Paragraf - 2 (Çıkmış Sorular)
- Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
- Doğru sayısı: %%SCORE%%
- Yaptığınız yanlış sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
- Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%
Soru 1 |
Yapıtlarında kasabayı olduğu kadar büyük kenti de anlattı. Halkın dertlerini olduğu kadar aydınlar arasındaki iletişim kopukluğunu da canlandırdı. Kişilik arayışlarını, toplumun insana baskılarını sergiledi. Bunları yazıya dökerken, bizim ayrımında olmadığımız en can alıcı ayrıntılardan yararlandı. Önemli bir yanı da dünya edebiyatının öncü deneylerinden beslenirken yerli kalabilmesiydi.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada tanıtılan yazarın bir özelliği değildir?
(ÖYS 1994)
Yapıtlarında insan ve toplum sorunlarına yer verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sanatlı bir anlatıma başvurma İpucu: TEBRİKLER! | |
Edebiyattaki yeni arayışlardan yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kendi öz değerlerine bağlı kalabilme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Anlatımda ayrıntılardan yararlanma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 2 |
Lucas'ın "Roman her şeyi kapsar, çok yönlüdür; öykü ise düz ve dar bir çizgi üzerinde gelişir." gibi bir düşüncesi var. Ancak bu düşüncenin, ortaya konan bütün öykü ve romanlar için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Sözgelimi, Hemingway'in İhtiyar Balıkçı'sı, Steinbeck'in İnci'si tek bir çizgi, tek bir olay üzerinde ilerler. Bunun yanı sıra kısa ama çok yönlü, çok boyutlu öyküler de vardır.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
(ÖYS 1995)
Kimi eserlerin alışılmışın dışında özellikler taşımasının onların değerini azaltmadığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Romanın belirleyici özelliklerinin neler olduğu İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Roman yazmanın öykü yazmaya oranla daha güç olduğu İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Romanda değişik görüşlerin ele alındığı yargısının doğru olmadığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Öykü ile romanı birbirinden kesin çizgilerle ayırmanın zorluğu İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 3 |
Tarih açısından çok değerli olan bu ören yerinde isteyen turist, istediği duvarın üstüne çıkıp istediği yerde dolaşabiliyor. Bırakın yasaların gerektirdiği sorumluluğu, tarihe, kültür mirasına karşı duyulması gerekli sorumluluk bile bu davranışı bağışlatmaz. Mozaiklerin, duvarların yıpranması akıl almayacak boyutlarda. Alınacak basit önlemlerle bu yıpranma en aza indirilebilir. Yıllardır önlem alınmamış olması gerçekte tarihin yok edilmesidir.
Bu parçada, söz konusu ören yeriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
(ÖSS 1995)
Turistlerin doğru olmayan davranışlarına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İlgili kuruluşların görevlerini gereğince yapmadıklarına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gereği gibi korunmadığına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Tarihle ilgili kalıntıların yok oluşuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Değerini belirtmek için neler yapılacağına İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 4 |
Şehir içi otobüs yolcularına dikkatlice bakınca neler görürüz? Yolculardan kimileri konuşma gereksinimi duyarlar. Yanlarında oturan yabancıya, öteki yolcuları rahatsız edecek biçimde aile içi sorunlarını anlatmaktan çekinmezler. Kimileri yorgunluktan bitkin, bir an önce gideceği yere varma ya da kalkacak birinin yerine oturabilme telaşındadır. Oturduğu yerde uyuyan yolcular da vardır. Ütüsüz, yıpranmış giysililer; boyasız, çamurlu ayakkabılılar da az değildir. Eğer öğrencisi bol bir otobüse bindiyseniz, o zaman gülen yüzler görebilir, İçinizin aydınlandığını fark edebilirsiniz.
Bu parçada, sözü edilen otobüs yolcularıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
(ÖSS 1995)
Giyim kuşama önem vermeyenlerin de bulunduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kimilerinin görgü kurallarına uymadıklarına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Sıkıntılarını yansıtan bir tutum içinde olduklarına İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çevrelerindeki insanları küçümsediklerine İpucu: TEBRİKLER! | |
Gençlerin öteki yolcular üzerindeki etkisine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 5 |
Mektup bizde genellikle yaygın olmayan bir tür. Otobiyografi de öyle. Oysa bu tür yapıtlar, yani mektuplar, otobiyografiler bir yazarı tanımada, onun yapıtlarının özelliğini, inceliğini ve güzelliğini görmede, iç dünyasını öğrenmede bulunmaz kaynaklardır. Nitekim Batı edebiyatında bu tür yapıtlar, özellikle de mektuplar oldukça yaygın.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
(ÖSS 1996)
Edebiyatımızda mektup ve otobiyografi türünde ortaya konan ürünlerin sayıca birbirine yakın olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Mektuplarla otobiyografiler arasında işlevsel bir ortaklığın olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Mektuplarla otobiyografilerin bir yazarı tanımada güvenilir belgeler olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Mektup ve otobiyografi gibi türlerin oluşturuldukları dönemden izler taşıdığına İpucu: TEBRİKLER! | |
Mektup türünde oluşturulan yapıtların bizim edebiyatımızda çok az olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 6 |
Belli bir dönemin romanını yazmak, gerçekten çok güçtür. Bu güçlük, dönemi yansıtacak olay, durum, kişi gibi öğelerin durmuş oturmuş olmamasından kaynaklanır. Bunun gerçekleşmesi için, yaşanılanların üzerinden uzunca bir süre geçmesi gerekir. Yaşanılanlar bu süre içerisinde durulup tortulanmalı ki yazar onlara soğukkanlı bir yaklaşımla bakabilsin. Bu olmazsa yazar, yazdığı şeyin içinde yer alamaz, anlattıklarını inandırıcı kılamaz. Daha doğrusu nesnel olarak yargılayıp değerlendiremez. Bunun doğal bir sonucu olarak da nesnel bir tutumla yazamaz.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi belli bir dönemin romanını yazmak için gerekli koşullardan biri değildir?
(ÖSS 1996)
Yazarın olaylara bakışının yansız olması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Olayların, sıcağı sıcağına anlatılmasından kaçınılması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Kahramanların kişiliklerinin olay içerisinde verilmesi İpucu: TEBRİKLER! | |
Anlatılacakların iyice değerlendirilip özümsenmesi İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Anlatılanların, okur üzerinde gerçeklik duygusu uyandırması İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 7 |
Elimdeki kitabın kapağında, bütün öğrencilerinin sevgiyle bağlandıkları, tatlı-sert kişiliği adeta fotoğraftan dışarı taşan sevgili hocamız masasına oturmuş. Mürekkepli kalemi eline almış, belli ki eserlerinden birini özenle temize çekiyor. Her zamanki gibi şık, gömleği tiril tiril. Elbisesinin kumaşında mutlaka bordo rengi bulunmalı. Gülmeye her an hazır yüzü ile ne kadar canlı; sanki fotoğraftan dışarı çıkıverecek, ya hemen bir şeye kızacak, alınacak ya da hoşnut kaldığı günlerde yaptığı gibi sarılıp öpecek sizi.
Bu parçadan, sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
(ÖSS 1995)
Kılık kıyafetini önemser. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Duygularını dışa vurmaktan kaçınır. İpucu: TEBRİKLER! | |
Çevresindekilerce çok sevilir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Karşısındakinin davranışlarından hemen etkilenir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Çalışmalarında titizlik gösterir. İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 8 |
Ben dünyanın neresinde bulunuyorsam oraya, oranın insanına, coğrafyasına, tarihine, doğasına bakmadan, orayı yazmadan yapamam, Bana göre dünya, kısacası her şey yazılmak için vardır, Kimi zaman yalnız doğadır, tarihtir gördüğüm, kimi zamansa salt insan yaşamı. Dünyayı böyle algılarken kendimi zorlamam, ilgi alanım beni nereye sürüklerse o yöne giderim.
Bu sözleriyle sanatçı hangi özelliğini vurgulamak istemiştir?
(ÖSS 1996)
Tarihe ve coğrafyaya özel bir önem verme İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İlginç konular bulmaya çalışma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
İnsanların yaşamına ilgi duyma İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Genellikle doğadan kopmama İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Yaşadığı ortamı yazıya dönüştürme İpucu: TEBRİKLER! |
Soru 9 |
Yıllardır kentlerde yaşıyorum. Kentlerde öğretmenlik yaptım; gençlerle yakın ilişkilerim oldu. Bunlar bir ölçüde yazdıklarıma yansıyor. Son öykülerimde ise kentten çok, gençlerle İlgili konuları ele aldım. Aslında ben, köy kent ayrımı yapmıyorum. Çünkü bir yazar, hakkında bilgi sahibi olduğu, daha doğrusu etkilendiği her çevreyi yazmalıdır.
Bu parçanın bütününde yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
(ÖSS 1996)
Kent yaşamını ne zamandan beri tanıdığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gençlik sorunlarına ilgi duyduğu İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Gençlerle iç içe yaşamanın gerekliliğine inandığı İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Konularını hangi kaynaklardan seçtiği İpucu: TEBRİKLER! | |
Öğretmenlikle yazarlığı birlikte yürüttüğü İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |
Soru 10 |
Her okur kuşağı kendi ilgisinin, duyarlığının, birikiminin ulaşabildiği yere kadar İzliyor şiiri; ondan sonrasını yok sayıyor. İnsana, dünyaya, toplumsal olgulara bakış değişirken şiirin de değişebileceği düşünülmüyor. Bu yüzden onlar, hangi dönemde kaldılarsa o dönemdeki gibi şiir yazılmasını istiyorlar. Yeni şiiri, anlama, eleştirel bir süzgeçten geçirme çabası göstermeden, "Anlamıyorum." diyerek reddeden böylesi okurlara verilecek yanıt şu olabilir. "Bugün öyle şiir yazılmıyor."
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
(ÖSS 1996)
Şiir anlayışının kuşaktan kuşağa değiştiğine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Eski kuşağın yeni şiiri anlamak için çaba göstermediğine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Şiiri anlamada alışkanlıkların bir etkisi olmadığına İpucu: TEBRİKLER! | |
Şiirdeki değişmenin doğal karşılanması gerektiğine İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. | |
Eski kuşağın yeni şiir konusunda önyargılı olduğuna İpucu: ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin. |