Eleştiri Nedir, Özellikleri, Yazarları, Tanzimat Dönemi Eleştiri Özellikleri…
- Bir edebiyat veya sanat eserinin her yönüyle anlaşılmasını sağlamak ve değerlendirmek amacıyla yazılan yazı türüne eleştiri denir.
- Eleştiri; bir sanat eserini tüm yönleriyle çözümleyerek açıklayan, onun olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koyan çok yönlü yazıdır.
- Eleştiriler genelde nesneldir ancak öznel eleştiriler de vardır.
- Eleştirmen, değerlendirmeleriyle yazara ve okura kılavuzluk yapar.
- Edebiyatımızdaki başlıca eleştiri yazarları şunlardır: Namık Kemal, Hüseyin Cahit Yalçın, Cenap Şehabettin, Ali Canip Yöntem, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Nurullah Ataç, Memet Fuat…
Türk edebiyatında ilk eleştirinin Tanzimat Dönemi’nde yazıldığını söylemek doğru değildir ancak Batılı anlamada eleştiri, yanı edebî eleştirinin ilk örnekleri bu dönemde verilmiştir. Tanzimat’tan önceki eleştiriler İslami edebiyatın sadece yazı tekniğinden söz eden eserlerden oluşmaktaydı
Tanzimat Dönemi‘nde eleştiri, öncelikle divan şiir aleyhinde birtakım düşünceleri taşır. Bunların başında Namık Kemal‘in eleştirileri gelir Namık Kemal; 1866’da “Tasvir-i Efkâr” gazetesinde yazdığı “Lisân-ı Osmanî’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şâmildir” adlı uzun makalesinde edebiyatımızın gerçek sorunlarını dile getirir ve divan edebiyatını eleştirir Bunun dışında Namık Kemal’in, zamanında yayımlanmamış olan “Talim-i Edebiyat Risalesi” ile “Celalettin Harzemşah Mukaddimesi” vardır.
Divan edebiyatına yapılan eleştiriler bakımından aynı daire içine girebilecek yazılardan biri de Ziya Paşa‘nın “Şiir ve İnşa (1868)”makalesidir.
Ziya Paşa’nın, yeni devrin ilk antolojisi olan “Harabat” uzun manzum mukaddimesi ile tekrar divan şiirine dönüşünü, ona sempatisini göstermesi, hatta divan şiirinin kısa bir muhasebesini yapması üzerine Namık Kemal, Ziya Paşa’nın “Harabat” adlı eserini, “Tahrib-i Harabat”ve “Takip” adlı eserleriyle eleştirir.
Recaizade Mahmut Ekrem, edebiyatta genç nesle onculuk eden hocalığı ve teorik yazılarıyla önem kazanır Recaizade’nin; konuları yeni kategorilere yerleştirmesi, edebiyattan estetiğe ve psikolojiye doğru bir çıkış araması bakımından önemli olan “Talim-i Edebiyat” adlı eseri büyük ilgi görmüştür Özellikle yeni şiir için bir beyanname sayılabilecek “Takdir-i Elhan”ı ve “Zemzeme” mukaddimesi devrin teorik kitaplarının önemlilerindendir.
Edebiyat tarihlerine genelde eski edebiyat taraftarı olarak geçen ancak yenileşen edebiyatımızın temsilcileri arasında bulunan Muallim Naci‘nin Recaizade Mahmut Ekrem‘le giriştiği, daha sonra taraftarlarının devam ettirdiği tartışmalar, şiirin gelişmesi ve eleştiri turu açısından çok önemlidir. Muallim Naci, bu konudaki düşüncelerini, Ekrem’in “Zemzeme“sine karşılık olarak “Demdeme” adı altında toplar. “Istılahat-ı Edebiyye“sı ise eski geleneğin son belagat (düzgün anlatma) kitabı olarak kalacaktır. Fakat onun eleştiri alanında asıl dikkati çeken görüşleri Beşir Fuat’ı tanıdıktan sonra başlar Edebiyat üzerine karşılıklı yazışmalarından oluşan “İntikad”, birbirinden çok farklı dünya görüşlerinin sahibi olan iki kışının, medenî bir çerçevede tartışmalarını göstermesi bakımından üzerinde durulması gereken bir eserdir.