İçindekiler
Eleştiri, Eleştiri Nedir, Eleştiri Türü, Eleştiri Türünün Özellikleri, Eleştiri Hakkında Kısa Bilgi, Eleştiri Çeşitleri
Bir edebiyat veya sanat eserini iyi ve kötü yönleriyle değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türüne eleştiri denir. Eleştiri, kendine özgü yasaları, ilke ve kuralları olan yazınsal bir türdür.
Eleştiri yazarına eleştirmen denir. Her okur, okuduğu yapıtı “sıkıcı”, “sürükleyici”, “etkileyici”, “iç açıcı”, “kuru”, “çarpıcı”… gibi nitelendirmelere bağlarken eleştirel bir etkinlik içindedir. Bu tür yüzeysel değerlendirmeler yapana eleştirmen denmez.
Bu işi yapanlara eleştirmen denmesi için onun, bunu sürekli iş edinmesi, eserleri değerlendirmek ve açıklamak için gösterdiği etkinliği yaklaştırmasına bağlıdır. Herkes eleştiri yazamaz. Eleştiri yazan kişi, eleştiri yazabilmek için gerekli bilgilere ve donanıma sahip olmalıdır.
Eleştiride bir sanat ya da edebiyat eseri üzerinde yorum ve değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmeler olumsuz olabileceği gibi olumlu da olabilir. Hatta aynı eserle ilgili hem olumlu hem de olumsuz eleştiriler yapılabilir.
Eleştiri yalnız bir esere yönelik olabileceği gibi bir yazarın bütün eserlerine yönelik de olabilir.
Eleştiri, öznel ve nesnel olabilir fakat öznel eleştiriler sanat dünyasında pek hoş karşılanmaz. Eleştiriden asıl beklenen nesnel, tarafsız olmasıdır. Yazar, eleştiride “beğendim, hoşuma gitti, beğenmedim…” gibi öznel değerlendirmelerden kaçınmalıdır.
Eleştirmen; eleştirdiği eseri, bütün yönleriyle değerlendirmeli, eserin olumlu veya olumsuz yönlerini belirledikten sonra eseri diğer eserler içinde bir yere oturtmalıdır. Eseri diğer eserlerle karşılaştırarak eserin değerini belirlemelidir. Konu, yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmalıdır. Eser ile ilgili olumlu veya olumsuz yargılar verilirken bu, eserden alınan örneklere dayandırılmalıdır.
Eleştiride yazar; tarafsız olmalı, eleştiriye tabi tuttuğu eseri dikkatle incelemeli; edebiyatın, sanatın genel ölçülerine göre eseri yorumlayarak eserle ilgili görüşlerini ortaya koymalıdır. Bu şekilde yapılan eleştiri hem yazarı geliştirir hem de okurun kitapla ilgili sağlıklı bilgiler elde etmesini sağlar.
Eleştirmenin görevi güzel bir eser ortaya koymak değil, ortaya konmuş olan eseri değerlendirerek eser ile okur arasında bir köprü olmaktır. Eleştirmenler yapıcı eleştiri ile yazarların eksiklerini veya başarılı oldukları yönlerini göstererek onların gelişmesine katkı sağlar. Bu katkı aynı zamanda edebiyatın gelişmesini de sağlar.
Eleştiri Türleri
İzlenen yönteme göre eleştiri türleri:
a- Tarihsel eleştiri: Eleştirmenin, eleştirdiği eseri yazın tarihinin verilerinden yararlanarak, yazarının yaşam öyküsünü, o dönemin başka yapıtlarını göz önünde bulundurarak değerlendirdiği bir eleştiri türüdür.
Eleştirmen bunu, eseri yazıldığı zaman diliminin, çağ ya da dönemin içine yerleştirmekle gerçekleştirebilir. Yapılacak iş, eserlerin oluşturulduğu dönemlerle ilgili birtakım araştırmalar, incelemeler yapmak ve eseri bunların doğrultusunda değerlendirmeye tabi tutmaktır.
b. Toplumbilimsel eleştiri: Eser, toplumsal bir olgu olarak düşünülür. Eser, yazıldığı dönemi toplumsal boyutlarıyla yansıtıp yansıtmadığı açısından değerlendirir.
Eserde toplumdan izler aranır, eserin toplumu yansıtmadaki başarısı veya başarısızlığı değerlendirilir.
Bu eleştirilerin ortak yanı eserlerin dışa göre değerlendirilmesidir.
Sanatçının kendisi, hayatı bir çıkış noktası kabul edilerek sanatçının eserlerinin bu noktadan değerlendirildiği de olmuştur.
Anlatımın içeriğine göre eleştiri türleri:
a. Yaşamöyküsel eleştiri: Eserle yazarın yaşamı arasında güçlü bağlar vardır. Yaşamöyküsel eleştiri bu görüşten yola çıkar. Bunun için de sanatçının yaşamını inceler ya da sanatçının ruhsal durumunu, kişiliğini belirleyebilmek için eserlerini irdeler. Yazarın yaşamından esere yansıyan izleri belirler. Bu eleştiri türü, değerlendirimci ya da yargılayıcı değil, betimleyicidir. Bu tür eleştiri yazarın ne anlattığını, anlattıklarının kişiliğini oluşturan koşullardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırır.
b. Ruhbilimsel eleştiri: Ruhbilimsel eleştiri, eseri açıklamada yazarın özellikle ruhsal yaşantısını, bilinçaltı dünyasını değerlendirmeyi amaçlayan eleştiridir. Sadece sanatçıyı değil, eserdeki kişileri de bu açıdan ele alır. Bu eleştirilerde özellikle davranışların belirlenmesine, içgüdüsel yönelimlerin sergilenmesine, kişiliğin gelişiminde ilk çocukluk gibi, payı olan etkenlerin ortaya konmasına ağırlık verilir. Eleştirmen, eserlerin gizli içeriklerini bulup ortaya çıkarmaya çalışır.
c. İzlenimci eleştiri: Bu tür eleştiride eleştirmen kural ve ölçüt tanımaz. Tek ölçüt, eleştirmenin kendi beğenişidir. Yazınsal yaratı ya da yapıttan tat almışsa onu beğenir, yüceltir. Tat almamışsa yerer. Bu şekilde yazılan eleştiri yazıları daha çok, deneme türü içinde düşünülmektedir.
Eleştiri türünde eser veren sanatçılar:
Batı edebiyatında, Boileau ve Anotole France eleştiri türünün önemli temsilcileri olarak bilinmektedir.
Edebiyatımızdaki ilk eleştiri Namık Kemal‘in Ziya Paşa‘nın “Harabat” adlı eserini eleştirdiği “Tahrib-i Harabat” adlı eseridir. Edebiyatımızda eleştiriyi bir tür hâline getiren Servet-i Fünûnculardır. Ahmet Şuayp eleştiride öncülük etmiştir. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit dönemin eleştiricileridir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim‘le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar. Nurullah Ataç ve Suut Kemal Yetkin, izlenimci eleştirmendir.