Öğretici metinlerde sıkça başvurulan anlatım biçimlerinden biri de açıklayıcı anlatımdır. Açıklayıcı anlatımda amaç, okuyucunun bilmediği ya da eksik bildiği konularda açıklama yapmak, okuyucuyu bilgilendirmektir. Bu anlatım türünün genel özellikleri şunlardır:
1. Yazarın amacı okuyucuyu bilgilendirmektir.
2. Bu anlatım türünde dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
3. Metindeki ifadeler kesin ve açıktır.
4. Metni oluşturan kelimeler genelde gerçek (temel) anlamlarıyla kullanılırlar.
5. Metinde düşünceyi geliştirmek için çeşitli yollara başvurulur. Düşünceyi geliştirme yollarından bazıları şunlardır:tanımlama, açıklayıcı, betimleme, sınıflandırma, örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma, …
6. Metinlerde söz sanatları pek kullanılmaz. (Gerekli söz sanatlarına yer verilebilir.)
7. Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
8. Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
9. Açıklayıcı anlatımla ele alınan problem açıklama yönüyle ortaya konur.
10. Açıklama yazılarında ele alınan problem değişik yönlerden irdelenir.
NOT: Öğretici anlatım ile açıklayıcı anlatım pek çok açıdan birbirine benzer. İkisi de öğretici metinlerde sıkça kullanılan anlatım türüdür. Her iki türde de amaç okuru bilgilendirmektir. Ancak öğretici anlatımda yapılan açıklamalar doğrultusunda okuyucuda davranış değişikliği beklenirken açıklayıcı anlatımda bilgilendirme ön plandadır. Öğretici anlatımda açıklayıcı anlatımdan daha somut beklentiler vardır.
]]>
BASİT ZARFLAR
Yapım eki almamış, kök durumunda olan veya başka bir sözcükle birleşmemiş zarflardır.
Yine çok güzel görünüyorsun.
Gidenler hemen geri döndü.
Bari sen söyleme bu sözleri.
TÜREMİŞ ZARFLAR
Eylem ya da ad köklerinden yapım eki alarak türetilmiş zarflardır.
Durmadan konuşman herkesi sıktı.
dur – madan
Sabahleyin bu ödevi yapabilmek için uğraştım.
sabah – leyin
Soruya balıklama atladın yine.
balık – la – ma
BİRLEŞİK ZARFLAR
Birden çok sözcükten oluşan ve anlamca tek kavramı karşılayan zarflardır.
Niçin gelmediğimi öğrenmek istemiş. (ne için)
Varsayalım yollar kapandı, eve nasıl gideceksiniz? (var sayalım) (ne asıl)
Yağmur birdenbire bastırdı. (birden bire)
ÖBEKLEŞMİŞ ZARFLAR
İkilemeler, sıfat tamlamaları, ad tamlamaları, edat öbekleri biçiminde yani söz öbeği biçiminde kurulmuş zarflardır.
Aşağı yukarı bir haftadır onu görmüyorum. (ikileme) (sıfat tamlaması)
Salı günü Türkçe dersinden sınavımız var. (ad tamlaması)
Sabaha kadar üst kattaki bebek ağladı. (edat öbeği)
Örnek
I. Hayata, senin gibi pespembe bakıyordu.
II.Gelirim ben de ara sıra bu yeşilliğe.
III. Yemeği sevmesine karşın, bugün yemedi.
IV.Biraz tanıyorum ama iyice bir insana benziyor.
V. Bu fırtınalı, yağmurlu gecede iyi uyuyamadım.
Numaralandırılmış cümlelerde kullanılan zarflar yapıları bakımından eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Çözüm
I “pespembe” durum zarfı basit yapılıdır. Önsesli pekiştirme olması bu durumu değiştirmez. Çünkü sözcük aslında “pembe”dir ve “pembe” de basittir.
II “ara sıra” yineleme anlamlı durum zarfı öbekleşmiş zarftır.
III “bugün” zaman zarfı “bu+gün” biçiminde birleşik yapılıdır.
IV “biraz” ölçü zarfı “bir+az” biçiminde birleşik yapılıdır.
V “iyi” durum zarfı basit yapılıdır.
Bu durumda, “I ve V”te basit yapılı zarflar, “III ve IV”te birleşik yapılı zarflar olarak eşleştirilebilmektedir. Ancak “II” eşleştirmede dışarıda kalmaktadır.
]]>Eylemin, eylemsinin veya ek eylemle çekimlenmiş yüklemlerin ne zaman yapılığını belirten ya da onları zaman yönünden sınırlayan zarflardır.
Eylem ve eylemsilere yöneltilen “ne zaman” sorusuna yanıt verir.
Beklerseniz, hemen geliyorum.
Biraz önce dediklerini unuttun mu?
Sabahları gökyüzü parlak, ufuk açıktı.
Dün aldığı kitabı bugün bitirmiş.
Özellikleri:
1.“Henüz, daha, hâlâ” sözcükleri eylemin konuşulan ana kadar sürdüğünü belirten zaman zarflarıdır.
Onlardan henüz bir haber çıkmadı.
Sonuçlar daha kesinleşmiş değil.
Hâlâ seni beklediğini bilmez gibisin.
2. Edat öbeği, zaman anlamı taşıyorsa zarf olur.
İki yıldan beri bu sınav için hazırlanıyor.
Öğleye doğru ancak uyanabildim.
Akşama kadar uyunur mu hiç?
3.Ad ve sıfat tamlamaları, zaman zarfı olabilir.
Yazar 1927 yılında İstanbul’da doğmuş. (ad tamlaması)
Geçen yıl konuyla ilgili araştırma yaptım. (sıfat tamlaması)
Bizim zamanımızda gençler böyle mi giyinirdi? (ad tamlaması)
UYARI
Eylemin, eylemsinin zamanını gösteren sözcükler zarftır; bir zaman dilimini gösteren sözcükler ise addır ve özne, nesne, dolaylı tümleç, yüklem görevinde kullanılır.
Akşam, hep birlikte film izleyeceğiz. (zaman zarfı )
Akşamı dört gözle bekliyor bizimkiler. [ad (belirtili nesne) ]
Akşam, yine bütün güzelliğiyle geldi. ad (özne)
En sevdiğim vakit, akşamdır. ad (yüklem)
Örnek
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı kullanılmamıştır?
Çözüm
A : Ne zaman içermiş? “sabahları”
(zaman zarfı)
B : Ne zaman mezun olmuş? “geçen yıl”
(zaman zarfı)
C : Ne zaman girmiş? “dün gece”
(zaman zarfı)
E : Ne zaman gel? “bir hafta sonra”
(zaman zarfı)
Ancak,
D : Eğlenceli geçen ne? “bu yaz” cümlenin öznesidir ve dolayısıyla addır.
]]>ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI
Sert ünsüzlerden biriyle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcükten sonra yumuşak ünsüzle c, d, g başlayan bir ek gelirse ekin başındaki yumuşak ünsüzler ç, t, k şeklinde değişerek sertleşir.
| kitap – | cı | kitapçı |
| kadayıf – | cı | kadayıfçı |
| balık – | cı | balıkçı |
| bilmiş – | cesine | bilmişçesine |
| külah – | da | külahta |
| İzmit’ – | den | İzmit’ten |
| 2014′ | de | 2014’te |
| üret- | gen | üretken |
| seç – | gi | seçki |
| yetiş – | gin | Yetişkin |
| et | gi | etki |
| yet | gi | yetki |
| tep | gi | tepki |
| at | gı | atkı |
NOT 1: Bazı tek heceli sözcüklerde yumuşama olmaz.
tek-i, sap-ı, ip-i, top-u, süt-ü, at-ı, suç-u…
NOT 2: Özel adlarda yazarken yumuşama olmaz, konuşurken olur.
Ayvalık’a, Tarık’ın, Haliç’e, Şahap’ın, Murat’a…
NOT 3: Bazı yabancı sözcüklerde yumuşama olmaz.
millet-e, hukuk-u, ceket-i, merak-ım, evrak-ı…
NOT 4: Bazı türemiş sözcüklerde yumuşama olmaz.
kesit-i, yapıt-a, özet-i, anın yakıt-ı…
Süreksiz sert ünsüzlerden biriyle (p, ç, t, k) biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir ek gelirse süreksiz sert ünsüzler yumuşayarak b, c, d, g, ğ ‘ye dönüşür.
| yargıç – a | yargıca |
| ilaç – im | ilacım |
| şerit – e | şeride |
| git – ip | gidip |
| denk – im | dengim |
| yumak – ı | yumağı |
| çorap – ı | çorabı |
| matkap – ım | matkabın |
Bazı sözcüklerde, “olmak” veya “etmek” yardımcı eylemiyle birleşik eylem oluşturulduğunda ya da bu sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde ünsüz türemesi görülür.
| af + etmek | affetmek |
| his + etmek | hissetmek |
| red + etmek | reddetmek |
| hal + olmak | hallolmak |
| zan – ımca | zannımca |
| hat – ınızın | hattınızın |
NOT: İki sessizin yan yana geldiği her sözcükte ünsüz türemesi olmayabilir.
taşsız, passız, süssüz, sessiz, hissiz… hisse, yassı, madde, cadde, elli, belli, telli…
Ünsüzüyle biten bazı sözcükler -cık, -cik, -cuk, -cük, -cek, -cak, eklerinden birini aldığında, sondaki k ünsüzü düşer.
| ufak – cık | ufacık |
| tefek – cik | tefecik |
| küçük -I – mek | küçülmek |
| büyük – cek | büyücek |
| alçak – cık | alçacık |
| alçak -I – mak | alçalmak |
| yüksek – l – mek | yükselmek |
Dudak ünsüzlerinden olan b, kendinden önce gelen diş ünsüzü olan n‘yi dudak ünsüzü olan m’ye dönüştürür.
| saklanbaç | saklambaç |
| dolanbaçlı | dolambaçlı |
| tenbel | tembel |
| penbe | pembe |
| sünbül | sümbül |
| tanbur | tambur |
NOT : Özel adlarda ve birleşik sözcüklerde dudak ünsüzleri benzeşmesi kuralı uygulanmaz. İstanbul, Safranbolu… sonbahar, günbatımı, onbaşı,binbaşı…
Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana bulunmadığından, ünlüyle biten bir sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcükle ek arasına y, ş, s, n kaynaştırma ünsüzlerinden biri girer.
oda – y – a (durum ekinden önce)
oda – s – ı (iyelik ekinden önce)
hırka – n – ın (tamlayan ekinden önce)
sancı -y-ı (durum ekinden önce)
yedi –ş – er (üleştirme sayı sıfatı ekinden önce)
Ünlüyle biten bir sözcüğe idi, imiş, ise ek eylemleri, ile sözcüğü ve iken eki birleşik yazıldığı zaman araya y koruyucu ünsüzü girer ve bunların başındaki i sesleri düşer.
| kalfa + i | di | kalfaydı |
| kalfa + i | miş | kalfaymış |
| kalfa + i | se | kalfaysa |
| kalfa + i | le | kalfayla |
| kalfa + i | ken | kalfayken |
Sözcüklerin sonundaki ünsüzlerin bir sonraki sözcüğün başındaki ünlülere ulanarak (bağlanarak) okunmasıdır.
Gittin, taş atarak denizlerime
Halka halka genişleyen anıların kaldı
Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime
Birden yaşamanın hızı azaldı
Akşam iniyor yine dağlardan eyvah
Soylu yalnızlığım al götür beni de
Kalmasın benden hiçbir iz geride
Sade kalsın ardımda dinmeyen bir ah
NOT: Arasında noktalama işareti bulunan sözcüklerde ulama yoktur.
Kar, akşamdan beri yağıyor.
Akşam, ona bir sürprizimiz var.
Bazı ünsüzlerin yer değiştirmesidir. Türkçede daha çok, -r ve -l ünsüzlerinin bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin sonundaki sesle, ikinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Bu durum konuşma dilinde, daha çok da ağızlarda görülür.
| Doğru Yazımı | Göçüşme |
| köprü | körpü |
| toprak | torpak |
| bayram | baryam |
| yanlış | yalnış |
| yalnız | yanlız |
| çömlek | çölmek |
| kirpik | kiprik |
| kibrit | kirbit |
ÜNLÜLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI
Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcükler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında son hecedeki dar ünlü düşer.
| boyun – um | boynum |
| izin – inizle | izninizle |
| şehir – e | şehre |
| hüzün – umu | hüznümü |
| emir – iniz | emriniz |
| omuz – una | omzuna |
| ağız – ından | ağzından |
Bazı sözcükler yapım eki alırken ünlü kaybına uğrar.
| ayır – ılık | ayrılık |
| sızı – layan | sızlayan |
| ileri – lemek | ilerlemek |
| yumurta – lamak | yumurtlamak |
| kıvır – im | kıvrım |
| kavur – ulmak | kavrulmak |
| devir – im | devrim |
| oyun – ayan | oynayan |
| uyu – gu | uyku |
Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerle “olmak” ve “etmek” yardımcı eylemiyle bileşik eylem oluşturulurken dar ünlü düşer.
| sabır + etmek | sabretmek |
| emir + etmek | emretmek |
| keşif + etmek | keşfetmek |
| hapis + olmak | hapsolmak |
| kayıt + olmak | kaydolmak |
| kayıp + olmak | kaybolmak |
Bazı sözcüklerin birleşmesinde dar ünlülerin düştüğü görülür.
| kayın + ata | kaynata |
| cuma + ertesi | cumartesi |
| kahve + altı | kahvaltı |
| ne + için | niçin |
| ne + asıl | nasıl |
NOT 1: İkilemelerde ses düşmesi olmaz.
omuz omuza,
nesilden nesile,
şehirden şehire…
NOT 2: Son hecesinde dar ünlü bulunan bazı sözcüklerde ve özel adlarda ünlü düşmesi
olmaz.
bilim-e, yanıt-ı, kesim-in, seçim-e, söküm-ü…
Ömür’ün doğum günü ne zamandı?
Türkçede geniş ünlüyle (a,e) biten bir sözcük -yor eki aldığında o sözcüğün geniş ünlüsünü ı, i, u, ü ‘ ye çevirerek daraltır.
| ara – yor | arıyor |
| bulma – yor | bulmuyor |
| gözle – yor | gözlüyor |
| sula – yor | suluyor |
| içme – yor | içmiyor |
NOT 1: Bazı kullanımlardaki iki ünsüz arasına giren yardımcı sesler ünlü daralmasını andırır. Bu kullanımlar ünlü daralması değildir.
veriyor, geliyor, görüyor, yazıyor, alıyor, soruyor…
NOT 2: Tek heceli olan “de-, ye-” fiilleri, kendinden sonra gelen “y” harfinden dolayı darlaşabilir.
diyor, diyen, diyecek, diyerek, diye diye…
yiyor, yiyen, yiyecek, yiyerek, yiye yiye…
niye…
-cık, -cik eki alan bazı sözcüklerde ek ile sözcüğün arasında a, e, ı, i ünlülerinin türediği görülür.
| az | cık | azıcık |
| bir | cik | biricik |
| genç | cik | gencecik |
| dar | cık | daracık |
]]>
1. Aşağıdakilerden hangisinde, ikinci cümleye geçilirken yapılan değişiklikle, yüklem kişi yönünden güçlendirilip pekiştirilmiştir ? ÖSS-1983
A) Buraya yarın sen gelirsin .
Buraya yarın sen gel.
B) Birazdan onu ben göreceğim.
Birazdan onu ben görürüm.
C) Çok hastayım.
Bugün, çok çok hastayım.
D) Bunu ona verirsin.
Bunu ona sen verirsin.
E) Kumda güneşlenirsin.
Kumda her gün güneşlenirsin.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beni” kelimesi kullanıldığı yere göre cümlenin en önemli öğesi durumuna gelmiştir ? ÖYS-1984
A) Dün sabah Ayten okulda beni aramış .
B) Arkadaşım şubat tatilinde beni İstanbul’a çağırıyor .
C) Sınıfımı geçersem babam beni İzmir’e götürecek .
D) Öğretmen sınavda beni en ön sıraya oturttu .
E) Beni yarın öğle tatilinde otobüs durağında bekle .
3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur ? ÖSS-1985
A) Ucuzca bir otel arıyordu .
B) Ahbapca bir tutum takındı .
C) Kendisinden yaşça hayli küçüktü .
D) Başını hafifce öne eğdi .
E) Beğenmediğini açıkca söyledi
4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin hangisi “ünsüz değişimi” ne örnek olamaz? ÖYS -1986
A) Böbreğinin birini ameliyatla aldılar.
B) Çoğunun ruh sağlığı bozulmuştu.
C) Sabahları balığa çıkarlar.
D) Bu havada dağa tırmanmak istiyorum.
E) Hadi seni yemeğe götüreyim.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖYS-1988
A) Zonguldak’ a giderken Karabük’den geçecek miyiz ?
B) Otobüs Adana’dan saat kaçta hareket edecekti ?
C) İzmit’ten Ankara’ya kaç saatte geldiniz?
D) Kars’tan İstanbul’a otobüsle mi döneceksiniz ?
E) İstanbul’u gece hiç uçaktan seyrettiniz mi ?
6. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖSS – 1989
A) Ağızın içi
B) Asfaltın onarımı
C) Saçlarının rengi
D) Herkesin derdi
E) Değirmenin suyu
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1989
A) Dün akşamki televizyon filmini beğenerek izledim.
B) Ağaçdaki kuş yuvasına bakmak için hepimiz can atıyorduk.
C) Bu yaz tatilinde güneşin ve denizin tadını çıkaracağım.
D) Gelecek ayın 15’inde sınıf arkadaşlarımla buluşacağız.
E) Öyle sanıyorum ki sen bu sınavda başarılı olursun .
8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde , “ulama”ya bir örnek vardır? ÖYS-1989
A) Sabahtan uğradım ben bir fidana
B) Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
C) Gönlümüz bağlandı zülfün teline
D) Al benim derdimi götür yare ver
E) Telgrafın tellerine kuşlar mı konar
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır? ÖSS-1991
A) O da babası gibi hukukuseçmiş.
B) Ben bu renkten hiç hoşlanmam .
C) Göğüsüme bir ağrı girdi.
D) Son günlerde onun bana karşı tavrı değişti.
E) Suyun tazyikinden çimler toprağa yapışmış.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1991
A) Art arda aynı yanlışı yaptı.
B) Annem her zaman “Kalp kalbe karşıdır.” der.
C) Davranışlarına içten içe sinirleniyordu .
D) Olayı duyunca renkden renge girdi.
E) Bu iş aşağı yukarı bir hafta sonra biter.
11. (I) Arkadaşınızla (II) sizi (III) Kızılay’da (IV) otobüs durağında (V) gördüm .
Bu cümlede zamanı vurgulamak için “dün” sözcüğünün numaralanmış yerlerin hangisine getirilmesi uygundur ? ÖYS-1993
A) I B) II C)III
D) IV E) V
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük türetilirken bir ünlü kaybına uğramıştır ? ÖYS-1993
A) Bu çiçeğin yaprakları çok çabuk sararmış .
B) Geçen yıl dikilen bu elbise iyice daralmış .
C) Uykusuzluktan gözlerinin altı morarmış .
D) Kilo alınca yanakları iyice pembeleşmiş .
E) Saçları son aylarda çok beyazlaşmış .
13 . Sonunda süreksiz sert ünsüzlerden ( p,ç,t,k) biri bulunan sözcük , ünlü ile başlayan bir ek aldığında sondaki sert ses yumuşar.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisi bu kurala uymaz? ÖSS- 1993
A) Araç B) Tabak C) Söğüt
D) Dolap E) Koç
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük ek alırken bu sözcüğün ünsüzlerinden biri düşmüştür? ÖSS- 1994
A) Susuzluktan balkondaki tüm çiçekler sararmış.
B) Yazar , bu romanında çok fazla devrik cümle kullanmış.
C) Soğuktan burnu kıpkırmızı olmuş.
D) Bu konuda senin de fikrini almak istiyorum.
E) Otobüsümüz , adını bilmediğim büyücek bir kasabadan geçti.
15. Doktorlar, yaşlılıkda spor yapmanın kişiyi psikolojik ve
I II III
fizyolojik bakımdan rahatlattığını söylüyorlar.
IV V
Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır? ÖSS -1995
A) I B) II C) III
D) IV E) V
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde süreksiz sert ünsüzlerin yumuşamasına bir örnek vardır? ÖYS – 1995
A) Gelecek ay yayımlanacak dergimizin kapağı, öğrencilerimiz tarafından hazırlanacak .
B) Bu araştırma sonuçları, öğrencilerin görüşlerini yansıtmaktadır.
C) Siyasal reklamcılık, Türkiye’nin siyasal kültürüne yeni bir boyut getirmiştir.
D) Son yıllarda demokrasi, bir siyasal sistem olarak yeni anlamlar kazanmıştır.
E) Anketteki ilk soru , seçmenlerin cinsiyetiyle ilgilidir .
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır ? ÖYS -1995
A) Şemsiyeni yanına almıyor musun ?
B) Onunla görüşmeyeli yıllar oldu.
C) Sen de ablanla gitmeyecek miydin ?
D) Bu soruyu tam olarak anlıyamamış.
E) Mektubuna cevap yazmayacak mısın ?
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖSS -1998
A) İçtiği ilacın bıraktığı acımsı tadı gidermek için ağzına şeker aldı.
A)Nesili tükenmekte olan bazı hayvanlar koruma altına alınıyor.
C)Yaptığının yanlış olduğunu anlayınca özür dilemek istedi.
D)Vakfın amaçlarının neler olduğu üyelere anlatıldı.
E) Nüfus kaydını, doğum yerinden oturduğu ilçeye naklettirdi.
19 . Örttü üstüne yıldızlı yorganını gece
Bir başından bir başına göğün
Bu dizelerde aşağıdakilerin hangisi yoktur ? ÖYS -1998
A) Ses düşmesi
B) Ünsüz yumuşaması
C) Kaynaştırma harfi
D) İyelik eki almış bir sözcük
E) Ünsüz benzeşmesi
20 . Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? ÖSS-1999
A) Günlerdir aynı konunun tartışılması sabrını taşırdı.
B) Bu konuda onun da fikrini almak istedi.
C) Törende çok mutlu olmuş, göğüsü kabarmıştı.
D) Ona bir armağan vererek gönlünü almaya çalıştı.
E) Çok sinirlenmiş, ağzına geleni söylemişti.
21. Önce baygın bir iniltiydi yamaçtan duyulan
Sonra bir gölge belirmişti kuş uçmaz yoldan ;
Köyümün titreyerek bağrı yanık toprağını
İnliyor, baktım, uzaktan görünen bir kağnı
Bu dizelerde aşağıda verilen ses olaylarından hangisi yoktur? ÖSS-2001
A) Ünlü düşmesi
B) Ünsüz düşmesi
C) Sert ünsüz yumuşaması
D) Ünlü daralması
E) Ünsüz benzeşmesi
22. Türkçe’de , ad tamlamalarında kaynaştırma sesleri “n” ve “s” dir.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisiyle bir ad tamlaması yapılırken bu kurala uyulmaz ? ÖYS-1990
A) Elma B) Yara C) Su
D) Yazı E) Mavi
23. Üleştirme sayı sıfatı , eki , (-er) (-ar) , ünlüyle biten sayılara eklendiğinde araya “ş” kaynaştır-ma harfi girer.
Aşağıdakilerden hangisinde bu kurala örnek oluşturmayan bir sözcük vardır ? ÖSS-1999
A) Defterinize ikişer cümle yazın .
B) Beşer kişilik gruplara ayrıldılar .
C) Masalara yedişer tabak koyalım .
D) Herkes yirmişer dakika konuşacak .
E) Üyelerden ellişer milyon lira toplayalım .
CEVAPLAR
| 1.D | 9.C | 17.D |
| 2.A | 10.D | 18.B |
| 3.A | 11.E | 19.A |
| 4.D | 12.A | 20.C |
| 5.A | 13.E | 21.B |
| 6.A | 14.E | 22.C |
| 7.B | 15.A | 23.B |
| 8.A | 16.A |
]]>
Kimi belirtili ad tamlamalarında tamlanan çokluk içinden seçileni belirtiyorsa tamlayan eki “-in ” yerine durum eki “-den “ kullanılabilir.Tamlanan çokluk içinden seçileni bildirmediği halde “-den ” kullanılırsa tamlama yanlışlılığı olabilir.
Araya farklı türden sözcüklerin girdiği kimi belirtili ad tamlamasında tamlayan ya da tamlanan ekleri kullanılmadığında cümlenin anlatımı bozulur.
Bir cümlede herhangi bir öğe olarak bir söz başka bir öğenin tamlayan olarak kullanılabilir. Bu durumda tamlayan olarak o öğeyi karşılayan söz cümlede bulunmalıdır.
Tamlayan görevinde kullanılması gereken zamirin kullanılmaması anlam belirsizliğine yol açabilir.
Noktalama işaretleri, cümlenin doğru kullanılmasını sağlar. Bunların yerinde kullanılmaması yanlış anlamlara neden olabilir. Özellikle adlaşmış sıfatlardan sonra bir ad kullanılmış ve araya “virgül” konmamışsa anlam belirsizleşir.
Kimi zaman birbirine bağlı ad ve sıfat tamlamalarının tamlayanları bağlaçla birbirine bağlanır, tamlanan ortak kullanılır. Bu gibi durumlarda sıfat tamlamasının tamlananı kullanılmazsa anlatım bozukluğu olur.
Türkçede sayı sıfatlarından ve kimi belirtili ad tamlamalarından sonra gelen adlar çoğul eki almaz. Aldığından anlatım bozulur.
NOT: Türkçede sayı sıfatları çoğullanamaz. İki kardeşler diyemezsiniz, doğrusu iki kardeş’tir.
Ama istisnaları vardır: Yedi Meşaleciler, Kırk Haramiler, Beş Hececiler, Üç Silahşörler, Yedi Uyurlar…..
İki kardeşler,sen gelene kadar penceredeydi.
(Nedeni: Tamlama yanlışlığı)
İki kardeş, sen gelene kadar penceredeydiler.
(Nedeni: Özne yüklem uyumsuzluğudur.Çünkü sayı sıfatlarının özne olduğu durumlarda yüklem çoğullanamaz. )
Cümlede özne olmayacak bir sözün özne olarak kullanılması veya öznenin gerekli olduğu halde kullanılmaması cümlenin anlatımını bozar. Özellikle sıralı cümlelerde ortak olmayan öznenin ortakmış gibi kullanılması bu tür yanlışlıklara neden olur.
NOT: Olumlu ve olumsuz yargılardan oluşan sıralı cümlelerde “herkes, hepsi, kimse, hiçbiri” gibi belgisiz zamirlerin ortak özne olarak kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.
Cümlede tümleç yüklem arasına uyum olmalıdır.Aksi halde anlatım bozulur.Bu durum sıralı cümlelerde –genellikle- karşımıza çıkar.Birine uygun düşen tümlecin diğer yükleme uygun düşmemesinden dolayısıyla da ikinci yüklemin tümleç istemesinden kaynaklanır. Bazen tümlecin gereksiz kullanımı da anlatım bozukluğu neden olur.
NOT: Kitabı aldım, onu masanın üzerine koydum. ( Onu sözcüğü cümleden atılmalı; çünkü gereksiz sözcük kullanımdan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.)
Özellikle sıralı cümlelerde ortak olarak kullanılan yüklemin her iki cümleye de uygun olup olmadığına bakılır. Uygun düşmeyen yüklemin ortak kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.
Ben babamı sen ustanı unutma
“ idi, imiş, ise….” ekeylemlerinin gerektiği yerde kullanılmaması anlatım bozukluğu neden olur. Sıralı cümlelerden 1. olumlu, 2. olumsuz ise 1.’ye ekeylem getirmediğimizde bunu 2.cümlenin yüklemine bağlamış oluruz. Bu da anlatım belirsizliğine yol açar, cümlenin anlatımını bozar.
Özneyle yüklem arasındaki tekillik-çoğulluk ya da kişi yönünden uyumsuzluk anlatımı bozar.Bazen ortak kullanılan yüklemlerde de bu uyuşmazlık görülebilir.
Aynı özneye bağlı fiiller ve fiilimsiler ya etken ya da edilgen çatılı olmalılar.Biri etken diğeri edilgen çatılı olursa çatı uyumsuzluğunda kaynaklanan anlatım bozukluğu olur.