11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyat dersinin 2.Ünite 1923-1940 Arası Hikaye / 1940-1960 Arası Hikaye konularından online test olarak sizlere 13 tane soru hazırladık. Başarılar Dilerim.
11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı-2.Ünite 1923-1940 Arası Hikaye / 1940-1960 Arası Hikaye-1
Tebrikler - 11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı-2.Ünite 1923-1940 Arası Hikaye / 1940-1960 Arası Hikaye-1 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Soru 1 |
Batılı anlamda ilk gerçekçi hikâye ve yazarı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
Hasba - Nabizade Nazım | |
Kıssadan Hisse - Ahmet Mithat Efendi | |
Muhsin Bey - Recaizade Mahmut Ekrem | |
Müsâmeretnâme - Emin Nihat Bey | |
Küçük Şeyler - Samipaşazade Sezai |
Soru 2 |
Aşağıdakilerden hangisi 1923-1940 arası hikâye yazarlarından biri değildir?
Sadri Ertem | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Halide Edip Adıvar | |
Adalet Ağaoğlu | |
Reşat Nuri Güntekin |
Soru 3 |
Aşağıdakilerden hangisi modernizmi esas alan hikâyelerin özelliklerinden biri değildir?
Varoluşçuluğun etkisiyle eserlerde özellikle aydınların ruhsal bunalımları işlenir. | |
Karakterlerin anılarını ve bilgilerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç konuşma ve iç diyalog gibi teknikler kullanılır. | |
Kişilerin iç dünyalarını romanlara katma ve “dün-bugün-yarın”dan oluşan zaman zincirini kırma hedeflenir. | |
Serüvene dayalı hareketli bir olay, nedensellik bağlarına dikkat edilerek anlatılır. | |
Tema olarak bireyin bunalımları ve toplumla çatışmaları anlatılır. |
Soru 4 |
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
İlk yazılan hikâyelerde romantizm akımının etkisinde kalınmıştır. | |
Hikâye türü edebiyatımıza Tanzimat Dönemi'nde girmiştir. | |
İlk hikâyelerde geleneksel anlatı türlerinin hem biçim hem de içerik olarak büyük bir etkisi vardır. | |
Edebiyatımızda ilk hikâyeleri Şinasi yazmış ve kendi çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesinde tefrika biçiminde yayımlamıştır. | |
İlk hikâyeler teknik açıdan başarılı değildir, amaç halkı eğitmek olduğundan yazarlar olay akışını durdurarak akışa müdahale etmiştir. |
Soru 5 |
I. İç monolog ve bilinç akışı tekniğine başvurma
II. Neden-sonuç ilişkisini önemsememe
III. Kurgusal bütünlüğe yer vermeme
Yukarıda verilen özellikler aşağıdaki hikâye yönelişlerinin hangisiyle ilgilidir?
Realist hikâye anlayışını benimseyen | |
Bireyin iç dünyasını ele alan | |
Toplumcu gerçekçi | |
Dini ve millî anlayışları benimseyen | |
Modernizmi benimseyen |
Soru 6 |
Edebiyatımızda durum hikâyesinin önemli temsilcileri aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir?
Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Reşat Nuri Güntekin - Halide Edip Adıvar | |
Ömer Seyfettin - Sabahattin Ali | |
Sait Faik Abasıyanık - Memduh Şevket Esendal | |
Sait Faik Abasıyanık - Yakup Kadri Karaosmanoğlu |
Soru 7 |
1940-1960 Dönemi hikâyeciliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Toplumcu gerçekçi bir yaklaşım benimseme, bireyin iç dünyasını ele alma, modernizme bağlılık ve dinî duyarlıkları dile getirme bu dönem hikâyelerde görülen yönelişlerdir. | |
Yazarlar, hikâyelerinde kişiliklerini gizlememiş, dünya görüşleri doğrultusunda çıkarımlar yapmışlardır. | |
Hikâye dili sadeleşmiştir. | |
Yapıtlarda özellikle 1950'den sonra köy gerçekliğini dile getirme önem kazanmıştır. | |
Hikâye bağımsız bir tür olarak görülmüş, yalnızca hikâye yazan sanatçılar ortaya çıkmıştır. |
Soru 8 |
Aşağıdakilerden hangisi 1940-1960 yılları arasında dinî ve millî duyarlığı benimseyen hikâyecilerin özelliklerinden biri değildir?
Dinin ve geleneksel ahlakın düsturlarını yücelten bir anlayış benimsemişlerdir. | |
Duygu ve sezgi gibi kavramlara önem vermişlerdir. | |
Hikâyelerinde geleneksel kaynaklara, yerli mitolojik unsurlara, masal ve efsane motiflerine göndermeler yapılmışlardır. | |
Yeni anlatım tekniklerini kullanmışlar, yapıtlarındaki kurgusal bütünlüğü yok saymışlardır. | |
Modernizmin etkilerine karşı çıkmış, yerli ve millî bir sanatı savunmuşlardır. |
Soru 9 |
I. Birey kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.
II. Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
III. Bireydeki psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.
IV. Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh tahlillerine çözümlemelerine yer vermişlerdir.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi yukarıda verilen hikâye anlayışına bağlı yapıtlar vermiştir?
Orhan Hançerlioğlu | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Refik Halit Karay | |
Fakir Baykurt | |
Halikarnas Balıkçısı |
Soru 10 |
Öykülerinin önemli bir bölümünde işlediği konulara uygun olarak ağaların, jandarmanın ve zaman zaman yöneticilerin baskısı altında ezilen yoksul köylüler ön plandadır. Köylülerle birlikte ezilen kişiler olarak işçiler ve düşkün kadınlar, halktan kopuk, öğretmen, mühendis, doktor, kaymakam... gibi aydınlar ve değişik suçlardan cezaevine düşmüş suçlular öykülerinin kişilerini oluşturur.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Selim İleri | |
Sabahattin Ali | |
Necip Fazıl Kısakürek | |
Sait Faik | |
Tarık Buğra |
Soru 11 |
Olay hikâyeciliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bir olayı ele alarak, neden-sonuç plânıyla anlatıp bir sonuca bağlayan hikâyelerdir. | |
Bir fikir verilmeye çalışılır, okuyucuda merak ve heyecan uyandırılır. | |
Olay akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılmıştır. | |
Kahramanlar ve çevrenin tasvirine yer verilir. | |
Bu tür, Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından yaygınlaştırıldığı için "Maupassant Tarzı hikâye" de denir |
Soru 12 |
Aşağıdakilerden hangisi 1940 -1960 yılları arasında yapıt veren toplumcu gerçekçi hikâye yazarları arasında gösterilemez?
Muzaffer İzgü | |
Ahmet Hamdi Tanpınar | |
Mahmut Makal | |
Talip Apaydın | |
Samim Kocagöz |
Soru 13 |
— Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leyla ile Mecnun, Olağan İşler adlarını taşıyan hikâyelerinin dördü Cumhuriyet Dönemi'nde yayımlanmıştır. Romanlarında Anadolu ile ilgili sorunlara genişçe yer veren yazar, hikâyelerinde daha çok evlilikle ilgili konuları ele almış, bunun yanı sıra, meslek sahibi kadınların durumu, modern yaşayışın yanlış anlaşılması, dinin kötüye kullanılması, çocukların ve gençlerin eğitimi, geçim sıkıntısı... gibi konulara değinmiştir. Hikâyelerin dikkat çeken bir yanı, genellikle karşılıklı konuşmalarla düzenlenmiş olmasıdır. Çoğunlukla İstanbul'da geçen öykülerinde, duygusallık ağır bastığı gibi yer yer de gülmece de yer alır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Ercüment Ekrem Talu'nun | |
Reşat Nuri Güntekin'in | |
Selahattin Enis'in | |
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun | |
Halide Edip Adıvar'ın |