EDEBİYATIN GÜZEL SANATLAR İÇİNDEKİ YERİ
- Güzel sanat dallarını birbirinden ayıran en temel öge, bu sanat dallarının kullandığı malzemede ortaya çıkar. Başka bir deyişle, kullanılan malzemenin farklılığı, sanatın birtakım dallara ayrılmasının en belirleyici etkenlerinden biridir.
- Edebiyat, malzemesi dil olan bir sanattır. Edebiyat bu yönüyle diğer sanatlardan tamamen farklıdır. Mimari ve heykeltıraşlık, üç boyutlu ve görsel nitelikli sanatlar olarak birbirlerine benzerler. Resim sanatı da maddeye biçim veren görsel bir sanat olarak mimari ve heykeltıraşlığa benzer. Edebiyat ise ne görsel bir sanattır ne de maddeyi biçimlendiren bir sanattır.
- Edebiyata en çok benzeyen sanatın müzik olduğu düşünülebilir. Çünkü müzik de edebiyat gibi fonetik bir sanattır. Yani her iki sanat dalı da işitsel bir nitelik taşır. Ancak, biraz irdelediğimizde bu benzerliğin yüzeysel olduğu anlaşılabilir. Öncelikle, edebiyat ve müziğin ayrı malzemeleri kullandığını belirtmek gerekir. Müziğin malzemesi sestir. Müzisyen notaya dönüştürdüğü sesleri düzenleyerek eserini yaratır. Edebiyatın ham maddesi ise sözcükler ya da dildir. Dil, ses ve anlam boyutu olan bir varlık olduğu için bir yönüyle işitseldir. Edebiyat ile müziğin benzerliği de bu noktada belirir. Ne var ki edebiyat eserinde dilin ses öğesinin müzikteki gibi kullanıldığı pek görülmez ya da kimi şiirlerde çok sınırlı olarak görülen bir uygulamadır bu.
- Edebiyat diğer sanatlara benzemezken tiyatro, opera ve sinemanın edebiyattan yararlandığı ortadadır. Karma sanatlar da denilen bu sanatlarda edebiyat ve müziğe önemli ölçüde yer verilir. Tiyatro oyunun metni ve film senaryosu, doğrudan edebiyat çerçevesinde değerlendirilir. Bunun dışında tiyatroda olsun opera ve sinemada olsun dilin kullanımı bu sanatların edebiyatla ortak paydasını oluşturur.
- Edebiyatın malzemesinin toplumsal iletişim aracı olan dil olması, edebiyatın hem gücüdür hem de zaafı. Diğer sanatların hiçbirinin malzemesi edebiyattaki gibi herkese ait, herkesin her an kullandığı bir malzeme değildir. Gerçekten de ressamın, heykeltıraşın, müzisyenin çalışmalarının sanat kapsamında değerlendirilmesinde zorluk görülmez. Ama toplumun konuşmakta olduğu dille yapılan bir sanat olan edebiyatta edebî, olanla edebî olmayanın ayırt edilmesi kolay olmaz. Ayrıca diğer sanatlar taş, renk, boya, çizgi, tunç, mermer, ses gibi dünyanın her yerinde görülen ve nesnel olarak algılanabilen malzemelere dayandıkları için evrensel bir nitelik kazanırlar. Bir tek edebiyattır ki malzemesi dil olduğu için evrensel değil, ulusal bir sanattır. Edebiyatın etki alanını sınırlayan bu özelliği, bir başka açıdan bakıldığında da ise edebiyatın gücünü ortaya koyar. Sanatın bir iletişim aracı olduğunu göz önüne aldığımızda edebiyatın diğer sanatlardan üstünlüğü açıkça görülür. En gelişmiş iletişim aracının dil olması ve edebiyatın bu dille gerçekleştirilen bir sanat olması, edebiyata diğer sanatlardan çok daha güçlü bir iletişim aracı olarak önem ve değer vermemizi sağlar.
BAYRAM TEMEL
T.D. ve Edeb. Öğret.