İçindekiler
REALİZM
- Realizm,19. yüzyılın ikinci yarısında romantizme tepki olarak doğmuştur.
- Realizm, gerçeği olduğu gibi aktarma yolunu tutan bir edebiyat akımıdır. Bu edebiyat akımının doğuşunda pozitif (deneysel) bilimlerdeki gelişme büyük rol oynamıştır.
- 18. yüzyılda Aydınlanma felsefesini yaşayan Avrupa’da, bilim ve teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmesi bilime büyük bir güven ve saygı duyulmasına yol açmıştır. Fransız filozofu Auguste Comte tarafından sistemleştirilen “pozitivizm(olguculuk)” öğretisi bu güven ve saygının sonucudur. Comte’a göre insanlık, teolojik (dinsel) ve metafizik (felsefi) çağları geride bırakmış; pozitif çağa girmiştir. Din ve felsefenin yerini bilim almıştır artık. Bilim insanlığın bütün sorunlarını çözecek, cenneti yeryüzüne indirecektir. Bilimin böylesine yüceltildiği bir toplumda sanatın bilimden etkilenmesi doğal bir sonuç olmuştur.
- Realizmin romantizmden üstün olduğu G. Flaubert’in “Madam Bovary” adlı eseriyle ortaya konmuştur.
- Sanatçının amacı, gerçeği sanatın kuralları içinde sanat eserine taşımaktır. Sanata bunun dışında dini, ahlaki, sosyal bir amaç yüklenemez.
- Deney ve gözleme her şeyden önce önem verilir.
- Sanat için sanat anlayışına bağlı kalır.
- Bilimsel yöntemle elde edilen belgelere, anket yöntemine de başvurulur. Sanatçının masa başında oturarak, hayaller kurarak gerçeğe ulaşması imkânsızdır.Bunun içinde bilimsel yöntemlere başvurması gerekmektedir.
- Günlük hayatta rastlanan ya da rastlanması mümkün olaylar , kişiler ve çevreler anlatılır.Konuları gerçek hayattan alır.
- Karakterler gerçek hayatta olduğu gibi iyi ve kötü yanlarıyla yansıtılır. Yani romantizmdeki gibi tek yönlü değil,bütün yönleriyle ele alınır.
- Romantik eserlerde rastlanan olağanüstülüklere, mucizelere yer verilmez.
- Çevre ve töre tasvirine büyük önem verilir. Çünkü insanın karakterinin oluşumunda çevre önemine inandıkları için çevre de eserlere aktarılır.
- Realizm de dram ve olaylar alabildiğince azaltılmaya çalışılmıştır.
- Romantik eserlerde aşırıya kaçan ve bir süsü gibi betimlemeler, realist eserlerde insanı anlatmanın bir aracı olur.Bu betimlemeler eserlerde romantizm gibi yapmacık ve hepsi birden değil, yeri geldiğince konuyu aydınlatmak için verilir.
- Sanatçı eserinde kendi kişiliğini gizler. Bilim adamı mantığıyla hareket ettikleri için kendi görüşlerini ortaya koymazlar.
- Yarattığı karakter arasında taraf tutan romantikler gibi taraf tutmazlar.
- Yalın, açık, yapmacıksız bir üslupla; sağlam bir dille yazmaya özen gösterilir. Biçime son derece önem verilir.
- Romantik eserlerde sık görülen tesadüflere yer verilmez, Bilimsel düşündükleri için neden sonuç(determinizm) çerçevesinde hareket ederler.
- Başta roman ve öykü olmak üzere tiyatro ve eleştiri türlerinde büyük gelişme sağlanmıştır. Realizm döneminde roman türünün en büyük ustaları yetişmiş; roman, altın çağını yaşamıştır.
Realizmin Önemli Temsilcileri
Balzac,
Stendhal,
Gustave Flaubert,
Guy De Maupassant
Goncourt Kardeşler,
Charles Dickens,
Daniel Defoe,
Charlotte Bronte,
Ernest Hemingway,
John Steinbeck,
Gogol,
Turgenyev,
Dostoyevski,
Tolstoy
Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
Recaizade Mahmut Ekrem (Araba Sevdası – Edebiyatımızda yazılmış ilk realist eserdir.)
Halit Ziya Uşaklıgil (Batılı anlamda yazılmış ilk realist eser olan Mai ve Siyah bu yazara aittir.)
realizmin başarılı örneklerini vermişlerdir.