İçindekiler
Yapı Bakımından Dünya Dilleri
Tek Heceli (Ayrımlı) Diller
- Bu dillerde her sözcük tek heceden ibarettir.
- Sözcükler ek almadan, büküme (çekime), değişime uğramadan kalmaktadır.
- Tek heceli dillerde birleşik sözcükler de ayrı yazılır: Örneğin üç sözcükten oluşan “dien sı ci (elektrik görme cihaz) sözü “televizyon” anlamına gelmektedir.
- Konuşmada birbirine çok benzeyen sözcükleri ayırt etmek için çok zengin bir vurgu sistemi oluşturulmuştur.
- Cümle içinde sözcükler, bulundukları yere ve başka sözcüklerle yan yana gelme durumuna göre değişik anlamlar kazanır.
- Çin, Tibet, Vietnam dilleri; bazı Himalaya ve Afrika dilleri; Avrupa’da Bask dili bu gruba girer.
ÖRNEK
TEK HECELİ DİLDE SÖZCÜKLERİN DURUMU
ÇİNCEDE
| Vo yav kan şu | Ben kitap okumak istiyorum. |
| Zao shang hao | Günaydın. |
| Wan shang hao | İyi akşamlar |
| Ni hao ma | Nasılsın? |
| Ni shi na guo ren | Nerelisin? |
| Ni zhu zai nali | Nerede yaşıyorsun? |
| Wo hui shuo yi bianr han yu | Biraz Çince biliyorum. |
| Wo ai ni | Seni seviyorum. |
| Wo yao zou | Gitmeliyim. |
Eklemeli (Bitişken) Diller
- Bu dillerde bir veya daha çok heceli köklere yapım ve çekim ekleri getirilir.
- Kökün önüne veya sonuna birtakım ekler getirilerek sözcük yapımı veya çekimi gerçekleştirilir.
- Yeni ekler getirildiğinde kökte bir değişiklik olmaz.
- Türkçeye yabancı dillerden giren bazı sözcük köklerine de ekler getirilerek yeni sözcükler türetilir.
- Bu dile en güzel örnek olan Türkçemiz, sondan eklemeli bir dildir
- Altay dilleri, (Moğolca, Mançu-Tunguz) küçük ayrımlarla Japonca; Ural dilleri (Fince, Macarca, Samoyetçe) ile bazı Asya ve Afrika dilleri bu gruba girer.
ÖRNEK
EKLEMELİ DİLDE SÖZCÜK ÇEKİMİ VE YAPIMI
TÜRKÇEDE
| yol – a: | yönelme durumu eki | |
| bu yol – u: | belirtme durumu eki | |
| onun yol – u: | üçüncü tekil kişi iyelik (aitlik) eki | |
| yol – da: | bulunma durumu eki | |
| yol – dan: | ayrılma durumu eki | |
| yol – un yarısı: | tamlayan eki | |
| senin yol – un: | ikinci tekil kişi iyelik (aitlik) eki | |
| yol – lar: | çokluk eki | |
| yol: | Bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık. | |
| yol – cu: | isimden isim yapım eki | |
| yolcu: | Yolculuğa çıkmış kimse. | |
| yolcu – luk: | isimden isim yapım eki | |
| yolculuk: | Bir yerden bir yere gidiş veya geliş | |
| görmek: | Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak. | |
| gör – üş: | fiilden isim yapım eki | |
| görüş: | Görme işi. Gözle bir şeyi algılama yetisi. | |
| gör – üş-: | fiilden fiilden yapım eki | |
| görüşmek: | Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek. | |
| görüş – tür-: | fiilden fiilden yapım eki | |
| görüştürmek: | Görüşmelerini sağlamak. | |
Çekimli (Bükümlü) Diller
- Büküm, sözcüğün çekimi sırasında kökün özellikle kökteki ünlünün değişmesidir.
- Ekler sözcüklerin önüne, ortasına veya sonuna gelebilir.
- Çekim sırasında ya da yeni sözcükler türetilirken sözcük kökleri genellikle değişir ve tanınmayacak hale gelir.
- Hint-Avrupa dilleri (Almanca, Farsça, Fransızca, Hintçe) ile Arapça çekimli dil grubuna girer.
ÖRNEK
ÇEKİMLİ DİLDE SÖZCÜK ÇEKİMİ VE YAPIMI
ARAPÇADA
| ketebe: | yazdı | ||
| ketebtu: | yazdım | ||
| yektubu: | yazıyor, yazar | ||
| ektebu: | yazıyorum, yazarım | ||
| uktub: | yaz | ||
| uktubû: | yazın | ||
| âlim: | Bilen, | ||
| ulemâ: | Bilginler, | ||
| tâlim: | Öğretim, | ||
| muallim: | Öğretmen, | ||
| malum: | Bilinen, belli, | ||
| malumat: | Bilgi. | ||
| câhil: | Bilgisiz, | ||
| cühela: | Bilgisizler, | ||
| cehalet: | Bilgisizlik, | ||
| tecâhül: | Bilmezlikten gelme, | ||
| meçhul: | Bilinmeyen, bilinmedik, | ||
| echel: | Çok cahil, çok bilgisiz. | ||
| şükür: | Allah’a duyulan minneti dile getirme, | ||
| şâkir: | Allah’a şükreden, | ||
| teşekkür: | Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç, | ||
| müteşekkir: | Teşekkür etme durumunda olan. | ||
| meşkûr: | Şükre lâyık olan. Şükredilen, | ||
| şükran: | İyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık. | ||