Şiir ve Gelenek, Divan Geleneği, Halk Geleneği, Modern Şiir Geleneği, Özellikleri

Şiir ve Gelenek

Türk şiirinde üç tane şiir geleneği vardır:

Halk Şiiri Geleneği

  • Sâde, açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
  • Millî ölçümüz olan hece ölçüsü ve dörtlük kullanılmış­tır.
  • Aşk tabiat kahramanlık aynlık gibi konular istenmiş­tir.

Değirmenden geldim beygirim yüklü
Şu kızı görenin del’olur aklı
On beş yaşında kırk beş belikli
Bir kız bana emmi dedi neyleyim

Birem birem toplayayım odunu
Bilem dedim bilemedim adını
Albıstan yanaklı Türkmen kadını
Bir kız bana emmi dedi neyleyim

Bizim ilde urum olur uc olur
Sızılaşır bozkurtları aç olur
Bir yiğide emmi demek güç olur
Bir kız bana emmi dedi neyleyim

Karac’oğlan der ki n’olup n’olayım
Akan sularınan ben de geleyim
Sakal seni makkabınan yolayım
Bir kız bana emmi dedi neyleyim

Karacaoğlan

 

Divan Şiiri Geleneği

  • Saray çevresinde gelişen bir gelenektir.
  • Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanılmıştır.
  • Aruz ölçüsü ve beyit nazım birimi kullanılmıştır.
  • Söz sanatlarına fazlaca yer verilmiştir.
  • Aşk, şarap, kadın, tasavvuf, tabiat gibi konular işlen­miştir.

Mende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var
Âşık-i sâdık menem Mecnûn’un ancak adı var

N’ola kan tökmekde mâhir ola çeşmüm merdümü
Nutfe-i kâbildürür gamzen kimi üstâdı var

Kıl tefâhur kim senün her var men tek âşıkun
Leylî’nin Mecnûn’u Şîrîn’ün eger Ferhâd’ı var

Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle
Derde yoh sabrı anun her lâhza min feryâdı var

Öyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur
Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var

Gezme ey gönlüm kuşu gâfil fezâ-yı ışkda
Kim bu sahrânun güzer-gehlerde çok sayyâdı var

Ey Fuzûlî ışk men’in kılma nâsihden kabûl
Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var

Fuzuli

Modern Türk Şiiri Geleneği

  • Bu dönemde serbest şiir tercih edilmiştir.
  • Ölçü, kafiye, nazım birimi gibi ahenk unsurlan kulla­nılmamıştır.
  • Konu sınırlaması olmaksızın her konuda şiir yazılmıştır.

ÜÇ DİL

 

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin

En azından üç dil

Birisi ana dilin

Elin ayağın kadar senin

Ana sütü gibi tatlı

Ana sütü gibi bedava

Nenniler, masallar, küfürler de caba

Ötekiler yedi kat yabancı

Her kelime arslan ağzında

Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla

Kök sökercesine söküp çıkartacaksın

Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek

Her kelimede bir kat daha artacaksın

 

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Canımın içi demesini

Kırmızı gülün alı var demesini

Nerden ince ise ordan kopsun demesini

Atın ölümü arpadan olsun demesini

Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini

İnsanın insanı sömürmesi

Rezilliğin dik alası demesini

Ne demesi be

Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin

 

En azından üç dil bileceksin

En azından üç dilde

Ana avrat dümdüz gideceksin

En azından üç dil

Çünkü sen ne tarih ne coğrafya

Ne şu ne busun

Oğlum Mernus

Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

Bedri Rahmi EYUBOĞLU