ROMANTİZM
1. 18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan 19. yüzyılda etkisini gösteren bir edebiyat akımıdır.
2. Klasisizme tepki olarak doğan romantizm, duygu ve hayalin öne çıkmasını arzulamıştır.
3. Klasisizm akımının ortaya koyduğu sağduyu ve akıl ilkesi bilimsel ve sanatsal gelişmeyi hızlandırmıştır. J. J. Rousseau, Montesquieu gibi felsefeciler, katı kurallara bağlı sistemle düşünce yönünden çatışma içine girmiştir. Bu felsefeciler, insan hakları, özgürlük, adalet gibi konuları halkın gündemine sokmayı başarmıştır. Bütün bu çalışmalardan sonra 1789’da Fransız İhtilalı olmuştur. İhtilaldan sonra derebeylik ve aristokrasi çökmüş; soylulara karşı yeni bir yapılanma (burjuva) oluşmuştur. Bu gelişmelerden sonra da yeni duygu, düşünce ve idealleri anlatmayı amaçlayan, sanatın ve sanatçının kurallardan kurtulup özgürleşmesini savunan Romantizm akımı doğmuştur.
4. Klasizm akımıyla verilen bütün öğretiler romantizmle birlikte yıkılmıştır.
5. Latin ve Yunan edebiyatlarının sanatçılar üzerinden etkisi giderek azalmıştır.
6. Konularını günlük hayattan, tarihten ve ulusal efsanelerden almaktadır.
7. Bu akım, Victor Hugo’nun “Hernani” adlı oyunuyla bir edebiyat akımı olarak başarıya ulaşmıştır.
8. Bireysellik, öznel oluş, akıl dışı, düş gücü, kişisellik ön plana alınmıştır.
9. Duygu ve coşku daha da öne çıkmaya başlamıştır.
10. Aşk, ölüm, tabiat, belli başlı konular olarak dikkat çeker.
11. Romantik sanatçılar, klasik sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizleme ihtiyacı duymamışlar, duygu ve düşüncelerini eserlerine rahatlıkla aktarmışlardır.
12. Eserlerde yaratılan karakterler ya tamamen ya da tamamen kötüdür. Bu yönüyle romantizmde yaratılan karakterler tek yönlüdür.
13. Toplumun her kesimindeki insana yer verilmektedir.
14. Romantizmde anlatılan ya da kurgulanan karakterler alabildiğine abartıya kaçabilmektedir.
15. Romantizmde günlük konuşma daha hakimdir ve klasizme göre yazarlar daha sade yazarlar.
16. Din duygusu önemli olduğu için romantiklerin çoğu dindardır.
17. Romantik tiyatroda, klasik tiyatroda üç birlik kuralı içindeki zaman ve mekan birliği kaldırılmıştır.
18. Romantizmde ilk eserler tiyatro alanında verilir, ancak daha sonra roman ön plana çıkar.
19. Romantikler, her sınıftan insanı da eserlerine konu olarak almışlardır.
20. Romantizmde tragedya ve komedi yerine bu iki türün birleşimi olan dram türü daha çok kullanılmaya başlanmıştır.
21. Rastlantılara çok sık yer verilebilir.
22. Klasizmde önemsenmeyen doğa, romantizmde değer verilmeye ve doğa tasvirlerine, yerli ve yabancı törelerin tasvirlerine önem verilmiştir.
Başlıca temsilcileri:
Victor Hugo
J.J. Rousseau
Goethe
Schiller
Lamartine
Aleksandre Dumas
Alfrede de Musset
Voltaire
Lord Byron
Chateaubriand
Puşkin
Türk edebiyatında Romantizmin temsilcileri:
Tanzimat edebiyatı dönemindeki ürünlerin çoğunluğu romantizmin etkisiyle kaleme alınmıştır.Namık Kemal, Ahmet Mithat, Recaizade Mahmut Ekrem (şiirleriyle), Abdülhak Hamit (tiyatrolarıyla) romantizminden etkilenmişlerdir.Samipaşazâde Sezai realizmden etkilenseler de romantizmin etkisinden de tam olarak sıyrılamamışlardır.