Paragraf – 36 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)
Paragraf - 36 (Çıkmış Sorular)
- Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
- Doğru sayısı: %%SCORE%%
- Yaptığınız yanlış sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
- Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%
Soru 1 |
Hemen hepimiz bir tüketim çılgınlığı içindeyiz. Neyi harcayıp tüketiyoruz? Doğayı, çevremizi... sonuçta soluk alacağımız ortamı yok ediyoruz; kaynakları bilinçsizce sömürüyor, kurutuyoruz. Bir başka anlatımla insanı tüketiyoruz. Kısacası kaynakları yok ediyoruz; ama sanayi artıklarını yok edemiyoruz.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖYS 1993)
Savurganlığı önlemeye yönelik girişimlerin yetersiz kaldığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yarınki kuşakların daha çok çalışması gerekeceği İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Geleceği planlamadan yaşamanın doğru olmadığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çevreyi koruyacak örgütlerin bulunmadığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Doğanın kirletilerek kaynaklarının ölçüsüzce kullanıldığı İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 2 |
"Yazı yazmanın bir büyülü yanı vardır ve hiç kimse şimdiye değin onu, başkasına aktarabilecek bir formül bulamamıştır. Öyle sanıyorum ki işin sırrı, yazarın, önemli gördüğü bir şeyi aktarmaya itilmesi; o şeyin, acı verecek derecede dışarıya çıkmak istemesidir. Yazar bunu duyuyorsa, çoğu zaman, duyduklarını dile getirmenin uygun yolunu bulabilir."
Parçaya göre yazan, yazmaya iten etken aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖSS 1985)
İşlediği konunun kendisini içten içe etkileyen, rahatsız eden bir yanının olması İpucu: TEBRİKLER! | |
Yazma işinin gerektirdiği özel yeteneğe sahip olması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Olaylar ve durumlar karşısında aşırı derecede duyarlı olması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşamında üzüntü verici olayların yoğun olması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Düşüncelerini dile getirmenin yollarını kolaylıkla bulabilmesi İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 3 |
V. Hugo'nun "Gülen Adam" adlı romanını Türkçe'ye çeviriyordum. Romanda anlamını bilmediğim pek çok sözcükle karşılaştırın. Üstelik bu sözcükler, sözlüklerde de yoktu. Sonunda öğrendim ki Hugo bu sözcükleri, Fransızca'yı geliştirmek için ilk kez bu romanda kullanmış. Bunu öğrenince çeviriyi bıraktım. Ama o günden sonra Hugo'ya duyduğum saygı daha da arttı. Bundan da öte, bir yazarın anadili geliştirip onun söz varlığını genişletmedeki sorumluluğunu öğrendim.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
(ÖYS 1993)
Çeviri yaparken bazı kurallara uymak gerektiğinden İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yazarların garip davranışlarından İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yabancı dilde yazılan yapıtları anlamanın zorluğundan İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yazarların dili zenginleştirme çabasından İpucu: TEBRİKLER! | |
Çeviri yapılan dilin çok iyi bilinmesi gerektiğinden İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 4 |
Her şiir bir tekrardır. Şairin değişmez mizacının, ruh yapısının biraz değişik bir biçimde, bir kez daha dizelere yansımasıdır. Çünkü bir şairin her şiirinde kendini tamamen yenilemesi, çok zor ya da olanaksızdır bence.
Bu parçada şairlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
(ÖYS 1993)
Aynı konuları işlerler. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sözcük seçimine özen gösterirler. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Şiirleri eski yazdıklarının bir uzantısıdır. İpucu: TEBRİKLER! | |
Yaşamları şiirlerini besleyen tek kaynaktır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşamları hep aynı kalır. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
"Sanatın, insanların aklını ve yüreğini etkileme gücü vardır. Bu gücü, insanlığın yararına kullanan, insan yüreğinde ve kafasında güzel, mutlu bir dünya yaratmayı amaçlayan kişi, gerçek bir sanatçıdır. Çünkü sanatın da sanatçının da görevi, insanları kafaca ve gönülce daha iyi, daha dürüst olmaya yöneltmek; onlarda insan sevgisi yaratmaktır."
Bu parçaya göre, sanattan ve sanatçıdan beklenen nedir?
(ÖSS 1985)
Gerçekleri değiştirip yumuşatarak hayatı tatlılaştırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsanların duygu ve düşünce dünyasını geliştirme İpucu: TEBRİKLER! | |
Kişilerin olaylar karşısında dayanma güçlerini artırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsanları, içinde bulunduğu koşullara uymaya ve bunları benimsemeye yöneltme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsanlarda vazgeçilmez istekler uyandırma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 6 |
(I) Kısa yalın söyleyiş onun şiirlerinde, sonuna kadar, temel öğelerden biri olarak kaldı. (II) Başlangıçta bütün şairlerce eski şiire bir tepki olarak başvurulan bu yalınlık öğesini, Necatigil bilinçli olarak geliştirdi. (III) Başka şairler onunkilere benzeyen şiirler yazdı. (IV) Onu taklit edilmesi güç, taklit edilince sırıtan bir şiir dili haline getirmeyi başardı. (V) Sonunda "Necatigil şiiri" diye adlandırılan güzel bir ada çıktı ortaya.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
(ÖYS 1993)
I İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
II İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
III İpucu: TEBRİKLER! | |
IV İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
V İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
İçtenlikle söylüyorum, ilk öyküden sonra sanki elime yapışıverdi kitap. Hemen öteki öykülere geçtim, inanın, onları da yanı keyifle, aynı coşkuyla bir solukta okudum. Hepsi de sıcak, içtenlikli ve yalın. Çocuksu ama bilge, haşarı ama içten ipe zeka kaynayan bir ciddiyetle yazılmış. Hepsinde dipdiri yepyeni bir dünya, yepyeni bir anlatım biçimi.., Sevgi dolu, sevecen bir dünyası var yazarın.
Bu parçada yazar, sözü edilen öykülerin özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
(ÖYS 1992)
Kolay anlaşılır olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yapaylıktan uzak olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kendini derinlemesine etkilediğine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Korku ve gerilim öğeleri içerdiğine İpucu: TEBRİKLER! | |
Açık ve özlü bir anlatımı bulunduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
Yazar malzemesini, yani dili, yakından tanıyacak; onu, olanaklarını deneyerek geliştirecektir. Bu da eskilerin deneyimlerini, onların eserlerinde yaşamakla olur. Bizde bu böyle olmadı. Batı uygarlığını tanıyışımızdan sonra kuşaktan kuşağa, dünya görüşü hızla değiştiği için eskilerle yeniler, hemen her kuşakta birbirinden uzak düştüler, Bunun yanı sıra özensiz, çırpıştırma çeviriler yüzünden dil ve üslup sorunları ortaya çıktı. Bunun doğal sonucu olarak da kişiliksiz, renksiz bir edebiyat oluştu.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
(ÖYS 1992)
Dilin, yazarın anlatım ve yaratma aracı olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çevirmenlerin ciddi bir eğitimden geçmeleri gerektiğine İpucu: TEBRİKLER! | |
Günümüz sanatçılarıyla eskiler arasında bir kopukluk bulunduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yazarın, alanındaki birikimlerden yararlanması gerektiğine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çevirilerde yeterince titiz davranılmadığına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 9 |
Neden böyle bir şey yapayım? Onun sanatçılığını önemsemeseydim, yönettiğim kitap dizisinin "Yaşayan Şairler ve Yazarlar" bölümünü, onu konu alan bir kitapla başlatır mıydım? Ayrıca o kitabı, onu yakından tanıyan, seven, beğenen bir yazarın hazırlamasını ister miydim?
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir?
(ÖYS 1993)
Bu sanatçıyı tanıtırken niçin yakınlarının görüşlerine başvurmadınız? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Niçin bu sanatçının bir değer taşımadığını, ciddiye alınamayacağını söylediniz? İpucu: TEBRİKLER! | |
O sanatçı hakkında niçin kendi düşüncelerinizi açıkladınız? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Değerli bulduğunuz sanatçıları niçin yaşayanlarla sınırladınız? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Bu sanatçı hakkında niçin bir kitap yayımladınız? İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Kimi yazarların ve eleştirmenlerin öyküyü, yazarın romana geçmesi için bir çeşit hazırlık, bir kalem alıştırma deneyi saydığını biliyorum, Belki de bu yaygın kanı yüzünden —
Düşüncenin akışına göre, bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
(ÖYS 1993)
yazınımızda, romanı anımsatan uzun öyküler çoğaldı. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
öyküye,romanın kısaltılmış biçimi olarak bakıldı. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
öykü, romana göre daha az değerli bir tür sayıldı. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
bazı ürünlerin öykü mü yoksa roman mı olduğunu belirlemek güçleşti. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
roman ve öykülerde gerçek olaylar anlatılmaya başlandı. İpucu: TEBRİKLER! |