İçindekiler
Romantizm Kaynağı, Önemli Özellikleri, Sanat Görüşü, Anlatım Özellikleri, Temsilcileri…
KAYNAĞI
- Hristiyanlık ve millî efsaneler esas alınmıştır.
- Çağdaş edebiyatlar örnek alınmıştır.
- Romantizmin doğuşunda “Fransız İhtilali” önemli rol oynamıştır.
- Klasisizm nasıl ki monarşinin eseri ise romantizm de tam bunun karşıtı durumundaki hürriyet, eşitlik, demokrasi arzularının ürünüdür.
ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ
- Aydınlanma Dönemi‘yle birlikte Batı’da okuyucu kitlesi genişlemiş ve sanat, klasik dönemdeki seçkin tabakanın belirlediği kuralcı ve dar çemberden kurtulmaya başlamıştır.
- Romantizm; klasisizmin gittikçe artan ve sanatçıların özgürlüğünü kısıtlayan kuralcılığına, katı akılcı tutumuna, doğallıktan uzaklaşan dil ve anlatımına tepki olarak doğmuştur.
- Hayal, duygu ve coşkuya önem verilmiştir.
- Romantizmde kişisellik ön plandadır. Romantik sanatçılar; kişisel duygu, heyecan, hayal, ümit, kötümserlik vb. duygulara yaslanmışlardır. Aklın yerini duygular almıştır.
- Sanatçılar yapıtlarında kişiliklerini gizlememişlerdir.
- Dış dünyaya, örf ve âdetlere önem verilmiştir.
- “Kutupluluk” önemli bir özelliktir. “İyi” ya da “kötü” vardır, yani olaylar ve kişiler tek yönlüdür.
- Tabiattan yararlanılmış ve somut tipler kullanılmıştır.
SANAT GÖRÜŞÜ
- “Toplum için sanat” anlayışı hâkimdir.
- Romantik kişiliklerinin imkân verdiği ölçüde hayata ve topluma yönelen romantikler, Fransız İhtilali’nin getirdiği düşünceleri savunurlar ve bunların topluma kazandırılmasını isterler. Toplumsal sorunlar üzerinde durur ve olumsuzlukları eleştirirler.
- Romantikler bir taraftan içinde yaşadıkları çağın sosyal ve siyasi gelişmelerini izleyip geleceğe bakarlarken diğer taraftan da kendi millî geçmişlerine yönelirler ve ulusallığa önem verirler.
- Tabiata dönülmüştür. Klasisizm için “insan ruhu, psikolojisi” anlamına gelen tabiat, romantizme göre ‘dış dünya, doğa” anlamındadır.
- Klasisizme tepki olarak doğmuştur.
DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ
- Romantikler öncelikle klasisizmin günlük hayatta herkesin konuştuğu, yaşayan doğal dilden uzak olan dil ve anlatımına tepki göstermişlerdir çünkü bu dil, önemli ölçüde akademik ve felsefiydi. Onlar, sanatçının özgürlüğünü kısıtlayan, onu dil ve üslupta yapaylaştıran kuralları reddetmişlerdir. Romantizmde öznelliğe bağlı olarak ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır.
- Romantizmde, klasisizm-den farklı olarak hem şiirde hem de düz yazıda tasvire geniş yer ve önem verilmiştir.
- Büyük ölçüde sübjektif olan romantizmdeki tasvir, dış dünyanın gerçekliğinden ziyade, o mekâna bakan insanın duygu dünyasını sezdirecek niteliktedir.
İNSAN TİPİ
- Melankoli (hüzün) asrın hastalığıdır.
- Romantizmin duygusallığı genelde hüzünlü ve melankoliktir. Aşırı bir hassasiyete sahip olan sanatçılar; gerek kendi iç dünyalarında, gerekse dış dünya ve tabiata bakışlarında kötümserdirler.
- Romantiklere göre yaşamak, acı çekmektir, verem olmak genç yaşta ölmek modadır.Böyle bir ruh hâli; romantik sanatçıların, ha yatı ve olayları sürekli bir karşıtlık içinde algılamalarına neden olmuştur.
HANGİ TÜRLERDE GÖRÜLDÜĞÜ
Edebiyatın aşağı yukarı bütün türlerinde görülmüştür (roman, öykü, şiir, tiyatro vb.)
ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ
- J.J Rousseau
- Victor Hugo
- Goethe
- Shakespeare
- Schiller
- Lord Byron
- Lamartine
- Puskin
- Alfred de Musset
- Alexandre Dumas