Klasizm,Klasizm Nedir, Klasizmin Özellikleri,Klasizmin Öncüleri

Klasizm,Klasizm Nedir, Klasizmin Özellikleri,Klasizmin Öncüleri

  • Klasik, Latince “classıus (seçme)” sözünden gelir.
  • Ge­nel olarak bir dilin örnek yapıtı anlamında kullanılır.
  • 17. yy. ortalarında Fransa’da ortaya çıkan klasisizmin te­melini merkezi krallık rejimleri oluşturur.
  • Krallıklarda kral kusursuzdur, üstündür, soylu ve seçkindir.
  • Töreler, kurallar ve düzen önemlidir.
  • Eleştiriye yer yoktur. Saray ve çevresinin bu görüntüsü edebiyata da yansı­mıştır.
  • Bu akımın düşünsel temelini ise Descartes’in akılcılık (rasyonalizm)” felsefesi oluşturur.
  • Descartes’e göre duygular yanıltıcıdır, gerçeğe ancak akılla ulaşıla­bilir.
  • Klasisizmin ilkeleri, eleştirmen Boileau’nun L’art Poetique (Şiir Sanatı) adlı eserinde açıklanmıştır.


 Klasisizmin özellikleri:

  • Duygular yerine, akıl ve sağduyuya önem verilmiştir.
  • Tiyatroda üç birlik (olay. zaman, mekân birliği) ku­ralına uyulmuştur.
  • Üslup kusursuzluğuna önem verilmiş; açık, yalın ve ölçülü bir dil kullanılmıştır.
  • Sanat için sanat görüşünün benimsendiği bu akım­da sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemişlerdir.
  • İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı gösterilmiş, doğaya pastoral bir gözle bakılmamıştır.
  • Eserlerde sıradan insanlar yerine soylu seçkin kişi­lere yer verilmiş; krallar, kraliçeler, tanrılar kişi olarak seçilmiştir.
  • Konu değil, konunun işleniş biçimi önemli görül­müş: gelip geçici konular yerine kalıcı olan işlen­miş: eski Yunan ve Latin edebiyatından yararlanıl­mıştır.

Başlıca temsilcileri arasında Descartes, Boileau, Corneille, Moliere, Racine, Fenelon, La Fontaine, Roche-foucauld, Pascal. M. La Fayatte, La Bruyere, D. Defoe sayılabilir. Türk edebiyatında Şinasi, Ahmet Vefık Paşa, Yusuf Kamil Paşa klasisizmden etkilenen sanatçılardır.
 
Corneiile (1606-1684)
Fransız tragedyasının kurucusudur. Komedyalar da yazmıştır. Kahramanları; aklı kullanan, doğruyu, gerçe­ği bulan, iradeli, soylu tiplerdir. Tragedyalarında insan­ları oldukları gibi değil, olmaları gerektiği gibi gösterir. Eserleri: Horace Polyeucte, Le Cid.
 
Moliere (1622-1673)
Dünya komedyasının en büyük ustasıdır. Komedyayı gerçek hayata dönüştürmüş; yapmacıktan aşırılıktan sıyrılarak çağdaş insanı yakalamaya çalışmıştır. Gül­dürünün bütün biçimlerini işlemiş; güldürürken dü­şündürmeyi amaçlamıştır.Gülünç gelenekler ve karakterler aracılığıyla çağının sosyal bir tenkidini yapmış; olumsuz kişi ve gülünç tö­releri işleyerek mükemmel insanı göstermek istemiştir. Eserleri:Tartuffe, Donjuan, Zoraki Tabip, Cimri, Kibar­lık Budalası, Hasatlık Hastası. Kocalar Okulu, Kadınlar Okulu.
 
Racine (1639-1699)
Tragedyalarında Euripides’in etkisi görülür. Eserlerin­de tutkularını doğal bir dille anlatmıştır. Son derece öl­çülü, uyumlu bir tutumla tragedyayı yozlaşmaktan kur­tarmıştır. Eserlerinde kahraman yoktur, doğal insan tipleri vardır. Eserleri: Andromagu, iphigenie, Phedre
 
La Fontaine (1621-1695)
Aisopos’tan etkilenmiştir. Hayvanları konuşturarak on­lar arasında geçen olaylar aracılığıyla insanların kusur­larını anlatan fabllar yazmıştır. Eseri: Fabllar.
 
La Bruyere (1645-1696)
Soylu kişilerin salonlarına ait gözlemleri, edebi portre­ler türünün doğmasını sağlamıştır. İnsanların kusurları­nı yüzüne vurarak onları mükemmel insan olmaya yö­neltmiştir. Karakterler adlı eserinde 120 insanı anlatır.
 
Fenelon (1651-1715)
Önce masallar yazmış, sonra yazdıkları Hıristiyan öğ­retilerine aykırı olduğu gerekçesiyle başpiskoposluk­tan çıkarılmıştır. Telemague (Telemak) adlı eserini yaz­mıştır. Bu eser edebiyatımıza Yusuf Kamil Paşa tarafın­dan tercüme edilmiştir.
 
Daniel Defoe (1660-1731)
Yapıtlarında kişiliğini gizlemiş, olayları kahramanların ağzından anlatmıştır. Robinson Cruse adlı ünlü eserin­de insanın doğayla savaşını anlatır.