ŞİİR TÜRLERİ
1. EPİK ŞİİR
Destansı özellikler gösteren şiirlerdir. Bu şiirlerde kahramanlık, savaş, yiğitlik konuları ele alınır. Divan edebiyatında kasideler, halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı gibi türler epik özellikler gösterir.
Dadaloğlu, Köroğlu halk edebiyatında önemli temsilcileridir.
Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölün ölür kalan sağlar bizimdir
Üç Şehitler Destanı
Durduk, süngü takmış kafir ayakta
Bizde süngü yok
Bir hayret kızıllığı akardı üstümüzden
Dehşetten daha çok
Durduk, süngüsü düşmanın pırıl pırı
Önümüze çıktı bir gündüz bir gece
Korku değil haşa Bir büyük düşünce
2. LİRİK ŞİİR
Aşk, ayrılık, hasret, özlem gibi konuları işleyen duygu yüklü şiirlerdir. Okurun kalbine seslenen bu şiir türü eskiden Yunanlarda “lyra” (lir) adı verilen sazlarla söylendiği için bu adı almıştır. Tanzimat Dönemi‘nde rebab adı verilen bir sazdan dolayı bu tür şiirlere “rebabi” adı verilmiştir.
Halk edebiyatında semai, koşma (güzelleme); divan edebiyatında gazel, şarkı lirik şiiri örnekler. Karacaoğlan halk edebiyatında, Fuzuli, Nedim divan edebiyatında, Yahya Kemal, Cahit Külebi, Necip Fazıl, Ahmet Muhip gibi şairler ise Batı etkisindeki Türk edebiyatındaki lirik şiir yazan şairlerdir.
Serenad
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkınla bahar getirdim sana
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana
A. Muhip DIRANAS
Geçmiş Yaz
Rü’ya gibi bir yazdı yarattın hevesinle
Her anını her rengini, her şi’rini hazdan
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle
Bir gün, bir uzak hâtıra özlersen o yazdan
3. PASTORAL ŞİİR
Kır ve doğa güzelliklerini, çobanların doğadaki yaşayışını anlatan şiirlere denir. Özentiden, süsten uzak bir dil kullanılır. Bu tür şiirlerde okuyucuda doğaya karşı bir imrenme uyandırma amaçlanır. Edebiyatımızda Batılı anlamdaki ilk örneği Abdülhak Hamit’in “Sahra” adlı şiiridir.
Pastoral şiirin türleri şunlardır:
a) İdil: Şairlerin doğa karşısındaki duygulanmasının anlatıldığı kır hayatının güzelliklerinin kaleme alındığı şiirlerdir.
b) Eglog: Birkaç çobanın kır hayatı, aşk gibi konular üzerinde karşılıklı konuşmaları tarzında yazılan pastoral şiirlerdir.
Zerdali Ağacı
Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacına
Aklın ermeden
Yayla Dumanı
Gümüş bir dumanla kaplandı her yer
Yer ve gök bu akşam yayla dumanı
Sürüler, çeşmeler, sarı çiçekler
Beyaz kar, yeşil çam yayla duman
4. DİDAKTİK ŞİİR
Belli bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek ahlâki bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan duygu yönü zayıf, kuru anlatımlı şiirlerdir. Kafiye ve ölçülerden dolayı akılda kolay kaldığından bilgiler bu şiir türüyle verilmiştir. Eski Yunan edebiyatında Hesiodos, bu türün ilk örneklerini vermiştir. Fabllar, manzum hikâyeler didaktik şiir grubunda değerlendirilir.
Tembellikten vazgeçelim
Okumayı yol seçelim
Okumak, bilmektir derim
Daha çok okumak gerek
Hiç işsiz oturmamalı
Bu geçit pek korkuludur.
Öğrenmezsek yolu izi,
Yolda kurtlar kapar bizi
Okumalı, oynamalı
5. SATİRİK ŞİİR
Toplumsal yaşamdaki bozuklukların, insanların zaaflarının güldürü unsuru da katılarak dile getirildiği şiir türüdür. Satirik şiirlere divan edebiyatında hiciv, halk edebiyatında taşlama yeni edebiyatımızda ise yergi adı verilir.
Satirik şiirlerde didaktik özellikler de görüldüğünden bu şiir türü didaktik şiir içinde de incelenebilir.
Benim bu gidişe aklım ermiyor
Fukara halini kimse sormuyor
Padişah sikkesi selam vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim
Serdari
Dinleyin dostlarım başa geleni
Ekmek çama çıktı, tuz firar etti
Artık siz düşünün geri kalanı
Çoğu bekliyorduk azı firar etti
Aşık Hüseyin
6. DRAMATİK ŞİİR
Acıklı ya da korkunç bir konuyu anlatan şiir türüdür. Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Bu şiirin konusu olaydır. Konuyu tiyatro gibi canlandıran bu şiirler Eski Yunan’daki tragedyalar ile başlamıştır. Günümüzde ise manzum tiyatrolarla varlığını sürdürmektedir. Bizim edebiyatımızda dramatik şiir türüne pek önem verilmemiştir. Batı edebiyatında Cornaille, Racine, Sahkespeare; bizim edebiyatımızda Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan bu türün örneklerini vermiştir.
Halketsem esirlerle leşker
Mahveylesem ordularla asker
Olsa bana hep mülûk çâker
Cinsince o iktidar münker
evkimde uçar tuyûr-u kemter!
Âvâze-i dehr ikentanînim