Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
modernizm nedir – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 04 Jul 2021 19:01:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png modernizm nedir – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Modernizm Nedir, Özellikleri, Temsilcileri Kimlerdir? https://dersimizedebiyat.org/modernizm-nedir-ozellikleri-temsilcileri-kimlerdir.html Wed, 13 Jan 2021 20:54:25 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=125923 Modernizm Nedir, Özellikleri, Türk ve Dünya Edebiyatı’ndaki Önemli Temsilcileri Kimlerdir?

Aydınlanmayla birlikte özellikle batı toplumlarına hakim olan akıl ve bilim merkezli dünya görüşü “modernite” olarak adlandırılmaktadır. Akıl ve bilim merkezli modern yaşam, dünya insanlarının mutluluğunu temin etmekte yetersiz kalmış, sanayi alanındaki gelişmeler pek çok çevre sorununu gündeme getirmiş, nükleer gelişmeler insanlığı tehdit eder hale gelmiştir. Modern hayatın içinde olmak isteyen insanlar kentlere göçmüş, kalabalıklaşan kentlerde kişiler yalnızlaşmış, insanı ilişkiler zayıflamış ve mutsuz bireyler çoğalmıştır. Modernizm, bu insanları ve yaşam biçimlerini sorgulamakta ve işlemektedir.

Gelenekçiliğe karşı yenilikçi eğilim” olarak nitelenen modernizm, XIX. yüzyılda (1884-1914) Fransa’da ortaya çıkmıştır. XX. yüzyılda gözlemlenen akıl ve bilim merkezli modernizmi, “modernizm” ve “postmodernizm” (modernizm sonrası) olarak inceleyenler vardır. Bazı görüşlere göre ise “modernizm” ve “postmodernizm” bir hareketin iki farklı açısıdır.

Modernizmin Özellikleri:

  1. Eserlerde bilinç akışı kullanılır, diyaloglara ve “hikaye etme“ye pek yer verilmez.
  2. “Bilinç akışı” tekniğinde kişilerin düşünceleri mantıksal ve zamansal bir sıra izlemez, birbiriyle bağıntısı olmayan sıçramalar yapar; anlatı kişisi, aynı zaman dilimi içinde, değişik zaman dilimlerini yaşar.
  3. Tarih yerine efsane tercih edilir
  4. Kişilerin psikolojik özellikleri ön plandadır, toplum içindeki yerleri ve değerleri pek önemsenmez.
  5. Geleneksel yapı ve anlatım reddedilir.
  6. insanın dışındaki toplumsal dünya yalın bir biçimde yansıtılmaz.
  7. Bireyin bunalımları ve toplumla çatışmaları aktarılır.
  8. insanın düşünce ve davranışlarıyla karmaşık bir varlık olduğu
  9. “Şey”lerin göründükleri gibi olmadıkları, yerleşik uzlaşımlara, modern toplumun vasatilik ve bayağılığına isyan ön plana çıkarılır.
  10. Geleneksel olanı, yeni olana tabi kılma tavrı hakimdir.
  11. Bireysel yalnızlık, toplumdan kaçış işlenir.
  12. Olayın temel alındığı anlatılarda “çağırışım“a çok yer verilir.
  13. Gerçekçi romanda temel olarak alınan “olay”, “karakter” ve “çevre” önemsizleştirilmiş; “simge”, “imge”, “ritim” ve “bakış açısı” gibi ögeler öne çıkarılmıştır.
  14. Anlatımda şiirsel ögeler yer alır.
  15. Alegorik (simgesel) bir anlatım görülü

Batı edebiyatında, James Joyce, Virginia Woolf, Marcel Proust, Robert Musil, Henry James, Joseph Conrad modernizm içinde yer alırlar.

Türk Edebiyatında Modernist Sanatçılar:

]]>
Modernizm Özellikleri, Edebiyattaki Yansımaları, Yazarları… https://dersimizedebiyat.org/modernizm-ozellikleri-edebiyattaki-yansimalari-yazarlari.html Mon, 09 Dec 2019 18:22:24 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=121890 MODERNİZM

  • Modernizm, bütün dünyada yankılar uyandırmış bir sanat-edebiyat akımıdır. Modernizmi kısaca “geleneksel olanı reddetme tavrı” olarak tanımlayabilir, bu bağlamda modernizmi benimseyen hikayecilerin geleneksel ve yerleşik anlayışı reddettiklerini söyleyebiliriz. Modernizmin doğuşun­da I. Dünya Savaşı ile Dünya Savaşı’nın insanlık üzerindeki yıkıcı etkileri büyük rol oynamıştır, Bu savaşların yaşandığı dönemde insan, yaşadığı dünyada hep açılarıyla baş başa kalmış ve yalnızlıktan kurtulamamıştır. İnsanların bu durumunu anlatmak gerektiğine inanan modernist ya­zarlar gerçekten, düşten, bilinç ve bilinçaltından birer tutam alarak hepsini beraberce yoğurmuş ve hikâyelerini biçimlendirmişlerdir
  • Yine modernist yazarlar, geleneksel romancıların aksine kişilerin iç dünyalarını eserlerine kat­mayı ve “dün-bugün-yarın”dan oluşan zaman zincirini kırmayı hedeflerler. Artık yolculukları “dış”a değil “iç”e yöneliktir. Karakterlerin anılarını ve bilgilerini, kafalarından neler geçtiğini, dil­lerinden dökülmeyip kalplerine gömdüklerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç konuş­ma ve iç diyalog gibi teknikler kullanırlar. Sinemadan aldıkları geriye dönüş (flashback) tekniği ile de katı zaman zincirini kırmayı amaçlarlar. Bu teknikler sayesinde okuyucu, hem karakterler hakkında daha doğru bilgiler edinir hem de bugünde durup geçmişin araya girmesiyle iç içe geç­miş zaman ve olaylardan oluşan bir hikâye okur.
  • Modernist eserlerde neden-sonuç ilişkisi ortadan kalkmıştır. Eser, en baştan başlamak veya be­lirli bir sonla bitmek zorunda değildir. Yazar, insan dışındaki dünyayı yalın biçimde yansıtmaktan kaçınır; geleneksel anlatımın dışına çıkar, yer yer alegorik anlatımdan yararlanır, sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanarak şiirsel bir dil kullanır
  • Modernizm; geleneksel olanı yeni olana tabi kılma tavrı, yerleşik ve alışılmış olanı yeni ortaya çı­kana uydurma eğilimi olarak tanımlanabilir Modernizmle birlikte özellikle gerçeklerin göründükleri gibi olmadığı, yerleşik kurallara ve toplumun bayağılığına isyan düşüncesi ağırlık kazanmıştır
  • Modernizmi esas alan eserlerde geleneksel anlatım ve yapı reddedilmiştir Alegorik anlatıma önem verilmiş; duygu, düşünce ve davranışlarıyla insanın karmaşık bir varlık olduğu kabul edil­miştir. Bireyin hayatının huzursuzluk üzerine kurulduğu düşünülmüş, kişinin bunalımlarına ve toplumla çatışmalarına yer verilmiştir. Ayrıca hikâyelerde çağrışıma çok yer verilmiş, şiirsel bir anlatım benimsenmiştir
  • Modernist yazarların, temsilciliğini Franz Kafka, Albert Camus, J. P. Sartre’nin yaptığı, varoluşçuluktan etkilendikleri görülür. Bu akım bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendisini sorgulaması gerektiğini savunur Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı destekleyen varoluşçuluk, eserlerde özellikle küçük burjuva aydınının ruhsal bunalımlarının işlenmesine neden olmuştur Modernist edebiyat bu yüzden “bunalım edebiyatı” olarak da adlandırılmıştır.
]]>
Modernizm ve Post-Modernizm Özellikleri ve Temsilcileri https://dersimizedebiyat.org/modernizm-ve-post-modernizm-ozellikleri-ve-temsilcileri.html Wed, 05 Feb 2014 18:33:39 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=8437 Modernizm ve Post-Modernizm Özellikleri ve Temsilcileri

Modernizm, geleneksel olanı, yeni olana tabî kılma tavrı; yerleşik ve alışılmış olanı, yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi ve düşünce tarzıdır. Modernizm, nesnelerin, varlıkların, durumların göründükleri gibi olmadıkları dü­şüncesine dayalıdır.

Klasik (geleneksel) roman, dış dünyayı, çevreyi ve toplumsal olanı önemser; dı­şa dönük bir özelliğe sahiptir. Modern roman ise içe dönüktür. Bireyin iç dünya­sına, ruhuna, bilinçaltına eğilir.

Klasik romancı, daha çok dış dünyayı, toplumsal ve siyasal olayları öne çıka­rır. Modern romancı ise gerçeğin dış dünyada değil, insanın iç dünyasında sak­lı olduğuna inanır ve toplumsal olana değil psikolojik olana yönelir.

Öykülemede diyalog ve hikâye etme yerine bilinç akışını kullanır. Dolaşık ve karmaşık anlatım yöntemlerini dener. Simgelere, mitolojiye, efsanelere, misti­sizme, nihilizme, fanteziye yönelir.

Olay örgüsü, estetik kaygıyla ve insana özgü bir gerçekliği ifade etmek üzere düzenlenir.

Klasik (geleneksel) roman içeriğe, anlatılana önem vermesine karşın modern roman, sanatsal boyuta, tekniğe, kurgulama yöntemine, dilin kullanımına, dile dayalı oyunlara, biçime önem verir.

Modern roman, klasik romandan konusu, tekniği ve amacı bakımından ayrılır. Bu roman anlayışının ortaya çıkışında Freud ve psikanalizin büyük etkisi vardır.

Somut dünya gerçekliği yerine soyut gerçeklik önem kazanır.

Sait Faik, Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Vüsat O. Bener, Bilge Karasu, Nezihe Meriç, Attila İlhan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Rasim Özdenören, Füruzan gi­bi son dönem yazarları bu anlayışla roman ve hikâye yazmışlardır.

Oğuz Atay, Orhan Pamuk, Pınar Kür, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin, Bilge Karasu, Nedim Gürsel ise “postmodern (modernötesi) romanlar” yazarlar. Postmodernizm öncelikle bilinç akışı yöntemine tepki olarak doğar; fakat aynı zamanda klasik( geleneksel) roman anlayışına da karşıdır.

Postmodernizm, modernizmin sorgulanmadan, herkes tarafından kabul edil­mesi gereken evrensel değerler olduğu görüşünü reddederek ortaya çıkar. Postmodernizmde gerçeklik unsurundan çok kurmaca ön plandadır.

Yazar, bir topluluk üyesi olmaya karşıdır; kendi bireyselliğini egemen kılmaya yönelir.

Bu tür romanda son genellikle belirsizdir. Alışılagelmiş sonlar bulunmaz. (Yeni Hayat, Kar)

Tek bir konu, tek bir bakış açısından verilmez; çok yönlü, çok kültürlü, değişik bakış açılı romanlar yazılır. (Kar, Benim Adım Kırmızı, Kara Kitap)

Bütünlük yerine gerek bireyler ve kişilikleri açısından, gerekse olaylar açısın­dan parçalanmışlık öne çıkar. (Benim Adım Kırmızı, Tutunamayanlar)

Somut gerçeklikle soyut gerçeklik iç içe verilir. (Tutunamayanlar, Kara Kitap)

Tarihi, edebiyatın malzemesi olarak görüp onu yeniden üretmeye çalışır. (Be­nim Adım Kırmızı, Kara Kitap)

Ciddi duruşa karşı alaycı tutumu benimser. Saçma bulunan durumlar alaycı bir üslupla anlatılır.

Postmodern yazara göre hayat bir oyundur. Yaşamı kurmacaya dönüştüren ro­man da oyun içinde oyundur.

Gerçek yaşamda karşılaşılan kişilerle hayal dünyasının kişileri, masal kişileri, çizgi film kahramanları birlikte verilebilir.

Roman içinde farklı edebi türlerden yararlanılır. (Örneğin Kara Kitapta köşe yazısı (fıkra) biçiminde yazılmış metinler yer alır.)

Zaman ve mekân geleneksel (klasik) ve modern romandaki kadar belirgin de­ğildir. (Yeni Hayat, Tutunamayanlar)

Edebiyatın aracı olan dil postmodern romanda amaç haline gelmiştir. Dille oy­nama, dilin olanaklarını sonuna kadar kullanma, gerek kültür dilinin gerekse so­kak dili ve yerel dillerin anlatım olanaklarından yararlanma bu anlayışın en be­lirgin özelliğidir.

]]>