TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI – 22
1. Bu ozanımız, günlük yaşama bakarken tek katmanlı bir şiirden yana olmamış, toplumcu-gerçekçi düşünce üzerine çizdiği şiir haritasının kimi bölgelerinde bireyselliğe odaklanan şiirler de yazmıştır.
Bu parçadaki altı çizili sözlerin yerine sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A)her türlü düşünceyi dile getiren şiirler yazmamış -insan sevgisini işleyen
B)sözcükleri mecaz anlamlarıyla kullanmış – kişisellikten uzak temalar içeren
C)anlamsal zenginliğe ve derinliğe sahip şiirler ortaya koymuş – kişisel duyguları anlatan
D) kendi yaşamını yansıtan şiir yazmaktan kaçınmış -yoruma açık
E) duygusal şiirler yazmış – kendi bakış açısını yansıtan
2. (I) Fazıl Hüsnü Dağlarca, yazılarının bir tanesinde “Yapabileceklerimin ancak binde birini gerçekleştirebildim.” der. (II) Seksen üç yaşındayken bile hayatı boyunca Türk diline ve şiirine yönelik çalışmalar yapmıştır. (III) Ne var ki o, hâlâ yapacağı bir şeyler olduğuna inanır, şairlik yolunda ne kadar uzun mesafeler kat etse de gayretlerinin yarım kaldığını düşünürdü. (IV) Ancak bugün onun bu çalışmalarını bizim ne kadar değerlendirdiğimizle ilgili kuşkularım var. (V) Dağlarca nm yapıtlarının uzağında kalmak, şiirinin enginliğine ulaşmaya çalışmamak gibi ciddi sorunlarla karşı karşıyayız ne yazık ki.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Sanıyorum bu kadar aralıksız şiir çalışması yapmasının itici gücü de bu olmalıydı.” cümlesi getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
3. Çevirisi yapılmış yapıtların asılları, tazeliklerini koruyup (kalıcılığı
I
yakalayıp) sıkça değişen koşullara rağmen bambaşka (tekdüze)
II
anlamlar kazanırken o yapıtların çevirileri zaman geçince eskiyebiliyor, (değerini yitireni biliyor,) Onun için yayınevlerinin,
III
yapılan çevirilerde, sözlüklerde yer alan ancak kullanımdan düşmüş sözcükleri temizleyerek (ayıklayarak) yayımlayacakları bu yapıttan
IV
gözden geçirmeleri (incelemeleri) gerekir.
V
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi, ayraç içinde verilen açıklamasıyla uyuşmamaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
4. Son dönemlerde bireyin iç dünyasını anlatmayı yeğleyen öykülerde anlam iyice değersizleşti; dil, anlamı taşıyamayacak bir hale geldi.
Bu cümledeki “dilin, anlamı taşıyamayacak bir hale gelmesi” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşüncelerin iyi yansıtılmasını sağlamak için yeni sözcüklere yer verilmemesi
B) Her konuda yapıt ortaya konulamayacağının kabullenilememesi
C) Anlamın ikinci plana düşmesiyle anlatımın yetersiz kalması
D) Dilsel özelliklerin her türde ön plana çıkarılmaması
E) Sanat değeri yüksek yapıtların daha çok okunması
5. Yayınevlerinin kendine ait bir kimliği ve yayın politikasının olması gerekir. Bu kimlikte, kuşkusuz, kitap, yazar seçimleriyle oluşan yayın çizgisinin yanı sıra kapak tasarımları ve yazılarının, sayfa düzeninin payı vardır. Ancak kimlik, bu saydıklarımızın hepsinin ötesinde — Okur deyip geçmemeli, belli düşüncedeki okurların kitap seçimlerine bakarak hangi yayınevinden beslendiğini anlayabilirsiniz. Bu bakımdan kendi okurunu oluşturabilmiş bir yayınevi kimlik sorununu büyük ölçüde çözmüş sayılır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) daha çok güncel konuları anlatan yapıtlarla oluşturulabilir.
B) yazın alanında kalıcı bir yer edinmek için gereklidir.
C)yapıtların biçim özelliklerinde köklü bir değişim gerçekleştirmekle sağlanabilir.
D) büyük ölçüde okurların tercihlerinde düğümlenir.
E)yayınevlerinin kitaba sadece gelir elde etmek amacıyla bakmamasıyla değer kazanır.
6. (I) Türk edebiyatında ismi yeni yeni duyulan sanatçı, son romanıyla Türk romanında ses getirmeyi başarmıştır. (II) Bu romanını eleştirmenler, dönemine göre dil yönüyle yenilikçi bulmuş ve dikkat çeken bir roman olarak ele alıp incelemişlerdir. (III) Romanda, gelenekle modernizmin çatışmasını yaşayan aile bireyleri, toplumsal konumu ortaya konularak adeta analiz edilmiştir. (IV) Yani yazar, bu kişileri klasik konumundan çıkararak, daha çok psikolojik görünümleriyle öne çıkan bir birey olarak ele almış, olayı da bu özelliklere göre şekillendirmiştir. (V) Ayrıca yoğun ama akıcı olan anlatımıyla birçok dergiden övgüler almıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde sözü edilen romanın içeriğine yönelik değerlendirme söz konusudur?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
7. Okur, bir romana başlarken uzun bir okumanın içine girdiğinin farkındadır,
Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) o, romanın kendisine sunduğu yaşama katılmayı, onun karakterleriyle bir yolculuğa çıkmayı baştan kabul etmiştir.
B) yazarın, kendisine bir konuyu ya da bilgiyi en kısa zamanda özenle seçtiği cümlelerle anlatmasını ister.
C) yazarlardan, yazdığı türe uygun bir anlatım oluşturmasını bekler.
D) günlük yaşamın yoğunluğunu yaşayan okurlar, kendilerine vakit kaybettirecek yapıtları okumayı tercih etmez.
E) özgün bir dille yoğrulan romanlar bile okuru kendi içine çekemeyebiliyor.
8. (I) Ernest Hemingway. “Klimanjaro’nun Karları” adlı romanında Klimanjaro Dağını “Güneşte aklınızın alamayacağı kadar beyaz bir dağ… şeklinde betimler.(II) 5896 metre yüksekliğindeki bu dağa yerel halk “Beyaz Aydınlık” diyor.(III) Her yıl 10 bin kişinin ziyaret ettiği Afrika’nın bu en yüksek dağı dünyanın bizlere bıraktığı doğa harikalarının belki de en görkemlisi. (IV) Bir dahaki seyahatinizi planlarken “Kara Kıta”yı sakın unutmayın. (V) Klimanjaro Dağı eteklerinde kurulan kamplarda konaklayabilir, filleriyle ünlü National Park’ı gezip safari turlarına katılabilirsiniz.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir alıntıya yer verilmiştir.
B) II. cümlede, bir adlandırma yapılmıştır.
C) III. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır.
D) IV. cümlede, bir dolaylama vardır,
E) V cümlede bir tasarıdan söz edilmiştir.
9. (I) Dilimizin söz varlığının boyutunun ne kadar olduğuyla ilgili net bir bilgiye sahip değiliz. (II) Veri tabanında 800 bin dolayında söz varlığı olduğu ileri sürülüyor. (III) Ülkemizin değişik bölgelerindeki söz değerleri elli yıla yakındır yeniden derlenmiyor. (IV) Öte yandan değişik bilim dallarından Türkçeye giren yabancı terimlere karşılık bulmakta zorlanıyoruz. (V) Derleme, tarama, terim sözlüklerine gerekli önemin verilmemesi dilimizin söz zenginliklerinin kaybolmasına neden oluyor.
Türkçenin ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede, tahmine dayalı olarak sayısal verilere yer verilmiştir.
C) III. cümlede, olumsuz bir durum anlatılmıştır.
D) IV. cümlede, bir beklentide bulunulmuştur.
E) V. cümlede, yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir.
10. (I) Çağdaş Türk öykücülüğünün öne çıkan isimlerinden Sevinç Çokum, yeni kitabıyla okuyucularıyla buluştu. (II) Yazar bu yapıtında da sessiz yaşamlarıyla kıyıda kalmış kent insanlarının arasında dolaştırmaya devam ediyor okuyucusunu. (III) Sıradan insanın günlük yaşamını sade, akıcı bir anlatımla vermesiyle yapıt, yazınımızda uzun yıllar okunacak nitelik gösteriyor. (IV) Bir didişmeyi anlatırken bile barışçıllığını yitirmeyen öyküler sunmasıyla yine yazın dünyasındaki benzerlerinden farkını hissettiriyor. (V) Okuyucusunun beklentilerini fazlasıyla karşılayacak gibi görünen son yapıtını da okurların ilgiyle karşılayacağı bugünden belli.
Sevinç Çokum’un ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, edebiyatımızın yetkin bir öykücüsü olduğundan söz ediliyor.
B) II. cümlede, yapıtının içeriğiyle ilgili bilgi veriliyor.
C) III. cümlede, biçeminin, yapıtın kalıcılığını sağlayan bir özellik taşıdığı belirtiliyor.
D) IV. cümlede, yapıtının özgün bir nitelik taşıdığı belirtiliyor.
E) V cümlede, bir dilek söz konusudur.
11. Bu sözleri, onun iyi bir konuşmacı olduğunu gösterdi.
Bu cümlenin yüklemi çatı yönünden aşağıdakilerden hangisine benzemektedir?
A) Anahtarı kaybedince kapıyı açamadık.
B) Arkadaşlarım bu şiiri yazdığıma inanmadı.
C) Çocuk, yerinden kalkıp otobüse yöneldi.
D) Öğleye doğru derenin serin sularına daldık.
E) Bu hafta hava sıcaklığı iyice arttı.
12. (I) Yazılı anlatımda ilk adım, konunun seçilip sınırlandırılmasıdır. (II) İkinci adım ise, sınırlandırılan konunun belli bir görüş açısından ele alınmasıdır. (İli) Ana düşünce bir konu değil, bir düşünce olmalıdır. (IV) Başka bir ifadeyle, ana düşünce belli bir yargıyı dile getirmelidir. (V) Ana düşünce anlaşılır olmalı, yanlış bir anlamaya yol açmamalıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde eylemsi yoktur?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
13. Bu sergideki fotoğraflar, daha önce de dünyaca ünlü birçok sanat
I
müzesinde ve pek çok önemli sanatsal etkinlikte gösterildi. Sergide yer
II
alan fotoğraflarla birlikte sanatçının geniş kapsamlı bir fotoğraf
III IV
albümünün de sergiyle eş zamanlı olarak sanatseverlerle buluşması
V
planlanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. söz, bir sıfat tarafından belirtilmiş ad tamlamasıdır.
B) II. sözcük, edilgen çatılı bir eylemdir.
C) III. sözcük, türemiş bir addır.
D) IV. söz, kurallı birleşik sıfattır.
E) V. sözcükte “ile” (-le, -la), ilgeç görevindedir.
14. (I) Aralık ayıyla birlikte 2010 yılına da veda etmeye hazırlanıyor bütün dünya. (II) Her zamanki gibi yine çok şey bekliyoruz yeni yıldan. (III) Hele 2010’daki ekonomik kriz, peş peşe gelen küresel felaketler, insanların daha fazla ümitsizliğe düşmesine neden oldu. (IV) Yeni yıl, sihirli bir değnek dokunmuşçasına hayatımızı iyileştirmeli; biz de kendimizi tam hayal ettiğimiz o mutlu anlarda bulmalıyız. (V) Ne geride kalan zor günlerin izleri olmalı onda ne de gelecek günlerin kaygısı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlenin yüklemi, şimdiki zamanla çekimlenmiş devrik bir cümledir.
B) II. cümle, basit yapılı kurallı bir cümledir.
C) III. cümle, birden fazla yan cümleden oluşan girişik bileşik bir cümledir.
D) IV. cümle bağımsız sıralı cümledir.
E) V. cümle, anlamca olumsuz bir cümledir.
15. (I) Gerede, Bolu’nun en eski ilçesidir. (II) Ankara, Çankırı ve Bolu illeriyle sınır komşusudur. (III) İlçe, deniz seviyesinden 1350 metre yüksekliktedir. (IV) İlçenin sınırları içinde kalan Kapaklı Gölü ve Karagöl, başlıca mesirelik alanlardır. (V) Esentepe adıyla bilinen bölgede ise kışın kar kayağı, yazın çim kayağı yapmak mümkündür.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, iki öğeli bir ad cümlesidir.
B) II. cümlenin yüklemi, isim tamlamasıdır.
C) III. cümlede, yüklemi durum yönünden tamamlayan sözcük kullanılmıştır.
D) IV. cümlenin öznesi, tamlananı bağlama grubu olan bir sıfat tamlamasıdır.
E) V. cümlede farklı türde eylemsilere yer verilmiştir.
16. Balıkçılığın usulsüz tekniklerle çok mikdarda ve bilgisizce yapılması
I II
bazı balık türlerinin tükenmeye yüz tutmasına sebep olmuştur. Bunun yanında farklı ülkelerin balıkçıları arasında pek çok anlaşmazlık ortaya
III
çıkınca çare olarak balıkçılık hususunda uluslararası kanunlar ve
IV
sözleşmeler hazırlanmıştır.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
17. Kaynaşlı ilçesinde “1300 metre rakımda doğal bir gölet vardır. Yaylanın etrafında kayın, gürgen (II) köknar ağaçlarından oluşan (III)karışık orman yapısıyla Torkul Yaylası ve Gölet (IV) doğal yürüyüş ve koşu yollarına sahiptir. Ayrıca burada gençlik kampları (V) mesire ve piknik için uygun yerlerdir.
Bu parçadaki numaralı yerlerin hangisine noktalama işareti konmasına gerek yoktur?
A) I. B) II. C)III. D) IV. E) V.
18. Peru’da yaşayan bir yazar olarak zaman zaman yazarlığın, benim ülkemdeki gibi pek az okurun bulunduğu, yoksulluğun diz boyu olduğu kültürün belli bir azınlığın ayrıcalığı gibi görüldüğe lüks olup olmadığını düşünürdüm. Ne var ki böylesi kuşkular yazma tutkumu hiçbir zaman azaltmadı. Vaktimin büyük bölümünü hayatımı kazanmam için çalışmak zorunda olduğum dönemlerde bile kendimce hep yazmayı sürdürdüm. Bu —.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) benim belli bir yazınsal türe bağlı kalmadığım anlamına gelir
B) edebiyatı toplumsal gerçeklerden bağımsız olarak ele aldığımı gösterir
C) edebiyatın eğitici yönünü göz ardı ettiğim gibi anlaşılmamalı
D) okurların beklentilerini karşıladığımı gösterir
E) edebiyatın salt toplumsal sorunları ele almadığı anlamına gelir
19. Antik Çağda önemli bir yerleşim yeri olan Assos’ta denizden 230
I II
metre yükseklikte Athena Tapınağı bulunuyor. MÖ VI. Yüzyılın
III IV
ortalarında yapılan tapınak,tüm köye, Ege Denizine ve Midilli Adası’na
V
tepeden bakmaya devam ediyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A)Ahmet hiç kimseyi üzmek istemez, herkesle iyi geçinmenin yollarını arardı.
B) Onunla on beş yıl önce bir arkadaşımın evinde tanışmıştım.
C) Hepimizi eğlendiren bu gösteriye halkın ilgisi büyüktü.
D)Sanatçı, eleştirilerinde her zaman toplumcu gerçekçiliğe bağlı kalmıştır.
E)Bana sorarsanız iyi bir edebiyat okuru, eğlenmek için kitap okuyandır, diye derim.
21. Görme algısındaki herhangi bir kusur, çocuğun yazılı şekilleri
I II
tanımasını ve bunları birbirinden ayırt etmesini engellemekte:
III IV
dolayısıyla okuma güçlüklerine neden olmaktadır.
V
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangilerinde kaynaştırma ünsüzü vardır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
22. Akşama doğru Tuşba’yı, Van’ı ardımızda bırakıyoruz. Muradiye Şelalesi’ni, Akdamar Adası’nı ( ) Efsaneleriyle ( ) söylenceleriyle ve tarihi kalıntılarıyla zihnimde iyice yer ediniyor Van şehri. Ayrıca bizi gezimiz boyunca yalnız bırakmayan Van Gölü de büyüleyen güzelliği ile aklımızdan hiç çıkmayacak ( ) Böyle bir doyurucu gezi karşısında kim şaşkınlığa uğramaz ki ( ) Biz de garip duygularla arabamızla ilerliyoruz.
Bu parçada ayraçla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (…) (:) (;) (!) B) (;) (…) (.) (?)
C) (.) (…) (,) (.) D) (…) (,) (.) (;)
E) (…) (,) (.) (?)
23. (I) Son yapıtım üzerinde çalışırken teknikle ilgili olarak hiç yapılmadığını düşündüğüm şeylerden birini yapmaya karar verdim. (II) Bizde genellikle anlatıcı, geçmiş zamandan geleceğe doğru akan olayları sıraya koyar, bizi düz çizgisel bir anlatımla baş başa bırakır.(III) Bu, geçmişten günümüze doğru akan olayların şimdiki zaman ekseninde toparlanması yoluyla olur.(IV) Ben, ilk kez geleceği de söyleyen, bunu şimdiyi anlamada bir teknik olarak kullanan bir roman yazmaya karar verdim. (V) ‘Rüya Körü’, geçmişin ve geleceğin sürekli açıklandığı bir şimdiki zaman romanıdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde klasik roman anlayışına yönelik bilgi verilmektedir?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
24. İstanbul’un dünyanın en önemli medeniyetlerinden birine ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz?
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Adıl B) Zincirleme ad takımı
C) Sıfat-fiil D) Bileşik çekimli eylem
E) Bağlaç
25. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözlerin hangisinde zaman anlamı yoktur?
A) Tren ikinci istasyona varmadan biz arabayla eve varmıştık.
B) Yıllar sonra okula uğradığında birçok öğretmeninin hâlâ mesleğine devam ettiğini gördü.
C) Babam birkaç hafta içinde iş yerini karşı mahalleye taşıyacak.
D) Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan şair, sözcüklerin anlam evreninde yenilikler peşinde koşuyor.
E) Sağanak yağış başlayınca sokaktaki insanlar dükkânlara kaçıştı.
26. Bir tür göçebe kelebek Monarch. On santim kadar genişliğe açılan, siyah çizgili, beyaz benekleri de olan turuncu renkli kanatları var. Monarchların Kanada’dan Meksika’ya yaptıkları binlerce kilometrelik yolculuk dillere destan. Yaklaşık 250 milyon civarında renk renk kelebek günde 100 kilometreye yakın yol alıyor. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca göçmen kelebek sürüsü… Dünyada görebileceğiniz en güzel canlı kartpostallardan biri… Meksika’daki Morelia kasabasına gidip hem bu muhteşem doğa olayına şahit olabilir hem de bu şirin mi şirin kasabada kafanızı dinleyebilirsiniz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Çoğullaştırma
B) Yineleme
C) Eksiltili cümle
D) Birinci kişili anlatım
E) Deyimler
27. Ahlat’ta taş ustalığı binlerce yıldır süren bir gelenek. Bu şehirde evler kırmızımsı taşlardan yapılmıştır. Bu taşın tercih edilmesinin en önemli sebebi sıva veya boyaya ihtiyaç duymaması ve iklime en uygun malzeme olmasıdır. Beyaz ve siyah renkleri de olan taşlar, yapıldığı binaları yazın serin, kışın ise sıcak tutuyor. Bu uygun yalıtım özelliğinin yanında yontulması ve şekillendirilmesindeki kolaylıklardan dolayı Anadolu’nun farklı yerlerine de satılıyor. Ahlat dışında herhangi bir yerde böyle bir rezerve de rastlanmamış. Özellikle 11 ve 20. yüzyıl arasındaki mimarimizde, bu taş etkili olmuş.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Açıklayıcı bir anlatıma yer verme
B) Karşılaştırmadan yararlanma
C) Betimleyici sözler kullanma
D) Karşıt anlamlı sözcüklere yer verme
E) Devrik cümlelere yer verme
28. Türkçenin söz değerlen arasında deyimlerin özel bir yeri vardır. Deyimler halkın ortak yaşattığı, her milletin kendi öz benliğinden doğmuş söz değerleridir. Genellikle birden çok sözcükten oluşur. Gerçek anlamından ayrı anlamlan vardır. Söze akıcılık kazandıran, çekicilik katan özellikleriyle ilgi çeker. Alışılan kalıbını değiştiremezsiniz ama deyim anlamını yitirmeden değişik ağızlarda başka biçimlere bürünebilir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi deyimlerin özelliklerden biri değildir?
A) Ulusallık
B) İçtenlik
C) Mecazlık
D) Anonimlik
E) Kalıplaşmışlık
29. Şiirde anlam, doğrudan doğruya zekâya hitap eder. Anlam şiirden düzyazıya ya da bir dilden başka dile çevrildiği zaman çerçevesi değişmez. Ama şiirin şiir oluşu bu anlam ile değildir. O halde şairin bir araya topladığı sözcüklere ve seslere hayat veren, dizelerin basit parçalan arasındaki birliği sağlayan başka bir şey var. Öyle bir şey ki en küçük bir değişiklik şiiri öldürebiliyor.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirin, görünen ve görünmeyen anlamlar taşıdığı
B) Şiirin herkes tarafından aynı şekilde algılanan bir anlamı olduğu
C) Şairlerin, şiirlerini yazarken, istediği şeyi anlatabileceği
D) Kapalı anlatıma sanıp şiirlerin daha çok beğenildiği
E) Şiiri şiir yapan içeriği değil, biçemi olduğu
30. Batı’da ansiklopedilerin, kurumsal bir kimliğe bürünerek, sürekli yapılan basımlarla güncellendiğini, genişletildiğini biliyoruz. Bizde ise ansiklopediler her zaman tamamlanmaya, yenilenmeye değmeyecek çalışmalar olarak algılandı Çünkü ansiklopediler, yayıncılar tarafından gösterişli ciltleriyle kitaplığı süsleyen, raflarda tozlanan bir eşya olarak görüldü. Bu yüzden bunların yeniden düzenlenmesi, sınıflandırılması, bilimsel bir bakış açısıyla farklı bir şekilde üretilmesi yoluna gidilmedi.
Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A)Ülkemizde ansiklopedi çalışmalarına gereken önemin verilmeyişinden
B)Ülkemizdeki ansiklopedilerin sadece öğrenciler tarafından yararlanılan kaynaklar olarak görülmesinden
C)Ansiklopedilerin görsellik yönüyle doyurucu bir içeriğe sahip olmamasından
D) Ansiklopedilerin öznel ölçütlerle hazırlanmasından
E) Ansiklopedilerin anlaşılır ve akıcı bir anlatımdan uzak olmasından
31. Kızmalarının bir mahsuru yok ama benim amacım bu değil ki. Bağırarak, sloganlaştırarak dile getirmiyorum anlattığım hiçbir şeyi. Tarihi köklerimizdeki gibi birbirimizden farklı insanlar olsak da ortak bir yaşam kültürü oluşturmalıyız, diyorum ısrarla. Bir yazar olarak bana “Ülkenizin en büyük sorunu nedir?” diye sorsalar, “Tahammülsüzlüktür.” derim. Herkes kendi tarafını seçerek radikalleşiyor, sertleşiyor, saflar keskinleşiyor. Biz bunun acısını yakın zamanda çok yaşadık. Dolayısıyla bu ortamın tekrar oluşması beni endişelendirir.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Bizde bir tartışma kültürünün oluşmamasını neye bağlıyorsunuz?
B)Yapıtlarınızda hep mutluluk içinde yaşayan insanları mı anlatmayı tercih ediyorsunuz?
C)Sizce yapıtınızda anlattığınız bazı olaylardan dolayı okurlarınız size kızabilirler mi?
D)Son dönemlerdeki toplumsal değişim ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
E) Okurlarınızdan son yapıtınızla ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
32. Derler ki bir düşünceye adanmışlık, bağlanmıştık şiirin doğasıyla bağdaşmaz. Şiirsellik, ülküde ya da düşüncede değil; dilde, sözcüklerde gizlidir. Bir bakıma doğrudur bu sav. Şiirselliğin öz suyunda eritilmemiş düşünce; şiirin kanadını kırar, rengini karartır, dahası soluğunu keser. Sanatçı bu gerçeğin farkında olmalıdır. Şiirini, salt bir duyuru aracı gibi kullanmamalı, dilinin olanaklarıyla renklendirmelidir.
Bu parçanın bütününde anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Duygular ve düşünceler şiirsel bir dille yoğrularak şiire aktarılmalıdır.
B)Okuru bir düşünceye yönlendirmeye çalışan şairlerin şiirleri geniş kitlelere seslenemez.
C) Toplumun beklentilerini dikkate alan şairlerin şiirleri okurlarca daha çok ilgi görür.
D) Belli bir düşünceyi savunmak amacıyla yazılan şiirler, o düşünce geçerliliğini koruduğu sürece varlığını sürdürür.
E) Şiir, her kesimden insanın anladığı bir dille yazılmalıdır.
33. Toplum, yazar olmak isteyenleri eleme işlevini severek yapıyor, bunun yanında yazar olma yolunda emekleyenlere karşı pek anlayışlı olmuyor. Onlara bir çıraklık dönemi şansı tanımıyor. Öğrenci olunmadan büyük sanatçı olunamayacağını akıldan uzak tutuyor. Kendini kabul ettirmiş yazarlar dışında hiçbir yazarı kabul etmiyor. Sanatçı olmak için özel bir yetenek gerektiğini gayet iyi bilen toplum, böyle bir yeteneğin güçlü bir yazar kişiliğine dönüşmesi için belirli bir zaman gerektiğini göz ardı ediyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yazar adaylarının toplumdan gereken desteği görmediğine
B) Bir çıraklık dönemi geçirilmeden usta sanatçı olunamayacağına
C)Usta bir sanatçı olabilmek için, toplumsal temalarda yapıt ortaya koymak gerektiğine
D) Sanatçı olmak için yeteneğin zaman içinde işlenmesi gerektiğine
E)Toplumun, kişilerin yazarlık kimliğini hak edip etmediğini belirleme konusunda hevesli olduğuna
34. Dili, renkli ve şiirsel kullanmak yazının ön koşullarından biridir. Kalemi her eline alanın dili böyle kullanması kolay değildir, inceliğine, derinliğine, egemen olması gerekir dilin. Sade ama yoğun kullanmalıdır onu. Çünkü bir dil yüzyıllardan beri belli özellikler, renkler ve anlatım biçimleri kazanmıştır. Bunların hepsinden yararlanmalıdır yazar. Yoksa kendine özgü bir stil oluşturamaz. Konular birbirinden ayrı olsa da, birinin yazdığı ötekine benzer. Bu tavır, politik olarak gerekli olabilir, ancak dili giderek sığlaştırır, okuru çok yönlü düşünmeye götüremez.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Yazarların, dilin bütün kazanımlarından yararlanmadan özgünlüğü yakalayamayacağına
B) Dilin oluşumunun, uzun bir sürece sahip olduğuna
C) Özlü anlatımla yalınlığın bir arada olması gerektiğine
D) Dili, zenginliğini ortaya çıkaracak şekilde kullanmanın zorluğuna
E)Dilin anlamsal boyutunun değişmesinin sadece yazarlara bağlı olduğuna
35. Edebiyat, insanların duyguları yanında düşüncelerine seslenebilen doyurucu bir alan. Tabii ki onlara bunu duyurabilirseniz yani onlara ulaşabilirseniz. Tanıtım bu açıdan bence çok yararlı. Neden sadece belirli bir sayının içinde kalalım yetmiş milyonluk bir ülkede? Mümkün olduğu kadar çok insana ulaştırabiliriz edebiyatı. İnsanlar edebiyatın hem bir şeyler öğrenebilecekleri hem zevk alabilecekleri eğlenceli bir alan olduğunu anlayabilirler böylece.
Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebi yapıtların sadece eğlence amacıyla okunmaması gerektiği
B) Yazarların anlatmak istediklerini yapıtın dokusuna dolaylı olarak sindirmesinin uygun olacağı
C) Yazınsal ürünlerin, yararlanmaları için tanıtım çalışmalarıyla halka ulaştırılması gerektiği
D) Kolay anlaşılan yapıtların daha çok okur bulacağı
E) Eleştirisini yaptığı sanatçının kişiliğini de önemsediği
36. —- Nasıl ki bir insanın hareketlerine, yürüyüşüne, konuşma tarzına, giyim kuşamına bakarak o insanın kişiliğiyle ilgili değerlendirmede bulunuruz. Aynen öyle de, bir yapıtın niteliği ile ilgili fikir yürütmek için onun dış yapısından yola çıkabiliriz.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A)Bir yapıtın dış yapısına ait özelliklere bakılarak, o yapıtın içindekilerle ilgili fikir yürütmek doğru değildir.
B) Bir yapıtın biçimsel özelliklerinin niteliği, o yapıtın kalıcı olmasında etkilidir.
C)Sanat yapıtının değeri, içeriğiyle biçiminin uyumlu olup olmamasıyla ölçülür.
D) Her sanat yapıtı, içinde oluştuğu dönemin özelliklerinden izler taşır.
E)Bir sanat yapıtının dış görünüşü, onun sanatsal değeri ile ilgili ipuçları verir.
37. Son kitabımı, tahminimden daha kısa sürede yazdım, yaklaşık on beş ay sürdü ki bu benim rekorum. Bundan önceki kitaplarım en az üç yılımı almıştı. Kısa sürede yazıldı ama öncesinde bir yıllık bir hazırlık sürecinden geçildiği için böyle oldu. Çok kitap, makale okudum. Bir paragraf yazabilmek için bir kitap okuduğumu hatırlarım. İlk öykülerimi üniversite sıralarında 1975’te yazdığım düşünülecek olursa aslında bu kitap bir yandan otuz beş yıllık bir emeğin sonucudur da. Öteki kitaplarımı göz ardı etmek için söylemiyorum ama bu kitap benim kıymetlim gibi diyebilirim.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt alınamaz?
A) Kitabınızı yazarken bir ön hazırlık yaptınız mı?
B) Yazı çalışmalarınıza ne zaman başladınız?
C) Bu kitabınızda neyi anlatmak istediniz?
D) Yapıtlarınızı ne kadar sürede yazarsınız?
E) Son kitabınızı diğer yapıtlarınızdan ayrı tutar mısınız?
38. Şiirler, şairler yazarlar ve kitaplar ekseninde gezinen yazılarım iki kitapta toplandı şimdilik. Bu kitaplar okurlar için Türk edebiyatının bir yol haritası olarak görülsün isterim. Kapsadığı geniş yelpazeyle yazın dünyası için bir arşiv görevi de göreceklerine inanıyorum bu kitaplardaki yazılana Günümüz edebiyat dünyası hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin yalın, içten bir anlatımıyla bu kitaplardan memnun kalacakları kanısındayım. Üçüncü bir kitabımda da resim, ressam ve sergi yazılarımı bir araya getireceğim.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Yapıtlarının geniş bir bilgi birikimi içerdiği
B) Yalın ve samimi bir anlatımla kitaplarını yazdığı
C) Yeni bir kitap hazırlığı içinde olduğu
D) Geniş bir okur kitlesine seslenmeyi amaçladığı
E) Yazınımız için başvuru kaynağı niteliği taşıdığı
39. Tarihî roman, roman türleri arasında zor bir türdür. Yazar, bir taraftan romanında esas aldığı zaman dilimini her şeyiyle öğrenmek zorundadır, diğer taraftan tarihî gerçeklere bağlı kalmak durumundadır. Bu noktada yazarın romanı oluşturmaya yönelik hareket alanı sınırlıdır. Ancak roman türü, ana çerçeveyi koruyarak ayrıntılarda hayalin elverdiği müdahaleleri yapma konusunda yazarı özgür bırakır. Kurmaca dünyanın kendisine sağladığı imkânları kullanan yazar, ilgi çekmek için mutlaka merak ve entrika unsurlarına yer vermelidir. Elbette dönemin konuşulan diline sadık kalarak.
Bu parçada tarihi romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Dilin bütün olanaklarının kullanılarak yazılması gerektiğine
B) Diğer türlere göre bazı zorluklar içerdiğine
C)Tarihi gerçeklerin detaylarını yazarken, yazarın düş gücünden yararlanabileceğine
D) Yazarın anlattığı dönemi iyi bilmesi gerektiğine
E) Dikkat çekmek için gizli ve ilginç durumları anlatmak gerektiğine
40. Bu ozanımız, her seferinde şiire başka bir pencereden bakıyor mutlaka, ilk üç kitabında tarihe, mitolojiye yaptığı göndermelerle değişik zamanları, mekânları ve karakterleri günümüze taşıdı. Son kitabında ise değerlerin hızla ticari malzeme haline geldiği bir çağda şiirin saf güzelliğini sürdürmenin derdinde. Simge ve söz sanatlarına çok fazla itibar etmeden dil oyunlarına başvurmadan lirik-epik unsurların uyum içinde olduğu, zaman zaman okurları tebessüm ettiren ironik bir söyleyişi tercih ediyor. Kentleşerek kimliğini kaybeden, iyi ve kötü arasında gelgitler yaşayan insanda oluşan acı dolu duyguları dile getiriyor.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İnsanların yaşamı tanımalarını sağlama amacıyla şiirler yazdığına
B) Sürekli bir arayış içinde olduğuna
C) Yaşamdaki hüzünlü konuları anlattığına
D) Şiirlerinin, içerik bakımından farklı özellikler taşıdığına
E) Şiirlerinde yer yer gülmece öğelerine yer verdiğine
CEVAPLAR
1 |
C |
9 |
D |
17 |
C |
25 |
D |
33 |
C |
2 |
C |
10 |
E |
18 |
B |
26 |
D |
34 |
E |
3 |
B |
11 |
A |
19 |
D |
27 |
E |
35 |
C |
4 |
C |
12 |
D |
20 |
E |
28 |
B |
36 |
E |
5 |
D |
13 |
C |
21 |
D |
29 |
E |
37 |
C |
6 |
D |
14 |
B |
22 |
E |
30 |
A |
38 |
D |
7 |
A |
15 |
C |
23 |
B |
31 |
C |
39 |
A |
8 |
E |
16 |
B |
24 |
E |
32 |
A |
40 |
A |