Zamirler-Zamir Çeşitleri-Zamirlerin Özellikleri

İçindekiler

Zamir (Adıl)

İsmin yerini tutan sözcüklere zamir (adıl) denir.

“Kalemi, arkadaşına ver.” cümlesinde iki varlık (kalem, arkadaş) isimleri söylenerek karşılanmıştır. Bu cümle “Şunu ona ver.” şeklinde de söylenebilir, bu durumda varlıklar, isimleriyle değil; onların yerini geçici olarak tutan kelimelerle karşılanırdı. Bu cümle­de olduğu gibi isimlerin yerini geçici olarak tutan keli­melere zamir denir. Zamirler beş başlık altında ince­lenir.

Kişi (Şahıs) zamiri

Kişi isimlerinin yerini tutan zamirlerdir. Türkçedeki şahıs zamirlerinin sayısı altıdır:

Birinci tekil kişi zamiri >>>ben

İkinci tekil kişi zamiri  >>>sen

Üçüncü tekil kişi zamiri>>>o

Birinci çoğul kişi zamiri>>>biz

İkinci çoğul kişi zamiri >>>siz

Üçüncü çoğul kişi zamiri >>>onlar

Bu zamirlerden ben ve biz, konuşan; sen ve siz, dinleyen; o ve onlar ise adı geçen kişilerin isim­lerinin yerlerine kullanılır: Söz gelimi Ali konuşuyor, Fatma onu dinliyorsa Ali konuşma sırasında kendi is­minin geçeceği zaman “ben”, Fatma’nın isminin ge­çeceği zaman “sen” zamirini kullanacaktır. Ali, kendi­si ve Fatma dışında bir kişiden söz edecekse, o kişi­nin ismini kullanmak istemediğinde de “o” zamirini kullanacaktır.

NOT: Ben ve sen zamirleri yönelme durum ekini aldıklarında bu kelimelerin köklerindeki “e” sesi “a”ya ’ dönüşür. Bu istisnai ses olayına kökte ünlü deği­şikliği denir.

  • ben – e/a >>>bana
  • sen – e/a >>>sana

Dönüşlülük zamiri

Kişi zamirlerinden daha güçlü bir anlam taşıyan ve iyelik eklerini almış biçim­leriyle kullanılan kendi kelimesine “dönüşlülük zami­ri” denir. Bu kelimeye dönüşlülük zamiri denmesinin nedeni, bu zamirin, yapılan işin yapana döndüğünü gösteren bir anlam taşımasıdır. Dönüşlülük zamirleri, kişi zamirleri gibi bütün kişi adlarının yerlerine kullanı­labilir. Dönüşlülük zamirleri şunlardır: kendim, kendin, kendi/kendisi, kendimiz, kendiniz, kendileri.

İşaret zamiri

İsimlerin yerini işaret ederek tutan zamirlerdir. “Ben gazeteyi okuyacağım, sen dergiyi oku!” cümlesi “Ben bunu okuyacağım, sen şunu oku!” şeklinde söylenirse “gazete” ve “dergi” kelimelerinin yerine işaret anlamı taşıyan zamirler kullanılmış olur. İşaret zamirleri şunlardır: Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar.

  • Bunun fiyatı niçin bu kadar yüksek?
  • Al bakalım şunu, bir daha da konuşma!
  • Sigara içmeyin çünkü o, dost görünüp arka­nızdan sizin kuyunuzu kazan bir düşmandır.
  • Bunlar, eski güzel günlerin hatırasıdır.
  • Şunlardan biz de alsak mı acaba?
  • O yemekler var ya, işte gurbette onları çok özledim.

NOT 1: Sıfat ve zarf olarak da kullanılabilen “böyle, şöyle, öyle” kelimeleri, iyelik eklerini aldıklarında işaret zamirine dönüşür: böylesi, böyleleri; şöyle- si, şöyleleri; öylesi, öyleleri.

Böyle insanlara acımak doğru değil.

sıfat

Böyle konuşmayın, beni üzüyorsunuz.

zarf

Böylelerine acımak doğru değil.

zamir

NOT 2: Türkçede hem işaret hem yer (mekân) anlamı taşıyan işaret zamirleri de vardır: Bura, şura, ora. Bu zamirler, “bu, şu, o” sıfatlarının ara kelimesiyle  kalıplaşması sonucunda oluşmuştur.

NOT 3: “Bu, şu, o” kelimeleri işaret sıfatı olarak da kullanılabilir. Bunların sıfat olarak kullanılabilmesi ‘ için, kendilerinden sonra, işaret ettikleri bir ismin : gelmesi gerekir:

Bu şiir, daha güzel.

Sıfat

Bu, daha güzel.

zamir

Şu telefona bakabilir miyim?

sıfat

Şuna bakabilir miyim?

zamir

NOT  4:“O” ve “onlar” zamirlerinin kişi zamiri mi işaret zamiri mi olduğu bağlamdan anlaşılır. Bu keli­meler kişi isimlerine yerlerine kullanıldıklarında kişi zamiri, diğer kullanımlarda ise işaret zamiri olur:

Siz çok anlayışlısınız, onlar sizin gibi değil.

                                      kişi z.

Onları şu rafa yerleştirelim,

işaret z.

NOT 5: “Bu, şu, o” zamirleri hâl eklerini aldığında bunlarla hâl ekleri arasına zamir n’si denilen bir ünsüz girer: buna, şundan, ondan vb.

Belgisiz zamir

 İsimlerin yerlerini belirsiz bi­çimde tutan zamirlerdir.

  • O, buraya gelsin.
  • Biri buraya gelsin.

Bir kişi isminin yerine kullanılan “o” zamirinde herhangi bir belirsizlik yoktur. Çünkü bu kelimenin üçüncü tekil kişiyi karşıladığı bellidir. Ama ikinci cümledeki biri kelimesinde bir belirsizlik vardır. (Kim gelsin; o mu gelsin, ben mi geleyim?)

Falan, filan, herkes, şey gibi birkaç zamirin dışında belgisiz zamirlerin büyük bir bölümü belgisiz sıfatlara iyelik eklerinin getirilmesiyle oluşturulmuştur: başkası, bazısı, bazıları, biri, birisi, birileri, biriniz, birimiz, birçoğu, birkaçı, çoğu, hepimiz, kimi, ki­misi, öbürü, öbürleri, öteki, tümü vb.

Birçok eleştirmen, ona cephe almıştı.

sıfat

Birçoğu ona cephe almıştı.

zamir

Bazı edebiyatçılar çabucak unutulur.

sıfat

Bazıları, çabucak unutulur.

Zamir

Soru zamiri

İsimlerin yerlerini soru anlamlı kelimelerle tutan zamirlerdir. Bu zamirlerin cevapları ya bir isim ya da ismin yerini tutan bir zamirdir.

Kime haber verdin?

   soru z.

Ahmet’e haber verdim.

        isim

Ona haber verdim.

     kişi z.

— Çantanda ne vardı?

                   soru z.

— Çantamda kitap vardı.

                          isim

— Çantamda şu vardı.

                 işaret z.

Nereden geliyorsun?

      soru z.

Evden geliyorum.

    isim

Oradan geliyorum.

      işaret z.

Hani, bana gelen paket?

     soru z.

— Sana gelen paket salonda.

                                          isim

— Sana gelen paket burada.

                                   işaret z.

NOT 1:“Ne” kelimesi “hangi” anlamında kullanıldı­ğında soru sıfatı olur:

Ne işle uğraşıyorsunuz?

Sıfat

NOT 2: “Kim, ne, nere” gibi birkaç soru zamirinin dı­şında bütün soru zamirleri soru sıfatlarına iyelik ek­lerinin getirilmesiyle oluşturulmuştur: hangisi, kaçı, kaçıncısı vb.

Hangi elbiseyi beğendin?

soru sıfatı

— Sen hangisini beğendin?

soru zamiri

Bu elbiseyi beğendim.

işaret sıfatı

— Ben bunu beğendim.

        işaret zamiri

— Öğrenci bu konuyu kavramış?

        soru sıfatı

Kaçı bu konuyu anlamış?

Soru zamiri

NOT 3: Zamirler belirtili ve zincirleme isim tamlama­larında görev alabilir:

Onun şiirleri insanı derinden etkiler.

tamlayan tamlanan

(kişi zamiri)     f

belirtili isim tamlaması

İnsanların çoğu, bunu bilmez.

tamlayan tamlanan

(belgisiz zamir)

belirtili isim tamlaması

İlgi zamiri

İsim tamlamalarında tamlanan görevinde kullanılan unsurun yerine geçen “-ki” ekine ilgi (aitlik) zamiri denir. İlgi zamiri de diğer zamir­ler gibi isimlerin yerini geçici olarak tutan bir unsurdur. Onu diğer zamirlerden ayıran özellik, kelime değil de ek olmasıdır.

“Benim kitabım geçen ay yayımlandı, acaba onun kitabı ne zaman yayımlanacak?” cümlesinde iki isim tamlaması vardır:

benim           kitabım   

tamlayan       tamlanan

(zamir)           (isim)

onun            kitabı     

tamlayan      tamlanan

(zamir)          (isim)

Bu cümle şöyle de kurulabilirdi: “Benim kitabım geçen ay yayımlandı, onunki ne zaman yayımlana­cak?” Bu cümlede “onun kitabı” tamlaması kısaltıla­rak “onunki” şeklinde söylenmiş, böylelikle tamlanan görevinde kullanılan bir isim olan kitabı kelimesinin yerine bir ek (ilgi zamiri) kullanılmıştır.

Benzer örnekler aşağıdaki cümlelerde de vardır:

Kalemimi bulamıyorum, seninkini alabilir miyim?

                                               ilgi zamiri

 (Kalemimi bulamıyorum, senin     kalemini alabilir miyim?)

                                           tamlayan   tamlanan

Bizimkiler, böyle dedikodulara aldırış etmez.

Bir şapka istiyormuş dedesininki gibi.

ÖRNEK SORU (ÖSS – 2004)

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcük, ilgi adılından (ilgi zamirinden) sonra yaklaşma duru­mu eki almıştır?

A)Masadakilerden yalnızca birini al.

B)Bugünkünü ötekilerden daha çok beğendim.

C) Benimkinin sayfalarında renkli resimler var.

D) Bu da her yönüyle seninkine benziyor.

E)Benimkinde hiçbir eksik yok.

ÇÖZÜM: “Bu da her yönüyle seninkine benziyor.” cümlesinde ilgi zamiri olan “-ki”den sonra ismin yak­laşma durumu eki olan “-e” gelmiştir. Bu iki ek arasın­daki “n”, kaynaştırma sesidir.

Cevap D