TYT TÜRKÇE DENEME SINAVI – 23
1. Yitik bir ezgisin sadece
Tüketilmiş ve düşmüş gözden
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Pencere önünde beklerken
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdaki terden hangisi yanlıştır?
A) Bağ-fi ile yer verilmiştir
B) Ad takımı vardır.
C) “hıçkırır” sözcüğü ekeylemin geniş zamanıyla çekimlenmiştir.
D) “sadece” sözcüğü ilgeç görevinde kullanılmıştır.
E) “Düşlerinde” sözcüğü iyelik eki almıştır.
2. Türkçede “-lık, (-lik,-luk,-lük)” eki, aitlik anlamı veren sıfatlar da yapar.”
Aşağıdakilerin hangisinde buna örnek oluşturan bir kullanım görülmektedir?
A) Masanın üzerindeki tuzluğu arkadaşıma verdim.
B) Doktorluk çok tercih edilen mesleklerin başında gelir.
C)Çocukluğunda bu bahçede arkadaşlarıyla topaç
D) Mevsimlik işçiler neşe içinde pamukları topluyor.
E) Kendisine yapılan iyiliği hiçbir zaman unutmayacağını söyledi.
3. Ayvalık tam bir sahil şehridir ( ) Buradan birçok ada seyredilebilir ( ) Tavuk Adası, Karaada, Lale Adası, Cunda Adası, Midilli Adası ( ) Böyle bir manzarayı tatlı bir rüzgârın esintisiyle kim seyretmek istemez ki ( )
Bu parçada ayraçla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (…) (:) (…) (.) B) (:) (.) (,) (?)
C) (.) (:) (…) (?) D) (!) (,) (…) (…)
E) (:) (,) (…) (?)
4. Aşağıdakilerin hangisinde sanatçıya ilişkin açıklamayla ayraç içinde verilen özellik birbiriyle uyuşmamaktadır?
A)Zihinlerde çağrışımlar, hisler, izlenimler ya da sembolik anlamlar uyandırma bu şairimizin genel özelliğidir. (imgesel söyleyiş)
B)Usta öykücü, en az sözcükle en çok şeyi anlatma ilkesine bağlı kalarak okuyucuyu yormayan bir anlatıma ulaşıyor. (anlamsal yoğunluk)
C) Bu sanatçı, modern romancılığımızda alışılmışın ötesinde kurgusuyla dikkat çekiyor, (sıra dışılık)
D) Bu şair, yapıt ortaya koyduğu çağdan günümüze kadar değerinden bir şey kaybetmeyip suyun üstünde kalmayı başarmıştır. (kalıcılık)
E) Eleştirilerini gölgeleyebilecek ifadelere yer vermez, yan tutmamaya dikkat ederdi. (öznellik)
5. Burası engin göklerin memleketidir. İçten gelen bir türküyü kapıp koyuverin, uzaklaştıkça türkü gökte masmavi olur Halikarnassos’ta. Hele ufuktan gülümseyen bir ay çıkıversin ortaya her yer bir peri masalına döner. Kıyı boyu, zümrüt fıskiyeler gibi hurmaların arasındaki küçük lokantalarla noktalanmıştır. Denizinde mitolojik suratlı orfoz balıkları, renk renk skarosları… Dağlarında her biri rengi, tadı, kokusu farklı meyve veren portakal ağaçları yükselir. Dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayan buhur ormanları buradadır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tahmin anlamı taşıyan sözlere yer verilmiştir.
B) Kişileştirme yapılmıştır.
C) Üçüncü kişili anlatımla oluşturulmuştur,
D) Eksiltili cümle kullanılmıştır.
E) Benzetme yapılmıştır.
6. Yazmaya yeni başlayan her insan, işin zorluğunu zamanla anlar. Ancak birçok genç sanatçının önce kendini ortaya koyma, takdir edilme, ünlü olma gibi beklentileri de vardır. Halbuki, bir sanatçı ünlü olmakla ünlü olmamayı aynı şey kabul ettiği zaman gerçek sanatçı niteliği kazanabilir. Önemli olan, özgür çalışmalarını yılmadan sürdürmesidir. Nasıl olsa okur gerçek sanatçıyı bulur ve onu hak ettiği yere getirir.
Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Okurların beklentisine göre yapıt üretmenin bir sanatçı için amaç olmaması gerektiği
B)Edebiyat dünyasında kalıcı olmanın başarılı bir anlatıma sahip olmakla mümkün olacağı
C)Beklenti içinde olmadan her sonucu kabullenerek çalışmalarını sürdürenlerin yetkin sanatçı olacağı
D)Sanatta bireysel bakış açılarının sanatçıyı yanlış yorumlara itebileceği
E) Var olan yazınsal birikimden yararlanabilen sanatçıların günün birinde mutlaka hak ettiği değeri göreceği
7. (I) Oyun yazmaya başlamam hemen her yazar gibi bende de çevreden gelen etkilerin sonucudur. (II) Bu etkiler yaşadığım dünyanın, içinde bulunduğum toplumun aile koşulları, sorunları, çelişkileriyle yakından ilgilidir. (III) Bu sorunların ortaya çıkardığı engeller karşısında bende insan ve insan ilişkilerine ilişkin bir duyarlık oluştu. (IV) Tiyatro yazarı, içinde bulunduğu koşullara karşı çıkan, yenilikten yana olan daha iyi bir dünyaya özlem duyan insandır. (V) Değişmesini düşlediği haksızlıkları, kötülükleri sergileyip bu koşullarda yaşayan insanları oyununda yansıtırken onun çabası hep değişimden yana olur. (VI) O, belli kalıplara hap-solmayı kendisi için yerinde saymak olarak görür.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
A) I B)III C) IV. D) V. E) VI.
8. Bir romanı ya da öyküyü kurgularken tekbir yörüngede dolaşıp durmayı sevmiyorum. Gördüklerim, okuduklarım, aklıma nerden geldiğini bilmediklerim, hatta rüyalarıma girenler bile ilk kıvılcımı oluşturabilir. Sonrası o kıvılcımın üstüne yürümektir. Özenli bir dil, sağlam bir kurgu, akıcı bir arıtalım ve elbette yazının kendine özgü şaşırtmacaları… Bunları cebimde gezdirmeyi seviyorum. Yürüdükçe işin içine algılar, akıl yürütmeler, belleğin yardımları ve imgeler giriyor ve kendiliğinden ortaya çıkan formül, yapıtımın kimyasını ele veriyor.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Yapıtlarınızı kurgularken uyguladığınız özel bir yönteminiz var mı?
B)Romanların kurgusuyla öykünün kurgusu arasındaki farklar nelerdir?
C) Gerçekçi bir anlatımın yapıtlarınızın başarısını artırdığını söyleyebilir misiniz?
D)Öykü yazan genç sanatçılara ne gibi önerilerde bulunursunuz?
E)Sıradan konulardan şaheserler ortaya çıkarabileceğiniz doğru mu?
9. (I) Kampın gölgeliğinden çıkmış, yolun ince kumları üzerinde, mutluluğumuzu köpürten güneşe doğru güçlükle ilerliyorduk. (II) Kumlu yolun kenarındaki çalılar sıktı, ardında insanı kendine çağıran, yemyeşil tepeler yükseliyordu. (III) Yol boyunca, batıya doğru yol alan insanlara rastlıyorduk. (IV) Bazıları, yeni kamp malzemeleri taşıyordu. (V) Kadınlar, sırtlarında kap kaçakla yürüyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde yazar, betimlemeye kendi yorumunu da katmıştır?
A) I. ve II. B)I. ve III. C) II. ve V.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
10. (I) Teknede eski Halfeti’nin mükemmel manzarasına bakarak ilerledik.(II)Yol boyunca suyun üzerinde uçuşan yabani kuşları ve çevremizi kuşatan dik yamaçları hayranlıkla seyrettik. (III) Yarım saatlik
yolculuk sonrasında Rumkale’ye vardık. (IV) Rumkale’ye tırmanıp kale içindeki harabeleri inceledik. (V) Yüzümüze çarpan taze rüzgârın eşliğinde Fırat’ın görkemini seyrettik.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi yapısı yönüyle ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV E) V.
11. Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili söz ile ayraç içinde verilen açıklaması birbiriyle uyuşmamaktadır?
A) Eleştiri kitabında kılı kırk yaran bir tutumla yazılar kaleme aldığı görülüyor.(özentili ve ayrıntılı)
B)Sanatçı son yapıtında eğitim sorunları bilinçli bir biçimde işliyor. (seviyeli)
C) Romanında trajik sonuçlara rağmen her şey komik bir zemin üzerinde gelişiyor.(acıklı) D)Yapılan eleştiriler ironik tarzdaki cümleler şairin edebiyat görüşünü yansıtıyor. (alaysamalı yergi)
E)Okurların peşinden gidip kendini sınırlayan yazarlar yapıtlarını itibarsızlaştırmayı göze almış olurlar. (beğenisiz hale getirme)
12. (I) Sanatçı, bu öykülerinde okuru, psikolojik özellikleri ağır basan tahlillerin içinde düşüncelere sevk ediyor. (II) İçinde yaşanılan çevrenin, iklimin insan ruhuna olan etkisini bir bilim adamı analiziyle sunuyor. (III) Psikanaliz yöntemin uygulandığı öykülerde yer yer terimsel ifadelerle de karşılaşıyoruz. (IV) Okurun, bu öykülerden bir tat alabilmesi için mutlaka psikolojik yönü ağır basan anlatılara ilgi duyması gerekiyor. (V) Yapıt, alanında adından uzun süre söz ettireceğe benziyor.
Bir sanatçının öykülerinin ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, okuru, iç dünyasında analiz ve sorgulamalara yönelttiği belirtiliyor.
B) II. cümlede, doğanın, insan üzerindeki etkilerinin nesnel analizlerle anlatıldığı söyleniyor.
C) III. cümlede, biçemine yönelik bir değerlendirme yapılıyor.
D) IV. cümlede, sanatçının yapıtını okurun tepkileri doğrultusunda biçimlendirdiği ortaya konuyor.
E) V cümlede, öykülerin başarısı ile ilgili tahminde bulunuluyor.
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden sonra, “Bundan dolayı yapıt, sıradan bir okur kitlesine seslenen, teknik açıdan zayıf bir yapıya bürünmüştür.” cümlesinin getirilmesi anlam akışı yönünden uygun olur?
A) Bu romanında yazar, bir dönemin aydınlarının yaşadığı sıkıntıları sade bir dille gözler önüne sermiş.
B) Yapıtta, ülkedeki sorunların bireyler üzerinde yol açtığı yıkımlar, mizahi bir yaklaşımla ortaya konmuş.
C) Yapıtta, toplumsal yaşayışı gerekçi bir biçimde ve her seviyeden okura seslenen bir dille anlatmış.
D) Yapıt sanatsal açıdan bazı beklentileri karşılamıyor ve kurgusunda da birtakım eksiklikler göze çarpıyor.
E) Sanatçının, bireysel duyguları rahat bir anlatımla dile getirdiği bu roman, uzun süre çok satanlar listesinin başlarında yer almıştır.
14. Bu oyunda, yüzme havuzunda atlayışlar yapıyorsunuz, amaç
I
artistik hareketler yaparak yüksek puanlar almak. Tramplene
II III
çıkdıktan sonra koşturmaya başlayın. suya düşme şeklinizi belirlemek
IV
için klavyeden yön tuşlarını kullanarak hareketlerinizle puanları
V
toplayın.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
15. (I) Haldun Taner’in bu oyunu karşısında bende ilk uyanan his, şaşkınlık oldu. (II) Usta yazar, kalemine inanıyor ve onu eğlence vasıtası yapmak istemiyor. (III) Tiyatro seyircisini hareketle değil, can alıcı sözlerle esere bağlayabildiğinden uzun diyaloglardan kaçınmıyor. (IV) Taner’in, oyunda yapaylığa düşmemesini takdir ederken gerçek duygusal yoğunluğu sağlayamadığını da belirtmeliyim. (V) Ayrıca yazarın, kişilerin psikolojik durumlarını da tam olarak aktardığı söylenemez.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV E) V
16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öğe sayısı en fazladır?
A)Eylül, sarı sarı yaprakların insana değişik duygular yüklediği bir aydır.
B)Çocukların bazıları, bahçenin ortasındaki salıncağa binmemişler.
C)Bu kıyı kasabasına bir daha gelmeyi düşünüyor musunuz?
D)Adamcağız, eski konaklarının hatıralarında önemli bir yerinin olduğunu söyledi.
E) Güzel bir iş gününün sonunda evine mutlu döner bütün işçiler.
17. Sinemayı Seven Çocuk, usta yazarın çocukluğundan kesitler sunan anı tadında açık anlaşılır bir dille yazılan keyifli bir öykü kitabı. Yazınımızda örneğine rastlanmayan bir anlatımla oluşturulan bu yapıtında yazar, sinemayla ilk kez nasıl tanıştığını ve daha sonra kendini nasıl onun büyülü dünyasına kaptırdığını, sımsıcak bir anlatımla dile getirmiş. Yazarın anlattığı her öykünün ardından gözlerimizi kapayıp anlattığı günleri düşlediğimizde ve onun çocukluğuyla empati kurduğumuzda bambaşka diyarlara gidiyoruz.
Bu parçada sözü edilen öykü kitabıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yazarın yaşadıklarını yansıttığına
B) Sade bir anlatımının olduğuna
C) Özgün bir niteliğe sahip olduğuna
D) içten bir söyleyişle oluşturulduğuna
E) Yoğun bir anlatımla yazıldığına
18. Tiyatro; toplumun ve insanın birbirine bağlı, birbirinden soyutlanamayan sorunlarını ele alırken insandan yola çıkan bir sanat olarak; insanı, insana anlatır. Bu nedenle tiyatro; insanı tüm doğası, duyguları, düşünceleriyle bilmek, tanıtmak zorundadır. Tiyatro sanatı, başından sonuna dek tüm katılanların, akıl ve yüreğiyle paylaştığı bir eylemdir. Yazarından başlayarak yönetmen, oyuncu, dekorcu, müzikçi, suflör, ışıkçı birlikteliğiyle başlayıp en sonunda da izleyiciyle buluşan bu sanat, ortak çalışmanın bütün zorluklarını da beraberinde taşır.
Bu parçada tiyatroyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) İnsan-toplum ilişkisinden doğan bir sanat dalı olduğuna
B) İnsanın düşüncelerinin yanında duygularına da seslendiğine
C) Geniş bir ekip çalışması sonucunda ortaya konulduğuna
D) Herkes tarafından çok sevildiğine
E) İnsanı bütün yönleriyle anlatması gerektiğine
19. Balzac, “Varlığı, düşündüğüm gibi değil, var olan şekliyle romanlaştırırım.” diyor.
Balzac’ın sanat anlayışıyla ilgili bu sözüyle aşağıdakilerden hangisi arasında anlamca bir paralellik yoktur?
A) Sanatçı, gerçekleri düş dünyasında biçimlendirmeden verir.
B) Sanatta bütünüyle nesnel gerçeklikten yola çıkılmalıdır.
C) Kişisel izlenimlerin ürünü olmayan bir sanat yapıt yoktur.
D) Okurların, yaşamla özdeşleştiremediği hiçbir eser gerçekçi değildir.
E) Sanat, yeniden bir şeyler üretmek değil, yaşamı kopya etmektir.
20. Veda ki bir güzdür, bin hüzne yakın
I II
Fotoğraflar kalır yırtık ve soluk
Böyle kırık dökük kapanma sakın
III
Daima yeniden başlar yolculuk
IV V
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangileri görevi yönüyle özdeştir?
A) I. ve II. B) I. ve V. C) ll. ve V.
D) III. ve (V. E) IV. ve V.
21. (I) Yazar, son romanında bütün birikimlerinden yararlanarak alışılmışın dışında bir cümle düzeni oluşturmuştur. (II) Yaşamının bir dönemini geçirdiği Ege’yi romanın merkezine yerleştirip kırsal kesim gerçeğini başarıyla yansıtmıştır. (III) Romandaki işleyiş kısa cümlelerle okuru yormayan bir çizgide ilerler. (IV) Sarı tarlalar, harmanların esintisi, çocuklar kendine özgü bir anlatım özellikleriyle kurgulanır. (V) Yapıt, toplumcu gerçekçi romanın dil özelliklerini de bünyesinde taşıyan bir duyarlıkla okurla buluşur.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde sanatçının biçemine yönelik bir değerlendirme söz konusu değildir?
A)I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
22. Döne döne bir kitabı okumak, bir ezgiyi dinlemek, bir resme bakmak isteği duymadıysanız bugüne değin, sanatsever bir kişi olduğunuzu söyleyebilir misiniz? Olsa olsa bir merak ya da bilgi dağarcığınızı artırmak isteği olur sizinki, ama sanatseverlik olmaz. Gerçek sanat yapıtının başlıca nitelikleri; kişiye okumak, dinlemek, bakmak isteğini, hatta tutkusunu aşılamasıdır. Ozanların dizelerini okudukça sever, okudukça onlara bağlanırsınız. Bir sanat yapıtını bilmem kaçıncı kez okumak… Budur sanatseverliğin kanıtı. Bir yapıtın da değeri, yetkinliği kişiye böyle bir isteği vermesiyle ölçülür.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz etmemiştir?
A) Bir yapıtın değerinin nasıl belirlenebileceğinden
B) Sanatseverliğin ölçüsünün ne olduğundan
C) Gerçek sanat yapıtının önde gelen özelliklerinden
D) Yapıtların üzerinde tekrar durmak gerektiğinden
E) Sanatçı olmanın engin bir birikim gerektirdiğinden
23. Roman üzerine çok şey yazıldı, daha da yazılacak. Kimi yazarlar romandan, toplum hayatında bir işe yaramasını, sorunları çözmesini istediler. Kimileri de romanın bir sanat eseri olduğunu ondan ancak biçim güzelliğinin istenebileceğini ileri sürdüler. Bunların çoğu, romanı anlamak isteyenlerin çabası olmaktan çok, ön yargılarla oluşmuş bu türü kavramlara göre yargılayanların düşünceleridir. Oysa roman belli bir düşünceye saplanıp kalmamış okurun, olabileni yaşadığı ve kendinden bir şeyler bulabileceği yapıtlardır.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Roman konusundaki yerleşik düşünceleri değiştirmeye çalışmak sanatın gelişimi için çok önemlidir.
B)Roman, toplumsal sorunların çözümünde rol almamalıdır.
C)Romanın sanat içindeki işleviyle ilgili ortak bir görüş oluşturulmalıdır.
D) Roman, ön yargılarından sıyrılmış okurların gerçeğine denk düşecek şekilde, yaşanabilecek olayları anlatma sanatıdır.
E) Bir toplumdaki sanatsal çalışmalar, o toplumu anlatan romanlara da yansıtılmalıdır.
24. — Örneğin bir kalabalık toplanmış, gidip biz de bakıyoruz. O kalabalığın orada niye toplandığı, nereye baktığı psikolog, sosyolog, siyaset bilimci, gazeteci ve şair için farklıdır. Hangi gözle bakıldığı önemlidir. Şair, şair gözüyle bakar. Hepsi farklı gözle bakar. Farklılık noktası buradan kaynaklanıyor. Şair, şiir konusunu görür orada. Gazeteci onun haberini vermek ister.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A)Sanatçı edebi yapıtlarda anlattığı gerçeği kendince biçimlendirerek sunmalıdır.
B)İnsanların yaşananlara bakış açısı, uzman oldukları alanlara göre değişiklik gösterir.
C)Her yapıt bize yaşamın farklı yönlerini anlatır.
D)Klasik yapıtlarda sanatçılar gerçekte toplumsal sorunları ele alır.
E)Edebiyat, insanı ve toplumsal gerçekleri estetik biçimde anlatma sanatıdır.
25. Ünlü yazar, anlatı ve gösteri sanatını kendinde birleştiren, meddah tavrıyla anlatılmış hikâyeler kaleme alıyor. Bütün kitaplarında hem deyim ve atasözlerine hem de geçmişten günümüze söylenegelen sözlere yer vererek bu tavrı devam ettiriyor. Sanki yazmıyor da kış günü bir meddah kahvesinde toplanmış, kulaklarını dikip gözlerini açmış, hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemeyen meraklı bir dinleyici topluluğuna hikâyeler anlatıyor. Hepsinin özünde hüzün bulunan hikâyelerini canlandırma, benzetme öğelerini kullanarak ve bir komedi maskesi takarak oluşturuyor.
Bu parçada sözü edilen sanatçının hikayeleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Geleneksel seyirlik oyunlarımızın tarzını yansıttığı
B) Mizahi bir anlatıma sahip olduğu
C) Temasının üzücü olaylara dayandığı
D) Kalıplaşmış sözlerden yararlanıldığı
E) Yaşam gerçeklerinin yer aldığı
26. Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Bu cümlede altı çizili sözcüklerde görülen ses olayları aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
A) Ünlü türemesi – ünsüz benzeşmesi
B) Ünsüz yumuşaması – ünlü düşmesi
C) Ünlü daralması – ünlü daralması
D) Ünsüz yumuşaması- ünsüz düşmesi
E) Ünsüz yumuşaması – ünsüz benzeşmesi
27. (I)Bu yapıt, ressamın birikimlerini okurlara sunduğu başarılı bir deneme kitabıdır.(II)Kitap; resimlere konu olan yaşama, aşka doğaya ve sanata uzanan geniş bir konu yelpazesinde denemeler içeriyor. (III) Ressam kitaptaki her yazının devamına sanat anlayışını yansıtan resimlerden de eklemeler yapmış. (IV) Denemedeki kısa hatırlatmalar okunurken sanatçının zaman içinde tuvaline yansıttıktan, söyleşilerde, uluslararası platformlarda dile getirdiği fikirlerin kitaba nasıl da ince ince süzüldüğü derinden hissediliyor. (V) O, en teknik resimlerinde bile aslında bu ülkenin gerçeklerini renklerin arasına nasıl sızdırdığını okuruna açıklıyor, bunu bir sorumluluk gereği yaptığını söylüyor.
Bir sanatçının yapıtının ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümle, öznel bir nitelik taşımaktadır.
B) II. cümlede, kalıcılığı yakaladığından söz ediliyor.
C) III. cümlede, bir saptama yapılıyor.
D) IV. cümlede, sanatçının sahip olduğu bilgi deneyimlerini yansıtan bir nitelik taşıdığı belirtiliyor.
E) V. cümlede, sanat anlayışının temelinde ulusallığın yer aldığı ortaya konuyor.
28. (I) incelememde ünlü sanatçımızın denemeci yönüne ayrıntılı yer verdim. (II) Ayrıca yazarın eleştiri anlayışı üzerinde de durdum. (III) Bu anlayışın getirdiği düşünceleri, örnekler vererek gözden geçirdim. (IV) Sanatçının gösterdiği değişimi belirtmeye ve bu değişimi nesnel bir tutumla yargılamaya özen gösterdim. (V) Tüm bunlara rağmen yazan tam manasıyla anlatmış olduğumu düşünmüyorum
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde “alçak gönüllü olma” anlamı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
29. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükteki “-ca, -ce” eki sözcüğe “gibi “ anlamı katmaktadır?
A) Akraba olmamamıza rağmen kardeşçe yaşayıp gidiyoruz burada.
B) Bizden bir sokak altta oturan dedemleri sıkça ziyaret ediyoruz.
C) Rakip takımın oyuncuları yaşça bizden büyüktü.
D) Böyle bir karar vermeden önce iyice düşünmeni tavsiye ederim.
E) Çalışma şartlarını düzenlemek için yönetimce yeni kararlar alındı.
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A)Sabah erkenden yola çıktım, yine de iş yerine zamanında varamadım.
B)Bu görevi de alnımızın akıyla yerine getirdik, oysa çok çalışmıştık.
C)Harcamalarına hiç dikkat etmiyor, halbuki sabit bir gelire sahip değil.
D)Yeni sulama kanalları açılmasına rağmen yöredeki tarım alanları genişlemedi.
E)Birçok tedbir tedbir aldık, fakat hastalığın ilçeye yayılmasını engelleyemedik.
31. Bursa kent merkezini ve tarihi eserleri gezmek için yola çıktığımızda gezi rehberimiz , “Anılarınızda yer edecek tarihi bir
I
şehirdir. Bursa…” diyor. Rehber bizi geçmişin odalarında dolaştırıyor ;
II III
biz ise rehberin anlattığına şaşırıyor, Bursa’yı adeta yudumluyoruz. Ve şunları ekliyor rehberimiz : “Bursa anlatılmaz, yaşanır . ” Gerçekten
IV V
Bursa’yı anlamak için burada yaşamak gerekiyor.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
32. (I) Güneydoğu denince akla kurak ve yakıcı bir iklim gelir genellikle. (II) Kışın ise Doğu Anadolu gibi olmasa da iklim çetindir. (III) Zaten buradaki baraj gölünü yukarıdan gören tepeye gelinceye kadar, böyle bir iklimin içerisinde yolculuk ediyorsunuz. (IV) Bu tepeden sonra her şey değişiyor ve daha ılıman bir iklimle, neredeyse bir Akdeniz iklimiyle karşılaşıyorsunuz. (V) Zümrüt yeşili sularla renklenmiş bir göle doğru uzanan, su damlasına benzer bir yarımada düşünün!
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A)I. cümlede bir ad, birden çok sözcük tarafından nitelenmiştir.
B)II. cümlede, ilgeç ve bağlaç kullanılmıştır.
C)III. cümlede, yer-yön belirteci adlaşarak nesne görevinde kullanılmıştır.
D)IV. cümle, bağlı cümledir.
E)V. cümle, birden fazla yan cümleciği olan girişik bileşik bir cümledir.
33. Yazılarımı dinlendire dinlendire yazarım. Okuyan da dinlene dinlene okumalı. Bazı yazılarım iki-üç ayımı alır. Elbette bunları yazarken de okumak gerekir. Ben bunlara ‘yan okuma’ adını veriyorum. Konu önceden saptanmış, yola çıkılmıştır. Yolda gidilirken birtakım eksiklikler olduğu görülmüştür. Yani yola çıkarken yanımıza bazı gereçleri almayı unuttuğumuz ortaya çıkmıştır. İşte bunu da ‘yan okumalar’ ile eksik kalabilecek ayrıntıları gideriyorum. Çünkü yazar ne söylemek istediğini bilmeli ve kesin konuşmalıdır.
Bu parçaya göre yazar, “yan okumalarda aşağıdakilerden hangisini yapmak istemektedir?
A) Yanlı ve kesin yargılara varmaktan kaçınmak
B) Herkesi etkileyerek bir yazın anlayışına ulaşmak
C) Bilgi dağarcığının büyüklüğüyle okuru şaşırtmak
D) Yazının belirlenenden çok vakit almasına izin vermemek
E) Yazısıyla ilgili eksiklikleri yayımlamadan önce okuyarak gidermek
34. Türkiye’de sinemaya çok iyi edebiyat uyarlamaları yapılıyor. Benim açımdan bir edebiyat eserini yazan kişiyle onun yapıtını sinemaya uyarlayacak senaristlerin duygu ve düşüncelerinin örtüşmesi çok önemlidir. Ancak bu düşünce göz ardı edilirse sırf yapıtın ekonomik değeri dikkate alınırsa bu tür çalışmalarda “bu çok satan bir eser bundan iyi film olur” gibi faydacı bir düşünce hakim olur. Yapımcılarca yapıtı ortaya koyan yazarla duygusal bir özdeşim kurmanın gerekliliği dikkate alınmazsa çok sayıda kalitesiz film ortaya çıkar.
Bu parçaya göre yazınsal yapıtların sinemaya uyarlanması için aşağıdakilerden hangisinin mutlaka senaristlerce dikkate alınması gerekir?
A) Kendi duygu ve düşüncesine en uygun yapıtı seçip sinemaya uyarlamak
B) Sinema ve edebiyat tarihi bilgilerine sahip olmak
C) Sanat anlayışında bireysel değil, toplumcu yaklaşımı benimsemek
D) Halkın beklentilerine cevap verebilecek yapıtları seçmek
E) Maddi kaygıların da bir yapıt oluşturulurken önemli olduğunun farkında olmak
35. Uzun zamandır romanlarını okuduğumuz sanatçı, ilk yapıtından itibaren yetkin bir romancı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sanatçıda dikkati çeken en önemli özellik yazdıklarının çok dikkatli, özenli ve ince bir gözleme dayanmasıdır. Sanatçı, çarpıcı, duru ve yalın bir anlatımla Çukurova yöresinin özelliklerini, toplumsal gerçeklerini, o yöreye ait ağız özelliklerini de kullanarak aktarır romanlarına. Romanlarında idealize ettiği köylülere de kendi düşüncesini söyletir, vermek istediği mesajları kahramanları aracılığıyla iletir.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Başarılı bir romancı olduğu
B) Roman kahramanlarını sadece köylülerden seçtiği
C) Anlaşılır bir dil kullandığı
D) Yapıtlarında sosyal bir amaç taşıdığı
E) Belli bir yörenin sosyal özelliklerine yer verdiği
36. Geçtiğimiz ay bir söyleşisinde değerli bir şair, günümüz şiirinin gayret gösterilmeden, toplumsal yaşamdan uzak bir noktaya geldiğini vurguluyordu. “Genelleme yapmak istemiyorum, ama okuduklarımdan hiçbir tat alamıyorum.Bir tatsızlık bir duyuşsuzluk var. Masa başı iş havasında şiir yazılıyor. Gelişigüzel ifadelerle şiir oluşturuyorlar, yazdıklarını tekrar incelemeden bir yerlere gelmek, tanınmak istiyorlar. Bir dergi etrafında toplanıp birbirlerinin yayımlarını övüyorlar, böyle bir piyasa oluştu. Yüzlerce şiir yayımlanıyor. Kimse kimseyi umursamıyor.” diyerek düşüncelerini dile getiriyordu.
Aşağıdakilerin hangisi, bu parçada sözü edilen sairin günümüz şiiriyle ilgili yakındıklarından değildir?
A) Yazın dünyasında toplumu anlatan şiirlerin yazılmamasından
B) Şiir yazmanın, ciddi bir özen istediğinin algılanamamasından
C) Şairlerin, oluşturdukları şiirleri gereği gibi okumamalarından
D) Şairlerin kendi kültürlerini yeterince tanımadan başka kültürlere öykünmelerinden
E) Şiire emek vermekten çok, şiiriyle görünmeye, şöhret olmaya çalışılmasından
37. Edebiyatla eleştiri arasında amaç ve nitelik ayrımı vardır. Bu ayrım, eleştiriyi sanattan çok bilime yaklaştırır. Zaten eleştiri için imge zorunlu değildir. Eleştiri ancak görevini daha iyi başarmak için ondan yararlanır. Bunun dışında işini imgelerden çok kavramlarla, düşüncelerle yürütür. Gereksiz saydığı sanatsal anlatışa uzak durur. Açık, anlaşılır, düzgün, süssüz bir dille asıl söylenmek istenenleri nesnel biçimde okura ulaştırır. Onun için eleştiride önemli olan,
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?
A) söylediklerinin güzel olması değil, doğru olmasıdır
B) olaylara farklı açıdan değil, bir açıdan yaklaşmaktır
C) ne anlatıldığı değil, nasıl anlatıldığıdır
D) bilimsel yaklaşımlar değil, tutarlı yaklaşımlardır
E) okurun düşünmesi değil, duygulanmasıdır
38. Bir şair, ıssız bir adaya veya bir dağ evine çekilip tek başına yaşayarak şiirini geliştiremez. Aslında bu toplumdan kaçıştır, şairin amacı ne olursa olsun. Şair ıssız adada dilediğince oturabilir, istediği meyveyi ağaçtan koparabilir Yaşadığı çevrede yaptığı işlere engel olacak kimse olmaz, yoktur karışanı. Ancak şair görünüşte rahat olsa da gün geçtikçe sanatından uzaklaşır. Çünkü beslendiği şiir kaynağından, insanlardan yoksun kalır.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)Toplumsal baskıdan bunalan şairin yeni arayışlar içine girmesi doğaldır.
B)Toplumsal yaşamdan kendini soyutlayan bir şair, nitelikli şiir yazamaz.
C)Sanatını ilerletmek isteyen şair toplum dışına çıkarak kendini yenilemek isteyebilir.
D) Söz konusu şiir olduğunda şairin yararlanacağı kaynak kendi dünyası olmalıdır.
E) Zaman zaman şairler, kendilerinden beklenmeyen davranışlar içine girebilir.
39. Şiirini bilinçle yazan, bunun için de ne yaptığını bilen şairlerin şiirlerini severek ve ilgiyle izliyorum. “Ne yaptığını bilmeyen şairler de mi var?” diyenler olabilir. Evet, var. Onların şiirleri hiçbir zaman belirli bir düzeyi tutturamaz. Bir bakarsınız, çok güzel şiirler yazmışlardır. Bir bakarsınız, ancak bir şiir heveslisinin yazabileceği kadar kötü bir şiir karalamışlardır. Bunun için bu şairler, hep güvendikleri şiir okurlarına bakarlar. Onların değerlendirmelerine göre çekidüzen verirler kendilerine. Kendilerini eleştirenlere de saldırgan bir üslupla yazdıkları yazılarla cevap verirler.
Bu parçada sözü edilen ne yaptığını bilmeyen şairlerde ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Değerli ürünlerin yanında değersiz ürünler de ortaya koydukları
B) Güvendikleri okur kitlesinin değerlendirmelerini dikkate aldıkları
C) İyi tanıdıkları dünyayı anlatmayı tercih ettikleri
D) Başkalarıyla kalem kavgası yürüttükleri
E) Yapılan eleştirilere sağduyulu yaklaşamadıkları
40. Nurullah Ataç, şiir konusunda çok yazmış bir eleştir-menimizdir. Onun eğilmediği yazınsal tür az olmakla birlikte, şiire daha fazla yer verir yazılarında. Varlık dergisinde çıkan yazıları ve kitaplarındaki yazıları tarayarak şiirle ilgili yazdıkları bir araya getirildi geçtiğimiz günlerde. Yeterli olmasa da şiirle ilgili ilk çalışma olduğundan önemsiyoruz bu kitabı. Ataç’la ilgili çalışma yapacaklar için de bir kaynak kitap olma niteliğine sahip görünüyor.
Bu parçada Nurullah Ataç’la ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A)Kendisiyle ilgili hazırlanan kitabın, bir başvuru yapıtı özelliği taşıdığına
B)Yazınsal türlerin birçoğunu yapıtlarına konu edindiğine
C)Yazılarında şiire, diğer yazınsal türlere göre daha fazla yer verdiğine
D)Şiir yazılarıyla ilgili ilk sayılabilecek bir çalışma yapıldığına
E)Hiç yayımlanmamış yazılarının yer alacağı bir kitabın hazırlanacağına
CEVAPLAR
1 | C | 9 | A | 17 | E | 25 | E | 33 | E |
2 | D | 10 | C | 18 | D | 26 | D | 34 | A |
3 | C | 11 | B | 19 | C | 27 | B | 35 | B |
4 | E | 12 | D | 20 | B | 28 | E | 36 | D |
5 | A | 13 | D | 21 | B | 29 | A | 37 | A |
6 | C | 14 | D | 22 | E | 30 | B | 38 | B |
7 | C | 15 | C | 23 | D | 31 | B | 39 | C |
8 | A | 16 | E | 24 | B | 32 | C | 40 | E |