ŞEHİR FARESİYLE TARLA FARESİ
Bîr varmış bir yokmuş
Bir şehir faresi varmış;
Bir gün yolu yordamıyla
Tarla faresini yemeğe çağırmış.
Bir Türk halısı üstüne
Bir sofra kurulmuş, şahane.
Ne yemekler, ne yemekler…
Gitmeyen bilmez şehire.
Böyle ziyafet görülmemiş.
Hiçbir şey eksik değilmiş.
Ama tam yemek başlarken
Farelerin iştahı kesilmiş:
Ayak sesleri gelmiş birden
Evin üstünde bir yerden;
Şehir faresi fırt bodruma.
Tarla faresi de peşinden.
Ses seda kesilmiş yukarıda.
Fareler çıkmış meydana.
Şehirli fare buyurun, demiş.
Soğumasın bizim kızartma.
Ben doydum, demiş tarlafaresi.
Yarın bize beklerim sizi.
Bizde böyle kral sofraları yok,
Fıkara işi bizimkisi.
Ama yediğin boğazında kalmaz.
Ayak mayak sesi duyulmaz.
Haydi hoşça kal kardeş,
Korkulu yemek bana gelmez.
Jean da La Fontaina, Masallar çav. | Sabahattin Eyuboğlu
A. Aşağıdaki soruları yukarıda verilen parçaya göre cevaplayınız.
yolu yordamı: usul, yapılması gereken
şahane: güzel
boğazında kalmak: Üzüntülü olmak, üzüntü nedeniyle lokmaların boğazına dizilmesi
Korku içerisinde yapılan güzellikler insana huzur vermez.
Tarla faresi ile şehir faresi kişileştirilmiştir. Şehir faresinin lüks içinde yaşamasına karşın tarla faresi kötü şartlarda yaşıyor ama tarla faresi daha hür ve korkusuzca yaşamaya çalışıyor.
Şehir faresinin tarla faresini yemeğe çağırması: serim bölümü
Tarla faresinin lüks bir yerde onlarca güzel yemeği görmesi : düğüm bölümü
Tarla faresinin insan sesini duyup kaçması ve yemekleri yiyememesi, boğazında kalması : çözüm bölümü
En son korkulu yemek bana gelmez ifadesi de ögüt bölümüdür.
FABL VE MASAL ARASINDAKİ FARKLILIKLAR
Bilinmemektedir.
Bir gün yolu yordamıyla > EDAT
Ama tam yemek başlarken >BAĞLAÇ
Tarla faresi de peşinden >BAĞLAÇ
Ama yediğin boğazında kalmaz. >BAĞLAÇ
Tamamlanmamış yargılardan sonra üç nokta kullanılır: Ne yemekler, ne yemekler…
Aktarma sözcükler tırnak içine alınmadığı zaman virgül kullanılır: Ben doydum, demiş tarla faresi.
]]>