BİYOGRAFİ
Kültür, sanat, siyaset gibi alanlarda tanınmış kişilerin hayatlarını, neler yaptıklarını, ülke ve dünya insanlığına neler kazandırdıklarını, önemli başarılarını bütünüyle kronolojik olarak anlatan yazılara biyografi (yaşam öyküsü) denir.
Kültür, sanat, siyaset gibi alanlarda tanınmış kişilerin yaşam hikâyesini kendisinin anlattığı eserlere ise otobiyografi (öz yaşam öyküsü) denir.
Biyografilerde sözü edilen kişi bütün yönleriyle ayrıntılı biçimde tanıtılır, kişilik yapısını belirleyen özellikler verilir.
Biyografinin temelini bir kişinin hayat hikâyesi oluşturduğu için bu türde öyküleyici anlatımdan yararlanılır.
Biyografi, uzun bir ön çalışmanın ardından yazılabilir. Hayat hikâyesi yazılacak kişiyle ilgili kaynaklar, belgeler toplanır. Onun mektuplarından, günlüklerinden, anılarından, o kişiyi tanıyanlardan yararlanılır.
Sıradan kişilerin biyografisi yazılmaz. Yaşamlarıyla okurların ilgisini çekebilecek; siyasal, toplumsal, kültürel, yazınsal etkinliklere katılmış ya da eserleriyle, çalışma ve buluşlarıyla dönemlerini etkilemiş kişilerin biyografileri yazılır.
Biyografiler; eleştiri, edebiyat tarihi ve tarih için kaynak niteliğindedir.
Bir kişiyle ilgili ayrıntılı biyografi kitapları olduğu gibi, birden çok kişiyle ilgili genel biyografi eserleri de vardır. Antolojilerde, ansiklopedilerde, yıllıklarda birden çok kişinin biyografileri kısaca verilir. Ayrıca yazarın kitabının başında veya arka kapağında yer alan biyografiler de vardır. Bunlar genellikle kısadır. Bu biyografilerde doğum (ölüm) tarihleri, doğum yerleri, bitirdikleri okullar, çalıştıkları işler, yazdıkları eserler ve önemli başarıları verilir.
Biyografi Türleri
Biyografiler içeriklerine göre türlere ayrılır:
a. Evrensel biyografi: Her dönem, her meslek ve milletten kişilerin biyografilerinin verildiği eserlerdir.
b. Ulusal biyografi: Bir millete ait kişilerin biyografilerinin verildiği eserlerdir.
c. Bölgesel biyografi: Bir bölgeye mensup kişilerin biyografilerinin toplandığı eserlerdir.
d. Meslekî biyografi: Belli bir mesleğe mensup kişilerin yer aldığı biyografilerdir.
e. Dönem biyografisi: Belli bir dönemde yaşayanların hayat hikâyelerinin verildiği biyografilerdir. Dönem biyografisine çağdaş insanların yer aldığı “Kim Kimdir?” adlı eseri gösterebiliriz.
Biyografiler yazım tekniğine göre de sınıflandırılabilir:
a. Bilimsel biyografi: Biyografisi yazılan kişinin doğumunun, öğreniminin, çalışma hayatının, eserlerinin kronolojik bir sıra içerisinde sistematik olarak verildiği biyografilere bilimsel biyografi denir. Bu biyografide sözü edilen kişinin yaşam hikâyesi alt başlıklar hâlinde anlatılır. Yaptığı yenilikler, başarıları, eserleri, eserlerinin özellikleri belgelere ve araştırmalara dayalı olarak sunulur.
Mehmet Kaplan’ın, “Tevfik Fikret -Devir-Şahsiyet-Eser” adlı çalışması bilimsel biyografi türünün bir örneğidir.
b. Biyografik roman: Hakkında bilgi verilen kişinin hayatını bir roman tekniğiyle anlatan eserlere biyografik roman denir. Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve fiziksel özellikleri, düşünceleri, duygulan ve davranışları gibi pek çok değişik özellikleri ayrıntılı olarak verilir. Bir anlamda onun portresi çizilir.
Buna örnek olarak M. Emin Erişirgil’in Mehmet Akif, “İslamcı Bir Şairin Romanı”, Tahir Alangu’nun “Ömer Seyfettin” adlı eserleri verilebilir. Ayrıca Oğuz Atay‘ın “Bir Bilim Adamının Romanı” adlı romanı da bu türün en iyi örneklerindendir.
c. Nekroloji: Ölen ünlü bir kişinin ölümünün ardından genellikle gazete ve dergilerde yakın çevresinde yer alan sanatçıların onun üstün niteliklerini, çalışmalarını ve diğer özelliklerini anı üslubuyla anlatıldığı yazılardır.
Bu tür yazılara örnek olarak Yahya Kemal’in ölümünden sonra kaleme alınmış şu yazıları verebiliriz: Vehbi Cem Aşkun, “İstanbul Aşığını Kaybetti”; Nimet Behsuz, “Büyük Şairin Arkasından”; Cenap Gedikoğlu, “Bir Dev Şair Göçtü”
Biyografi Türünün Tarihsel Gelişimi
Biyografi türünün ilk büyük yazarı, eski Yunan edebiyatından Plutarkhos’tur. Türk edebiyatında biyografi türünden yazılara eskiden tercüme-i hâl denirdi. Divan edebiyatındaki şairlerin hayatları ile ilgili bilgiler veren şuara tezkireleri de biyografi örnekleridir.
İlk Türkçe şuara tezkiresi, 15. Yüzyılda Çağatay sahasında eser veren Ali Şir Nevaî’nin kaleme aldığı “Mecâlisü’n-Nefâis”tir. Anadolu’daki ilk tezkireyi ise 16. yüzyılda Sehi Bey, “Heşt Behişt adlı eseriyle vermiştir.
Biyografi türünde eser veren yazarlardan bazıları ve eserleri:
Bursalı Tahir Bey, ”Osmanlı Müellifleri;
Mithat Cemal Kuntay, “İstiklâl Şairi Mehmet Akif Ersoy”;
Abdülhak Şinasi Hisar, “Yahya Kemal’e Veda”;
İbrahim Alaattin Gövsa, “Meşhur Adamlar Ansiklopedisi”;
Behçet Necatigil, “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü”