Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
tyt türkçe konu anlatımı – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Thu, 29 Apr 2021 17:47:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png tyt türkçe konu anlatımı – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Açıklayıcı Anlatımın Özellikleri https://dersimizedebiyat.org/aciklayici-anlatimin-ozellikleri.html Tue, 18 Feb 2020 21:58:29 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122450 Açıklayıcı Anlatımın Özellikleri

Öğretici metinlerde sıkça başvurulan anlatım biçimlerinden biri de açıklayıcı anlatımdır. Açıklayıcı anlatımda amaç, okuyucunun bilmediği ya da eksik bildiği konularda açıklama yapmak, okuyucuyu bilgilendirmektir. Bu anlatım türünün genel özellikleri şunlardır:

1. Yazarın amacı okuyucuyu bilgilendirmektir.
2. Bu anlatım türünde dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
3. Metindeki ifadeler kesin ve açıktır.
4. Metni oluşturan kelimeler genelde gerçek (temel) anlamlarıyla kullanılırlar.
5. Metinde düşünceyi geliştirmek için çeşitli yollara başvurulur. Düşünceyi geliştirme yollarından bazıları şunlardır:tanımlamaaçıklayıcı, betimleme, sınıflandırma, örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma, …
6. Metinlerde söz sanatları pek kullanılmaz. (Gerekli söz sanatlarına yer verilebilir.)
7. Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
8. Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
9. Açıklayıcı anlatımla ele alınan problem açıklama yönüyle ortaya konur.
10. Açıklama yazılarında ele alınan problem değişik yönlerden irdelenir.

NOT: Öğretici anlatım ile açıklayıcı anlatım pek çok açıdan birbirine benzer. İkisi de öğretici metinlerde sıkça kullanılan anlatım türüdür. Her iki türde de amaç okuru bilgilendirmektir. Ancak öğretici anlatımda yapılan açıklamalar doğrultusunda okuyucuda davranış değişikliği beklenirken açıklayıcı anlatımda bilgilendirme ön plandadır. Öğretici anlatımda açıklayıcı anlatımdan daha somut beklentiler vardır.

]]>
Yapılarına Göre Zarflar (Basit – Türemiş- Birleşik Zarflar) https://dersimizedebiyat.org/yapilarina-gore-zarflar-basit-turemis-birlesik-zarflar.html Tue, 31 Dec 2019 20:46:31 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122130 Yapılarına Göre Zarflar (Basit – Türemiş- Birleşik Zarflar)

BASİT ZARFLAR

Yapım eki almamış, kök durumunda olan veya başka bir söz­cükle birleşmemiş zarflardır.

Yine çok güzel görünüyorsun.

Gidenler hemen geri döndü.

Bari sen söyleme bu sözleri.

TÜREMİŞ ZARFLAR

Eylem ya da ad köklerinden yapım eki alarak türetilmiş zarflardır.

Durmadan konuşman herkesi sıktı.

dur madan

Sabahleyin bu ödevi yapabilmek için uğraştım.

sabah leyin

Soruya balıklama atladın yine.

balık la ma

BİRLEŞİK ZARFLAR

Birden çok sözcükten oluşan ve anlamca tek kavramı karşılayan zarflardır.

Niçin gelmediğimi öğrenmek istemiş. (ne için)

Varsayalım yollar kapandı, eve nasıl gideceksiniz? (var sayalım) (ne asıl)

Yağmur birdenbire bastırdı. (birden bire)

ÖBEKLEŞMİŞ ZARFLAR

İkilemeler, sıfat tamlamaları, ad tamlamaları, edat öbekleri biçi­minde yani söz öbeği biçiminde kurulmuş zarflardır.

Aşağı yukarı bir haftadır onu görmüyorum. (ikileme) (sıfat tamlaması)

Salı günü Türkçe dersinden sınavımız var. (ad tamlaması)

Sabaha kadar üst kattaki bebek ağladı. (edat öbeği)

Örnek

I. Hayata, senin gibi pespembe bakıyordu.

II.Gelirim ben de ara sıra bu yeşilliğe.

III. Yemeği sevmesine karşın, bugün yemedi.

IV.Biraz tanıyorum ama iyice bir insana benziyor.

V. Bu fırtınalı, yağmurlu gecede iyi uyuyamadım.

Numaralandırılmış cümlelerde kullanılan zarflar yapıları bakımından eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Çözüm

I “pespembe” durum zarfı basit yapılıdır. Önsesli pe­kiştirme olması bu durumu değiştirmez. Çünkü söz­cük aslında “pembe”dir ve “pembe” de basittir.

II “ara sıra” yineleme anlamlı durum zarfı öbekleşmiş zarftır.

III “bugün” zaman zarfı “bu+gün” biçiminde birleşik ya­pılıdır.

IV “biraz” ölçü zarfı “bir+az” biçiminde birleşik yapılıdır.

V “iyi” durum zarfı basit yapılıdır.

Bu durumda, “I ve V”te basit yapılı zarflar, “III ve IV”te birleşik yapılı zarflar olarak eşleştirilebilmekte­dir. Ancak “II” eşleştirmede dışarıda kalmaktadır.

]]>
Zaman Zarfları Nedir, Özellikleri, Örnek Cümleler, Örnek Sorular… https://dersimizedebiyat.org/zaman-zarflari-nedir-ozellikleri-ornek-cumleler-ornek-sorular.html Tue, 31 Dec 2019 19:39:53 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=122122 Zaman Zarfları Nedir, Özellikleri, Örnek Cümleler, Örnek Sorular…

Eylemin, eylemsinin veya ek eylemle çekimlenmiş yüklemlerin ne zaman yapılığını belirten ya da onları zaman yönünden sınır­layan zarflardır.

Eylem ve eylemsilere yöneltilen “ne zaman” sorusuna yanıt verir.

Beklerseniz, hemen geliyorum.

Biraz önce dediklerini unuttun mu?

Sabahları gökyüzü parlak, ufuk açıktı.

Dün aldığı kitabı bugün bitirmiş.

Özellikleri:

1.“Henüz, daha, hâlâ” sözcükleri eylemin konuşulan ana kadar sürdüğünü belirten zaman zarflarıdır.

Onlardan henüz bir haber çıkmadı.

Sonuçlar daha kesinleşmiş değil.

Hâlâ seni beklediğini bilmez gibisin.

2. Edat öbeği, zaman anlamı taşıyorsa zarf olur.

İki yıldan beri bu sınav için hazırlanıyor.

Öğleye doğru ancak uyanabildim.

Akşama kadar uyunur mu hiç?

3.Ad ve sıfat tamlamaları, zaman zarfı olabilir.

Yazar 1927 yılında İstanbul’da doğmuş. (ad tamlaması)

Geçen yıl konuyla ilgili araştırma yaptım. (sıfat tamlaması)

Bizim zamanımızda gençler böyle mi giyinirdi? (ad tamlaması)

UYARI

Eylemin, eylemsinin zamanını gösteren sözcükler zarftır; bir zaman dilimini gösteren sözcükler ise addır ve özne, nesne, dolaylı tümleç, yüklem görevinde kullanılır.

Akşam, hep birlikte film izleyeceğiz. (zaman zarfı )

Akşamı dört gözle bekliyor bizimkiler. [ad (belirtili nesne) ]

Akşam, yine bütün güzelliğiyle geldi. ad (özne)

En sevdiğim vakit, akşamdır. ad (yüklem)

Örnek

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı kullanıl­mamıştır?

  1. A) Sabahları bir bardak süt içermiş.
  2. B) Fakülteden geçen yıl mezun olmuştu.
  3. C) Dün gece evlerine hırsız girmiş.
  4. D) Bu yaz her zamankinden eğlenceli geçti.
  5. E) Sen yine istersen bir hafta sonra gel.

Çözüm

A : Ne zaman içermiş? “sabahları”

(zaman zarfı)

B : Ne zaman mezun olmuş? “geçen yıl”

(zaman zarfı)

C : Ne zaman girmiş? “dün gece”

(zaman zarfı)

E : Ne zaman gel? “bir hafta sonra”

(zaman zarfı)

Ancak,

D : Eğlenceli geçen ne? “bu yaz” cümlenin öznesidir ve dolayısıyla addır.

]]>
Türkçede Başlıca Ses Olayları – Tek Dosya https://dersimizedebiyat.org/turkcede-baslica-ses-olaylari-tek-dosya.html Wed, 13 Nov 2019 16:36:46 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=121592 Türkçede Başlıca Ses Olayları

ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI

Ünsüz Benzeşmesi (Ünsüz Sertleşmesi / Ünsüz Uyumu)


Sert ünsüzlerden biriyle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcükten sonra yumuşak ünsüzle c, d, g başlayan bir ek gelirse ekin başındaki yumuşak ün­süzler ç, t, k şeklinde değişerek sertleşir.

kitap cı kitapçı
kadayıf kadayıfçı
balık balıkçı
bilmiş – cesine bilmişçesine
külah da külahta
İzmit’ – den İzmit’ten
2014′ de 2014’te
üret- gen üretken
seç – gi seçki
yetiş – gin Yetişkin
et gi etki
yet gi yetki
tep gi tepki
at atkı

NOT 1: Bazı tek heceli sözcüklerde yumuşama olmaz.

tek-i, sap-ı, ip-i, top-u, süt-ü, at-ı, suç-u…

NOT 2: Özel adlarda yazarken yumuşama olmaz, konuşurken olur.

Ayvalık’a, Tarık’ın, Haliç’e, Şahap’ın, Murat’a…

NOT 3: Bazı yabancı sözcüklerde yumuşama olmaz.

millet-e, hukuk-u, ceket-i, merak-ım, evrak-ı…

NOT 4: Bazı türemiş sözcüklerde yumuşama olmaz.

kesit-i, yapıt-a, özet-i, anın yakıt-ı…

 Ünsüz Yumuşaması (Değişimi)


Süreksiz sert ünsüzlerden biriyle (p, ç, t, k) biten bir sözcükten sonra ünlüy­le başlayan bir ek gelirse süreksiz sert ünsüzler yumuşayarak b, c, d, g, ğ ‘ye dönüşür.

yargıç – a yargıca
ilaç im ilacım
şerit – e şeride
git ip gidip
denk im dengim
yumak – ı yumağı
çorap – ı çorabı
matkap – ım          matkabın


Ünsüz Türemesi 

Bazı sözcüklerde, “olmak” veya “etmek” yardımcı eylemiyle birleşik eylem oluşturulduğunda ya da bu sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğin­de ünsüz türemesi görülür.

af + etmek affetmek
his + etmek hissetmek
red + etmek reddetmek
hal + olmak hallolmak
zan – ımca zannımca
hat ınızın hattınızın

 NOT: İki sessizin yan yana geldiği her sözcükte ün­süz türemesi olmayabilir.

taşsız, passız, süssüz, sessiz, hissiz… hisse, yassı, madde, cadde, elli, belli, telli…

 Ünsüz Düşmesi 

Ünsüzüyle biten bazı sözcükler -cık, -cik, -cuk, -cük, -cek, -cak, ekle­rinden birini aldığında, sondaki k ünsüzü düşer.

ufak – cık ufacık
tefek – cik tefecik
küçük -I – mek küçülmek
büyük – cek büyücek
alçak – cık alçacık
alçak -I – mak alçalmak
yüksek – l – mek yükselmek


Dudak
Ünsüzlerinin Benzeşmesi

Dudak ünsüzlerinden olan b, kendinden önce gelen diş ünsüzü olan n‘yi dudak ünsüzü olan m’ye dönüştürür.

saklanbaç saklambaç
dolanbaçlı dolambaçlı
tenbel tembel
penbe pembe
sünbül sümbül
tanbur tambur

NOT : Özel adlarda ve birleşik sözcüklerde dudak ünsüzleri benzeşmesi kuralı uygulanmaz. İstanbul, Safranbolu… sonbahar, günbatımı, onbaşı,binbaşı…

Kaynaştırma Harfleri (Koruyucu Ünsüzler) 

Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana bulunmadığından, ünlüyle biten bir sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcükle ek arasına y, ş, s, n kaynaştırma ünsüzlerinden biri girer.

oda – y – a (durum ekinden önce)

oda – s – ı (iyelik ekinden önce)

hırka – n – ın (tamlayan ekinden önce)

sancı -y-ı   (durum ekinden önce)

yedi ş – er (üleştirme sayı sıfatı ekinden önce)

Ünlüyle biten bir sözcüğe idi, imiş, ise ek eylemleri, ile sözcüğü ve iken eki birleşik yazıldığı zaman araya y koruyucu ünsüzü girer ve bunların başında­ki i sesleri düşer.

kalfa + i  di kalfaydı
kalfa + i  miş kalfaymış
kalfa + i  se kalfaysa
kalfa + i  le kalfayla
kalfa + i  ken kalfayken


Ulama 

Sözcüklerin sonundaki ünsüzlerin bir sonraki sözcüğün başındaki ünlülere ulanarak (bağlanarak) okunmasıdır.

Gittin, taş atarak denizlerime

Halka halka genişleyen anıların kaldı

Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime

Birden yaşamanın hızı azaldı

 

Akşam iniyor yine dağlardan eyvah

Soylu yalnızlığım al götür beni de

Kalmasın benden hiçbir iz geride

Sade kalsın ardımda dinmeyen bir ah

 NOT: Arasında noktalama işareti bulunan sözcüklerde ulama yoktur.

Kar, akşamdan beri yağıyor.

Akşam, ona bir sürprizimiz var.

Ünsüz Göçüşmesi (Yer Değiştirme, Metatez) 

Bazı ünsüzlerin yer değiştirmesidir. Türkçede daha çok, -r ve -l ünsüzlerinin bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin sonundaki sesle, ikinci hecenin ba­şındaki ses, birbirinin yerine geçer. Bu durum konuşma dilinde, daha çok da ağızlarda görülür.                    

Doğru Yazımı      Göçüşme 
köprü körpü
toprak torpak
bayram baryam
yanlış yalnış
yalnız yanlız
çömlek çölmek
kirpik kiprik
kibrit kirbit

 

ÜNLÜLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI

Ünlü Düşmesi 

Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcükler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında son hecedeki dar ünlü düşer.         

boyun um boynum
izin – inizle izninizle
şehir – e şehre
hüzün umu hüznümü
emir iniz emriniz
omuz una omzuna
ağız ından ağzından

 Bazı sözcükler yapım eki alırken ünlü kaybına uğrar.

ayır ılık ayrılık
sızı – layan sızlayan
ileri lemek ilerlemek
yumurta lamak yumurtlamak
kıvır im kıvrım
kavur ulmak kavrulmak
devir im devrim
oyun – ayan oynayan
uyu – gu uyku

 Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerle “olmak” ve “etmek” yar­dımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulurken dar ünlü düşer.

sabır + etmek sabretmek
emir + etmek emretmek
keşif + etmek keşfetmek
hapis + olmak hapsolmak
kayıt + olmak kaydolmak
kayıp + olmak kaybolmak

 Bazı sözcüklerin birleşmesinde dar ünlülerin düştüğü görülür.

kayın + ata kaynata
cuma + ertesi cumartesi
kahve + altı kahvaltı
ne + için niçin
ne + asıl nasıl

 NOT 1: İkilemelerde ses düşmesi olmaz.

omuz omuza,

nesilden nesile,

şehirden şehire…

NOT 2: Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerde ve özel adlarda ünlü düşmesi

olmaz.

bilim-e, yanıt-ı, kesim-in, seçim-e, söküm-ü…

Ömür’ün doğum günü ne zamandı?

 Ünlü Daralması 

Türkçede geniş ünlüyle (a,e) biten bir sözcük -yor eki aldığında o sözcüğün geniş ünlüsünü ı, i, u, ü ‘ ye çevirerek daraltır.

ara yor arıyor
bulma – yor bulmuyor
gözle yor gözlüyor
sula – yor suluyor
içme yor içmiyor

NOT 1: Bazı kullanımlardaki iki ünsüz arasına giren yardımcı sesler ünlü daralmasını andırır. Bu kullanımlar ünlü daralması değildir.

veriyor, geliyor, görüyor, yazıyor, alıyor, soruyor…

NOT 2: Tek heceli olan “de-, ye-” fiilleri, kendinden sonra gelen “y” harfinden dolayı darlaşabilir.

diyor, diyen, diyecek, diyerek, diye diye…

yiyor, yiyen, yiyecek, yiyerek, yiye yiye…

niye…

 Ünlü Türemesi  

-cık, -cik eki alan bazı sözcüklerde ek ile sözcüğün arasında a, e, ı, i ünlü­lerinin türediği görülür.

az  cık azıcık
bir  cik biricik
genç  cik gencecik
dar  cık daracık

 

]]>
Ses Bilgisi (Çıkmış Sorular) https://dersimizedebiyat.org/ses-bilgisi-cikmis-sorular.html Fri, 14 Mar 2014 20:32:37 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=7862 SES BİLGİSİ ÇIKMIŞ SORULAR

1. Aşağıdakilerden  hangisinde, ikin­ci     cümleye geçilirken     yapılan değişiklikle, yüklem kişi    yönün­den güçlendirilip pekiştirilmiştir ? ÖSS-1983

A)            Buraya yarın sen gelirsin .

Buraya   yarın sen gel.

B)            Birazdan onu ben göreceğim.

Birazdan onu ben görürüm.

C)            Çok hastayım.

Bugün, çok çok hastayım.

D)            Bunu ona verirsin.

Bunu ona sen verirsin.

E)            Kumda güneşlenirsin.

Kumda her gün güneşlenirsin.

 

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beni” kelimesi kullanıldığı yere göre cümlenin en önemli öğesi durumuna gelmiştir ? ÖYS-1984

A)  Dün sabah Ayten okulda beni aramış .

B)  Arkadaşım şubat tatilinde  beni İstanbul’a çağırıyor .

C)  Sınıfımı  geçersem babam beni İzmir’e götürecek .

D)  Öğretmen sınavda beni en ön sıraya oturttu .

E)  Beni yarın öğle   tatilinde otobüs durağında   bekle .

 

3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin hangisinde yazım yanlışı   yoktur ? ÖSS-1985

A) Ucuzca bir   otel arıyordu .

B) Ahbapca bir tutum takındı .

C) Kendisinden yaşça hayli küçüktü .

D) Başını hafifce öne eğdi .

E) Beğenmediğini açıkca söyledi

 

4.  Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin hangisi “ünsüz değişimi” ne örnek olamaz? ÖYS -1986

A) Böbreğinin birini ameliyatla aldılar.

B) Çoğunun ruh sağlığı bozulmuştu.

C) Sabahları balığa çıkarlar.

D) Bu havada dağa tırmanmak istiyorum.

E) Hadi seni yemeğe götüreyim.

 

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖYS-1988

A) Zonguldak’ a giderken Karabük’den geçecek miyiz ?

B)  Otobüs Adana’dan saat kaçta hareket  edecekti ?

C)  İzmit’ten Ankara’ya kaç saatte geldiniz?

D)  Kars’tan İstanbul’a otobüsle mi döneceksiniz ?

E)  İstanbul’u gece hiç uçaktan seyrettiniz mi ?

 

6. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım    yanlışı vardır? ÖSS – 1989

A) Ağızın içi

B) Asfaltın onarımı

C) Saçlarının rengi

D) Herkesin derdi

E) Değirmenin suyu

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1989

A)  Dün akşamki televizyon filmini beğenerek izledim.

B)  Ağaçdaki kuş yuvasına bakmak için hepimiz can atıyorduk.

C)  Bu yaz tatilinde güneşin ve denizin tadını çıkaracağım.

D)  Gelecek ayın 15’inde sınıf arkadaşlarımla buluşacağız.

E)  Öyle sanıyorum ki sen bu sınavda başarılı olursun .

 

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde , “ulama”ya bir örnek vardır? ÖYS-1989

A)  Sabahtan uğradım ben bir fidana

B)  Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır

C)  Gönlümüz bağlandı zülfün teline

D)  Al benim derdimi götür yare ver

E)  Telgrafın tellerine kuşlar mı konar

 

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır? ÖSS-1991

A)  O da babası gibi hukukuseçmiş.

B)  Ben bu renkten hiç hoşlanmam .

C)  Göğüsüme bir ağrı girdi.

D)  Son günlerde onun bana karşı tavrı   değişti.

E)  Suyun tazyikinden çimler toprağa   yapışmış.

 

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1991

A) Art arda aynı yanlışı yaptı.

B) Annem her zaman “Kalp kalbe karşıdır.” der.

C)  Davranışlarına içten içe sinirleniyordu .

D)  Olayı duyunca renkden renge girdi.

E)  Bu iş aşağı yukarı bir hafta sonra biter.

 

11.   (I) Arkadaşınızla (II) sizi (III) Kızılay’da (IV) otobüs durağında (V) gördüm .

Bu cümlede zamanı vurgulamak için “dün” sözcüğünün numaralanmış yerlerin hangisine ge­tirilmesi uygundur ? ÖYS-1993

A) I                         B) II                        C)III

D) IV                      E) V

 

12.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı   çizili sözcük   türetilirken bir ünlü kaybına uğramıştır ? ÖYS-1993

A) Bu  çiçeğin yaprakları çok çabuk sararmış .

B) Geçen yıl dikilen bu elbise iyice  daralmış .

C) Uykusuzluktan gözlerinin altı morarmış .

D) Kilo alınca yanakları iyice pembeleşmiş .

E) Saçları son aylarda çok beyazlaşmış .

 

13 . Sonunda süreksiz sert ünsüzlerden ( p,ç,t,k) biri bulunan sözcük , ünlü ile başlayan bir ek aldığında sondaki sert ses yumuşar.

Aşağıdaki sözcüklerden hangisi bu kurala uymaz? ÖSS- 1993

A) Araç                  B) Tabak                C) Söğüt

D) Dolap                E) Koç

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük ek alırken bu sözcüğün ünsüzlerinden biri düşmüştür? ÖSS- 1994

A) Susuzluktan balkondaki tüm çiçekler sararmış.

B) Yazar , bu romanında çok fazla devrik cümle kullanmış.

C) Soğuktan burnu kıpkırmızı olmuş.

D) Bu konuda senin de fikrini almak istiyorum.

E) Otobüsümüz , adını bilmediğim büyücek bir kasabadan geçti.

 

15.   Doktorlar, yaşlılıkda spor yapmanın kişiyi psikolojik ve

                                  I             II                                       III

fizyolojik        bakımdan  rahatlattığını söylüyorlar.

    IV                                            V

Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır? ÖSS -1995

A) I                         B) II                   C) III

D) IV                      E) V

 

16.  Aşağıdaki cümlelerin hangisinde süreksiz sert ünsüzlerin yumuşa­masına bir örnek vardır? ÖYS – 1995

A)  Gelecek ay yayımlanacak  der­gimizin kapağı, öğrencilerimiz tarafından hazırlanacak .

B)  Bu araştırma sonuçları, öğrencilerin görüşlerini yansıtmak­tadır.

C)  Siyasal reklamcılık, Türkiye’nin siyasal kültürüne yeni bir boyut getirmiştir.

D)  Son yıllarda demokrasi, bir si­yasal sistem olarak yeni anlamlar kazanmıştır.

E)  Anketteki ilk soru , seçmenlerin cinsiyetiyle ilgilidir .

 

17. Aşağıdaki   cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1995

A)  Şemsiyeni yanına almıyor musun ?

B)  Onunla görüşmeyeli yıllar oldu.

C)  Sen de ablanla gitmeyecek miydin ?

D)  Bu soruyu tam olarak anlıyamamış.

E)  Mektubuna cevap yazmayacak mısın ?

 

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖSS -1998

A) İçtiği ilacın bıraktığı acımsı tadı gidermek için ağzına şeker aldı.

A)Nesili tükenmekte olan bazı hayvanlar koruma altına alınıyor.

C)Yaptığının yanlış olduğunu anlayınca özür dilemek istedi.

D)Vakfın amaçlarının neler olduğu üyelere anlatıldı.

E) Nüfus kaydını, doğum yerinden oturduğu ilçeye naklettirdi.

 

19 .         Örttü üstüne yıldızlı yorganını gece

Bir başından bir başına göğün

Bu   dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur ? ÖYS -1998

A)  Ses düşmesi

B)  Ünsüz yumuşaması

C)  Kaynaştırma harfi

D)  İyelik eki almış bir sözcük

E)  Ünsüz  benzeşmesi

 

20 . Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖSS-1999

A) Günlerdir aynı konunun tartışılması sabrını taşırdı.

B) Bu konuda onun da fikrini almak istedi.

C) Törende çok mutlu olmuş, göğüsü kabarmıştı.

D) Ona bir armağan vererek gönlünü almaya çalıştı.

E)  Çok sinirlenmiş, ağzına geleni söylemişti.

 

21.          Önce baygın bir iniltiydi yamaçtan duyulan

Sonra bir gölge belirmişti kuş uçmaz   yoldan ;

Köyümün titreyerek bağrı yanık toprağını

İnliyor, baktım, uzaktan görünen bir kağnı

Bu dizelerde   aşağıda verilen ses olaylarından hangisi yoktur? ÖSS-2001

A)  Ünlü düşmesi

B)  Ünsüz düşmesi

C)  Sert ünsüz yumuşaması

D)  Ünlü daralması

E)  Ünsüz benzeşmesi

 

22. Türkçe’de , ad tamlamalarında kaynaştırma sesleri “n” ve “s” dir.

Aşağıdaki sözcüklerden hangisiyle bir ad tamlaması yapılırken bu kurala   uyulmaz ? ÖYS-1990

A) Elma                  B) Yara                   C) Su

D) Yazı                    E) Mavi

 

23. Üleştirme sayı sıfatı , eki , (-er) (-ar) , ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya “ş”    kaynaştır-ma harfi girer.

Aşağıdakilerden hangisinde bu kurala örnek oluşturmayan bir sözcük vardır ? ÖSS-1999

A) Defterinize ikişer cümle yazın .

B) Beşer   kişilik gruplara ayrıldılar .

C) Masalara yedişer tabak koyalım .

D) Herkes yirmişer dakika konuşacak .

E) Üyelerden ellişer milyon lira toplayalım .

 

 

CEVAPLAR

1.D 9.C 17.D
2.A 10.D 18.B
3.A 11.E 19.A
4.D 12.A 20.C
5.A 13.E 21.B
6.A 14.E 22.C
7.B 15.A 23.B
8.A 16.A  

 

]]>
Cümle Düzeyinde Anlatım Bozukluğu-Konu Anlatımı https://dersimizedebiyat.org/cumle-duzeyinde-anlatim-bozuklugu.html Sat, 11 Jan 2014 20:54:10 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=574 CÜMLE DÜZEYİNDE ANLATIM BOZUKLUĞU:

A) TAMLAMA YANLIŞLARI:

1.Tamlama Eklerinin Yanlış ve Eksik Kullanımı:

Kimi belirtili ad tamlamalarında tamlanan çokluk içinden seçileni belirtiyorsa tamlayan eki “-in ” yerine durum eki     “-den “ kullanılabilir.Tamlanan çokluk içinden seçileni bildirmediği halde “-den ” kullanılırsa  tamlama yanlışlılığı olabilir.

  • ·Kitaplardan birkaçı eksik basılmış. (DOĞRU)
  • ·Kitapların  birkaçı eksik basılmış. (DOĞRU)
  • ·Arkadaşlardan tümü toplantıyı terk etmiş. (YANLIŞ)
  • ·Arkadaşların tümü toplantıyı terk etmiş. (DOĞRU)
  • ·Seyircilerden bazıları oyunu beğenmemişti.  (DOĞRU)
  • ·Komşulardan tümü bize gelecekmiş. (YANLIŞ)
  • ·Öğretmenlerden hepsi toplantıya katışmış.(YANLIŞ)

 

  • ·Aşağıdakilerden  hangisi    ———-   Aşağıdakilerin hangisi
  • ·Seyircilerden bazıları     ————    Seyircilerin bazıları
  • ·Çocuklardan birkaçı   —————    Çocukların birkaçı
  • ·Yönetmenlerin birçoğu (doğru)—- Yönetmenlerden birçoğu (Yanlış)

Araya farklı türden sözcüklerin girdiği kimi belirtili ad tamlamasında tamlayan ya da tamlanan ekleri kullanılmadığında cümlenin anlatımı bozulur.

  • Adı geçen kişiler  diğerleriyle aynı suçu işlemelerine karşın hataları affedilmedi. (kişilerin)
  • Orhan Bey, okulumuzun kurucu ve müdürüdür. (kurucusu)
  • Sizin konumuzdaki bir devlet adamı bu tip olaylara karışması toplumda pek iyi karşılanmaz. (adamının)
  • Kültürel etkinliklerin sürdürülmesi önemli bir ölçüde eğitime bağlı olduğu bir gerçektir.( sürdürülmesinin)
  • O, zulme  alkış tutanlar karşısında sağlam karakterleriyle durabilmiştir. (tutanların)
  • Çalışma Bakanı, emeklilik yaşı yükseltilmesine yönelik olarak hazırlanan yeni yasa tasarısını imzaladı ve tasarıya karşı çıktı. (yaşının)
  • Bu kazılardan anlaşıldığına göre Çorum Hititler döneminde önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır.(Çorum’un)
  • Bu kararın aksini düşünenler durumu inceledikten sonra bir karara varmaları gerekir.   ( düşünenlerin)
  • Yaşlılar, en çok yağlı yiyeceklerden uzak durması gerekir. (Yaşlıların)
  • Okuma konusunda çocuklar, en çok anne ve babalarını örnek aldıkları unutulmamalıdır.(çocukların)
  • İnsanlar, başarılı olabilmek için eğitimi göz ardı etmemeleri gerekir. (insanların)
  • En iyi kadın oyuncu ödülünü alan sanatçı, mutluluktan gözlerinin içi gülüyordu. (sanatçının)
  • Gerçekten konuşmacı dinleyicisini iyi tanıması gerekir.(konuşmacının)
  • Rahmetli, onun gibi birine yakışmayacak ölçüde ağzı bozuktu.  (Rahmetlinin)
  • Yeni sözcükler yaratmak için her ulus, dilinin sunduğu olanaklardan yaralanma yoluna gitmesi gerekir.(ulusun )
  • Ormanlar, tarla açmak uğruna sürekli yok edilmesine nasıl kayıtsız kalınabilir? (ormanların)
  • Son yıllarda bütün kanallar hep aynı filmleri göstermesi izleyiciyi hiçe saydığının kanıtı değil mi? (kanalların)
  • Kurtuluş Savaşımızda  disipline ayak uydurmayan milli çeteler vatana ihanet ederek düşmanla birleştiklerini unutmayalım.  (çetelerin)

 

2.Tamlayanın Kullanılmaması:

Bir cümlede herhangi bir öğe olarak bir söz başka bir öğenin tamlayan olarak  kullanılabilir. Bu durumda tamlayan olarak o öğeyi karşılayan söz cümlede bulunmalıdır. 

  • Binayı güç koşullarda yaptırmış: ancak bazı odalarını döşeyememişti..  (binanın)
  • Bu konuyu önce öğretmenimize  soralım, görüşlerinin ne olduğunu anlayalım.(öğretmenimizin )
  • Eğitime bütçeden daha çok pay ayrılması ya da başka kaynaklardan desteklenmesi gerekir. (eğitimin)
  • Öğrenciyi düşünmeye, yaratıcı olmaya yönelten ve herhangi bir konu üzerinde eleştiri yapmasını sağlayan bir anlayış eğitim sistemimize henüz yerleşmedi.(öğrencinin)
  • Öykünün kahramanı öylesine canlı betimlenmiş ki kitabı okuyanların çoğu ölümüne üzülmüş, belki de ağlamıştır.(kahramanın)
  • Yazar , eskiden gazetelerde her gün kısa öykü yayımladığını ;  ama çoktan bir yana bırakıldığını söylüyor.  ( kısa öykülerin )

Tamlayan görevinde kullanılması gereken zamirin kullanılmaması anlam belirsizliğine  yol açabilir.

  • Bu kadar  anlayışsız biri  olduğunu bilmiyordum.  (senin mi  –  onun mu )
  • Amerika’ya okumak için gittiğini arkadaşımdan öğrendim. (senin mi  –  onun mu)
  • Elbiselerini yıkadım ve ütüledim . (senin mi  –  onun mu – onların mı)
  • Bu yarışı kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. (senin mi  –  onun mu )
  • Eşiyle sohbet ederken bir ara cep telefonundan  müdürünü aradı ve ondan af diledi. (senin mi  –  onun mu – kendi mi )

Noktalama işaretleri, cümlenin doğru kullanılmasını sağlar. Bunların yerinde kullanılmaması yanlış anlamlara neden olabilir. Özellikle adlaşmış sıfatlardan sonra bir ad kullanılmış ve araya “virgül” konmamışsa anlam belirsizleşir.

  • Gazeteci kadın kapıcıyla bir röportaj yaptı.
  • Kapıdaki yaşlı adama bir şeyler  söylüyordu.
  • Bu yeşil gözlere deli gibi vurgundu.
  • Bu yeşil gözleri dinlendirir.
  • O hizmetliden bir çay istemişti.

3.  Ortak Olmayan Tamlananın Ortakmış Gibi Kullanılması:

Kimi zaman birbirine bağlı ad ve sıfat tamlamalarının tamlayanları bağlaçla birbirine bağlanır, tamlanan ortak kullanılır. Bu gibi durumlarda sıfat tamlamasının tamlananı kullanılmazsa anlatım bozukluğu olur.

  • Konservatuarın ya klasik ya da halk müziği bölümünde okumalısın. (müzik)
  • Yazar, bu kişileri gerçek ya da hayal dünyasından almış olabilir. (dünyadan)
  • Fırsat buldukça bilimsel ve kültür etkinliklerine katılmalıyız. (etkinliklere)
  • Depremzedelere her türlü tıbbi ve gıda yardımı yapıldı. (yardım)
  • Belgisiz ve işaret sıfatlarını iyi öğrenmelisin.  (sıfatları)
  • Özel ve devlet hastaneleri şu sıralarda çok doluymuş. (hastaneler)
  • Bence bu olayı, mahalli veya köy sorunu olarak ele almak yanlıştır. (sorun)
  • Bu önlemler ekonomik ve sağlık açısından yararlı  sonuçlar verdi.  (açı)
  • Bölgemizde  karasal ve Akdeniz iklimi görülmektedir. (iklim )
  • Nesne görevli sözcükler, sözcük öbekler belirtme veya yalın durumda bulunur.  (durumu)
  • Televizyon, resimli ve serüven  romanlarının okuyucularını da azalttı.  (romanlar)
  • Bu yıl sınava girecek öğrenciler , tercihleri ne olursa olsun , Sosyal ve Fen Bilimlerinin testlerini çözmek zorundalar.  (bilimler)
  • Onun ve benim kalemimi aynı kitapçıdan almışsınız. (kalemini)
  • Belediyeye geçenlerde bir damperli bir de çöp kamyonu almışlar.  ( kamyon )
  • Bu ülkeye teknik ve bilgi yardımında bulunacağız. (yardım)
  • Türk ve yabancı basında sinema üzerine yazıları ilk kez 1948 yılında yayımladı. (basını)
  • Türkiye, Avrupa Birliğine sosyal ve hukuk devleti  olma yolunda gerekli adımların atılacağına dair söz verdi. ( devlet)
  • Bir devletin kalkınması o devletin faaliyet gösteren özel ve kamu kuruluşlarıyla olur. ( kuruluşlar)

4.Tamlamada Görülen Tekillik – Çoğulluk Uyumsuzluğu: 

Türkçede sayı sıfatlarından  ve kimi belirtili ad tamlamalarından sonra gelen adlar çoğul eki almaz. Aldığından anlatım bozulur.

  • Birçok öğrencilerim oldu, çoğuyla hala görüşüyoruz.
  • Bunca sorunlarımın arasında bir de senle uğraşamam.
  • İki kardeşler sen gelene kadar penceredeydi.
  • Ölüm cezasını uygulanmadığı ülkelerden biri de İsveç’tir.
  • Devlet pek çok sanatçılara bu ünvanı veriyor.
  • Tanzimat döneminde birçoğu yazarlar toplumu aydınlatmaya çalıştı.

NOT: Türkçede sayı sıfatları çoğullanamaz. İki kardeşler diyemezsiniz, doğrusu iki kardeş’tir.

Ama istisnaları vardır: Yedi Meşaleciler, Kırk Haramiler, Beş Hececiler, Üç Silahşörler, Yedi Uyurlar…..

                İki kardeşler,sen gelene kadar penceredeydi. 

 (Nedeni: Tamlama yanlışlığı)

                İki kardeş, sen gelene kadar penceredeydiler.

(Nedeni: Özne yüklem uyumsuzluğudur.Çünkü sayı sıfatlarının özne olduğu durumlarda yüklem çoğullanamaz. )

 B) ÖĞE YANLIŞLIKLARI:

1. Özne Eksikliği ya da Yanlışlığı:

Cümlede özne olmayacak bir sözün özne olarak kullanılması veya öznenin gerekli olduğu halde kullanılmaması cümlenin anlatımını bozar. Özellikle sıralı cümlelerde ortak olmayan öznenin ortakmış gibi kullanılması  bu tür yanlışlıklara neden olur.

  • Şapkanın ponponu çok hoş; ama başıma küçük geldi.
  • Çiçeğin toprağı uzun süredir değiştirilmediği için sararıp soldu.
  • Bir ay önce annemin sofra kesesi alınmış, dört günde taburcu edilmişti.
  • İneğin sütü çok lezzetli, iyi besinler yiyor  sanırım.
  • İşlediği suçtan dolayı Rüştü’ye disiplin cezası verildi ve okuldan ayrıldı.
  • Kursa katılan öğrencilerin yaptığı el işlemeleri sergide beğenildi ve hediyelerle ödüllendirildi.
  • Bu kitapta hem yanlışlar var hem de sahne diline uygun değil.
  • Türk vatandaşının en büyük güvencesi basındır ve ondan çok şey beklemektedir.
  • Hastamızın ateşi düşerse daha çabuk iyileşir.
  • Öğrendiklerimizi zaman zaman tekrarlamazsak, bir süre sonra unutulabilir.
  • Çareyi  ilaçlarda arıyordu ;  ama bazen hiçbir işe yaramıyordu.
  • Adamın göbeği öyle büyük ki eğilmeden baksa ayaklarını göremez.
  • Kitabın bütün düzenlemeleri bir an önce bitsin ve hemen basılsın.
  • Kedinin sesi soluğu çıkmıyor, nerelerde acaba?
  • Memlekette bulanıklık yok bugün, tersine alacakaranlıktan sıyrılmış durumda.
  • Yapıtı, sağlığında yayıma hazırlamış ; ancak ölümünden sonra Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanmıştı.
  • Dedesinin dişleri dökülmüş, bu yüzden konuşmakta zorlanıyormuş.
  • Tam o sırada arabanın fireni kilitlendi ve uçuruma yuvarlandı.
  • Kahve fincanı birden çatladığı için yerlere döküldü.
  • Sporun insanı yıprattığı doğru değildir, tersine insanı gençleştirir.
  • Sanattaki bu kargaşa giderilmeli, yeni bir yapıya kavuşturulmalıdır.
  • Makalelerin toplanması altı ay sürdü ve iki  cilt halinde yayımlandı.
  • Baraj inşaatı önümüzdeki ayın sonunda bitecek  ve gereksinimi karşılayacak oranda elektrik enerjisi üretecektir.
  • Çocuğun karnı açıkmış ve uykusuzdu.
  • O ayakkabıları giymeye devam edersen birkaç gün sonra ayaklarını yara bere içinde bırakacak.
  • Kitapçıktaki sorular incelendi ve öğrencilere dağıtıldı.
  • Öğrenciler, finalde sorulan soruları çözemedi ; çünkü çok zordu.
  • Yazılı basında uzlaşma yok, halkı da bu hoşgörüsüz ortama çekmek istiyor.
  • Kitabın konusunu çok beğendim, insanı hiç zorlamıyor.

NOT: Olumlu ve olumsuz yargılardan oluşan sıralı cümlelerde “herkes, hepsi, kimse, hiçbiri” gibi belgisiz zamirlerin ortak özne olarak kullanılması  anlatım bozukluğuna neden  olur.

  • Hiçbiri ödevini yapmamış, akşama kadar sokakta oynamış.
  • Herkes sabah sekizde burada olsun, geç kalmasın.
  • Salondakilerin hiçbiri bu konuda konuşmak istemiyor, hepsi sus pus olmuş oturuyordu.
  • Hiçbiri ayaklanmaya katılmamış, hepsi yönetime bağlı kalmıştı.
  • Hiçbiri sözüme kulak asmadı, çekip gitti.
  • Herkes trafik kurallarını biliyor; ama kurallara uymuyordu.
  • Herkes  sorunun doğru cevabını bulmaya çalışıyor, sorunun yanlış olabileceğini düşünmüyordu.
  • Herkes futbola  ilgi gösteriyor ; ama gereken futbol kültürünü ortaya koymuyordu.
  • Herkes ellerini kaldırsın, kıpırdamasın.

2.Tümleç Eksikliği ya da Yanlışlığı: 

Cümlede tümleç yüklem arasına uyum olmalıdır.Aksi halde anlatım bozulur.Bu durum sıralı cümlelerde –genellikle- karşımıza çıkar.Birine uygun düşen tümlecin diğer yükleme uygun düşmemesinden dolayısıyla  da ikinci yüklemin tümleç istemesinden  kaynaklanır. Bazen tümlecin gereksiz kullanımı da anlatım bozukluğu  neden olur.

  • Yeni aldığım pantolonun paçasını kıvır , yarın giyeceğim.
  • Eteğindeki yağ lekesini çıkaramadığı için giyemiyormuş.
  • Sigaraya  uzandığını görünce önünden çekiverdim.
  • Şiirlerinin ortak teması aşktı; ama hiç tatmamıştı.
  • Nedense bu basit konuyu anlayamadım, bir daha göz atacağım.
  • Masaya çiçek koy da güzelleştir biraz.
  • Kitaba eklemeler yapacağım ve baskıya vereceğim.
  • Saçlarındaki biti görünce bit şampuanıyla yıkanmasını önerdim.
  • Aşkın insan yaşamına neşe kattığı, mutlu kıldığı bir gerçektir.
  • Bir düşünceye bağlananlar, benimseyenler düşünce değiştirenleri hoş karşılamazlar.
  • Karşılaşabileceğimiz sorunlara nasıl göğüs gereceğimizi, nasıl aşabileceğimizi öğretin bize.
  • Bu şekilde çalışman sana hiçbir şey kazandırmaz; aksine kaybettirir.
  • Çevreye sahip çıkanlarla yok etmeye çalışanları bir tutamayız.
  • Halk diliyle en bilgece düşünceleri, en yüce duyguları söylemeye çalışmış ve başarmış büyük bir dil ustasıdır.
  • Oysa bunlara tepki göstermemek, sineye çekmek çözüm değil.
  • Erkeklere öfke veren, aşağılık duygusuna düşüren sebepleri araştıralım.
  • Belgeye şöyle bir göz attı , sonra imzalayıp geri verdi.
  • Bazı sanayi kuruluşları doğanın dengesini bozuyor, yaşanmaz hale getiriyor.
  • O, bizi korudu ve her zaman sahip çıktı.
  • Toroslar’ın havası insanı canlandırıyor, yaşama sevinci veriyor.
  • Hafta sonlarında babamın işyerine gider, yardım ederdim.
  • Sürekli bulmaca çözer, çok büyük zevk alır.
  • Bu romanınızı hiç beğenmedim; pek çok dil yanlışı var.
  • Eleştirmenin bir görevi de okuyucuyu yönlendirmek, yapıt hakkında bilgi vermektir.
  • Onu merak ediyorduk , aylardır haber alamamıştık.
  • Yazdığı şiirleri ünlü şaire gönderdi; fakat yanıt alamadı.
  • Bunları yazmak istemezdik ; ama mecbur ettiniz.
  • Onu sözlerine ne karşı çıkabilir, ne de yol gösterebilirdik.
  • O, arkadaşı Hüseyin’i hem çok seviyor hem de kimi davranışlarından dolayı kızıyordu.
  • Öğretmene ne kadar soru sorarsanız o kadar bilgi alırsınız.
  • Anlattıklarınızı can kulağıyla dinledim; fakat katılmam mümkün değil.
  • Gerektiğinde hakemi protesto etmeyi, tepki göstermeyi de biliriz.
  • Yurt dışında çalışan kardeşim bizi çok özlüyor , bu nedenle her ay uzun bir mektup gönderiyor.
  • Büyük kentlerde köprü altlarında yaşayan bu çocuklar, topluma yaklaşıyorlar mı yoksa kaçıyorlar mı… hiç düşünmedik.
  • Onu seviyorum , saygı duyuyorum ; ama geçinemiyorum.
  • Nasıl bir annesin sen?  Çocuğu çok ihmal ediyorsunuz, biraz ilgilenmelisiniz.
  • Silahını çok sever , söz açıldığı zaman övünür.
  • Balıklara bakıyor, ara sıra onlara yem veriyordu.
  • Raporları aldım, genel müdürümüz boş vaktinde baksın.
  • Arkadaşlarını çağır, limonata ikram et.
  • Mavi boncuklardan yapılmış bir kolyesi vardı, çok severdi.
  • Bu konudaki görüşlerinize katılmıyorum, izin verirseniz ben açıklayayım.
  • Türk halkı hayattan yüz çevirmiş,  yeteri kadar sevmiyorlar.

 

NOT:  Kitabı aldım, onu masanın üzerine koydum. ( Onu sözcüğü cümleden atılmalı; çünkü gereksiz sözcük kullanımdan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.) 

3.Yüklem Eksikliği

Özellikle sıralı  cümlelerde ortak olarak kullanılan yüklemin her iki cümleye de uygun olup olmadığına bakılır. Uygun düşmeyen yüklemin ortak kullanılması anlatım bozukluğuna neden  olur.

  • Sınavı kazanmak, bir an önce okula başlamak , bir yıl daha kaybetmek istemiyorum.
  • Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı

Ben babamı sen ustanı unutma

  • Adam bize iyilik , biz adama kötülük ettik.
  • Pikniğin bütün cefasını ben, sefasını o sürüyor.
  • Sigarayı az, içkiyi hiç içmem.
  • Vakfın yasal ve yasal olmayan yollardan topladığı paralara el kondu.
  • Ne sen beni , ne de ben seni gördüm.
  • Biz öğretmenimizi , o da babasını kaybetti.
  • Bugünkü nöbeti sen, yarınkini  de Ali tutacak.
  • Sinemayla çok  az , tiyatroyla hiç ilgilenmem.
  • Park lambaları yetersiz ya da hiç yanmayanlara para cezası uygulanacak.
  • Bu  salonda eskiden ne güzel filmler, paneller düzenlenirdi.
  • Ünlü bir yazarımız : “ Kitaplarım beni , ben kitaplarımı yansıtabilmeliyim.”diyor.
  • Ana ve babamızı kader, arkadaşlarımızı biz seçeriz.
  • Bir o yiyor, bir sen , beni kimse çağırmıyor.
  • Role hazırlanırken yönetmenle sürekli tartışıyordum, kah o beni kah da ben onu ikna ediyordum.
  • Bütün gün bulaşık, temizlik , ütü ve yemek yapmakla uğraştım.
  • Sizinle anlaşmamız zor; çünkü siz romandan, ben şiirden hoşlanıyorum.
  • İster aşağıya , ister yukarıya çıkıyor olayım merdivenler yoruyor beni.
  • Geçen yıla kadar kimi gün onlar bize kimi gün biz onlara gider  birlikte yemek yerdik.
  • İşçiler yapılan zammı önemli; ancak  bugün için yeterli bulmuyorlar.
  • Babam sağlığını süt , yoğurt ve sigaradan uzak yaşamasına bağlıyor.
  • Aramız şimdi  de , ben  çocukken de çok iyiydi.
  • İştahım yok zaten, sadece çay ve peynir yesem yeter.
  • Kızların abartılı küpeler ve ağır makyaj yapmaları göze batıyordu.
  • Görevlilerin beyaz gömlek ve koyu renkte bir kravat takmakları isteniyor.
  • Tanzimatçılar,  halk için edebiyatı , siz ise aydınlar için edebiyatı benimsediniz.
  • Bu davranışın yanlış ve yerinde olmadığını herkes anladı.
  • Kuzu eti sağlıklı ve yaşlı olmayanlar tarafından yenmelidir.
  • Uzun yolculukları ancak  tam sağlıklı ve yorgun olmayanlar göze alabilir.
  • Ben sporu, kardeşimse sinemayı seviyor.
  • Dilimize gereken ilgi ve önemi vermek zorundayız.

4. Ekeylem Eksikliği: 

“ idi, imiş, ise….” ekeylemlerinin gerektiği yerde kullanılmaması anlatım bozukluğu neden olur. Sıralı cümlelerden 1. olumlu, 2. olumsuz ise 1.’ye ekeylem getirmediğimizde bunu 2.cümlenin yüklemine bağlamış oluruz. Bu da anlatım belirsizliğine yol açar, cümlenin anlatımını bozar.

  • İfadesi  düzgün ; yalnız mimikleri anlamlı değildi.
  • O, son derece sakin ; fakat herkesin sandığı gibi korkak değildi.
  • Yaşam mücadelesinde yalnız; ama güçsüz değildi.
  • Oturdukları ev küçük ; şehir merkezine de yakın değildi.
  • Seradaki saksılar büyük; toprakları da az değildi.
  • Hava soğuk ve biz tir tir titriyorduk.
  • Bu yüzden yorgun düşer, sağlık  durumumuz aksardı.
  • Bize görüşlerini bildirmiş  biz de bazılarını uygun bulmuştuk.
  • Öğrenciler soruları çözüyor , ben de tahtaya bir şeyler  yazıyordum.
  • O bana bin türlü yalan söylüyor, ben de onun yalanlarına gülüyordum.
  • Telefondaki ses beni korkutmuş, birden ahizeyi düşürmüştüm.
  • Aldığın elbisenin rengi güzel; ama deseni hoş değildi.
  • Yaşı küçük , boyu da uzun değildi.
  • O, bir kitap kurdu; ama gezmeyi sevmezdi.
  • Konserde söylenen şarkıların sözleri anlamlı ; ama besteleri iyi değildi.

5. Özne  – Yüklem Uyumsuzluğu :  

Özneyle yüklem arasındaki tekillik-çoğulluk ya da kişi yönünden uyumsuzluk anlatımı bozar.Bazen ortak kullanılan yüklemlerde de bu uyuşmazlık görülebilir.

  • Aylar , günler hızla geçiyorlardı.
  • Düşünceler baskı  altına alınamaz.
  • Herhalde halkımız, üşümek yerine zehir soluyarak ölmek istiyorlar.
  • İki işçi yaklaşık iki saat çalıştılar.
  • Yirmi iki futbolcu doksan dakika top oynadılar.
  • Bu işyerine ben ve arkadaşım Aykut açtı.
  • Hasan ve sen bir an önce buradan uzaklaşın.
  • Sevgiler, paylaşıldıkça çoğalırlar.

6. Çatı Uyumsuzluğu: 

Aynı özneye bağlı fiiller ve fiilimsiler ya etken ya da  edilgen çatılı olmalılar.Biri etken diğeri edilgen çatılı olursa çatı uyumsuzluğunda kaynaklanan anlatım bozukluğu olur. 

  • Her şey inceden inceye araştırılarak bir rapor düzenleyeceğiz.
  • Taksi çağrılarak hep birlikte gideceğiz.
  • Düşmanlara karşı zafer kazandıktan sonra önemli reformlar yapıldı.
  • Bu kitapların çoğu yeni basıldı ve çok sattı.
  • Evden çıktıktan sonra biraz yürüyüp arabaya binildi.
  • Bu kitap filan kişilerce hazırlanmış, filanca kişilerden oluşan bir komisyon incelemiştir.
  • Yönetim, inandırıcı olmak istiyorsa ; bu olayın aydınlatılmasına çalışılmalıdır.
  • Medyanın toplumu etkileme gücü ne büyütülmeli  ne de küçümsenmelidir.
  • Size çok kırgın olduğunu ve sizi bir daha görmek istemediğini söylendi.
  • Kendisine seslenen annesinin  yanına gidildi, bir gece önceki olayla ilgili bilgiler verildi.
]]>