Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
serveti fünun edebiyatı hakkında bilgi – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sat, 03 Apr 2021 15:00:08 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png serveti fünun edebiyatı hakkında bilgi – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Servet-i Fünun Edebiyatının Genel Özellikleri https://dersimizedebiyat.org/servet-i-funun-edebiyatinin-genel-ozellikleri-3.html Mon, 10 Feb 2014 19:36:54 +0000 http://servetifununedebiyati.gen.tr/?p=9 SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATININ ÖZELLİKLERİ
  • Nazım nesre yaklaştırılmıştır.
  • Şiirde aruz vezni kullanılmaya devam edilmiştir.
  • Şiirin konusu genişletilmiştir.
  • Şiirde beyit bütünlüğü yerine, konu bütünlüğüne önem verilmiştir.
  • Kafiyenin göze göre değil, kulağa göre olması ge­rektiği savunulmuştur.
  • Hikâye ve romanda başarılı örnekler verilirken, ti­yatroda gerileme olmuştur.
  • Romanlarda olaylar İstanbul’da geçmiş; öykülerde ise İstanbul dışından da konulara yer verilmiştir.
  • Devrin koşullarının etkisiyle kanun, hak, adalet, gi­bi kavramlar terk edilmiş; aşk, üzüntü, tabiat gü­zellikleri, karamsarlık, hayaller ve melankoli işlen­miştir
  • Batı edebiyatı, özellikle de Fransız edebiyatı örnek alınmış; hikâye ve romanda realizm ve naturalizm, şiirde de parnasizm ve sembolizm akımlarının etki­si görülmüştür.
  • Eserlerde halka seslenmek düşünülmemiş, “Sanat, sanat içindir.” anlayışı doğrultusunda seçkinci bir edebiyat meydana getirilmiştir
  • Konuşma dilinden büsbütün uzaklaşılmış; Türkçede o zamana dek kullanılmayan birtakım yeni söz­cükler ve tamlamalara yer verilerek ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır.
  • Roman tekniği gelişmiş, hikâye ve romanda Batı düzeyinde yapıtlar verilmiş, romanlarda okuru eğit­me anlayışından vazgeçilmiştir.
  • Şiirde biçim yeniliğine gidilmiş ve Batı şiirinden alınmış sone, terza-rima gibi yeni biçimler kullanıl­mıştır

Sone; Genel olarak kısa şiir veya türkü anlamına gelir. İki dörtlük ve iki üçlükten oluşur, “abab, abba, ccd, eed” biçiminde uyaklanan bir nazım şeklidir.

 Terza-rima: İtalyan edebiyatına ait bir biçimdir. Üçlü kıtalardan oluşur ve en sonunda tek dize yer alır. “aba, bcb, cdc, d” biçiminde uyaklanan bir nazım şeklidir.

]]>
Servet-i Fünun Edebiyatı (Edebiyat-ı Cedide) https://dersimizedebiyat.org/servet-i-funun-edebiyati-edebiyat-i-cedide.html Mon, 10 Feb 2014 19:30:57 +0000 http://servetifununedebiyati.gen.tr/?p=5 SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE)

Edebiyatımızda. Tanzimat döneminde Şinasi ile birlik­te Batılılaşma ve yenileşme çabalan başlar. Bu çaba­lar, XIX. yüzyılın son yıllarında olumlu biçimde sonuç­lanmıştır. Tanzimat döneminde başlayan eski-yeni tar­tışmaları daha sonra Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci arasında daha da şiddetlenerek sürer 1895 sonunda. Malûmat adlı bir dergide yazan Mual­lim Naci ve taraftarları ile Recaizade Mahmut Ekrem arasındaki tartışmalar “kafiyenin göz için mi. kulak için mi olması gerektiği” konusunda yeninden alevlenir.

Bu sırada Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet ihsan (Tokgöz) tarafından çıkarılmakta olan Servet-i Fünun dergisini yenilikçilerin sesi olabilecek bir dergi olarak görür. Servet-i Fünun, o zamanda kadar fen ağırlıklı bir dergidir. Recaizade Mahmut Ekrem, 1896da Ahmet İhsan’ı ikna eder ve derginin başına, Mekteb-ı Sultani’den öğrencisi olan Tevfik Fikret‘i getirir. Böylece Servet-i Fünun edebiyatı başlamış olur.

Tevfik Fikret’in, Servet-i Fünun’un başına geçmesiyle birlikte bu dergi yenilikçilerin sesi ve yayın organı hali­ne gelir. Dergide Cenap Sahabettin, Hüseyin Sıret (Özsever), Hüseyin Suat (Yalçın), Ali Ekrem (Bolayır), Süleyman Nesip. Süleyman Nazif. Ahmet Reşit, Celâl Sahir (Erozan) gibi şairlerle Halit Ziya (Uşaklıgil), Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit (Yalçın), Ahmet Hikmet (Müftüoğlu), Saffet-ı Zıya, Ahmet Şuayp gibi genç ya­zarlar yazmaya başlarlar.

Edebiyatımızda gerçekten geniş ve etkili bir yer tutan, edebiyatımızın Batılaşmasında büyük rolü olan bu sa­natçılar, 1896’dan 1901’e kadar süren kısa dönemde şiir roman, hikâye, eleştiri ve anı türlerinde başarılı ürünler verir. Ne var ki Servet-ı Fünun dergisi 1901 de Hüseyin Cahit Yalçının, Fransızcadan çevirdiği “Ede­biyat ve Hukuk” adlı makaledeki bazı ifadeler yüzün­den kapatılır. Derginin kapatılmasıyla birlikte de Ser­vet-ı Fünun edebiyatı sona erer.

]]>