1923 – 1940 Arası Türk Hikayeciliği

1923 – 1940 Arası Türk Hikayeciliği

  1. Olay Hikâyesi
  • Klasik hikâye veya olay hikâyesi olarak da adlandırılır.
  • Olay örgüsü, kişi, zaman ve yer öğelerine bağlı olarak verilir.
  • Bu hikâyelerin merkezinde bir olay vardır ve olay; serim, dü­ğüm, çözüm bölümlerinde mantıksal bir uyumlulukla sonuç­lanır.
  • Düğüm bölümünde yer alan merak (çatışma), çözüm bölü­münde açıklanır.
  • Bu hikâyelerde kişi ve çevre tasvirlerine de ayrıntıya girilme­den yer verilir.
  • Hikâyenin sonunda olaylar bir sonuca ulaştırılır ve okurun merak duygusu giderilmiş olur..
  • Olay hikâyesinin dünya edebiyatındaki temsilcisi Guy de Maupassant‘tır (Maupassant tarzı hikâyecilik).
  • Türk edebiyatında bu tarzın öncüsü Ömer Seyfettin‘dir. Ay­rıca Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Orhan Kemal gibi yazarlar da olay öyküsü türünde eserler vermişlerdir.
  1. Durum Hikâyesi
  • Kesit hikâyesi olarak da adlandırılır. Bu tarz hikâyelere “mo­dern hikâye / öykü” de denir.
  • Bu hikâyelerde merak öğesi ikinci plandadır. Hikâyeler, ola­ya dayandırılmaz, hayattan bir durum veya kesit ele alınır.
  • Yazar; okuyucuyu sarsan, etkileyen ve heyecanlandıran bir anlatım sergilemez. Onun yerine günlük hayattan bir kesit sunar veya bir insanlık durumunu anlatır.
  • Bu hikâyelerde kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve ha­yaller ön plana çıkar.
  • Durum hikâyeciliği ünlü Rus edebiyatçı Anton Çehov tara­fından geliştirildiği için bu tür hikâyelere “Çehov tarzı öykü” de denir. Bu tarz hikâyenin Türk edebiyatındaki ilk temsilci­leri Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket Esendal’dır.