Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
divan edebiyatındaki eserler – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Mon, 20 Sep 2021 14:04:55 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png divan edebiyatındaki eserler – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Divan Edebiyatı Yazarları ve Eserleri https://dersimizedebiyat.org/divan-edebiyati-yazarlari-ve-eserleri.html Tue, 25 Feb 2014 20:38:48 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=5220 DİVAN EDEBİYATI ŞAİRLERİ

 Türk Divan şiirinin ilk verimleri 13. yy sonunda görülür. Sonraki asırlarda parlak çağını yaşayan bu edebiyat,  18. asırdan sonra büyük şairler çıkaramaz olur.

HOCA DEHHANİ

13. asırda din dışı eserler veren ve Divan şiirinin ilk temsilcisi sayılan Hoca Dehhani’nin hayatı hakkında etraflıca bilgi yoktur. Horasanlı olduğu,  Konya’ya gelip Anadolu Selçuklu sultanı 3. Alaaddin’e kasideler sunduğu,  eserlerinden anlaşılmaktadır. Oldukça işlenmiş bir şiir üslubu olduğuna göre onunla aynı çağda yaşamış başka şairlerin varlığı da kuvvetli ihtimaldir.

AHMEDİ

14. asırda eser veren,  Klasik edebiyatın kurulmasında büyük rolü olan şair,  Ahmedi’dir. Kütahyalıdır. Mısır’da tahsil gördüğü ve uzun bir ömür sürdüğü bilinmektedir. Bursa ve Edirne sarayları çevresinde refah içinde bir hayat sürmüştür. Eserleri: Divan,  İskendername,  Cemşid ü Hurşid,  Osmanlı Tarihi.

ŞEYHİ

15. yüzyılın ünlü şairlerinden Şeyhi,  İran’da tahsil görmüş ve İran şiirini yakından tanımıştır. Çelebi Mehmet’in göz hastalığına çare bulması üzerine kendisine verilen tımarın eski sahiplerinden dayak yemiştir. Bunun üzerine de meşhur,  “Harname” isimli eserini yazmıştır. Eserleri: Divan,  Harname,  Hüsrev ü Şirin mesnevisi.

AHMET PAŞA

15. yüzyılda “şairlerin sultanı” olarak anılan Ahmet Paşa,  Fatih’in hocası ve yakın arkadaşı olmuş,  vezirlik rütbesine kadar yükselmiştir. Şiir sanatına ciddi bir önem veren Ahmet Paşa genç şairleri himaye etmiş,  uzak Türk ülkelerindeki şairlerle (Ali Şir Nevayi,  Hüseyin Baykara) şiir haberleşmelerinde bulunmuştur.

ALİ ŞİR NEVAİ

Timur soyundan gelmektedir. On binlerce beyitlik hamsesi vardır. Dört Türkçe Divan,  bir Farsça Divan sahibidir. Edebiyatımızda ilk tezkire (antoloji) sayılan “Mecalisü’n-Nefais” onun eseridir. Çağatay lehçesiyle yazılmıştır. En önemli eseri “Muhakemetü’l-Lugateyn”,  Türkçenin Farsçadan daha zengin olduğunu ispatlamak için yazılmıştır.

FUZULİ

Divan şiirinin 16. asırdaki en büyük temsilcisi olan Fuzuli’nin asıl adı Mehmet’tir. Nerede doğduğu bilinmemektedir. Bağdat,  Hille ve Kerbela bölgelerinde yaşamıştır. Azeri-Kerkük civarı şivesiyle şiirler söylemiştir.

Türkçeyle güzel ve ince şiirler yazma emelindedir. Bunu da başarmıştır. Aşk,  ıstırap,  fedakârlık,  samimiyet temalarını işlemiş ve gazel tarzını kullanmıştır. Eserleri: Arapça,  Farsça ve Türkçe Divan; Leyla vü Mecnun,  Beng ü Bade,  Şikâyetname,  Enisü’l-Kalp,  Rind ü Zahid,  Hadikatü’s-Süeda,  Su Kasidesi…

 BAKİ

Anadolu ve İstanbul’da gelişen Divan şiirinin ilk büyük üstadı sayılan Baki,  16. asrın en ünlü şairidir. “Şairlerin Sultanı” (Sultanu’ş-Şuara) unvanıyla yüceltilmiştir. Şiirlerinde devrinin ihtişamını kelime ve sesleriyle vermeyi başarmıştır. Hayatın geçiciliğini,  dünya nimetlerinden faydalanma gereğini işlemiştir.

Baki’nin divanında az şiir bulunmasına rağmen onu ölümsüz yapan,  şiirlerinin özgünlüğüdür. Kanuni’nin vefatı üzerine yazdığı “Kanuni Mersiyesi” edebiyatımızın zirve eserlerindendir.

 NEF’İ

17. yy Divan şiirinin zirvelerindendir. Asıl adı Ömer olan şair,  Erzurum’un Hasankale ilçesinde doğmuş,  Erzurum’da tahsilini tamamlamış ve İstanbul’a gelmiştir. Kalemi kılıç gibi kullanan ve söz sanatında eşsiz güce sahip olan Nef’i inandığı ve gördüğü her şeyi olanca açıklığıyla ifade etmiştir. Şairin kasideciliği ölçüsünde kuvvetli bir yönü de hicivciliğidir. En önemli eseri divanıdır. Hicivlerini ise Siham-ı Kaza adını verdiği eserde toplamıştır.

NABİ

Mutasavvıf bir şairdir. Bütün eserlerinde toplum meselelerini işlemiştir. Eğitime özellikle yer veren Nabi “hikmetli ve öğretici şiir” geleneğinin ustasıdır. Eserleri: Türkçe ve Farsça Divan,  Hayriye-i Nabi,  Hayrabad,  Tuhfetu’l-Haremeyn.

NEDİM

Divan edebiyatının büyük şairi Nedim,  doğma büyüme İstanbulludur. Lale Devri denince akla ilk gelen şair Nedim’dir. Medrese eğitimi aldıktan sonra çeşitli görevlerde bulunmuştur. Bunlardan en önemlisi devrin sadrazamı Damat İbrahim Paşa’nın kütüphanesinde memur olarak çalışmasıdır. Patrona Halil isyanı sırasında damdan dama atlarken ölmüştür.

Devrini en güzel şiirleştiren ve Divan şiirinin diline sadelik ve mahalli söyleyiş getiren şairdir. Şiire halk ruhunu,  halk deyimlerini,  halk zevkini hatta halk vezin ve şekillerini yansıtan Nedim,  Türk edebiyatının “Mahallileşme Cereyanı” denilen böyle bir edebi çığrın şairidir.

Nedim’in tek eseri divanıdır. Bundan başka,  iki meşhur Arapça tarihi kitabını tercüme eden heyete katılmıştır.

 ŞEYH GALİP

Mevlevi şeyhlerinden olan Şeyh Galip,  Divan şiirinin zirvelerinden ve aynı zamanda son büyük temsilcisidir. Söz sanatında en güzeli başarma azminde olup bunu da başarmıştır. Çok zengin ve süslü bir şiir dili vardır. Yazdığı “Hüsn ü Aşk” mesnevisi ile haklı bir şöhrete ulaşmıştır.

Tasavvuf hakikatini ve ilahi aşkı dile getiren Şeyh Galip’in kapalı ve anlaşılması zor bir üslubu vardır.

Şeyh Galip’in Divan’ı ve Hüsn ü Aşk’ından başka bazı tasavvufi mensur eserleri ve şerhleri de vardır.

 NECATİ

Divan şiirine yerli ve milli özellikler katmıştır. Anlaşılır bir dil kullanmış; Türkçeyi,  Arapça ve Farsçaya karşı korumuştur. Divan’ı vardır.

SİNAN PAŞA

15. yy süslü nesir yazarıdır. En önemli eseri “Tazarru’name”dir.

MERCİMEK AHMET

18. yy sade nesir yazarıdır. En önemli eseri “Kabusname”dir.

KÂTİP ÇELEBİ

17. yy sanatçısıdır. Avrupalıların “Hacı Kalfa” olarak tanıdıkları Kâtip Çelebi bilim adamıdır. Didaktik amaçlı eserler vermiştir. Bazı  eserleri: Cihannüma,  Fezleke,  Keşfü’z-Zünun,  Mizanü’l-Hak.

EVLİYA ÇELEBİ

17. yy sanatçısıdır. İlk seyahatname yazarıdır. Elli yıl boyunca gezmiş,  gezdiği yerleri kaleme almıştır. “Seyahatname” on ciltlik,  abartılı ve yalın bir anlatımı olan eserdir.

15. yy’da Yazılan Tarih Kitapları

  • Aşıkpaşazade Tarihi
  • Selçukname (Oğuzname)-Yazıcıoğlu Ali
  • Kitab-ı Cihannüma- Neşri
  • Düsturname-Enveri
  • Oruç Bey Tarihi
  • Selatinname-Kemal

 16. yy’da Yazılan Önemli Eserler

  • Tevarih-i Al-i Osman-İbn-i Kemal
  • Tacü’t-Tevarih-Hoca Sadettin Efendi
  • Künhü’l-Ahbar-Gelibolulu Mustafa Ali
  • Edebiyatımızda ilk tezkire olan “Mecalisü’n-Nefais”i Ali Şir Nevayi yazmıştır.
  • İlk Osmanlı tezkiresini Sehi Bey,  “Heşt Behişt” adıyla yazmıştır.

Divan Edebiyatının En Ünlü Yapıtları

Leyla vü Mecnun: Fuzuli’ye ait mesnevi tarzında bir eserdir. İnsana duyulan aşkın ilahi aşka dönüşmesi anlatılır.

Su Kasidesi: Fuzuli’ye ait naat türünde yani peygamberi öven bir eserdir.

Şikâyetname: Fuzuli’nin,  Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi’ye yazdığı toplumsal ve sosyal eleştiri niteliğinde bir mektuptur.

Mevlit: Asıl adı “Vesiletü’n-Necat” olan Süleyman Çelebi’ye ait mesnevi tarzında bir eserdir. Aruzla yazılmıştır. Altı bölümden oluşur:

  • Münacat: Allah’a yakarış
  • Veladet: Peygamberin doğumu
  • Risalet: Peygamber oluşu
  • Miraç: Gökyüzünde Allah’la buluşması
  • Rıhlet: Peygamberin ölümü
  • Dua: Bitiş
  • Harname: Şeyhi’ye ait hiciv türünde bir eserdir. Kendi başından geçenleri bir eşeğin başından geçiyormuş gibi anlatmıştır. Fabl örneğidir.

Kanuni Mersiyesi: Baki’nin Kanuni için yazdığı ağıt türünde bir şiirdir.

Tazarru’name: Sinan Paşa’nın eseridir. Allah’a yakarış demektir. Secilerle dolu,  süslü nesir örneiğidir.

Hüsn ü Aşk: Şeyh Galip’in mesnevi tarzındaki eseridir. Nabi’nin “Hayriye” adlı mesnevisinden daha güzel mesnevi yazabileceğini ispatlamak için yazmıştır.

]]>
Divan Edebiyatı ve Şiirinin Özellikleri https://dersimizedebiyat.org/divan-edebiyati-ve-siirinin-ozellikleri.html Sun, 05 Jan 2014 22:19:23 +0000 http://divanedebiyati.gen.tr/?p=11 Divan Edebiyatı ve Şiirinin Özellikleri

Medreseden yetişmiş aydınların Arap ve özellikle Fars edebiyatını örnek alarak meydana getirdikleri bir yazılı edebiyattır.

Her şair; kendi şiirlerini,  adıyla birlikte divan denilen eserde topladığı için bu edebiyata da “Divan edebiyatı” denilmiştir. Bu edebiyat ilim ve sanat adamları gibi seçkin insanlar tarafından anlaşılabildiği için “Yüksek Zümre Edebiyatı”,  belli kurallara bağlı olduğu için “Klasik Türk Edebiyatı” olarak da adlandırılır.

Bu edebiyat (11–12. yüzyıldan başla-tanlar varsa da) 13. yüzyıldan başlayarak verilen eserlerde kendini göstermiştir. 19. yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. Bu yüzden dünyanın en uzun süren edebiyatıdır. Divan edebiyatının temel anlatım aracı nazım olduğu için önce divan şiirinin özellikleri üzerinde durmak gerekir.

Divan Şiirinin Özellikleri:

  • Nazım birimi beyittir. (RubaiTuyuğŞarkıMurabba’da nazım birimi dörtlüktür.)
  • Anlam beyitte tamamlanır. Bir nazım parçasının her beytinde ayrı düşünce ve duygular dile getirilebildiği için anlam ve konu birliği taşıyan pek az ürün vardır. Divan şiirinde konu değil konuyu işleyiş önemlidir.
  • Aruz vezni (Açık ve kapalı hecelerin alt alta dizilmelerinden elde edilen ahenk sebebiyle tercih edilmiştir.)  kullanılmıştır.
  • Göz kafiyesi esas tutulmuştur. Genellikle tam ve zengin kafiye kullanılmıştır.
  • GazelKasideMesneviTerkib-i BentTerci-i BentRubaiŞarkıMurabba gibi nazım şekilleri kullanılmıştır. Bu nazım şekilleri (Şarkı ve Tuyuğ dışında) Arap ve Fars edebiyatından alınmıştır.
  • Dil; Arapça,  Farsça ve Türkçenin karışımından oluşan Osmanlı Türkçesidir.
  • Duygular,  düşünceler,  hayaller,  mazmunlarla(ince sanatlı,  klişeleşmiş söz) anlatılmıştır. (boy-servi,  ağız-gonca,  kaş-yay,  göz-nergis,  diş-inci,  saç-gece,  gül-sevgilinin yanağı)
  • Edebi sanatlara çokça yer verilmiştir. (boy-servi,  ağız-gonca,  kaş-yay,  göz-nergis,  diş-inci,  saç-gece,  gül-sevgilinin yanağı)
  • Divan şiirinde ‘sanat sanat içindir’ anlayışı esas alınmıştır.
  • Aşk,  şarap,  tabiat,  rindlik,  ölüm gibi konulara yer verilmiştir
  • Divan şairleri münacatnaatmethiyemersiye ve tasavvuf gibi mesnevi konularını ortaklaşa işlemişlerdir.
]]>