Warning: Use of undefined constant ‘WP_MEMORY_LIMIT’ - assumed '‘WP_MEMORY_LIMIT’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Use of undefined constant ’64m’ - assumed '’64m’' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/dersimi3/public_html/wp-config.php on line 100

Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/dersimi3/public_html/wp-config.php:100) in /home/dersimi3/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
türk edebiyatında deneme yazarları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Kaynak Sitesi. Online Sınavlar Çıkmış Sorular Sınıf Konuları Sun, 05 Dec 2021 11:30:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.4 https://dersimizedebiyat.org/wp-content/uploads/2018/11/cropped-icon-32x32.png türk edebiyatında deneme yazarları – Dersimiz Edebiyat https://dersimizedebiyat.org 32 32 Türk Edebiyatında Deneme Türünde Yazılmış Eserler ve Yazarları https://dersimizedebiyat.org/turk-edebiyatinda-deneme-turunde-yazilmis-eserler-ve-yazarlari.html Sun, 14 Jun 2020 23:45:48 +0000 https://dersimizedebiyat.org/?p=124385 Türk Edebiyatında Deneme Türünde  Yazılmış Eserler ve Yazarlar

Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Kahveler Kitabı, Elmas Boğaziçi, Halley Kimi Kurtarır, İstanbul-Paris, Kahveler Kitabı, Şiir ve Cinayet, Sergüzeşt-i Nono Bey

Salah Birsel

Bize Göre, Gurabâhâne-i Laklakan

Ahmet Haşim

Akasya ve Mandolin

Mustafa Kutlu

Altı Ay Bir Güz, Narla İncire Gazel, Ne Kitapsız Ne Kedisiz

Bilge Karasu

Mavi ve Kara, Anadolu Ormanları, Anadolu Yolları, Avrupa Resminde Gerçeklik Duygusu, Köy Enstitüleri Üzerine, Pir Sultan Abdal, Siyah Kalem, Söz Sanatları, Surname, Yunus Emre’ye Selam

Sabahattin Eyüboğlu

Ararken, Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Dergilerde, Okuruma Mektuplar, Sözden Söze

Nurullah Ataç

Atatürkçülük Nedir

Yaşar Nabi Nayır

           Balım Kız Dalım Oğul, Devrimcinin Takvimi, Cumhuriyet Ağacı / Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, Atatürkçü Olmak

Ceyhun Atuf Kansu

Aziz İstanbul, Edebiyata Dair, Eğil Dağlar (deneme, makale, söyleşi)

Yahya Kemal Beyatlı

Bakanlar ve Görenler, Cuma Mektupları Çenebazlık

(deneme, söyleşi, mektup)

İsmet Özel

Başka Karşılaşmalar, Geçerken

Adalet Ağaoğlu

Bir Avuç Saçma, Bir İçim Su,

Makyajı Kadın, İlk Adım

Refik Halit Karay

 

Beş Şehir, Yaşadığım Gibi

Ahmet Hamdi Tanpınar

Bir Bakıma

Cevdet Kudret

Bir Değirmendir Bu Dünya

Cahit Zarifoğlu

Bu Ülke

Cemil Meriç

Edebiyatımızın İçinden, Nesillerin Ruhu, Büyük Türkiye Rüyası

(Deneme, inceleme)

Mehmet Kaplan

Denemeler, Karşı Denemeler, Yazın Üzerine, Felsefe Üzerine, Felsefe ve Ulusal Kültür (deneme, inceleme)

Hilmi Yavuz

Ders Notları, Binbir Gece

Ferit Edgü

Dile Gelseler, Denemeler,

Eleştiriler

Vedat Günyol

Doğu-Batı Sentezi, Mistisizm,

Sanat-Edebiyat-Tenkit (deneme, inceleme)

Peyami Safa

Doğu-Batı, Sosyalist Bir Dünya, Konuşarak, Paris Yazıları

Melih Cevdet Anday

Düşün Payı, Edebiyat Üzerine, Günlerin Götürdüğü, Sanat Meseleleri

Suut Kemal Yetkin

Eski Sanat, Niçin Kurtulmak,

Pazar Konuşmaları

Falih Rıfkı Atay

Etiler Mektupları, Niçin Aşk

Necati Cumalı

Geçmişle Gelecek

Sabahattin Kudret

Aksal

 

Batı’nın Deli Gömleği, Hangi Sol,

Hangi Atatürk, İkinci Yeni Savaşı, Sağım Solum Sobe ,

Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler

(deneme, eleştiri)

Attila İlhan

İnsan İnsana

Doğan Cüceloğlu

İstanbul Hatıralar Kolonyası, İstanbul Seni Unutmadım, İstanbul’un Sandık Odası,

Oburcuğun Edebiyat Kitabı

Selim İleri

Konumuz Edebiyat, İstinye Suları, Vatan Mahzun Ben Mahzun, Önce Şiir Vardı

Oktay Akbal

Noktalar

Abbas Sayar

Roma, Yazarlık Okulu

Samim Kocagöz

Şapkam Dolu Çiçekle, Günü Birlik

Cemal Süreya

Şehir Fotoğrafları

Beşir Ayvazoğlu

Yaşadım, Resme Başlarken

Bedri Rahmi Eyüboğlu

Ölür ise Ten Ölür Canlar Ölesi Değil

Haldun Taner

 

]]>
Deneme Türü ve Özellikleri https://dersimizedebiyat.org/deneme-turu-ve-ozellikleri-2.html Sun, 05 Jan 2014 17:15:17 +0000 http://edebiyatogretmeniyiz.com/?p=8454 DÜZYAZI TÜRLERİ

Deneme

Bir insanın herhangi bir konuda içini dökmek, paylaşmak amaçlı kesin hükümlere varmadan samimi bir üslupla yazdığı yazılara deneme denir.

Deneme tür ve üslup olarak pek çok türe yaklaşır. Bu yüzden de yazılması en zor olan türlerdendir. Belki de adı bu yüzden denemedir. Deneme yazarken paylaşımcı ve samimi bir üslup kullanırken sohbete, düşünmemizi ortaya koyarken fıkraya, duygularımızı ortaya koyarken eleştiriye yaklaşma riski her zaman vardır.

Deneme yazarı, olay, olgu, durum ve eşyalarda sıradan insanların -eskilerin ifadesiyle- ülfet ve ünsiyet perdesiyle göremediği, farkına varamadığı ayrıntıları, dikkat etmediği hususları, incelikleri, güzellikleri, harikaları, olağanın altında yatan olağanüstülükleri görebilen, hissedebilen, düşüncesiyle ve deneyimleriyle onları okuyucular için ilginç görülebilecek şekilde yazıya dökebilen insandır. Sıradan insanın “baktığı” şeyi deneme yazarı “görür”.

Deneme dilinde çeşitli bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten ziyade, halk çoğunluğunun ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkimdir. Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz. Düşünce şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır.

Deneme yazarı yazısını yazarken, bir anlamda kendi kendisiyle diyalog içindedir. Kendi zihinsel âleminde düşünce temrinleri yapar. Felsefî metinlerde filozof, yazısında kendince sistemini kurduğu felsefî bir anlayışa, sistematik felsefî bir dünya görüşüne bağlı olarak düşüncelerini ortaya koyar. Ortaya koyduğu her metin, kendi felsefî bakış açısının birer açılımı, ayrıntısı mahiyetindedir. Ancak denemede böyle sistematik bir düşünceye bağımlılık zorunluluğu yoktur.

Denemecinin yazısında ileri sürdüğü düşünce, herhangi bir felsefe ekolüyle ilintili olmayabilir. Ancak filozof yazısında kurduğu ekole bağlı düşünce üretme çabası içindedir.

Bu türün en büyük ustası Montaigne kitabının önsözünde özetle şöyle demektedir: “Eğer mümkün olsaydı karşınıza anadan doğma çıkardım. Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni anlattım. Bana hak vermenizi ya da yargılamanızı istemiyorum” buradan da anlaşıldığına göre denemeler iddialı olmayan, ispat kaygısı taşımayan; temel anlamda insan doğallığına dayanan eserlerdir.

MontaigneDeneme, Avrupa edebiyatında Fransız Montaigne ile başladı. Türk edebiyatında ise Tanzimat sonrasında özellikle de Servet-i Fünûn döneminde karşımıza çıkar. Ancak asıl gelişmesini Cumhuriyet döneminde gerçekleştirir. Günümüzde deneme en sevilen türlerden biridir.

Eskiden denemeye verilen “muhasebe” ismi, onun konusu hakkında bir ipucu vermektedir. Çünkü denemeler toplumsal konulardan daha çok kişisel: konulara, soyut dünyalara ve iç hesaplaşmalara daha yakındır. Bu yönüyle fıkra türünden ayrılır. Fıkralar toplumsal konulara kişisel yaklaşımlar getirirken deneme iç dünyanın samimi itirafı gibidir.

Denemeye özgü bir konu türü yoktur. Özgürce seçilen bir konuda, yazarın kendi kendiyle konuşma havası içinde yazdığı yazı türüdür. Yazının konusu yazarın o anda aklına geliveren bir konu görünümündedir. Öğretici ve düşünsel yanı da vardır.

Denemenin belirleyici özellikleri:

 • Makale gibi düşünsel plânla yazılır. Fakat makaleden kısa yazılardır.

 • Yazar anlattıklarını kanıtlamak zorunda değildir. Bilimselden çok kişisel görüşünü açıklar, okuyucusunu kendisi gibi düşündürme kaygısı yoktur.

 • Günübirlik yazılardır, en beğenileni bile birkaç gün sonra unutulur.

Serbest düşüncenin ifade alanı ve nesrin bir türü olarak deneme, yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği objelerle ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin herhangi bir plâna bağlı kalmayarak, deliller getirip kanıtlama yoluna gerek duymadan ve kesin hükümler vermeden, tamamen kişisel görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü birkaç sayfayı geçmeyen kısa metinlere denir.

Deneme, derin düşünceden çok, kişinin kendi dışındaki nesnelerle herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî olarak girdiği diyalogun ürünüdür.

Deneme yazarı, olay, olgu, durum ve eşyalarda sıradan insanların eskilerin ifadesiyle ülfet ve ünsiyet perdesiyle göremediği, farkına varamadığı ayrıntıları, dikkat etmediği hususları, incelikleri, güzellikleri, harikaları, olağanın altında yatan olağanüstülükleri görebilen, hissedebilen, düşüncesiyle ve deneyimleriyle onları okuyucular için ilginç görülebilecek şekilde yazıya dökebilen insandır. Sıradan insanın “baktığı” şeyi deneme yazarı “görür”.

Deneme dilinde çeşitli bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten ziyade, halk çoğunluğunun ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkimdir. Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz. Düşünce şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır. Deneme yazarı yazısını yazarken, bir anlamda kendi kendisiyle diyalog içindedir. Kendi zihinsel âleminde düşünce temrinleri yapar.

Felsefî metinlerde filozof, yazısında kendince sistemini kurduğu felsefî bir anlayışa, sistematik felsefî bir dünya görüşüne bağlı olarak düşüncelerini ortaya koyar. Ortaya koyduğu her metin, kendi felsefî bakış açısının birer açılımı, ayrıntısı mahiyetindedir. Ancak denemede böyle sistematik bir düşünceye bağımlılık zorunluluğu yoktur. Denemecinin yazısında ileri sürdüğü düşünce, herhangi bir felsefe ekolüyle ilintili olmayabilir. Ancak filozof yazısında kurduğu ekole bağlı düşünce üretme çabası içindedir.

Klâsik Türk edebiyatındaki münşeât mecmualarındaki yazılar ve Kâtip Çelebi (16091657) gibi yazarlar bir tarafa bırakılırsa, modern anlamda deneme türü, Türk edebiyatında asıl olarak gazete ile birlikte ortaya çıkmaya başlamıştır. İlk özel gazete Tercümanı Ahval (1860)’in yayın hayatına başlamasından itibaren gazetelerde çıkan değişik yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için dil, anlatım ve yaklaşım bakımından zemin oluşturmuşlardır. Tanzimat’tan itibaren bir süre gazete ve dergilerde “musâhabe” üst başlığı altında deneme benzeri yazılar kaleme alınmıştır.

Türk edebiyatında deneme türünde pek çok ürün verilmiştir. Bu tür içine koyabileceğimiz ürünler, genellikle değişik zamanlarda çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazıların bir araya getirilip kitaplaşmış şekilleridir. Bu eserlerde yer alan yazıların bir kısmı, inceleme, eleştiri yazısı olarak da görülebilir. Bunun yanında bir kitapta yer alan yazıların bir kısmı edebiyat, bir kısmı tarih, bir kısmı felsefe, bir kısmı başka konularda olabilmektedir. O bakımdan deneme türü için çok kesin sınıflandırma ve sınırlandırmalar yapılamamaktadır.

Türk edebiyatında ilk deneme kitapları arasında Ahmet Haşim’in Bize Göre , Gurebahanei Laklakan; Ahmet Rasim’in pek çok yazısı; Mahmut Sadık’ın Takvimden Yapraklar ; Refik Halit Karay’ın Bir Avuç Saçma, Bir İçim Su , İlk Adım , Üç Nesil Üç Hayat , Makyajlı Kadın , Tanrıya Şikâyet ; Falih Rıfkı Atay’ın Eski Saat, Niçin Kurtulmak , Çile , İnanç , Pazar Konuşmaları , Kurtuluş , Bayrak  gibi kitaplarını saymak mümkündür.

]]>