Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
milli edebiyat roman özellikleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 21 Mar 2021 21:29:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png milli edebiyat roman özellikleri – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Milli Edebiyat Döneminde Hikaye ve Romanın Genel Özellikleri- Maddeler Halinde https://dersimizedebiyat.org/milli-edebiyat-doneminde-hikaye-ve-romanin-genel-ozellikleri-maddeler-halinde.html Sat, 04 Jan 2014 20:34:54 +0000 http://www.milliedebiyat.gen.tr/?p=312 Millî Edebiyat Hikâye ve Romanının Genel Özellikleri:

a)Bu devir hikâye ve romanlarının en önemli özelliği sade dille yazılması:Halka doğru” gitmek isteyen aydının halkla anlaşma ve aradaki uçurumu doldurma çabası, ortaya ilk olarak «dil» sorununu çıkarmıştır. Böylece, tâ Tanzimat edebiyatından beri zaman zaman üzerinde durulup da bir türlü gerçekleştirilemeyen ve Şinasi’nin deyişiyle «bütün halkın kolaylıkla anlayabileceği yolda» yazma, yani konuşma dilini yazı dili yapma dâvası bu devirde kesin olarak benimsenmiştir.

Bu dâva, Selanik’te Ömer Seyfettin, Ali Canip ve Ziya Gökalp tarafından çıkarılan Genç Kalemler (Nisan 1911) dergisinde «Yeni Lisan» adıyla ileriye sürülmüş ve «millî edebiyat»ın «millî lisan »dan doğabileceği görüşü savunulmuştur. Yalnız sözde kalmayıp başarılı örneklerle de desteklenen bu hareket kısa bir zamanda tutunmuş ve bütün XX. yüzyıl Türk edebiyatının ayırıcı niteliği olmuştur. Bu bakımdan, 1911 yılını «Millî Edebiyat» akımının olduğu kadar XX. yüzyıl Türk edebiyatının da başlangıç tarihi olarak kabul ediyoruz.

b) Millî Edebiyat  döneminde  hikâye ve roman alanındaki en önemli özelliklerinden biri de, «memleket edebiyatı» çığırının başarılı ilk örneklerinin verilmiş olmasıdır. Daha önceki Tanzimat ve Edebiyat-ı Cedide hikâye ve romanlarında vakaların İstanbul sınırları içinde hapsedilmesine, yazarların memleket sorunlarına kapalı durmasına karşılık, bu devirde, «halka doğru» hareketinin bir sonucu olarak, bütün sanat eserleri, özellikle hikâye ve roman, yurdun her köşesine açık tutulmuş ve her tabakadan halkın hayatı konu olarak ele alınmıştır.

c) Gözleme dayanan bu davranışın bir sonucu olarak, çoğu yazarlar Realizm (Ömer Seyfettin, Yakup Kadri, Refik Halit, Reşat Nuri, Memduh Şevket, vb.), hattâ kimileri Natüralizm (Selâhattin Enis, kimi hikayeleriyle F.Celâlettin, kimi romanlarıyla Osman Cemal, vb.) ilkelerini benimsemişlerdir.

d)  Gözleme önem vermenin bir sonucu olarak, Meşrutiyet devrinin Turancılık (Halide Edip: Yeni Turan; Müfide Ferit: Aydemir), Türkçülük (Ulusçuluk), Osmanlıcılık (Ömer Seyfettin: Eshâb-ı Kehfimiz, Kırmızı Bayraklar, vb.), İslamcılık (Reşat Nuri: Yeşil Gece), Batıcılık (Yakup Kadri: Kiralık Konak; Reşat Nuri: Yaprak Dökümü; Peyami Safa: Fatih-Harbiye), kimi eserlerde tema olarak ele alınmıştır.

e) Kimi sanatçılar realist yöntemden yararlanmakla birlikte, toplumsal olayları dahi bireysel bunalımlar açısından ele alıp ruh çözümlemelerine önem vermişler (Peyami Safa), kimileri de Osmanlı toplumunun yıkılış çağındaki üst kat insanlarının kaygısız yaşayışlarının özlemini anılar çerçevesi içinde, yine bireysel açıdan ve Proust yöntemiyle işlemişlerdir (Abdülhak Şinasi).

f) Kimi sanatçılar da Hüseyin Rahmi ve Ahmet Rasim yolunu sürdürmüşlerdir (Ercüment Ekrem, Sermet Muhtar, Osman Cemal, kimi hikayeleriyle F. Celâlettin).

g)  Parti kavgalarının kızıştığı Meşrutiyet ve Mütareke devirlerinde okuyucunun mizaha ve toplumsal yergiye düşkünlük göstermesi, o dönemde birçok mizah dergisinin çıkmasına, bunun sonucu olarak da, o hava içinde yetişen birçok yazarın (Ömer Seyfettin, Refik Halit, Ercüment Ekrem, Sermet Muhtar, Osman Cemal, Reşat Nuri, Mahmut Yesari, kimi hikayeleriyle F. Celâlettin) mizaha eğilim göstermesine yol açmıştır.

h) Bu dönemde, hikâye ve romanlarımızda teknik gelişmiş, hattâ birtakım yeni denemelere dahi girişilmiştir

Millî Edebiyat Hikâye ve Roman Yazarlarının Başlıcaları Şunlardır:

1.Ömer Seyfettin

2. Halide Edib Adıvar

3. Yakup Kadri Karaosmanoğlu

4. Refik Halit Karay

5. Reşat Nuri Güntekin

]]>
Milli Edebiyat- Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler (Roman – Hikaye) https://dersimizedebiyat.org/milli-edebiyat-anlatmaya-bagli-edebi-metinler-roman-hikaye.html Fri, 03 Jan 2014 14:03:50 +0000 http://www.milliedebiyat.gen.tr/?p=143 Milli Edebiyat- Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler (Roman – Hikaye)

  • Roman ve hikâyede toplumsal, milli konulara realist bir bakışla yer verilmiştir.
  • Türkçe karşılığı olan Arapça ve Farsça sözcükler kulla­nılmamıştır.
  • Roman ve hikâyelerde sade ve anlaşılır bir dil kullanıl­mıştır.
  • İstanbul Türkçesi kullanılmıştır.
  • Bu dönemle birlikte hikâye ve romanlarda İstanbul dışı­na çıkılmış ve Anadolu anlatılmıştır.
  • “Yurt” ve “köy” sorunlarına yönelim başlamıştır. Köy ve taşra insanının yaşayışını anlatan ilk başarılı örnekler,
  • Reşat Nuri‘nin “Çalıkuşu”,   Ebubekir Hazım‘ın “Küçük Paşa” adlı yapıtı bu dönemde verilmiştir.
  • Anadolu’nun edebiyata girmesiyle birlikte “memleket edebiyatı” da başlamıştır.
  • Arapça ve Farsça tamlamalardan kaçınılmıştır.
  • Maupassant tarzı (olay hikâyesi) hikâyeler yazılmıştır.
  • Hikâyelerde gözlem öne çıkmıştır.
]]>