Paragraf – 44 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)

Paragraf – 44 Çıkmış Sorular (Test Çöz – Online)

Paragraf - 44 (Çıkmış Sorular)

  • Toplam Soru sayısı: %%TOTAL%%
  • Doğru sayısı: %%SCORE%%
  • Yaptığınız yanlış sayısı:  %%WRONG_ANSWERS%%
  • Doğru yüzdesi: %%PERCENTAGE%%

Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Şiirin yüzlerce tanımı vardır. Bence şiir, şairin dünyaya sığmama halidir. Bu dünyayı biraz daha geniş kılma, onu farklı bir dünya haline getirme çabasıdır.

Bu parçada anlatılmak istenenle, aşağıda şi­irle İlgili olarak verilenlerden hangisi arasında anlamca bir bağlantı kurulabilir?

(ÖSS 2007)

A
En güzel yanı, insanı yaşama bağlamasıdır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Düz yazıdaki tadın ve iletinin yoğunlaştırılmış biçimidir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Yaşamın sınırlarını aşma, ona yeni anlamlar ve duyarlıklar yüklemedir.
İpucu:
TEBRİKLER!
D
Belli bir birikimin sonucunda oluşan etkileyici bir üründür.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Duygularımıza seslenen, onları besleyen bir güçtür.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 2

Deneme, yaşananları, akıldan geçenleri düşünsel yönden derinleştirerek yorumlamadır. Belki bir ro­man, bir öykü bir ölçüde özetlenebilir. Ne var ki, denemeyi özetlemeye kalkmak, insanı, tırnağının ucunu göstererek tanımlamaya benzer. ---. Göz gezdirilerek okunmaz. Deneme okuru, eline aldığı yazıyı kılı kırk yararcasına, irdeleyerek okur; dü­şünceler, duygular, gözlemler dünyasında yeni yolculuklara çıkar.

Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi geti­rilmelidir?

(ÖSS 2006)

A
Kişisel görüşlerin söyleşi havasında işlenmesi denemenin özelliklerinden biridir
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Deneme, yazınsal bütünlüğü bozulamayan bir türdür
İpucu:
TEBRİKLER!
C
Denemede söylenenlerin doğruluğu kanıtlanmaya çalışılmaz
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Denemeler konusal yönden öteki yazı türlerinden ayrılır, değişik duygu ve düşünceleri kuşatır
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Deneme, yazarına özgürce yazma olanağı verir, okurun düşünce evrenini genişletir
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 3

Öyküleri üzerinde çok çalışan, az ve öz öykü yayımlayan bir yazar. Kapalılığı kendine ilke edin­miş. Öykülerinin öylesine yoğun bir içeriği var ki bunu kolayca anlamak olanaksız. Anlamlar açık seçik bir biçimde ortaya konmuyor, onları çok yönlü ve incelikli bir yaklaşımla irdelemek gerekiyor. Bunlardaki gizli güzelliklerin tadına bu yolla varılabiliyor.

Bu parçada sözü edilen sanatçının tutumuyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle­nebilir?

(ÖSS 2007)

A
Yazdıklarının anlaşılmasını  okurlarının çabasına bıraktığı
İpucu:
TEBRİKLER!
B
Farklı biçemler kullanmaktan kaçındığı
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Sıradan, kalıplaşmış konuları işlemek istemediği
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Söylemini belirli düşüncelere göre biçimlendirdiği
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Anlatımında benzetmelerden yararlandığı
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 4

Öykü yazarken, okurun ilgisini kamçılamak, düşünmesini sağlamak gibi bir kaygım yok. Bu nedenle, onun merakını sürekli diri tutmak için, kurmaca izlenimi veren yöntemleri kullanmaktan da özellikle kaçınıyorum. Aslında bunların, anlattıklarım içinde, kendiliğinden var olduğuna inanı­yorum. Şu da var ki okur, merak öğesini diri tutmak amacıyla oluşturulan yapay bir kurguyu hemen anlar.

Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir?

(ÖYS 1998)

A
Bunun da, öyküden alınacak zevki öldüreceğini düşünüyorum.
İpucu:
TEBRİKLER!
B
İçtenlikle söylemek gerekirse, aslında öykücülükte iddialı bir yazar değilim.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Çünkü ben anlatımda içtenliği ön plana çıkaran bir sanatçıyım.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Alışkanlıktan olsa gerek, bütün öykülerimde merak uyandıracak öğelere yer verdiğimi fark ettim.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Bu nedenle bütün gücümü ilginç öyküler yazmak için harcıyorum.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 5

(I) Romanlar genellikle insanı konu alan kurmacasal ürünlerdir. (II) Bu yönden onlar sorunları an­latmaz, sorunların kaynağını gösterir. (III) İşledikleri konularla insanların duyarlığını geliştirir, keskinleştirir. (IV) Romanlarda gazete ve televizyonlarda rastlayabileceğimiz sıradan konular da işlenebilir. (V) Ancak romanı özel kılan, onun an­latılanları kahramanların bakış açısından verme­si, okurun neden-sonuç ilişkisi kurarak düşünmesini sağlamasıdır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gilerinde romanın işlevinden söz edilmemiştir?

(ÖSS 2008)

A
I. ve III.            
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
I. ve IV.              
İpucu:
TEBRİKLER!
C
II. ve V.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
III. ve IV.          
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
IV. ve V.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 6

Karşılaştığımız kişilerde ve yaşadığımız olaylarda farkına vardığımız ortak özellikler, genelleme yap­mamıza neden olmuştur çoğu zaman. Bu da bizde "bir teknede yoğurmak" diye adlandırabile­ceğimiz bir alışkanlık yaratmıştır. Artık kişilerin ya da olayların birbirine benzeyen yönlerine bakarak, yalnızca bunları göz önünde tutarak, on­ları sanki aynı şeymiş gibi düşünür hale gelmişizdir. Öyle ki yeni tanıdığımız insanların ya da ilk kez karşılaştığımız olayların bazı belirgin özelliklerini görmemiz..

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

(ÖSS 2007)

A
söz konusu durumları daha ayrıntılı bir biçimde değerlendirmemizi sağlar.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
onları  başkalarıyla özdeşleştirmemize yol açmıştır.
İpucu:
TEBRİKLER!
C
gördüklerimizin başkalarından ayrılan yönlerini bulmamızı kolaylaştıracaktır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
bizde, onları tanımaya karşı istek uyandıracaktır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
bir anlamda, onların kimi özelliklerine kolayca alışamayacağımız anlamına gelir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 7

(I) Çağdaş Türk öykücülüğünün önemli kilometre taşlarından biri olan Sait Faik, hem kendi kuşağını hem de sonraki kuşakları derinden etkilemiştir. (II) Onun adına düzenlenen ödüllerin dağıtımı ya­zara yakışır bir saygınlıkla sürüyor. (III) Ama ben ilk öykülerimi yazdığım seksenli yılların başların­da bir gün bu ödülü alabileceğimin hayalini bile kuramazdım. (IV) Hatta on beş yıl sonra kitabım bu ödüle değer bulununca sevindiğim ölçüde şa­şırmış ve korkmuştum. (V) Çünkü öyküye daha sıkı sarılmam gerektiğini, sorumluluklarımın arttı­ğını biliyordum.

Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangi­sine düşüncenin akışına göre "Böyle bir ödülle onurlandırılmayı aslında her öykü yazan ister." cümlesi getirilmelidir?

(ÖSS 2008)

A
I
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
II
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
III
İpucu:
TEBRİKLER!
D
IV
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
V
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 8

Romancılarımız, edebiyatımızın bir döneminde toplumsal sorunlara sahip çıkmayı ilke edinmiş, yapıtlarında bunları yansıtmaya çalışmışlardı. Daha sonra Türkiye'nin ve dünyanın değişme­siyle bu yaklaşım da geçerliğini yitirdi. Ro­mancılarımız toplumsal konular yerine bireysel konuları anlatmaya yöneldi. Bu yönelim, onların kimi düşünceleri yansıtmaması anlamına gelmez. Elbette her romanın yine de bir iletisi vardır. Ama bu. hesaplı bir biçimde, bir amaç doğrultusunda yapılıyorsa o zaman, yazılan, romanlığını yitirir; ya reklam metni olur ya da propaganda.

Bu parçada romanlarla ilgili olarak karşı çıkı­lan nedir?

(ÖSS 2006)

A
Yalnızca insanın anlatılması
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Çeşitli sorunlara çözümler önerilmesi
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Dilinin kendine özgü nitelikler taşımaması
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Bir düşünceye bağlanıp onun benimsetilmeye çalışılması
İpucu:
TEBRİKLER!
E
Biçimsel özelliklerinin önemsenmemesi
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 9

Tarihsel yapıların eskimiş bölümlerini, özelliklerini yitirmeden yenileştirme konusunda insanların bir yanılgısı var, Böyle bir işlem "bugünü" de yaşat­mak için yapılır ama eskinin izlerini silmeden, bozmadan. Bir de yapıyı insan sıcaklığına kavuş­turmak önemlidir. Antalyalı bir teyzeye sormuş­tum: "Teyze onarım nedir?" "Düşen taşı yerine koyarsın, onarım olur." dedi. işte düşen taşı ye­rine koyabilmek için, o yapının içinde birilerinin yaşaması gerekir. Yapı yalnızlıktan hoşlanmaz, onun onarılması şarttır. Ama öyle olmuyor. Örneğin evi yıkıyorlar, yeniden yapıyorlar; tarih bitiyor o zaman.

Bu parçada tarihsel yapılarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

(ÖSS 2007)

A
Onarılırken gerekli ön hazırlıkların yapılmamasından
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
B
Halkın, oturduğu bu evleri özenli kullanmamasından
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Bu nitelikteki evlerin oturmaya elverişli olmamasından
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Onarılırken onların özgün özelliklerinin korunmamasından
İpucu:
TEBRİKLER!
E
İnsanlara bu yapıların değerine yönelik bilgiler verilmemesinden
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Soru 10

Bu sanatçımızın şiirlerini gelenekle beslediğini söyleyebilirim. Doğaldır ki her şiirde, her sanat yapıtında, az ya da çok geleneğin payı vardır. Ne var ki bu şiirlerde gelenek, biraz daha belirgin bi­çimde, biraz daha bilerek, isteyerek kullanılmıştır. Sanki sözcükler daha güzel, daha işlevseldir. Ancak bu, gelenekle kan bağı korunarak yapılmıştır. Gelenek sözcüğünün içinde, başta Divan edebiyatı, sonra az da olsa Halk edebiyatı, özellikle de Cumhuriyet'ten bu yana Türk şiirinin geçirdiği çeşitli serüvenler, deneyimler vardır.

Bu parçada sözü edilen sanatçının şiirleriyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

(ÖYS 1998)

A
Geçmişte şiirler deneyimlerden yararlanılarak oluşturulmuştur.
İpucu:
TEBRİKLER!
B
Bireyselliğe aşırı ölçüde önem verilmiştir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
C
Konular değişik alanlardan seçilmiştir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
D
Okurları etkileyecek bir dil kullanılmıştır.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
E
Biçimle özün birbirini bütünlemesine özen gösterilmiştir.
İpucu:
ÜZGÜNÜM!Bir daha deneyin.
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
10 tamamladınız.