Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100
Milli Edebiyat Şair ve Yazarlarının Dil Anlayışları

Milli Edebiyat Şair ve Yazarlarının Dil Anlayışları

Milli Edebiyat Şair ve Yazarlarının Dil Anlayışları

1911 yılında, Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergi­sinde Ömer Seyfettin‘in “Yeni Lisan” adlı makalesinin yayımlanmasıyla Milli Edebiyat akımı başlar. Milli Ede­biyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir. Dergi yazar­ları ilk olarak dilin millileştirilmesiyle işe başlarlar. Sade Türkçenin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu der­gide ortaya konmuştur. “Milli Edebiyat” terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştır.

“Yeni lisan” adını verdikleri davalarını gerçekleştir­meye çalıştılar. Bu konudaki başlıca amaçları şun­lardır:

– Dil sade olmalıdır.

– Ulusal kaynaklara ve yurt sorunlarına eğilmek gerekir.

Şiirde yalnız hece vezni kullanılmalıdır.

Bunların olması için de:

* Arapça ve Farsça dilbilgisi kuralları ile bazı istisna­lar dışında bu kurala göre yapılmış tamlamalar kul­lanılmamalıdır. Yabancı dilbilgisi kuralları, Arapça, Farsça ad ve sıfat tamlamaları bırakılmalıdır.

* Arapça ve Farsça kelimeler Türkçedeki kullanılışla­rına göre değerlendirilmeli, Arapça ve Farsça keli­meler Türkçe telaffuzlarına göre yazılmalıdır.

* Arapça ve Farsça kelimeler yerine mümkün oldu­ğu kadar Türkçeleri kullanılmalıdır.

* Terimler bilimle ilgili oldukları için bilim dilinde kul­lanılan Arapça ve Farsça terimlerin kullanılmasına aynen devam edilmelidir.

* Türkiye Türkçesine öteki Türk lehçelerinden keli­me alınma yoluna gidilebilir.

* İstanbul halkının günlük konuşma dili esas alınma­lıdır.

* Arapça kelimeler, gramerce, asıllarına göre değil, Türkçedeki kullanışlarına göre değerlendirilmelidir.

* Arapça ve Farsça kelimeler Türkçede söylendikle­ri gibi yazılmalıdır.

* Arapça ve Farsçadan gelen sözcüklerden, konuş­ma diline girip yaygınlaşmış olanlar Türkçeleşmiş sayılmalı ve kullanılmalıdır.

* Yabancı sözcükler, kendi dillerinde dilbilgisi bakı­mından hangi türden olursa olsun, Türkçede ne olarak kullanılıyorsa, dilbilgisi yönünden o türden sayılmalıdır.