadilini korumak ve geliştirmektir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Kendine özgü bir üslubu  bulunmayan kişi yazar sayılmaz.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Yazarlığın ilk ve temel koşulu dili doğru kullanmaktır.
İpucu:
TEBRİKLER!
D
Belli bir dil eğitiminden geçmemiş kişiler, yazar olamazlar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Yazarlar yaşlandıkça dili daha iyi kullanırlar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 8

Eskiden, şiiri küçük bir okur kesimi için yazdığımı  düşünür ve bunun doğru bir tutum olduğuna i inanırdım. Ama zamanla bu düşüncemin yanlış  olduğunu anladım. Şimdi, iyi bir şairin toplumun  bütün kesimlerinin anlayıp seveceği şiirler yazması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü eğitim düzeyi ne olursa olsun her İnsanın, farklı da olsa, şiirden alacağı bir tat vardır. Buna içtenlikle . İnanıyorum.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

(ÖSS 1992)

A
Geniş halk yığınlarına seslenen şairlerin başarılı olabileceği
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Şiirin değerinin, kolay anlaşılır bir nitelik taşımasına bağlı olduğu
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
İyi ve güzel bir şiirin, herkesi aynı ölçüde etkileyebileceği
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Okuyucunun sanat zevkini geliştirmenin şairlerin görevleri arasında yer aldığı
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Her düzeyde insana seslenebilecek şiirler yazmak gerektiği
İpucu:
TEBRİKLER!
Soru 9

Yaşlılar, gençlerin yaptıklarını yapamazlar. Ne var ki bu, bedensel güç isteyen işler için doğrudur. Yaşlılar elbette bu tür işleri yapamazlar. Ama akıl gücüne dayanan işleri daha iyi yaparlar. Bu yön­den, yaşlandıkça düşünme ve yaratma gücümüzün zayıfladığı savı doğru değildir. Homeros'u, Platon'u, Zenon'u, Diyojen'i düşünün. Bun­lar en ünlü yapıtlarını yaşlılık dönemlerinde vermişlerdir.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdak­ilerden hangisidir?

(ÖSS 1992)

A
Yaşlılık, insanoğlunun çok çaba harcadığı bir dönemdir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Yaşlıların yaptığı işleri gençler yapmak istemez.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Gençleri, yapacakları işlerde, yaşlılar yönlendirmelidir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Yaşlılık, insanoğlunun yaratıcılığını engellemez.
İpucu:
TEBRİKLER!
E
İnsanda fiziksel gücün zayıflaması, yaratma gücünü artırır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 10

(I) Özden yoksun anlatımın ya da anlatımdan yoksun özün, yazınsal ürünlerde bir başına hiçbir değer taşımadığını bilir. (II) Bunun için de ro­manda öz ve biçim dengesini kurarak yer yer senaryo tekniğine yönelir. (III) Konuşma ve konuşturulmaların her türlüsüne başvurur. (IV) Hatta Tanzimat dönemi romanlarında acemilik sayılan, okuyucuya bilgi verme amacıyla yazarın araya girmesi yöntemini bilinçli bir biçimde kul­lanır. (V) Bu yöntemi romanına ustaca yedirdiği için hem okuru rahatsız etmez hem de özden kopmaz.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce, hangi cümlede verilmiştir?

(ÖSS 1992)

A
I
İpucu:
TEBRİKLER!
B
II
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
III
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
IV
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
V
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
10 tamamladınız.