Özel Mektup Nedir, Biçim Özellikleri Nelerdir, İlk Örnekleri Nelerdir?

Özel Mektupların Özellikleri

Akraba, arkadaş, dost. tanıdık, meslektaş vb. olmaları yönüyle aralarında ilişki bulunan kişilerin bir­birlerine yazdıkları mektuplara özel mektup denir. Özel mektuplarda kurumsal ilişkiler, resmî konular değil, sadece alıcıyı ve göndericiyi ilgilendiren özel konular ele alınır.

Özel mektuplar, birbiriyle konuşma ihtiyacı his­seden kişilerin karşılıklı konuşmalarının mümkün ol­madığı durumlarda başvurdukları tek taraflı bir ko­nuşma gibidir. Mektubu, konuşmadan ayıran temel fark, dönütün (geri bildirimin) ya geç gelmesi ya da hiç gelmemesidir. Bir konuşma esnasında konuşan kişilerden biri bir şey söylediği ya da sorduğu zaman, diğer kişi de ona karşılık (diyalog) verir ve konuşma bu şekilde sürüp gider. Mektupta böyle bir durum söz konusu olamaz. Bir mektubun dönütü, o mektuba ce­vap olarak yazılacak başka bir mektuptur.

Özel mektuba konu yönünden bir sınır çizilemez. Dostlar, arkadaşlar, akrabalar vb. arasında ko­nuşulabilecek her tür konuda özel mektup yazılabilir.

Ele alınan konunun niteliği ve mektubun göndericisi ile alıcısının birbirlerine karşı özel du­rumları, mektubun dil ve anlatım özelliklerini be­lirleyen ana etkenlerdir. Her mektup aynı üslupla yazılmaz. Söz gelimi sevinçli bir haberin verileceği bir mektupla üzücü bir olayın anlatılacağı bir mektup ay­nı üslup özelliklerini taşımaz. Benzer bir durum, aynı konuda farklı kişilere yazılmış mektuplar için de söz konusudur. Üniversite sınavında tıp fakültesini kaza­nan bir gencin bu haberi vermek için mektup yazdı­ğı kişilerden biri, doktor olmak istemesine karşın aile­vi sorunlardan ötürü eğitimini yarım bırakmış bir ço­cukluk arkadaşı; bir diğeri de mesleği doktorluk olan bir amcasıysa, bu mektupların üslup özelliklerinin, hi­tap ve ifade tarzlarının birbirinden farklı olması son derece doğaldır.

Özel mektuplarda konu dışına çıkılmamalı, alı­cıyı ilgilendirmeyecek ayrıntılara yer verilmemeli­dir. Duygu ve düşünceler; kısa cümlelerle, duru, ya­lın, özentisiz, içten ve anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Özel mektubun, değerini ve etki gücünü içtenlikli bir anlatımla oluşturulmasından alan bir metin tü­rü olduğu unutulmamalıdır.

Öğretici metinler çoğunlukla giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Mektuplarda giriş, ge­lişme ve sonuç bölümlerinin olmasını, bir zorunluluk değil, anlatmayı ve anlamayı kolaylaştıran yapısal bir düzenleme olarak görmek daha doğrudur.

Giriş bölümü, mektubun yazılış nedeninin belir­tildiği bölümdür. Bu neden, genellikle özlem ve me­rak bildiren cümlelerle ortaya konur. Gelişme bölü­mü mektupta asıl anlatılmak istenenlerin ortaya kon­duğu, ayrıntılara girildiği bölümdür. Bir mektupta bir­den çok konu üzerinde durulabilir. Böyle bir durumda konudan konuya atlanmamalı, her konu ayrıntılarıyla ortaya konduktan sonra ayrı bir konuya geçilmeli, her konu ayrı bir paragrafta ele alınmalıdır. Mektup sev­gi, saygı ve iyi dileklerin bildirildiği sonuç bölümüyle tamamlanır.

Mektupların bir araya getirilerek kitaplaştırma­sının hem Doğu hem de Batı edebiyatlarında çok es­kilere dayanan bir geçmişi vardır. Mektupların es­ki edebiyatımızdaki kitaplaştırılma süreci, münşeat­lar ve mektubatlar aracılığıyla ilerlemiştir. Münşeat, farklı konularda düz yazıyla oluşturulmuş metinlerin bir araya getirildiği eserlerin genel adıdır. Münşeat­larda özellikle süslü nesirle oluşturulmuş tarih, tasav­vuf metinlerine ve mektuplara yer verilmiştir. Mektu­batlar ise sadece mektuplardan oluşan eserlerdir.

Özel mektupların kitaplaştırılması süreci Tanzi­mat’la birlikte hız kazanmış; günümüze kadar birçok kişinin özel mektupları, bu mektupların alıcıları ya da araştırmacılar tarafından bağımsız eserlerde bir ara­ya getirilmiştir. Kendi yazdıkları mektupları kitaplaştıran yazarlar da vardır.

Özel mektuplarda konunun içeriğine göre dil farklı işlevlerde kullanılır: Dil; olay, durum, kişi vb. ile ilgili gerçek bilgilerin aktarıldığı, bunlarla ilgili haberle­rin verildiği bölümlerde göndergesel işlevde; ele alı­nan konuyla ilgili duygu ve heyecanların dile getirildi­ği, öznel değerlendirmelerin yapıldığı bölümlerde he­yecana bağlı işlevde; göndericinin alıcıdan bir şey­ler yapmasını istediği bölümlerde ise alıcıyı hareke­te geçirme işlevinde kullanılır.

Özel mektupların biçim özellikleri şunlardır:

  1. Mektup, temiz ve düzgün bir kâğıda, siyah ya da mavi mürekkepli bir kalemle yazı­lır. Günümüzde mektupların bilgisayarla ya­zılması hoş karşılansa da en doğrusu özel mektubun elle, mümkünse el yazısıyla yazılmasıdır. Mektup kâğıdının beyaz ve çizgi-siz olması gerekir. Renkli ve süslü kâğıtlara mektup yazmak, mektup yazımında kurşun kalem ve renkli kalem kullanmak doğru de­ğildir.
  2. Mektubun yazıldığı yer ve tarih, kâğıdın sağ üst köşesine yazılır.

Van, 22 Şubat 2012

Çorum, 17 Ağustos 2013

  1. Mektup bir hitap sözüyle başlar. Bu hitap, mektup yazılan kişiyle mektubu yazan kişi arasındaki özel durum dikkate alınarak belir­lenir. Hitap sözünün, tarih ve yerin yazıldığı hizadan biraz aşağıda, sol üst köşede satır-başı yapılarak yazılması gerekir. Hitaplarda her kelime büyük harfle başlar ve hitap sö­zünden sonra virgül konur.

Sevgili Kardeşim,

Aziz Dostum,

Değerli Arkadaşım,

  1. Mektubu yazan kişinin ismi ve soy ismi, mek­tubun sağ alt köşesine yazılır; imza, ismin ve soy isminin yazıldığı yerin altına atılır.
  2. Mektubu yazan kişinin adresi sol alt köşeye yazılır. Adres bildirmek, her mektup için zo­runlu değildir. Adres, mektup yazanın adre­sinin bilinmediği ya da bilinen adreste bir de­ğişiklik olduğunda yazılmalıdır. Sürekli mek­tuplaşman bir kişiye her mektupta aynı adres bilgilerini bildirmek doğru değildir.
  3. Yazımı tamamlanan mektup, temiz bir zar­fa konur. Gönderenin adresi sol üst köşede, alıcının adresi ise sağ alt köşede yer alacak şekilde yazılır. Adreste yer alan her kelime büyük harfle başlar ve adres bilgileri okunak­lı bir yazıyla yazılır.