ATASÖZLERİ
Atasözleri, geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca geçirdikleri deneyimlerinden ve bunlara dayanan düşüncelerden kaynaklanmıştır.
Atasözleri bir milletin ortak düşüncesini, kanaatlerini, tutumunu belirtir. O milletin insanına yol gösterir, yön gösterir. Doğruluğu herkesçe kabul edilmiştir.
Atasözleri kalıplaşmış özlü sözlerdir. Sözcükler değiştirilip yerlerine, aynı anlamda da olsa, başka sözcükler getirilemez. Atasözlerinin sözdizimi de değiştirilemez.
- Zaman sana uymazsa sen zamana uy. Sen zamana uy zaman sana uymasa da (Şeklinde değiştirilemez.)
Atasözleri, iletmek istediği anlamı kısa ve özlü olarak dile getirir.
- Dikensizgül olmaz.
- Bir baş soğan bir kazanı kokutur.
- Etek öpmekle dudak eskimez.
Atasözleri özlü sözler olmakla beraber topluma ders veren, öğüt veren sözlerdir.
- Alacakla verecek (borç) ödenmez.
- (Bir yerden alacağınız para zamanında gelmez, siz de zamanında tedbirinizi almazsanız borçlarınızı ödeyemez, zor duruma düşersiniz.) (Önceden önlemini al.)
- Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince.
- (Tarladaki, harmandaki buğday senin ambarına girmeden senin olmaz, bir doğal afet sonucu hepsi yok olabilir.
- Çocukların da sen zor duruma düşmeden gerçek tavırları belli olmaz. Yoksulluğa düştüğünde anlaşılır.)
- (Ne malına ne çocuklarına aşın derecede güven.)
- İstediğini söyleyen istemediğini işitir.
- (Bir kimseye yersiz, ağır sözler söylemeye kalkarsan o kişi de sana ağırsözlerle karşılık verebilir.)
- (Hiçbir zaman kimseye çirkin söz söyleme)
- Paça ıslanmadan balık tutulmaz.
- (Hiçbir nimet zahmet çekilmeden, özveri gösterilmeden elde edilmez.)
- (Kazanç elde etmek için zahmet çekmeyi bil.)
- Su testisi su yolunda kırılır.
- (Bir kişi hangi amaca hizmet ediyorsa o uğurda bir kazaya uğrar ve yok olur. Kötü işlerle uğraşan kişi, o kötülükle bir gün kendisi de karşılaşabilir.
- Korkak bezirgan (tüccar) ne kâr eder ne ziyan (zarar)
- (İş yapmaya korkan iş sahibi kendisini zarardan korumuş olur; ancak kazanç da sağlayamaz.)
- (İş dünyasında zaman zaman risk almayı bilmek gerekir)
Atasözleri genel kural niteliği taşır. Bunun için de çoğunlukla geniş zaman ve emir kipiyle çekimlenir.
- Vakit nakittir. (geniş zaman)
- Görünen köy kılavuz istemez, (geniş zaman)
- Adamın ahmağı malını över. (genişzaman)
- Al gününde al; ver gününde ver. (emir)
- Büyük lokma ye; büyük söyleme, (emir)
- Keseye danış, pazarlığa sonra giriş, (emir)
Atasözlerinin bir kısmı sosyal olayları dile getirir.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür, (kıskançlık)
Bazı atasözleri doğa olaylarına değinir.
- Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. (mevsim)
Bazı atasözleri mantığa dayalı olarak ders verir.
- Ayağını yorganına göre uzat. (dikkat ve tedbir)
Kimi atasözleri de töre ve geleneklere yer verir.
- Birfincan kahvenin kırkyıl hatırı vardır. (Türktoplumuna özgü birdurumdur.)
İnanışları ele alan atasözleri de vardır.
- Akacak kan damarda durmaz, (kader)
Atasözleri çoğu zaman mecaz anlamda kullanılır. Ancak gerçek anlamda kullanılan atasözleri de vardır.
- Bugünün işini yarına bırakma, (ger. anlam)
- Dost ile ye, iç; alış, veriş etme. (ger. anlam) Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır, (gerçek anlam)
- Keskin sirke küpüne zarar, (mecaz)
- Can bostanda bitmez, (mecaz)
- Acı acıyı keser, su sancıyı keser. (mecaz)
Mecaz anlam içeren pek çok atasözü kinayeli anlatımdır. Çünkü atasözünün mecaz anlamının yanı sıra gerçek anlamını da düşünmek mümkündür.
- Mum dibine ışık vermez, (kinaye)
- (Mum çevresini aydınlatırken dibi karanlıktır. Kişi uzak çevresindeki insanlara yardımcı olurken kendi yakınlarının sorunlarından habersizdir, onlara yardımcı olamaz.)
- Kaynayan kazan kapak tutmaz.(Kaynamakta olan kazanın buhardan kapağı yerinde durmaz, buharı dışarı atar. İçin için büyüyen bir olay, bir duygu, çok geçmeden patlar, toplumun heryanına yayılır.)
- Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez.(Gerçekte ağaç ne kadar uzarsa uzasın gökyüzüne ulaşamaz. İnsan ne denli yükselirse yükselsin bir yerde durur. Mutlaka birson nokta vardır.)
- Irmak (çay,dere)tan geçerken at değiştirilmez.(Bir attan inip bir başka ata ırmaktan geçerken binilirse suyun içine düşülebilir, su sürükleyebilir. Bir iş yapılırken yöntemlerde değişiklik yapılırsa o işten istenilen sonuç alınamayabilir.)