9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı MEB Kitabı Cevapları 59. sayfanın cevaplarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Hazırlık
1. Doğanın korunmasının niçin önemli olduğunu aşağıdaki görselden yola çıkarak tartışınız.
Doğal çevre olmazsa insan nefes alacak oksijenden mahrum kalır, diğer hayvanlar yaşam alanı bulamaz. Çevre bu nedenle tüm canlılar için çok büyük bir gereksinimdir. Tüm canlılar için büyük önem taşıyan doğal çevreyi koruyarak devamlılığını sağlamak gerekmektedir. Biz doğayı korumazsak doğa hızla yok olup gidecektir. Gerek çevre sorunları gerekse insanların hatalı davranışları günümüzde doğal çevreye büyük zarar vermektedir. Bu konuda insanlar bilinçlendirilerek çevremize gereken özen gösterilmeli ve bu alanlar özenle korunmalıdır.
2. Doğanın korunması için neler yapılabileceğini belirtiniz.
· Çevremizi temiz tutmalı atık maddeleri yerlere değil çöp kutularına atılmalı.
· Sanayi alanında çalışan makinelerin atıkları toplanarak belirli bir alanda muhafaza edilmeli.
· Yağları lavaboya değil de pet şişelere koyarak onlar için ayrılmış çöp kutularına atılmalı.
· Su israfı yapılmamalı.
· Ormanlar izinsiz kesilmemeli.
· Orman yangınlarını oluşturan etmenleri önlemek için tedbirli olmalıyız.
· Çevremizdeki insanları yaptığımız sohbet arasında uyarmalı bilinçlendirmeliyiz.
· Çevreyi koruyan vakıflara destek vererek çevremize sahip çıkmalıyız.
· Eğitim seminerleri verilerek insanların bilinçlendirilmesi gereklidir.
· Kullandığımız kozmetik ürünler yerine doğal ürünlere ağırlık verilmeli.
· Çevremizi kirletmemeli temiz tutmalıyız.
· Gelişi güzel yediğimiz şeylerin poşet ve kaplarını yerere atmamalıyız.·
3. Aşağıdaki metinlerin anlatım yönünden farklarını belirleyiniz.
Kahveye yaklaşınca makinist gaza bastı, motoru büyük bir gürültüyle çalıştırdı, egzozunu tüfenk gibi patlattı. Kalabalık ürkerek açıldı, birçokları korkularını gizlemek için kahkaha attılar. Makinist, kahvenin önünde traktörü durdurdu, fakat motoru ıstop ettirmedi. Direksiyona yaslanarak, etrafını saran kalabalığa gururla baktı.
Halil Ağa tesbihini şakırdatarak yaklaştı:
“Hoş geldin bizim oğlan!” dedi makiniste, “Bizim dört beygirli bu he?”
Makinist kasketini geri attı. Kulağının üzerinden düşen çiçeği tam zamanında yakaladı, sapından döndürerek burnuna götürdü:
“Bu, Ağam,” dedi “Nasıl, zorlu değil mi? Adı dört beygirli ya, onun bir günde yaptığı işin, on beygir hakkından gelemez.”
Sözünü doğrulamak ister gibi, gaza bastı, motoru homurdattı. Çiçekler, yapraklar zangırtıyle titreştiler.
Kemal Bilbaşar, Kurban
Mutfakta, üzeri damalı bir muşambayla kaplı, açılır kapanır masada, yaşamımın birçok dönemine tanıklık etmiş bu eski nesnede, çelik bir tastan çorba içiyorum. Masanın, ana katmanlarıyla yüklü ağırlaşmış yüzü hafif dalgalı bir denizi andırıyor. Muşamba ise sayısız kesik ve çiziklerle zamana karşı direnmiş. Bu izlerin kaçını ben yapmış olabilirim, bilmiyorum. Kalın dilimlenmiş ekmekler arasında dolaşan karıncalar görüyorum. Amaçsız bir geziye çıkmış gibiler.
Cemil Kavukçu, Kargalar Rotası
1. Metinde anlatım İlahi bakış açısıyla yazılmıştır. 2. metindeyse Kahraman bakış açısı kullanılmıştır. 1.metinde kişilerin iç dünyasında yaşadıkları dile getirilmiş ve onların neler düşündükleri anlatılmıştır. Bu da İlahi bakış açısıyla olduğunu gösterir. Diğer metinde de hikaye kahramanının ağzıyla anlatılmış her şey.