Hümanizm, Hümanizm Özellikleri ve İlk Hümanistler
Hıristiyanlığın, daha doğrusu kilisenin baskısı Avrupa kültür, sanat ve edebiyat alanında karanlık bir devrin yaşanmasına yol açmıştır. Kilisenin yaklaşık bin yıl süren bu baskısı, düşünürlerin insan konusu üzerine eğilmelerini sağlamış, böylece hümanizmin altyapısı oluşmuştur. XIII. yüzyıl sonlarından itibaren Grek ve Latin eserlerini örnek almaya başlayan sanatçılar, ideal insan arayışına girmiştir. Latince hümanistos (insanlık) sözünden hareketle bu sanatçılara hümanist, onların düşüncelerine de hümanizm adı verilmiştir.
İLK HÜMANİSTLER
Dante
İtalyan edebiyatının kurucusu olarak kabul edilir. Halkın dilini yazı dili haline getirmiştir.
En önemli eserleri, İlahi Komedi, Cennet, Cehennem, Arat, Canzoniere (Türküler), Yeni Hayat’tır.
Petrarca
Lirik şiirlerinde aşkın her türlü görüntüsünü inceden inceye işlemiştir. Dante’nin etkisinde kalmış; sone, ter-za-rima, balad gibi nazım şekillerini kullanmıştır. Laura’ya olan aşkını anlattığı şiirleri çok beğenilmiş, dünya edebiyatının unutulmaz şiirleri arasına girmiştir. Eserleri, Canzoniere (Türküler), Trionfı(Zaferler)dir.
Boccacio
Dünya edebiyatında “küçük hikâye” tarzının önde gelen yazarı olarak ün kazanmıştır. Hikâyelerinde dinî konular yerine insanın sorunlarına; tutku, öfke, sevinç, kötülük gibi değişik kavramlara yer vermiştir. Decameron (On Gün) adlı eseri vardır. Bu eserinde veba hastalığından kaçıp sağındıkları bir dağ evinde on kişinin anlatmış olduğu yüz hikâye yer alır.
RÖNESANS DÖNEMİ HÜMANİSTLERİ
XIV yüzyılın sonlarında başlayan Rönesans (Yeniden Doğuş) akımı, XV. XVI. yüzyıllarda yaygınlaşmıştır. Öteki dünyada değil, bu dünyada mutlu olmayı isteyen insan, dini baskılara karşı koymuştur. Rönesansla birlikte kilise zayıflamış, Grek ve Latin yapıtlarına yönelim artmış; bireye saygı, özgürlük, uyanış başlamıştır. Yaratıcılık öne çıkmış, çok büyük sanatçılar yetişmiştir.
Rabelais
Romancı olarak ün kazanan sanatçı, Rönesans döneminin önde gelen Fransız sanatçısıdır. Papaz olmasına rağmen yapıtları kilise tarafından sansürlenmiştir. O da papazlıktan ayrılarak doktorluk ve yazarlığı seçmiştir. Gargantua ve Pantagruel adlı romanları ünlüdür.
Montaigne
Deneme türünün kurucusudur. Rönesans dönemi Fransız edebiyatının en önemli ismidir. Denemeler (Essais) adlı eserinde yer alan metinlerinde Hıristiyanlıktan ve geleneksel düşünce biçimlerinden farklı olarak bağımsız insan düşüncesini ortaya koyan örneklere yer vermiş; insan ve toplumla ilgili hemen her konuda yeni yaklaşımlar sergilemiştir.
Cervantes
İspanyol yoksul bir ailenin çocuğudur. Kısa bir süre okula gidebilmiş, daha sonra eğitimini kendi kendine tamamlamıştır. Ünlü romanı Don Kişot’u hapis yıllarında tasarlamıştır. Cervantes, Don Kişot’un şahsında klasikleşen ve günümüze kadar gelen bir tip yaratmayı başarmıştır. Aradan bunca yüzyıl geçmesine, yazıldığı dönemde henüz birtakım yazım teknikleri denenmemiş olmasına rağmen, “Don Kişot” hem içerik hem de biçimsel yönlerden çağdaş bir metindir.
Shakespeare
Shakespeare, yalnız İngiliz edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük oyun yazarlarındandır. Dram ve komedya türünde eserler vermiş, eserlerini nazım nesir iç içe yazmıştır. Oyunlarını beş perde olarak düzenlemiştir. Yarattığı karakterlerde insan doğasının en değişmez özelliklerini özgün bir şiir diliyle yansıtmıştır.
Eserleri: Romeo ve Juüet, Macbeth. Othello. Kral Lear, Jül Sezar, Hamlet, Troilus ve Cressida. Antonius ve Kleopatra. Atinalı Timon, Coriolan, Romanesk, Cymbeline, Kış Masalı, Fırtına (dram ve tragedyaları); Venedik Taciri, Yanlışlıklar Komedyası, VVindsorlu Şen Kadınlar, VI. Henry, Hırçın Kız, Veronalı iki Centilmen, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Nasıl Hoşunuza Giderse, On İkinci Gece (komedya)